ABD Emperyalizmi ve İsrail’in İran’a Karşı Saldırgan Savaşını Kınayın, Karşı Çıkın ve Direnin!
Dünyanın ezilen halklarının bir numaralı düşmanı, uluslararası terörizmin başlıca kaynağı ve kana susamış, vahşi katiller olan ABD emperyalizmi, bölgedeki köpeği (İsrail) aracılığıyla, ABD emperyalizminin tam desteğiyle, İran’ın egemen topraklarına saldırmaya başladı ve saldırılarını yoğunlaştırmaya devam ediyor. İsrail’in bu saldırgan savaşı, bölgedeki kan dökücü ABD emperyalizminin savaş çığırtkanlığını daha da körüklüyor.
ABD emperyalizminin kayıtsız şartsız desteğiyle yürütülen İsrail’in saldırgan savaşı, ABD’nin derin krizini, dünya çapındaki emperyalist çelişkilerini ve faşist Trump yönetimindeki Beyaz Saray’ın dünya doğal kaynaklarını yeniden paylaşmak için gösterdiği amansız çabaları ortaya koymaktadır. Öte yandan, küresel hegemonyayı dayatmak için yürütülen bu saldırgan egemenlik, Çinli sosyal-emperyalistler ve Rus emperyalizmi tarafından dirençle karşılanıyor.
Terörizmin kurtarıcıları olarak kendilerini sunan ABD emperyalistleri, gerçekte terörizmin ana kaynağıdır. Japonya’ya atılan atom bombalarının uğursuz mirasından on binlerce Vietnamlının katledilmesine; Vietnam’a atılan büyük miktarda napalm bombalarından, Irak’a yönelik sürekli füze saldırılarından ve 2001’den beri Afganistan’da ezilen halkları öldüren saldırgan ve yıkıcı savaştan 2003’teki Irak’ın alenen işgaline; Demokratik olmayan güçleri silahlandırmaktan terörist faaliyetleri teşvik etmeye, darbe ve karşı darbe planlamaktan milyonları açlıktan öldüren ekonomik yaptırımlar uygulamaya, ırkçılık yapmaya ve ABD emperyalizminin barbarlığının binlerce diğer örneğine kadar.
Emperyalizmin doğuştan gelen özelliği ve barbar doğası savaş, yağma ve talandır. İsrail’in saldırgan saldırısı — bölgedeki emperyalizmin kuduz köpeği olarak — de bu özelliği somutlaştırmaktadır. İsrail’in gerçekleştirdiği 700’den fazla saldırı (13 Haziran’daki 330 ilk bomba saldırısı ve ardından gelen tekrar bombardımanlar dahil) son sekiz gün içinde iki binden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden oldu — bu barbar ve saldırgan doğasının canlı bir kanıtıdır. Bu arada İran da yaklaşık 500 saldırı (400-450 füze ve insansız hava aracı saldırısı dahil) gerçekleştirdi, ancak bu saldırılar egemenliğini ve toprak bütünlüğünü meşru olarak savunmak içindi.
İsrail ve ABD emperyalizmi, “nükleer mesele” bahanesiyle İran’ın gerici teokratik rejimini cezalandırıyor. Ancak yedi günlük savaşın ardından sonuç tam tersi oldu. Çatışmanın artık sadece saldırıya karşı savunma olmadığı ortaya çıktı; aksine, sekizinci günün sonunda Trump ve yandaşlarının İran üzerinde tam hakimiyet kurmak, teokratik rejimi yıkmak ve bölgedeki ABD çıkarlarını güvence altına almak için kendi istedikleri emperyalist rejimi kurmak istedikleri açıkça anlaşıldı. İsrail’i destekleyerek, bölge ülkelerinde korku ve terör estirmek, onları boyun eğmeye zorlamak ve bu saldırgan hegemonya karşısında boyun eğmeye zorlamak istiyorlar.
İran’da, İran’ın emekçi kitlelerine karşı suç işlemekten hiç çekinmeyen teokratik gerici bir rejim olan İran din adamları rejiminin ortaya çıkmasından bu yana 46 yıldan fazla zaman geçti. Bu teokratik gerici rejim, devrimci, ulusal ve demokratik güçleri, hatta zorla başörtüsü takmayı reddeden sıradan emekçiler ve kadınları bile vurarak infaz etti. İslam Cumhuriyeti, İran’ın devrimci güçlerini katleden tamamen gerici ve teokratik bir rejimdir. Ancak bu, ABD ve onun kuduz köpeği (İsrail) tarafından İran’ın cezalandırılmasını onayladığımız anlamına gelmez. Böyle bir gerici rejimin devrilmesi, proletarya ve onun öncü partisi önderliğinde İran’ın ezilen kitleleri tarafından gerçekleştirilmelidir.
Afganistan Komünist (Maoist) Partisi, ABD-İsrail’in İran’a yönelik askeri saldırısını şiddetle kınamakta ve İran’ın devrimci güçleri ve halkının yanında yer almaktadır. İran’daki devrimci güçler uyanık olmalı ve kitleleri bu savaşa karşı ayaklanmaya çağırmalıdır. ABD ve İsrail’deki devrimci güçler de bu savaşa karşı yenilgiçi bir tutum benimsemelidir.
Dünyayı büyük bir küresel çatışmaya sürükleyen ABD emperyalizminin savaş çığırtkanlığını genişletme çabalarını şiddetle kınıyoruz. Tüm devrimci ve demokratik halkları bu emperyalist savaşa direnmeye çağırıyoruz.
Halkların kendi kaderini tayin hakkını savunmak için hepimizin bir arada durması çok önemlidir.
Bu koşullar altında, saldırgan emperyalist savaşlara ve ABD ve İsrail savaş makinelerine karşı tek bir protesto sesi haline gelmemiz çok önemlidir.
Afganistan ve İran’ın yanı sıra, Avrupa, ABD, Kanada ve dünyanın diğer bölgelerindeki ilerici İranlılar, Afgan yoldaşlar ve dostlarla birlikte, savaş karşıtı kampanyalarda aktif olmalı, bu ülkelerdeki ilerici ve devrimci savaş karşıtı ve anti-emperyalist hareketlerle birleşmeli ve bu hareketleri daha da militan hale getirmelidir.
Emperyalist hükümetler ve Ortadoğu’daki gerici rejimler rüzgâr ekerlerse fırtına biçerler — bu tarihin hükmüdür. ABD emperyalizmini nihai olarak yenilgiye uğratacak olan, hem ABD egemenliği altındaki ezilen uluslarda hem de ABD’nin içinde, milyonlarca bilinçli kitlenin devrimci şiddet ve halk savaşı yoluyla ortaya koyacağı devrimci güçtür. Zafer, emperyalizmin mezar kazıcılarına, tüm ülkelerin proletaryasına ve dünyanın ezilen uluslarına aittir.
ABD emperyalizminin ve İsrail’in savaş çığırtkanlığına karşı ayağa kalk!
Bölgedeki güçlü anti-emperyalist hareketi güçlendirelim!
Anti-emperyalist savaş karşıtı hareketi tüm dünyaya yayalım!
Afganistan Komünist (Maoist) Partisi
20 Haziran 2025
