Hindistan Komünist Partisi̇ (Maoist): 23 Mart’ı Anti-Emperyalist Gün olarak kutlayın.

Hindistan Komünist Partisi̇ (Maoist)

Merkez Komite

Basın Bülteni

9 Mart 2023

23 Mart’ı Anti-Emperyalist Gün olarak kutlayın. Emperyalist savaşları, doğal kaynakların yağmalanmasını ve işçi sınıfı ile emekçi kitlelerin boyunduruk altına alınmasını kınayın!

23 Mart 1931’de Hindistan’ın büyük evlatları Bhagat Singh Yoldaş, Sukhdev Yoldaş ve Rajguru Yoldaş İngiliz sömürgeci gücü tarafından Hint sağcıları ve komprador burjuvazi güçleriyle işbirliği içinde katledildiler. Bhagat Singh, Sukhdev ve Rajguru, “Inquilab Zindabad” (Yaşasın Devrim) ve “Kahrolsun Emperyalizm” sloganlarıyla Hindistan tarihinde yeni bir sayfa açmışlardı. Bu sloganlar hala Hindistan’ın her köşesinde yankılanıyor, hala her gencin kanını günün düzeni olan adaletsizliklere karşı kaynatıyor. HKP (Maoist) Komünist Partisi, emperyalizme, dini fanatizme, kast sistemine ve her türlü adaletsizliğe karşı mücadelede hayatlarını feda eden Hindistan’ın bu büyük devrimcilerine saygılarını sunmaktadır.

1931’den bu yana doksan yıl geçti ve Hindistan ekonomisi hala emperyalist ve komprador burjuvazi güçlerinin rejimi altında prangalanmaya devam ediyor. Son sekiz yılda, emperyalizmin Hindistan’a yönelik saldırısı Brahmanist Hindutva Faşist güçlerinin yükselişiyle tırmanmıştır. Bu durum Hindutva güçleri- Komprador burjuvazi-Emperyalizm arasındaki yakın bağı açıkça göstermektedir. Narendra Modi Başbakan olduktan sonra Hindistan pazarına yabancı sermayenin girmesi için kırmızı halı serdi. Yabancı sermayenin Hindistan pazarındaki hakimiyeti, işçi sınıfının ve emekçi kitlelerin yoksullaşmasına, doğal kaynakların yağmalanmasına ve eşitsiz mübadele sistemi nedeniyle servet transferine yol açmıştır. Komprador burjuvazi, emperyalizm ile güçlü bir bağ kurmakta ve birlikte Hindistan ekonomisini tahrip etmektedirler. Faşist BJP yönetimi altındaki Hindistan devleti, egemen sınıfların daha hızlı kar biriktirmesini kolaylaştırmak için, birçok işçi koruma yasasını rafa kaldırdı, çevre yasalarını tamamen tersine çevirdi, kolay kredi akışı, toprak gaspı ve benzeri görülmemiş ölçekte özelleştirme yaptı. Hindistan ekonomisinin büyüme gerçeği, zenginlerin daha zengin, yoksulların ise daha yoksul hale geldiği klasik bir ironi örneği olmaya devam etmektedir. ‘Dünya lideri’ olma iddiasındaki Hindistan, herhangi bir hastalık, doğal afet ya da dış saldırı nedeniyle değil, açlık nedeniyle ölen kendi çocuklarına bakamıyor. Öte yandan, Ambani ve Adani’nin servetleri gökyüzüne dokunuyor. Gerçekler açıktır ki, Ambani ve Adani’nin yükselişine, Modi’nin yükselişinden önce bile yabancı sermayenin yardımı ve kamu parasının ve kamu sektörlerinin endüstrilerinin komprador burjuvaziye aktarılması eşlik etmiştir. Ancak Modi’nin yükselişiyle birlikte yabancı sermaye akışı, özelleştirme ve sübvansiyonların komprador burjuvaziye tahsisi süreci daha önce görülmemiş bir şekilde artmıştır. Adani örneğinde, imparatorluğunu kurmak için Modi’nin yardımıyla kamu bankalarından ucuz kredi almak amacıyla hisse senedi manipülasyonları kullanılmıştır. Propaganda kılıfı altında gizlenen Modi ve Adani arasındaki bağlantı ortaya çıkmıştır.

Milyonlarca Hintli günde 70 rupinin altında bir gelirle hayatta kalmaya çalışıyor ve haysiyetten yoksun bir yaşam sürüyor. Bu, emperyalizmin yönetimindeki barbarlığın modern bir biçimidir.

Kapitalist Emperyalizm derin bir kriz içinde ve çelişkileri her geçen gün daha da yoğunlaşıyor. Tarih, emperyalizmin krizden çıkmak için dünyayı bölmek ve dünya pazarını ele geçirmek amacıyla savaş çığırtkanlığı yaptığını kanıtlamıştır. Amerikan emperyalizmi ve müttefikleri Suriye, Yemen ve Filistin’de savaş yürütüyor. Mevcut Rusya-Ukrayna savaşı, Rusya ve Amerika arasındaki emperyalist rekabetin bir yan ürünüdür. Bu, dünyanın yeniden paylaşımı ve doğal kaynaklar üzerindeki tekelci kontrol için yapılan bir savaştır. Amerikan emperyalizminin ve NATO güçlerinin savaşı şiddetlendirmek için müdahil olduğu şüphe götürmez bir gerçektir. Amerika ve NATO, Ukrayna’ya daha fazla silah ve mali destek sağlamayı kabul etti. Savaşın başlamasından bu yana, silah endüstrileri ile petrol ve gaz şirketlerinin karları iki katına çıkmıştır. İşçi sınıfı, köylülük ve halk kitlelerinin durumu ise savaş nedeniyle daha da geriledi. Kitlelerin toplumsal yeniden üretimi için elzem olan günlük ihtiyaç maddelerinin fiyatları birçok ülkede son 40 yılın en yüksek seviyesindedir. Aynı zamanda işçi sınıfının reel ücretleri daha da düşmüş, bu da ciddi bir tüketim ve kitle mallarına olan talebin canlanması sorunu yaratmıştır. İşsizlik ve işgücünün azaltılması tüm büyük endüstrilerde yaygındır. Bu koşullardan yararlanan IMF ve Dünya Bankası gibi emperyalist kuruluşlar, sadece üçüncü dünya ülkeleri için değil, aynı zamanda birçok batı ülkesi için de bir dizi kemer sıkma önlemi ve ekonominin yeniden yapılandırılmasını gündeme getirmiştir. Bu önlemler, bu ülkeleri Tekelci Emperyalist güçler için birer rantiyeye dönüştürecektir.

Emperyalizm bugün işçi sınıfı, köylülük ve diğer kesimlerden gelen direniş ve kitle hareketleriyle karşı karşıyadır. İşçi sınıfı hareketleri dünyanın her yerinde ve tüm sanayi sektörlerinde yükseliyor. Amerika’da, Fransa’da, İngiltere’de, Almanya’da, Güney Kore’de, Sri Lanka’da ve daha birçok yerde geniş çaplı işçi sınıfı hareketlerine tanık oluyoruz. Hindistan’da işçi sınıfı, köylülük, Adivasi, sosyal aktivistler ve öğrenciler ayaklanmakta ve faşist BJP-RSS ve emperyalizm tarafından dikte edilen halk karşıtı politikalara meydan okumaktadır.

Sadece işçi sınıfı hareketleri değil, dünyada sosyalizm ve komünizmin popülaritesinde de bir artış var. Sosyalizm ve Komünizm korkusuyla, Amerika’daki Demokrat Biden hükümeti Cumhuriyetçilerin desteğiyle Amerika Birleşik Devletleri’nde Sosyalizmi yasakladı. Endonezya’da da benzer önlemler alınmıştır.

Kapitalist Emperyalist sistem “çürümüş” ve “asalaktır” ve bu nedenle tüm gücüyle yıkılması gerekmektedir. Her geçen gün, işçi sınıfı hareketleri kapitalizme ve onun en yüksek aşaması olan emperyalizme karşı başını sayısız kez kaldıracaktır. Komünist Manifesto’da yer alan şu sözleri hatırlamak yerinde olacaktır: “Bu nedenle burjuvazinin ürettiği şey, her şeyden önce kendi mezar kazıcılarıdır.” Dünyanın tüm devrimci partileri ve Maoist, komünist partileri, emperyalizmin ve emperyalist savaşın mevcut krizini militan bir işçi sınıfı ve kitle hareketine dönüştürmelidir.

Hindistan Komünist Partisi (Maoist) Merkez Komitesi (MK) tüm devrimci, demokratik ve yurtsever kitle örgütlerini, aydınları, öğrencileri, ezilen kastları, kadın ve azınlık örgütlerini ve milliyetleri 23 Mart’ı Anti-Emperyalist bir gün olarak kutlamaya ve Hindistan işçi sınıfı, köylülük ve Adivasi mücadelelerine katılmaya ve tüm dünyadaki işçi sınıfı hareketleriyle dayanışma içinde olmaya çağırmaktadır.

Dostlar ve Yoldaşlar; topraklarımızın, suyumuzun, ormanlarımızın, havamızın ve varlığımızın sömürgeleştirilmesini durdurmanın zamanı gelmiştir. Ayrıca kitleleri Ambani ve Adani’nin servetlerinin kamulaştırılması için ve toplumsal servetin, kamu sektörlerinin ve kamusal alanların özelleştirilmesine karşı hareketler inşa etmeye çağırıyoruz. Emperyalist yağma ve savaşa karşı, ülkede hüküm süren insanlık dışı koşullara karşı ayağa kalkma zamanıdır. Mücadelemiz yalnızca geleceği değil, aynı zamanda inşa etmeyi arzuladığımız geleceğin anlamını da belirleyecektir.

Abhay

Sözcü

Merkez Komite

Englısh:

Link: https://www.tkpml.com/communist-party-of-india-maoist-observe-23rd-march-as-an-anti-imperialist-day/?swcfpc=1