HBDH YK: Madencinin demir yumruğu ile bu kanlı düzeni yıkacağız!

Madencinin demir yumruğu ile bu kanlı düzeni yıkacağız!

İşçi katillerinden hesap soracağız!

Bartın-Amasra maden işçileri burjuvazinin yeni cinayetinin kurbanı oldular. 41 maden işçisi, burjuvazi daha fazla kar etsin, faşist Türk devleti halkımıza daha fazla zulmedebilsin, Türkiye ve Ortadoğu’da daha fazla kan dökebilsin, faşist AKP/MHP iktidarı Türk burjuvazisinin kanlı bayrağı ile daha fazla soykırım yapabilsin diye katliama maruz kaldılar.

Gerilla alanlarını tonlarca kimyasal ve nükleer içerikli bombalarla yakıp yıkan bu iktidarın tek derdi, insanca bir yaşam uğruna mücadele eden dinamiklerin bastırılması ve iktidarının devamının sağlanmasıdır.

Katledilen işçilerin kanları üzerinden sınırları aşarak, halklara kan kusturmaya yeminli AKP/MHP iktidarının işçi ve emekçilere sunacağı tek seçenek sömürü ve katliamdır. Bartın maden katliamı ne ilk ne de salt AKP/MHP iktidarına ait bir politikadır. Dünya çapında burjuvazinin işçi sınıfına dayattığı bu yaşam, Türk devletinin kuruluşundan beri devlet politikası olarak uygulanagelmiştir.

Türk egemen sınıflarının bir cinayet şebekesi olarak Amasra’daki katliam ile de kendisini katliamlarla var eden bir güruh olarak yeniden ispatlamıştır. Ülke ekonomisini de sömürü ve katliam üzerine inşa etmiştir. Marks’ın sermaye için ortaya koyduğu bir gerçek, günümüz Türk egemen sınıflarının sermayedarlarını resmidir adeta. “Para bir yanağında kan lekesi ile dünyaya geldiyse, sermaye tepeden tırnağa kan ve pisliğe bulaşmış olarak gelir.”

Soma’da 301 maden işçisinin katliamı ardından halkımıza atılan tekme, ezen sınıfın ezilen sınıfa olan kininden ve hırçınlığından gelmektedir. Türk burjuvazisi kan ve irin içinde varlığını sürdürmeye, palazlanmaya devam gayretindedir. Bu uğurda ortalama günde 4 işçi cinayete kurban edilmektedir.

Türk Burjuvazinin işçi sınıfına olan bağımlılığı kanlı bir zincirden ibarettir. Bu zinciri kanlandıran bizzat AKP/MHP iktidarının kendisidir. İşçi haklarının taleplerine karşı baskıların dozajı giderek artmakta, işçi ve emekçilerin örgütlülükleri dağıtılmakta ya da devlete yedeklenmeye mecbur bırakılmaktadır.

İşçi ve emekçilerin, katledilen işçilerle aynı kaderi paylaşması için iktidar elinden geleni yapacaktır. Ancak mızrak çuvala sığmamakta, işçi sınıfı kendi hakları için giderek öfke biriktirmektedir. Ülke tarihi, maden işçileri başta olmak üzere işçi ve emekçilerin onurlu direnişlerinin tarihidir.

Maden işçilerine yaşatılan katliamın sorumlusu Türk egemen sınıfları, tetikçileri AKP/MHP iktidarıdır. İş güvenliğinin olmadığı, devlet organlarınca dahi bilinen bir madende katliam göz göre göre ve bilerek yaşatıldı. Daha fazla kar hırsı uğruna 41 işçi can verdi. İktidar işçi katilidir ve bunun hesabını mutlaka verecektir. Sömürüye ve katliama maruz kalan işçi ve emekçiler, geleceği çalınan öğrenciler, kırıma uğrayan kadınlar, kimliği tanınmayan Kürtler ve Alevilerin, madencilerle büyüyecek isyanlarımıza katılımları uzak bir ihtimal değildir artık. Daha örgütlü, daha sıkı, daha ileri bir mücadele ile Türk egemen sınıflarının bizlere dayattığı ölümü mutlaka yeneceğiz. Bu sistemin tüm çürümüşlüğünü, sermayenin kan ve pisliğini ancak devrim temizler. Bu sistemden, katledilen tüm maden işçilerinin hesabını sormaya geliyoruz!

AKP/MHP iktidarı ve ona yaltaklık eden tüm birey, kurum ve kuruluşları hedefimizdedir.

İşçi sınıfının üretimden gelen gücünü kuşanıyoruz. Bu gücü yeniden işçi sınıfının ve ezilen halkların hizmetine sunmaktan büyük onur duyuyoruz.

Maden işçileri bilmelidir ki; asla yalnız, seçeneksiz ve örgütsüz değiliz. Tek seçeneğimiz devrimdir ve bunu gerçekleştirene kadar savaşımıza devam edeceğiz. Lenin’in sözleri ile “Kapitalist sömürü ve cinayet dünyasının karşısına, işçi sınıfının barış ve halkların birliği dünyasının yığınlarını çıkarana dek …”

Bartın-Amasra katliamının hesabını mutlaka soracağız!

Maden işçileri yalnız değildir!

Faşist AKP/MHP iktidarını birleşik mücadele ile yıkacağız!

Yaşasın birleşik devrim mücadelemiz!

İleri!.. Daha ileri!

HBDH YK

17.10.2022