ÇELİŞME, BAŞ ÇELİŞME, DÜŞMAN VE BAŞDÜŞMAN MESELESİ ÜZERİNE

Emperyalizm ve sosyal emperyalizm ile ezilen halklar arasında çelişme:

Emperyalizm ve sosyal emperyalizm ile ezilen halklar arasında çelişme:

Emperyalizm, bilindiği gibi, dünya hegemonyası peşinde koşar. Emperyalizm tabi eğilimi olan, kârın üst derecesine çıkarma isteği, emperyalist sermayeyi kendi ülkesinin sınırları dışına taşırır. Emperyalizm çağında sermaye ihracı genel bir olgu haline gelir. Emperyalist sermaye çeşitli yollarla (gerektiğinde silah zoru ile) çeşitli ülkelere girer. Bu ülkelerin ekonomisini kendine bağımlı kılar. Ülkede kendine bağımlı komprador tipte bir kapitalizm geliştirir, feodalizmi mümkün olduğunca uzun süre ayakta tutar. Emperyalizm kendine bağımlı hale getirdiği ülkelerin halklarını, uşakları aracılığı ile (gerektiğinde doğrudan doğruya müdahale ederek) iliğine, kemiğine kadar sömürür. Bu ülkelerde, emperyalizm kendi uşakları aracılığı ile, sömürüyü sağlamak için kanlı faşist diktatörlükler kurar. Emperyalizme bağımlı ülkelerde, böylece bu ülke halkları ile emperyalizm (sosyal emperyalizm) arasında büyük bir çelişme ortaya çıkar. Bu çelişme yarı-sömürge, yarı-feodal ülkelerde, emperyalizmi ve ona uşaklık eden sınıfları tasfiyeye yönelen demokratik hak devrimleri ile çözülmektedir. Bugün dünyanın birçok yerinde, emperyalizme bağımlı ülkelerde halklar ayaklanmakta, emperyalizme ve onların uşaklarına karşı silah elde mücadele etmektedirler. Bu mücadelelerde, emperyalistlerin menfaatleri onların, kendine bağımlı ülkelerdeki uşakları tarafından korunmakta, emperyalistler, bu ülkelerdeki menfaatlerini korumak için, bazen doğrudan müdahalelerde de bulunmaktadır. Bugün dünyanın pek çok ülkesi emperyalizme bağımlı yarı-sömürge statüsündedir. Bu ülkelerin büyük çoğunluğunda komprador kapitalizmi ile feodalizmin iç içe girdiği bir sosyo-ekonomik yapı hüküm sürmektedir. Bu ülkelerde, emperyalizmin, komprador kapitalizmin ve feodalizmin tasfiyesi, halkın önünde esas görev olarak durmaktadır. Emperyalizm (sosyal) emperyalizm ile halklar arasındaki çelişmenin çözümü için verilen mücadeleler, bugün kuşkusuz dünyadaki gelişme sürecini önemli ölçüde etkilemekte, dünyadaki değişikliklere önemli katkılarda bulunmaktadır.