Barbara Anna Kirstler

Barbara Anna Kirstler

Ölümsüzleştiği tarih: 7 Şubat 1993

Barbara Anna Kirstler, 1955 yılında İsviçre’nin Zürich kentinde doğdu. Kısa süren okul hayatının ardından çalışmaya başladı. 16 yaşından itibaren siyasete ilgi duymaya başladı. Yaşadığı koşullar onu işçi sınıfına, ezilenlere yaklaştırdı. Ülkesinin görünen yüzü dışında onun altında yatan gerçekleri de görme çabasına girmiş, sisteme karşı çıkmış, düşüncesine uygun örgütlenmelerde yer almış, İsviçre’de yürütülen anti-faşist, anti-emperyalist mücadelenin ön saflarında yer almıştır. Otonom bir örgütlenme olan Reboolie Bunker’e sempati duyuyor, ülkesinde devlet baskısına karşı gizli ve açık kampanya örgütlenmelerine katılıp tepkisini gösteriyordu. Dostlarıyla oluşturduğu komüne yönelik saldırı sırasında 17 yaşında 3 haftalık bir tutukluluk dönemi yaşadı. Aynı yıllarda Vietkong’u desteklemiş, sol radikal gruplardan tutuklu olanlarla da dayanışma içerisine girmiştir.

İsviçreli gruplar içerisinde en önemli ilişkisi KGI (İzolasyona Karşı Komite) ile olan ilişkisidir. KGI’yı var olan gruplar içerisinde ML olarak görüyordu. KGI komünist partinin yaratılması mücadelesinde, çekirdek olarak ortaya çıkmış, süreç içerisinde istenen yapılanmaya kavuşamamış, kendisini belli akademik sorunlarla sınırlandırmıştır. Aynı zamanda Marley Grubu ile de yakın ilişkisi vardır. Buradaki en önemli çalışmaları bu hareket içindeki, feminist düşünce ve hareketleri ML düşüncelerle değiştirip dönüştürerek, kadın hareketini sınıf temelindeki anlayışıyla yürütmek olur.

1980’li yıllarda Avrupa’da bulunan Türkiyeli devrimcilerle tanışır, Türkiye hapishanelerindeki devrimcilere yönelik saldırılara karşı çıkan Tutuklu Dayanışma Komitesinde yer alır. Anti-emperyalist gruplarla dayanışma içerisinde faaliyet yürütürken gazeteci olarak Peru’ya gider. Nikaragua’da Sandinistlerin iktidara gelmesi üzerine, Avrupa’dan giden gönüllülerin organize işinde görev alır. 1989’da TKP-ML ile örgütsel ilişkiye geçer. TKP-ML ile tanıştıktan sonra MLM anlayışa sahip olarak enternasyonalizmin en yüce örneklerinden birisini sergiler ve Türkiye devrim mücadelesine doğrudan katılmaya karar verir. Metris firarilerinin sosyalizm mücadelesinde pratik olarak yeniden yerlerini alma sürecine aktif olarak katılır. Sonra İstanbul’a yerleşir.

19 Mayıs 1991’de İsmail Oral’la kaldığı ev basılır. Düşmanın eline geçer. 15 gün süren işkencelerde önder yoldaş İbrahim Kaypakkaya’nın “Ser verip sır vermeme” geleneğine uygun davranır. Hapishane sürecinde Türk devletiyle İsviçre devletinin işbirliği ve halk düşmanlığı konusundaki sınıf dayanışmasını daha somut yaşar. Hapishaneyi devrimin okulu, mahkemeyi devrimin kürsüsü şeklinde kullanmayı başarır.

8 aylık tutsaklıktan sonra Türkiye sınıf mücadelesinin merkezi halkası olan gerilla savaşında yer almak ister. Enternasyonal proletaryanın işçi kızı Barbara (Kinem) çeşitli milliyetlerden halkımızın kurtuluş ordusu TİKKO içinde yer alır. Böylece enternasyonalizmin en somut ve canlı örneği olur. Kısa sürede yabancısı olduğu koşullara alışır. Yoksul ve ezilen Dersim köylüsünün de sevgisini kazanır.

TİKKO’nun 2. Mıntıka Birliği’nin çekildiği Pülümür yakınlarındaki Geçici Kış Kampı düşman tarafından açığa çıkartılmış 21 Ocak 1993’te kuşatma altına alınmıştır. Gerilla birlikleri kampın kuşatma altına alındığını öğrenince, kamp etrafındaki tüm dağ tepelerine öncü birliklerini yerleştirir. Düşman Erzurum’dan kaldırdığı 3 bombardıman uçağı, 3 kobra helikopteriyle yoğun bombardımana başlar. Ne var ki düşman, gerilla birliklerine yaklaşamadığı gibi, kayıp da verdiremez. Bir taraftan yoğun kış koşulları, bir taraftan da düşman saldırıları gerilla birliklerine bölgeyi terk etmeyi dayatır. Gerilla birliklerinin kaldığı bölgedeki bütün köyler askeri işgal altında olduğu için birlikler hiçbir köye uğrayamaz. Zorlu kış koşulları altında uzun bir yürüyüş sonrasında 3 gerilla şehit verilerek belirlenen hedefe varılır. Barbara’nın TKP-ML’ye sempati duymasına neden olan o çok beğendiği yoldaşlık ilişkileri gerçek anlamına uygun olarak, bu yürüyüş sırasında fedakarlığın, dayanışmanın, dostluğun, en güzel örneklerini yaşamıştır. Hedeflenen köye varılmasından sonra 3 gerilla daha şehit düşmüştür. Bu şehitlerden enternasyonal proletaryanın unutulmaz adları arasına katılan Barbara Anna Kirstler düşmana değil amansız kış koşullarına yenik düşmüştür.

Enternasyonalizmin en güzel örneğini vererek, parti saflarında mücadele ederken Yel Dağı’nda, parti ve devrim şehitleri ayında şehit düşen, enternasyonal proletaryanın örnek savaşçısı Barbara Anna Kirstler’i, TKP-ML, Merkez Komite Onur Üyeliği ile taçlandırmış; mücadelesini, partiye yaptığı hizmetleri ölümsüzleştirmiştir.

“Kadın erkek el ele, Demokratik Devrime” Barbara yoldaş 8 Mart etkinliğinde konuşma yaparken, 15 Mart 1992 Kartal.