Filipinler Komünist Partisi: ABD-Marcos II rejimine karşı savaşın ve halk savaşını ilerletin!

ABD-Marcos II rejimine karşı savaşın ve halk savaşını ilerletin!

Filipinler Komünist Partisi

30 Haziran 2022

 

Egemen gerici sınıfların Marcos ve Duterte fraksiyonu, hacklenmiş SD kartlar kullanan önceden programlanmış oy sayma makineleri aracılığıyla 9 Mayıs seçimlerine hile karıştırarak, 31,5 milyon oyla imkansız bir “ezici” zafer kazandı. Nefret edilen eski diktatör Marcos’un oğlu ve adaşı Ferdinand Jr, bugün başkan olarak göreve başlayacak ve Tiran Rodrigo’nun kızı Sara Duterte’nin başkan yardımcısı olmasıyla birlikte gayrimeşru bir rejimi ve kriz ve kaynayan sosyal huzursuzluğa saplanmış bir sistemi yönetecek.

Duterte’nin faşist suçları ve kriz mirası

Altı yıl boyunca Filipin halkı amansız bir siyasi baskıya ve giderek daha da kötüleşen sömürü ve zulüm biçimlerine maruz bırakıldı.

Duterte, zalim yönetimini dayatmak, kitleleri terörize etmek, rüşvet alma ve diğer yolsuzluk biçimlerini merkezileştirmek ve tekelleştirmek, yandaşlarını ayrıcalıklar ve büyük devlet ihaleleriyle ödüllendirmek, ordu ve polis içindeki sadakatleri geliştirmek, büyük servet ve güç biriktirmek ve siyasi hanedanlığını sürdürmek için sahte “uyuşturucuyla savaş” ve “terörle savaş” ile halkı kandırmak ve sözde “altın altyapı çağı” ile sahte kalkınma sağlamak için demagoji hilelerine başvurdu.

Duterte, ithalat politikalarını daha da serbestleştirerek ve vergi teşvikleri, ucuz işçi ücretleri ve çevre düzenlemelerinin yürürlükten kaldırılmasıyla yabancı yatırımları destekleyerek ülkeyi geri kalmış ve sanayi dışı bir ekonominin derinliklerine gömdü. Yerel üretim ithal mallara ve yabancı sermaye yatırımlarına bağımlı kalmaya devam etmekte ve büyük ölçüde yarı işlenmiş ve yerel olarak monte edilmiş malların (elektronik çipler, otomobil kabloları, bilgisayar parçaları) ve ham tarımsal ürünlerin (özellikle muz ve ananas) ihracatına yöneliktir.

Duterte döneminde Filipin ekonomisinin geri kalmış ve esas olarak tarımsal karakteristiği derinleşmiştir. Giderek halka yeterli iş ya da geçim kaynağı sağlayamaz hale gelmiştir. Halkın çoğunluğu tarımsal üretimle uğraşmaya devam etmektedir. Tarımın ulusal üretimdeki resmi payı (nominal olarak %10,4’ten %9,6’ya düştü) küçük gibi gösteriliyor, ama aslında kırsal ekonominin bir parçası olan çok sayıda kişiyi (mevsimlik tarım işçileri, ücretsiz aile üyeleri, kırsal kesimdeki tek iş arayanlar, avcılar vb.) istihdam ediyor. Ayrıca, yok ettiği kadar istihdam yaratmayan madencilik şirketleri, plantasyonlar, altyapı, enerji ve turizm projelerinin yaygın arazi gaspı nedeniyle yerinden edilen köylü kitlelerini de içermemektedir. Üretim, gayri safi yurtiçi hasıla içindeki payı %20’nin altında kalarak durgunlaşmaya devam etmekte, giderek büyüyen işsizler ve geçici istihdam edilenler ordusunu emememektedir. Umutsuzca denizaşırı işlere giden Filipinlilerin sayısı artmaya devam ediyor.

Duterte göreve geldiğinde 5.9 trilyon peso olan kamu borcunun iki katından fazla, 12.7 trilyon peso gibi devasa bir borç bırakmaya hazırlanıyor. Altı yıllık borçlanma çılgınlığı ülkenin aşağı yönlü ekonomik gidişatını değiştiremedi. Büyük miktarda borcun pandemi müdahalesine gittiği iddiaları düpedüz yalandır. Aslında Duterte’nin biriktirdiği borçların çoğu, yerel büyük burjuva kompradorlarla ortaklaşa yürütülen yabancı finansmanlı, çoğunlukla tamamlanmamış, “Yap, Yap, Yap” inşaat projelerine gitti, aslında yabancı müteahhitlere, çelik ve ekipman üreticilerine geri verildi ve kayırılan yandaş şirketlerin ceplerini doldurdu.

Duterte yönetimindeki yıllık borç ödemeleri 2016’da 790 milyar Peso iken bu yıl %50’den fazla artarak 1,2 trilyon Peso’ya yükseldi. Bu borçlar Filipin halkı tarafından giderek daha ağır vergiler, sosyal hizmet harcamalarında kesintiler ve daha da fazla borçlanma yoluyla ödeniyor. TRAIN Yasası (Hızlandırma ve Kapsayıcılık Yasası için Vergi Reformunu. Çn) Duterte’nin ilk önlemlerinden biriydi. Geniş kitleler üzerinde ciddi zorluklara neden olduğu için her zaman derin bir hoşnutsuzlukla hatırlanacaktır.

Geçtiğimiz altı yıl boyunca insanlar neredeyse her türlü mal ve hizmetin artan fiyatlarından muzdarip oldular ve enflasyon on yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Duterte döneminde ücretler baskı altına alındı ve düşürüldü. İşçilerin asgari günlük ücretleri neredeyse hiç arttırılmadı ve yaşam standartlarının çok altında kaldı. İşçilerin sendika kurmalarını engellemek ve daha iyi ücretler, çalışma koşulları ve istihdam şartları için pazarlık yapmalarını engellemek için işçi hakları pervasızca ihlal edilmektedir. Duterte, işçileri yoğun sömürü biçimlerine maruz bırakan yaygın iş sözleşmesi sistemini sürdürdü. Covid-19 salgını sırasında Filipinliler, önceki yıllarda yapılan sosyal harcama kesintileri nedeniyle kamu sağlık sisteminin ağır koşullarından muzdarip oldu. Duterte ve yardakçılarının Covid-19 salgınını anormal satın alma anlaşmalarıyla milyarlarca peso kazanmak için kullanması daha da büyük bir öfkeye neden oldu. Duterte rejimi, 2022 yılının ilk yarısında artan fiyatlar ve yokluk nedeniyle halkın hızla kötüleşen ekonomik koşulları karşısında aciz kaldığı için tamamen kınanmalıdır.

Duterte, toplumsal volkanın patlamasını önlemek için faşist devlet terörizmini yeni bir yoğunluk ve yüzsüzlük düzeyinde kullandı. Duterte’nin yasadışı uyuşturucu ticaretini kontrol altına almak için yürüttüğü “uyuşturucuyla savaş” kampanyasında polis ve devlet destekli kanunsuzlar tarafından en az 30.000 kişinin öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Duterte, Ulusal Görev Gücü (NTF)-Elcac’ı ve 2020 tarihli “Terörle Mücadele Yasası”nı oluşturan 70 sayılı Yürütme Emri (2017) aracılığıyla, geniş yasal, demokratik, yurtsever ve ilerici güçleri kırmızı etiketleme (fişleme çn.), kriminalize etme ve hukuk savaşı, tutuklama ve uzun süreli gözaltı ve yargısız infaz kampanyasıyla hedef aldı.

ABD emperyalistleri tarafından kışkırtılan Duterte, “kontrgerillayı” devlet politikasının solu, sağı ve merkezi haline getirdi ve sivil bürokrasiyi ordunun kontrolü altına aldı. Amerikan savunma şirketlerinden insansız hava araçları, savaş uçakları, bombalar, toplar, tüfekler ve diğer savaş malzemelerini satın almak için “modernizasyon” kisvesi altında Filipinler Silahlı Kuvvetleri’ne (FSK) eşi benzeri görülmemiş miktarda fon aktardı. FSK’nın sadakatini ve minnet borcunu güvence altına almak için FSK’nın subay ve erlerinin maaşlarını yasal maaş derecesinin üzerine çıkardı.

Geçtiğimiz beş yıl boyunca FSK, Yeni Halk Ordusu (YHO) birliklerini kuşatmak ve stratejik çatışmalara sokmak için halka büyük bedeller ödeterek, birkaç yüz ila yaklaşık bin askerin bir odak bölgesinde seferber edilmesini içeren çok taburlu veya tugay büyüklüğünde sürekli askeri operasyonlar düzenlemek gibi umutsuz bir kontrgerilla taktiği uyguladı. Tabur tabur faşist birlikler kuduz köpek sürüleri gibi serbest bırakıldı. Köylü kitlelere ve etnik azınlık topluluklarına karşı amansız bir devlet terörü, bastırma ve pasifize etme kampanyasında psikolojik savaş ve istihbarat operasyonları, toplulukların mezbahaya çevrilmesi, sivillerin evlerine gece baskınları, sivillere yönelik sorgulamaların yanı sıra çiftliklerin ve yakındaki dağların havadan bombalanmasını gerçekleştirdiler. Sivillere yönelik bu acımasız saldırılar, “okyanusu kurutarak balıkları sudan çıkarmak” gibi aptalca bir amacı takip etmektedir. Askeri operasyonlar, büyük işletmelerin kurulmasına ya da genişlemesine karşı kitlesel direnişin olduğu bölgelerde daha yoğun ve acımasız olmuştur.

FSKnın savunma yetkilileri ve subayları, YHO’nun gerilla cephelerinin yarısından fazlasını “dağıtmakla” ya da “zayıflatmakla” övündüklerinde sadece kendilerini kandırıyorlar. Tahmin ettikleri YHO savaşçılarının birkaç katı olan inanılmaz sayılarda “YHO teslimleri” sayıyorlar. Aslında YHO birliklerinin büyük çoğunluğu, FSK’nın kuşatma harekatını boşa çıkarmak için gerilla taktiği olan yer değiştirerek zaman kazanma yöntemini benimseyerek düşmanın odaklanmış askeri operasyonlarının üstesinden gelebilmiştir. YHO’nun bu esnek karşı gerilla tedbirleri, birliklerinin güçlerini korumalarına, operasyon alanlarını genişletmelerine, kitle tabanlarını daha da genişletmelerine ve düşmana karşı taktiksel saldırılar veya karşı saldırılar düzenlemek için daha fazla mevzi kazanmalarına olanak tanıyor.

Sınırlı kaynaklara sahip olan FSK ve Filipin Ulusal Polisi (FUP) sadece sınırlı bir alanı kapsayabilir ve bu da YHO birimlerinin FSK operasyonlarının kapsamı dışında kalan daha geniş alanlarda serbestçe faaliyet göstermesine olanak tanır. Gerici güçler, yoğun faşist saldırılarla sivilleri hedef aldıkları bölgelerde ancak egemen sistemin çürümüşlüğünü daha da açığa çıkarmayı başarabilir ve halkı direnmeye teşvik ederek YHO’na katılma ve silahlı direnişte yer alma arzularını körükleyebilir.

Parti tarafından yönlendirilen YHO, Duterte rejiminin ilan ettiği halkın silahlı direnişini ezme hedefini boşa çıkarmıştır. Duterte, Marcos döneminde YHO’nu yenme hedefine önümüzdeki iki yıl içinde ulaşılacağını söyleyerek başarısızlığı bizzat itiraf etmiştir. Bu açıklama da başarısızlıkla sonuçlanacaktır.

Parti ve YHO düşmanın topyekûn saldırılarına karşı koymuştur. FSK’nın büyük askeri operasyonlarının başlangıcında bazı bölgelerde bazı kayıplar vermiş olmasına rağmen, YHO güçlü kalmaya ve köylü kitlelerinin derin ve geniş desteğini almaya devam etmektedir. Sosyoekonomik krizin ağırlaşması ve işçilere, köylülere ve diğer emekçi halka yönelik baskı ve sömürünün giderek kötüleşmesi, halk savaşının ve her türlü kitlesel direnişin yürütülmesi için her zamankinden daha elverişli koşullar yaratmaktadır. Gayrimeşru ABD-Marcos II rejiminin ortaya çıkmasıyla birlikte, halk savaşının ve devrimci davanın ahlaki zemini daha da yükselmiştir.

Marcos II döneminde artan otoriterlik ve kötüleşen kriz

Marcos Jr, Duterte rejiminin tümüyle liberalleşmesi, yaygın yolsuzluğu, sınırsız borçlanması ve savurgan askeri ve polis aşırı harcamalarıyla ağırlaşan egemen sistemin krizi hızla kötüleşirken iktidarı devralacaktır. ABD emperyalizmine ve Çinli tekelci kapitalistlere boyun eğen, büyük burjuva kompradorların ve büyük toprak ağalarının egemen sınıflarının çıkarlarını temsil eden ve kendisi de büyük bir bürokrat kapitalist olan Marcos Jr, egemen sistemin sorunlarını çözmekten acizdir. Marcos ve rejimi şu anda Filipin halkının emperyalizm, feodalizm ve bürokrat kapitalizmiyle ilgili temel sorunlarının en yoğun ifadesidir.

Marcos II rejimi altında egemen yarı-sömürge ve yarı-feodal sistemin krizinin ve Filipin halkının geniş kitlelerinin acılarının daha da kötüleşeceği kesindir. Egemen siyasi sistemin krizi de hizipler arası çatışmalar ve artan kitlesel huzursuzluk karşısında derinleşmeye devam edecektir.

ABD ve kapitalizmin diğer merkezlerinde periyodik durgunluklar ve yavaş toparlanma, Çin’de son yıllarda yaşanan ekonomik yavaşlama, irili ufaklı finansal balonların giderek daha sık patlaması, devasa kamu borçları, yarı sömürge ülkelerden gelen yarı mamullere yönelik zayıf talep, artan ekonomik ve ticari rekabet, artan silahlı çatışmalar ve kamu sağlığı ve diğer sosyal güvenceler aleyhine yapılan devasa askeri harcamalar, küresel kapitalist sistemin uzun süreli durgunluğunu da beraberinde getirmektedir.

Marcos Jr tarafından ekonomi yöneticileri olarak seçilen IMF ve Dünya Bankası müritlerinin, yabancı yatırımcıları cezbetmek ve altyapı inşa etmek gibi daimi çözümlerinden başka sunacakları yeni bir şey yok. Yaklaşık kırk yıldır aynı teknokratlar tarafından önerilen ancak ülkeyi giderek daha derin bir ekonomik geri kalmışlığa sürükleyen “çözüm” bu olmuştur. Ekonomik “büyüme”, sanayi ve tarımın dengeli bir şekilde büyümesiyle ya da insanların yaşamlarındaki iyileşmelerle değil, yabancı kapitalistlerin ne kadar para ve kaynak kazanıp ülkelerine geri hortumladıklarıyla ölçülmektedir.

Teknokratların “çözümü” her zaman ücretleri düşük tutmak, yabancı kapitalistlere vergi teşvikleri sağlamak ve ulusal kapitalistleri koruyan düzenlemeleri kaldırmak, dış borçlanmaya ve sürekli artan kamu borcuna başvurmak, artan ticaret açıkları, ödemeler dengesi ve mali krizler ve vergileri yükseltmek olmuştur.

Daha önceki tüm gerici rejimler gibi, yeni Marcos II rejimi de köylü kitlelerinin topraksızlık ve kırsal huzursuzluk sorununa çözüm olarak gerçek bir toprak reformu yapılması yönündeki uzun süredir devam eden taleplerini görmezden gelecektir. Marcos Jr’ın tarım departmanının başına geçeceğini açıklaması, Marcos diktatörlüğü altında sahte toprak reformu (PD 27) ve Masagana 99 ve hindistan cevizi vergisi fonu gibi programlarla ezilen köylü kitlelerine daha büyük acılar çektireceğinin habercisidir. Marcos Jr’ın tarım bakanlığı üzerindeki kontrolünü kaçakçılık sendikalarının kontrolünü ele geçirmek, Mindanao’daki palmiye yağı plantasyonlarının genişlemesini hızlandırmak ve ihracata yönelik ürünlere adanmış daha büyük kapitalist plantasyonların girişinin önünü açmak için kullanması kuvvetle muhtemeldir.

Marcos Jr yönetimindeki ilk aylara, yakıt, gıda ve diğer emtia fiyatlarının artmaya devam etmesi, pesonun değer kaybetmesi, alım gücünün düşmesi ve yeni rejimin Duterte rejiminin yoksul ve halk karşıtı politikalarından uzaklaşmak gibi bir planı olmadığı için işsizliğin ve düşük ücretlerin devam etmesi damgasını vuracak. Önemli bütçe artışları olmaksızın, kamu sağlık sistemi Covid-19 pandemisinin olası bir yeniden canlanmasına karşı hazırlıksız kalmaktadır.

Marcos Jr., göreve başlamasıyla birlikte Marcos ailesinin haksız yere elde ettiği milyarlarca doları muhtemelen geri alacaktır. Marcos ailesine karşı açılan yolsuzluk ve yağma davalarını takip etmeme politikası çoktan ilan edildi ve Imelda Marcos’un muhtemelen hayatının geri kalanında özgür ve lüks bir yaşam sürmesini garanti altına aldı. Mahkeme yargıçları üzerinde Marcoslar aleyhindeki önceki kararların bozulması için ağır bir baskı uygulanıyor. Marcos malikanesinin ödenmemiş 203 milyar dolarlık vergisinin silinmesine ya da yok sayılmasına karar verilebilir. Marcoslar tüm yağma ve yolsuzluk suçlarından pişmanlık duymadılar. Marcos ailesi, diktatörlüğün suçlarını örtbas etmek için tarihi yeniden yazmayı ve sıkıyönetimin karanlık günlerinin ülke için “altın yıllar” olduğuna dair bir “alternatif gerçek” oluşturmayı amaçlamaktadır. Artık tüm servetlerinin kontrolünü tamamen geri alma ve rüşvet alma, kayırmacılık ve tıpkı Imelda’nın Marcos diktatörlüğü sırasında her şeyin %10’unu alması gibi hükümet ve askeri sözleşmelerden paylarını cebe indirme yoluyla daha da fazlasını biriktirme gücüne sahipler.

Marcos kliğinin iktidara yükselişi ve Duterte’lerin devamlılığı, egemen sınıfların farklı fraksiyonları arasındaki siyasi ve ekonomik çekişmeyi derinleştirmeye devam edecektir. Daralan ekonomik pastadan pay kapmak için yarışan farklı iş çevreleri arasında ayrıcalıkların paylaşılması için çok az yer var. Şu anda bile bazı büyük şirketler, tıpkı Duterte ve önceki rejimlerin yaptığı gibi, karlarından daha büyük bir pay vermek için yeni rejimle işbirliği yapmaya zorlanıyor. Marcoslar ve Duterte’ler arasında da yoğun bir çatışma var, özellikle de Marcos ordu ve polis güçleri içinde kendi iktidarını sağlamlaştırmaya ve Duterte’nin geliştirdiği bağlılıkları kırmaya çalışırken. Rodrigo Duterte, elinden geldiği sürece, Marcos Jr’ın altı yıl boyunca Başkan Yardımcısı Robredo’ya yaptığı gibi kızı Sara’yı bir kenara atmasına izin vermeyecektir. FSK’nın Sara Duterte’nin talebi üzerine Başkan Yardımcılığı Güvenlik ve Koruma Grubu’nu oluşturması Marcos’a karşı bir saldırıdır ve özellikle de Sara’nın Milli Savunma Bakanlığı’na atanma talebinin Marcos Jr tarafından reddedilmesi ve bunun yerine nispeten güçsüz olan Eğitim Bakanlığı’na atanmasının ardından Sara’ya karşı derin bir güvensizlik beslediğini göstermektedir.

Marcos Jr, “bağımsız bir dış politika” izleme ve yükselen ekonomik ve askeri emperyalist rekabetin ortasında hem ABD hem de Çin’i birbirine düşürebileceği yanılsamasını yaratıyor. Duterte gibi Marcos’un da amacı ulusal egemenliği korumak değildir. Aslında her iki tarafa da uşaklık ediyor ve ülkenin egemenlik haklarını teslim ederek ülkeyi emperyalist devler için bir savaş alanı haline getirmeyi amaçlıyor. Marcos bir yandan ABD’nin bölge dışı haklardan yararlanmaya devam etmesini ve Karşılıklı Savunma Anlaşması, Misafir Kuvvetler Anlaşması, Geliştirilmiş Savunma İşbirliği Anlaşması ve diğer eşitsiz askeri anlaşmalar uyarınca FSK kamplarında askeri tesisler bulundurmasını ve silahlı devrimci harekete karşı topyekün bir savaş yürütme ve ABD tarafından sağlanan silahları edinme konusunda ABD’nin talimatlarını izlemesini istiyor. Öte yandan, Çin’in Batı Filipin Denizi’ndeki askeri tesislerini ve zorba varlığını sürdürmesine, ülkenin deniz ve maden kaynaklarını yağmalamasına ve Çin’in fazla sermayesini ve mallarını tüketen ve Çin vatandaşlarını istihdam eden büyük altyapı projelerini üstlenmesine izin vermeyi planlıyor.

Marcos II rejimi otoriter yönetim yoluna girmiştir. Şu anda bile insanların özgürlüklerine ve demokratik haklarına, özellikle de barışçıl bir şekilde toplanma, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğüne yönelik açık tehditler bulunmaktadır. Marcos Jr ve yetkilileri GRP-NDFP (Filipinler Cumhuriyeti Hükümeti -GRP- ile Filipinler Ulusal Demokratik Cephe -NDFP- çn.) barış müzakerelerini yeniden başlatmak gibi bir niyetleri olmadığını beyan etmişlerdir.

Duterte rejiminin baskı politikasını sürdürmek isteyen ordu ve polis yetkilileri, yasal ilerici ve demokratik güçleri devrimci silahlı hareketle ilişkilendirerek kırmızı bültenle aramaya başladı. NTF-Elcac ve FKS “terörle mücadele” kisvesi altında internet sitelerinin yasaklanması ve medyada çıkan haberlerin engellenmesi için bastırırken, daha önce de FUDC tarafından yazılan ya da FUDC ile ilgili kitapların okul kütüphanelerinden çıkarılması, kitapçıların fişlenmesi ve halk örgütlerine yönelik saldırılar düzenlemişlerdi. Geçtiğimiz beş yıl boyunca FSK’nın silahlı devrimi ezmek için giriştiği topyekün askeri saldırıların başarısız olmasına rağmen, Marcos II rejimi ve onun güvenlik ve savunma yetkilileri YHO’nu yenme hayaliyle topyekün savaş yürütme saplantısını sürdürüyor.

Yoksulluk ve zorluklarla boğuşan Filipin halkının geniş kitleleri, kötüleşen sosyoekonomik koşullarının yanı sıra nefret edilen Marcos’ların geri dönmesi ve 9 Mayıs seçimlerine hile karıştırılarak Duterte’lerin devam ettirilmesi karşısında yoğun bir öfkeyle kaynıyor. Duterte tiranlığı ve gelmekte olan ABD-Marcos II rejimi altında, egemen yarı sömürge ve yarı feodal sistemin krizi daha da yoğunlaştıkça ve geniş kitleleri daha da kötüleşen baskı ve sömürü biçimlerine maruz bıraktıkça, Filipin halkının temel sorunları açığa çıkmaktadır. Demokratik hakları ve acil talepleri için mücadele etmek üzere kitlesel olarak ayağa kalkmaya kararlılar. Devrimci değişim için militanca haykırışlarını yükseltiyorlar.

ABD-Marcos II rejimine karşı savaşın ve halk savaşını ilerletin

Parti, halkın demokratik devrimini yürütme genel programını ilerletmek için iktidardaki yarı sömürge ve yarı feodal sistemin ekonomik ve siyasi krizinden faydalanmalıdır. Partinin genel programı uyarınca, Filipin halkını ABD-Marcos II rejimine karşı savaşmak üzere birleştirmek ve harekete geçirmek, devrimci silahlı mücadeleyi ilerletme temel görevi, Partinin ve devrimci güçlerin en acil görevlerinden biri haline gelmiştir.

ABD-Marcos II rejimiyle mücadele görevi, devrimci silahlı mücadele yürütme ana göreviyle uyumludur, ona hizmet eder ve onu hızlandırmaya yardımcı olur; öte yandan, halkın devrimci silahlı mücadelesini yükseltmek, Marcos II rejiminin gelişen otoriter yönetimiyle mücadele etme kapasitesini arttırır.

Filipin halkı gayrimeşru, halk düşmanı, kukla ve faşist ABD-Marcos II rejimine karşı uyandırılmalı, örgütlenmeli ve harekete geçirilmelidir. Tüm demokratik, antifaşist, anti-Marcos ve anti-Duterte güçlerinden oluşan geniş bir birleşik cephe inşa edilmelidir. Bu güçler 9 Mayıs seçimlerinde yapılan hileleri ifşa etmekte ve seçim sonuçlarını reddetmektedir. Halk, ABD-Marcos I diktatörlüğü altındaki yolsuzluk, yağma ve askeri ve polis ihlalleri tarihini hatırlamaya ve reddetmeye devam etmelidir. Halkın tarihsel yargısını tersine çevirme girişimlerine karşı direnilmelidir. Imelda, Marcoslar ve yandaşlarının işledikleri yolsuzluk ve yağma suçlarının ve binlerce cinayet, katliam, işkence ve siyasi gözaltı da dahil olmak üzere ağır insan hakları ihlallerinin bedelini ödemeleri talebini yükseltmelidirler. Aynı zamanda, halkın Rodrigo Duterte ile ordusu ve polisinin son altı yılda işlenen insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları, geniş çaplı yolsuzluk ve ülkenin egemenliğine ihanetten yargılanması ve cezalandırılması talebini yükseltmelidirler. Devrimci halk mahkemeleri Duterte’nin kovuşturulması, yargılanması ve cezalandırılması için hazırdır.

Filipin halkı, Marcos Jr’ın devlet iktidarını ele geçirdiği andan itibaren, onun halka dayatacağı tüm baskıcı politikalara ve önlemlere karşı mücadele etmelidir. Marcos Jr ve hükümeti tarafından halkı kandırmak, ondan çalmak ve ona ihanet etmek için önceden planlanmış tüm planlara sis perdesi olarak hizmet etmek üzere kesinlikle uydurulacak tüm sahte vaatleri ve yanılsamaları açığa çıkarmalı ve bir kenara atmalıdırlar.

Geniş işçi, köylü ve emekçi kitleleri, öğrenciler, öğretmenler, akademisyenler, profesyoneller, sıradan çalışanlar ve diğer demokratik kesimler anti-emperyalist, antifeodal ve antifaşist mücadelelerini ileriye taşımak için güçlü ve yorulmak bilmez bir şekilde bilinçlendirilmeli, örgütlenmeli ve harekete geçirilmelidir. ABD-Marcos II rejimine karşı geniş birleşik cephenin gücünün temeli olan sendikalarının ve kitle örgütlerinin sayısını güçlendirmeli ve çoğaltmalıdırlar.

Halkın acil taleplerini ve ulusal demokratik özlemlerini ileriye taşımak için hem şehirlerde hem de kırsal kesimde demokratik kitle mücadeleleri yürütülmelidir. İşçilerin, kentli yarı-proletaryanın, öğrencilerin ve gençlerin, öğretmenlerin, çalışanların ve kentlerdeki diğer ezilen sınıf ve kesimlerin mücadeleleri yükseltilmeli ve güçlendirilmelidir. Bunlar aynı zamanda kırsal kesimdeki sosyoekonomik koşullara ve devlet baskısına dikkat çekilmesine de yardımcı olmalıdır. Ücret ve maaş artışları, parasız eğitim ve parasız kamu sağlığı hizmetleri için verilen mücadeleler, köylü kitlelerinin ve tarım işçilerinin gerçek bir toprak reformu, toprak rantının düşürülmesi, çiftlik ücretlerinin yükseltilmesi, tefeciliğin ortadan kaldırılması ve büyük ticari plantasyonların, maden şirketlerinin, enerji, ekoturizm ve altyapı projelerinin toprak gaspına karşı adil çiftlik fiyatları ve pirinç, sebze, et ve diğer tarımsal ürünlerin ithalatında ve sınırsız kaçakçılığında topyekûn serbestleşmeye son verilmesi için verdikleri mücadelelerle bağlantılı olmalıdır.

Yaygın insan hakları ihlalleri, askeri ve polisiye suiistimaller ve uluslararası insan hakları hukukunun ağır ihlalleri tam olarak ve derhal ifşa edilmeli ve kınanmalıdır. Halk örgütleri, özellikle kırsal kesimdeki izole bölgelerde yaşanan tüm cinayet, katliam, keyfi tutuklama ve uzun süreli siyasi gözaltı olaylarını açığa çıkarma ve raporlama kapasitelerini arttırmalıdır. Tüm bunları ulusal ve uluslararası düzeyde kamuoyunun dikkatine sunmalıdırlar.

Hem şehirlerde hem de kırsal kesimde halk, akaryakıt ve diğer temel malların artan fiyatlarına, ek vergilere, daha fazla ticaret ve yatırım liberalizasyonuna ve emperyalistlerin dayattığı diğer ekonomik politikalara ve çokuluslu şirketlerin ekonomik yağmasına, Çin’in toprak işgaline ve ABD’nin askeri müdahalesine karşı mücadele etmek için birleşmelidir.

Demokratik, ilerici ve yurtsever güçlerin geniş birleşik cephesi, “ABD’nin terörle savaşı” bahanesiyle ABD tarafından kışkırtılan kontrgerilla savaşı politikasını teşhir etmeli ve bununla mücadele etmelidir. ABD emperyalist hükümetinin ve askeri danışmanlarının barış görüşmelerini öldürme, militarizmi körükleme, bastırma savaşını yoğunlaştırma ve kar hırsıyla yanıp tutuşan Amerikan savunma şirketleri ve iştirakleri tarafından üretilen silahların satışı için büyük çaplı operasyonlar ve havadan bombalama ve topçu ateşi taktiklerini kullanma rolünü şiddetle teşhir etmelidirler. Ordunun NTF-Elcac aracılığıyla bürokrasiyi yönetmede, çeşitli devlet kurumlarının programlarını kendi bastırma kampanyasına hizmet edecek şekilde yönlendirmede ve devlet politikasını dikte etmede artan rolüne karşı çıkmalıdırlar. ABD’nin kontrgerilla dogması altında telkin edilen FSK’deki faşist bağnazlar, silahsız ve yasal demokratik güçler de dahil olmak üzere Filipinler’deki tüm anti-emperyalist güçlere karşı silahlı baskı uygulamaktadır.

Merkez Komite’nin geçtiğimiz 29 Mart’ta yaptığı açıklamada belirlediği doğrultuda Parti, Yeni Halk Ordusu’nun ve kitlelerin savaşma kabiliyetini yükseltmeye devam etmeli ve uzun süreli halk savaşı yolunda sebat etmelidir. Parti bu bildiride, YHO’nun FSK ve zalim Duterte rejiminin ABD destekli topyekûn karşıdevrimci savaşının üstesinden gelebilmesi için yerine getirmesi gereken görevleri ortaya koymuştur.

Parti, Duterte’yi ve FSK’ni, Duterte’nin görev süresi sona ermeden Partiyi ve silahlı devrimi ezme hedeflerinde hüsrana uğratarak zafer ilan ederken, Marcos II rejimi altındaki FSK’nin amansız saldırılarına ve yoğunlaştırılmış faşist hücumlarına, giderek genişleyen ve derinleşen bir kitle tabanında kapsamlı ve yoğun bir gerilla savaşı yürüterek karşı koymaya da hazırdır.

YHO’nun tüm komutanlıkları ve birimleri güçlerini ve düşmanın durumunu değerlendirmeli ve envanterini çıkarmalıdır. Kaydırma, yoğunlaştırma ve dağıtma için yeterince geniş bir operasyon alanı, yüksek düzeyde askeri disiplin, düşman kuşatmasından kaçınmak ve geri çekilmek için hızlı gerilla hareketleri, genişleme ve sağlamlaştırma ile yatay ve dikey kuvvetler arasında bir denge sağlayarak sürekli inisiyatifi korumaya çalışmalıdırlar. Yüzde yüz kesin zaferle zamanında ve taktiksel saldırılar düzenlemek için daha fazla inisiyatif noktası elde etmeye çalışmalıdırlar.

YHO, esas olarak yoksul köylülere ve tarım işçilerine dayanarak, orta köylüleri kazanarak, zengin köylüleri etkisiz hale getirerek ve toprak sahibi eşrafın en gerici kesimlerini tecrit etmek için aydınlanmış ve despot toprak ağaları arasındaki bölünmelerden yararlanarak köylü kitlelerinin kitlesel destek tabanını güçlendirmeye ve genişletmeye devam etmelidir. Parti ve YHO, köylü kitlelerini antifeodal ve antifaşist mücadeleler yürütmek, siyasi iktidar organlarını inşa etmek ve kitleleri düşmana karşı gerilla savaşı yürütmek üzere harekete geçirmek için bilinçlendirmeye, örgütlemeye ve seferber etmeye devam etmelidir.

Silahlı devrim güçleri, özellikle Marcos Jr’ın gayrimeşru rejimi ve halkın demokratik haklarına yönelik artan kısıtlamalar ve devam eden saldırılar altında yüksek bir ahlaki zeminde durmaktadır. Marcos’un ordu ve polis güçlerinin köylü kitlelerine yönelik acımasız faşist saldırıları, onları karşılık vermeye ve silahlı direniş göstermeye teşvik etmektedir.

ABD-Marcos II rejimine karşı mücadeleyi ileriye taşımak ve halk savaşını daha da ilerletmek için Filipinler Komünist Partisi kendisini kapsamlı bir şekilde güçlendirmeli ve YHO’na ve geniş yelpazedeki sınıfsal ve siyasi güçlere önderlik etme kapasitesini arttırmalıdır. Her düzeydeki tüm Parti komiteleri ideolojik, siyasi ve örgütsel alanlardaki tüm görevleri yorulmaksızın yerine getirmelidir.

Tam bir kararlılıkla, Parti ve YHO’nun önümüzdeki yıllarda Marcos II rejimi altında Filipin halkını savunmak ve ulusal demokratik davalarını ilerletmek için daha da büyük bir güç biriktireceği kesindir.

Englısh: https://www.tkpml.com/communist-party-of-the-philippines-fight-the-us-marcos-ii-regime-and-advance-the-peoples-war/?swcfpc=1