TKP-ML, DKP ve MKP Avrupa Komiteleri: Kürdistan’a Sefer Olur, Zafer Olmaz!

FAŞİST TÜRK DEVLETİNİN İŞGAL, KATLİAM VE BARBARLIĞINA KARŞI HER ALANDA KÜRT ULUSUNUN YANINDA OLACAK, BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİZ!

Kürdistan’a Sefer Olur, Zafer Olmaz!

Faşist Türk devleti Suriye-Kuzey Doğu Kürdistan’ı topraklarını 9 Ekim 2019 tarihinden bu yana işgal etmiş bulunuyor.  Türk devleti, rahat ilerlemek ve işgal ettiği yerlerde direnişle karşılaşmamak için özellikle sivilleri hedef almaktadır. Giré Spi, Serékani, Qamişlo ve Membiç’in köylerini ve yerleşim yerlerini havadan ve karadan bombalayan Türk ordusu ve IŞİD’in maskeli hali ÖSO çeteleri onlarca sivili katlederken, binlerce insanın ise göç etmesine neden olmuşlardır.

11 Ekim 2019 tarihinde Suriye Gelecek Partisi Sekreteri Hevrin Xelef, Qamişlo uluslararası yol üzerinde ÖSO’cular tarafından katledildi. Keza, 13 Ekim 2019 tarihinde Türk savaş uçakları Cizre’den Sékaniyé’ye giden bir sivil konvoyu vurdu. İçinde Fransız ve Brezilyalı gazetecilerin de olduğu minibüsteki 11 kişi hayatını kaybederken, 74 kişi de yaralandı.

2012 yılında Kobani ve sonrasında Rojava’yı da içine alan özerlik ilanından bu yana Türk devleti Kürtlere karşı savaş ilan etti. Türk devleti, Rusya ve ABD’den aldığı destekle her fırsatta Rojava’ya saldırmaktadır. ABD ve Rusya Türk devletinin: 22 Şubat 2015 tarihinde “Şah Fırat Operasyonu”na, 29 Mart 2017 tarihinde “Fırat Kalkanı Harekatı”na, 24 Ağustos 2016 tarihinde “Cerablus işgaline” ve 28 Ocak 2018 tarihinde “Efrin işgaline” göz yummuşlardır. 9 Ekim 2019 tarihinde yine ABD ve Rusya’nın onayıyla; 14 bin IŞİD çetesini yanına alan Türk devleti, bir kez daha Kürtlerin topraklarını işgal etmiş bulunuyor.

Rojava’dan Kürtler yeni bir tarih yazmışlardır. Faşist ve gerici IŞİD çetelerine karşı binlerce şehit vererek elde ettikleri kazanımlarıyla yeni bir gelecek inşa etmişlerdir. Kürtler, sadece kendilerini değil, bu bölgede yaşayan tüm ulus, azınlık ve çeşitli inançlardan insanları da özgürleştirerek bu yeni yaşamın birer parçası haline getirdiler. Türk devleti, bu özgürce yaşamı yıkmak istiyor. Türk devletinin bu suçuna ABD ve Rusya’da ortak olmuştur. Rusya, Türk devletini cesaretlendirerek işgale verdiği onayla Kürtlerin Esad rejimine biat etmesini istiyor. ABD, her fırsatta “ben olmazsam yaşamazsınız” diyerek Kürtleri kendisine bağımlı hale getirmek için Türk devletinin işgaline onay vermiştir. Bir kez daha ispatlanmıştı ki, emperyalistler hiçbir zaman ezilen mazlum halkların yanında olmamıştır. Emperyalizm, sınıfsal olarak ezilen dünya haklarının baş düşmanıdır. Emperyalizm ve onların yeri uşakları yok edilmedikçe; sömürü, savaş ve işgaller son bulmayacaktır. Bu nedenle faşist Türk devletinin Kürt ulusuna yönelik işgal ve soykırımına karşı savaşımızı emperyalizme ve faşizme karşı birleşik devrim mücadelesine yükseltmeliyiz!

7 Ekim 2019 tarihinde kamuoyuna deklere edilen savaş ilanından sonra, tüm burjuva-faşist parti ve çevrelerin rengi de bir bir açığa çıktı. “Suriye Tezkeresi” adı altında savaş oylamasında CHP, AKP’nin yanında olmayı ihmal etmedi. 2002 yılından bu yana AKP’nin payandası olan CHP, her fırsatta AKP’ye destek vermekten geri kalmamıştır. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında “Yeni Kapı mitingi”, Milletvekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılarak, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın tutuklanması, AKP’nin genel seçimlerde ve referandum da oyları çalması, İstanbul belediye seçiminin iptal kararına karşı sesiz kalan CHP AKP’ye can simidi oldu. Savaş ilanından hemen sonra, İYİ Parti, Sadet Partisi, Vatan Partisi ve birçok meslek kuruluşu ve baro, AKP’nin yanında saf tutarak Kürt düşmanlığında birleşmişlerdir.

Türk devletinin Kürt topraklarına yaptığı bu işgalin hesabı er ya da geç sorulacaktır.  Faşist Türk ordusu işgalin daha ilk haftasında büyük kayıplar almıştır. Türk devleti planladığı gibi ilerleyemiyor. Rojava topraklarının her karşı bir direniş mevziisi olmuş ve destan yazmaya devam ediyor.

İşgalci Türk devleti bu işgal girişiminden de hiçbir başarı elde etmeden, geldiği gibi gidecektir. Sadece Türk devleti değil, hiçbir işgalci güç, işgal ettiği topraklarda sonsuza kadar kalmayı başaramamıştır. Haksız olan her işgalci güç, ezilen ve toprakları işgal edilen mazlum halkların gazabına uğramıştır.  Dünyanın her yerinde direniş kazanmış, işgalciler kaybetmiştir.

Kürtler artık yalnız değildir. Dünyanın her yerinde halklar, emekçiler Kürtlerin yanında saf tutarak işgalci Türk devletini lanetlemektedirler. Dünyanın her köşesinde her gün yüz binlerce insan sokağa çıkarak, eylem yaparak Kürtleri desteklediklerini haykırmaktadırlar. Öyle ki, utançlarından ya da çıkarlarından da olsa, birçok emperyalist-kapitalist devlet Türk ordusunun bir an önce işgale son vermesini istemektedir.

Biz Türkiyeli devrimciler olarak, Türk devletinin bu savaşını ve işgalini Kürtlerle birlikte püskürteceğimizi ilan ediyoruz. Partilerimizin güçleri, başından bu yana Rojava’da IŞİD çetelerine karşı Kürlerle birlikte savaşarak nasıl Rojava’yı özgürleştirdilerse, nasıl Efrin’de Türk ordusuna karşı savaş içinde olduysak, bugün de yine Kürtlerin yanında faşist Türk ordusuna karşı savaşıyoruz.

Uluslararası emperyalizm bölgede ve ülkedeki varlığını sadece AKP-MHP gerici faşist partileri üzerinden egemen kılmamaktadır. Aynı zamanda bu egemenliğini CHP gibi düzen partilerinin üzerinden de pekiştirmektedir. Bu nedenle AKP-MHP’nin sosyal medya kullanımına kadar yaydığı terör yönetimine ve Kürt ulusu üzerinde yoğunlaştırdığı zulmüne karşı mücadele emekçi halkların, devrimci ve demokratların düzen partilerini karşısına alan devrimci bir ittifakla başarıya ulaşabilecektir.

Bizler, Türkiyeli emekçileri, kadınları, gençleri ve ezilen halkları, bu işgalci ve soykırımcı savaşı, kendisinden başka herkese vahşice saldıran faşizmi ve halkların belası olan emperyalizmi durduracak yegane güç olan işçi sınıfının ve halkların devrimci saflarına çağırıyoruz.  Bu devrimci mevzilenme sonucunda TC yıkılacak, Kürt ulusu er ya da geç sömürge zincirlerini kırarak Rojava’da ve başta Bakur olmak üzeri bütün parçalarda özgürlüğüne kavuşacaktır.

Bizler Avrupa’da da Türk devletinin işgaline karşı kitlemizi bulunduğu her yerde Kürtlerle omuz omuza sokakta olmaya çağırıyoruz. Türk devletinin ilan ettiği bu savaş sadece Kürtleri hedef almıyor. Bu savaş insanlığa karşı açılmış bir savaştır. Türk devleti yenilecek, Kürtler bir kez daha kazanarak Rojava’yı özgür kılmaya devam edeceklerdir.

İŞGALCİLER KAYBEDECEK, DİRENİŞ KAZANACAK!

YAŞASIN ULUSLARIN ÖZGÜRCE AYRILMA HAKKI!

YAŞASIN DAYANIŞMA, YAŞASIN EZİLEN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!

14 Ekim 2019

TKP-ML Avrupa Komitesi – DKP Avrupa Komitesi – MKP Avrupa Komitesi