TKP-ML Avrupa Komitesi: TARİHİMİZ, HAKSIZLIĞA, ZÜLME, FAŞİZME, EMPERYALİZME VE HER TÜRLÜ GERİCİLİĞE KARŞI BAŞKALDIRMA TARİHİDİR!

TARİHİMİZ, HAKSIZLIĞA, ZÜLME, FAŞİZME, EMPERYALİZME VE HER TÜRLÜ GERİCİLİĞE KARŞI BAŞKALDIRMA TARİHİDİR!

47 Yıldır Devrim ve Sosyalizm İçin Verdiğimiz Mücadelemiz Sürüyor!

 

Kapitalist-emperyalist sistem dünyamızı büyük bir felakete doğru sürüklemektedir. Dünya’nın büyük bir bölümünde süren işgal ve iç savaşlarda yüz binlerce insan hayatını kaybederken, milyonlarca insan ise yerlerinden, yurtlarından edilerek göç yollarında hayatını kaybetmekte ve hayatta kalanlar bilmedikleri diyarlarda yeni hayatlar aramaktadır. Yakılıp yıkılan, köyler, şehirler, yok edilen ve çökertilen hayvancılık ve tarım alanları, tahrip edilen doğa ve yapılan çevre kirliliği, sanayideki çarpık gelişme ve yaratılan işsizlik sonucu milyonlarca insan açlıkla boğuşmaktadır. Tüm bunlar, emperyalizm ve yerli uşaklarının doymak bilmeyen aç gözlülüğünden ve kar hırsından ileri gelmektedir.

2019 yılının bitimine az bir zaman kalmışken, dünyanın her coğrafyasında insanlar yoksulluğa, açlığa ve yolsuzluklara karşı sokaklara çıkarak haklarını aramaktadır. Irak’ta yolsuzluğa ve yoksulluğa karşı başlayan ve yaklaşık bir aydır devam eden gösterilerde 300’ün üzerinde insan hayatını kaybederken, 3 bin’e yakın insan ise polis ve asker kurşunlarıyla yaralandı. Ekvator’da hükümetin akaryakıta uygulanan devlet desteğinin kaldırdığını açıklamasından sonra halk sokakları işgal ederek başkaldırdı.  Şili’de elektrik ve ulaşım fiyatlarına yapılan zamlardan sonra halk sokakları ateşe verdi. Lübnan’da hükümetin Whatsapp aramalarından vergi almaya kalkması milyonları sokağa döktü. Azerbaycan’da halk, pahalılığa karşı sokağa çıktı. Haiti’de hayat pahalılığı ve işsizliğe karşı halk sokakları ateşe verdi. Bu isyan ve başkaldırılar, işçi ve emekçilerin yaşam koşullarının ağırlaşmasına karşı, daha iyi bir yaşam için öfkelerini sokağa taşımalarının bir göstergesidir.

Tüm bunlar olurken, emperyalistler, başta petrol, doğal gaz gibi enerji yatakları ve taşıma yolları üzerinde hakimiyetini sürdürmek ve rakiplerini ekarte etmek için serbest rekabetçi çağdan bu yana Ortadoğu coğrafyasını işgal ederek ülkeleri birbiriyle savaştırmaya devam ediyorlar. Irak’ın işgalinden bu yana fabrikaların yok edildiği, tarımın yapılamadığı bu ülke de insanlar yoksullukla ve açlıkla boğuşuyor. Libya, bölgenin petrol ve doğal gaz bakımından S. Arabistan’dan sonra en zengin ve en kaliteli rezerve sahip olan bir ülke. M. Kadafi iktidarının Çin ve Rusya ile ciddi anlaşmalar yapması ve yönünü bu ülkelere dönmesinden dolayı, ABD ve AB’nin başını çeken emperyalistler bu ülkeyi 2011 yılında işgal ederek bir ay içinde adeta yerle bir ettiler. Yemen; ABD ve batılı emperyalistlerin desteğiyle 5-6 yıl’dır S. Arabistan önderliğindeki bölge gerici faşist iktidarları tarafından ağır bombardımanlarla harabeye çevrildi. Yüz binlerce insan katledildi. Ve şimdi de ABD, İran’a saldırmak için fırsat kolluyor.

2011 yılından bu yana Suriye’de süren iç savaşta, Kürt direnişçileri ve devrimcilerin verdiği savaşla IŞİD ve cihatçı çetelerin yenilgiye uğratılmasından sonra, bunu hazmedemeyen faşist Türk devleti Efrin bölgesini işgal etmiş, 9 Ekim 2019 tarihinden bu yana da Kuzey- Doğu Suriye Kürdistanı’na saldırarak Kürt topraklarını işgal etmiş bulunuyor.  Rus ve ABD emperyalist güçlerinin desteği ile Suriye’de Kürtlere karşı süren işgal harekatın da yüzlerce Kürt direnişçisi ve devrimci katledildi, köylerin bombalanması sonucu 300 bin insan yeniden göç yollarına düştü.

Türk devleti ülke içinde de Kürtlerin kurumlarına karşı başlattığı saldırısı hız kesmeden devam ediyor. Binlerce Kürt siyasetçinin hapishanelere doldurulduğu bir süreçte, Kürtlerin kazandığı belediyelere de bir bir el konulmaktadır. Kasım ayı içinde Yenişehir, Hazro, İdil ve Akpazar belediyeleri gasp edilerek, HDP’li eş başkanların yerine AKP memurlarını kayyum olarak atayan iktidar, belediyeleri gasp etmeye devam edeceğini açıklamaktan da geri kalmıyor. Şimdiye kadar HDP’nin üçü büyükşehir, 19’u ilçe, biri de belde olmak üzere toplam 24 belediyesi gasp edilmiş bulunuyor.

Direnme dışında hiçbir yol kalmamıştır:

Türk devletinin kendi yasalarını bir yana bırakarak dizginsiz açık faşist terör estirdiği bu koşullarda legal alanda mücadele etmek içinde şartlar giderek anlamını yitirmektedir.

Partimiz 47 yıldır faşizme karşı mücadelesini kesintisiz sürdürmektedir. Bu tarihi direnişte partimiz, yüzlerce şehit vererek yoluna devam etmektedir. Partimiz, ağır darbeler almasına, geriye düşmelere karşın hiçbir koşula teslim olmadan, Kaypakkaya’nın yol göstericiliğinde devrim ve sosyalizm mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedir. Partimiz, 24 Nisan 2019 tarihinde gerçekleştirdiği 1. Kongresi’yle yeniden toparlanarak, merkezi önderliği altında faşist diktatörlüğe ve emperyalizme karşı her alanda mücadelesini sürdürmeye devam ediyor.

Partimiz, çeşitli milliyet ve inançlardan Türkiye proletaryasının sınıf örgütü olması ve enternasyonalist görevin bir gereği olarak, hemen yanı başında, Suriye’de Kürt ulusunun gericiliğe karşı yürüttüğü savaşta enternasyonal görevlerini yerine getirmektedir. Bunda kararlıdır, bedel ödemekten çekinmeyerek 9 Ekim 2019 tarihinden bu yana da SDG/YPG ve direniş saflarında yer alan diğer dostlarla birlikte faşist Türk devletinin işgal savaşına karşı Serekaniye’de, Erişa ve Til Temir köylerinde en önde işgalcilere karşı savaşmaktadır.

Mücadeleyi her alanda büyütmek için düşünce açıklığı, doğru taktikler, bunun gereklerini örgütleme, aldığı karar ve görevleri kararlıkla yerine getirmede dirayetli olma kadar, mücadelenin maddi ve manevi olarak da güçlendirilmesi, omuzlanması gerektiği de açıktır. Devrimci görevlerin, faaliyetlerin verimli olmasının bir yönü de buna bağlıdır. Mücadelenin her yönüyle geliştirilmesi, biz işçi ve emekçilerin çabasına ve fedakarlığına bağlı olduğu biran olsun unutulmamalıdır.

Avrupa’da yaşayan emekçi Kürt, Türk ve çeşitli milliyet ve inançlardan göçmen halkımızı maddi ve manevi olarak partimizi desteklemeye çağırıyoruz. Emeklerinizle bu mücadeleye katkı sunmak bir görevdir. Türkiye’de yaşayan tüm ulus ve azınlıkların, işçi sınıfının ve emekçilerin tek kurtuluşu devrim ve sosyalizmdedir! Bu mücadeleyi her yönüyle büyütmek için görev başına!…

 

Yaşasın Devrim ve Sosyalizm Mücadelemiz!

Yaşasın Partimizin 1. Kongresi!

Yaşasın Ulusların Özgürce Ayrılma Hakkı!

Yaşasın Rojava Direnişimiz!

Rojava Şehitleri Ölümsüzdür!

 

Kasım 2019

TKP-ML Avrupa Komitesi