Zulmün Saraylarını ve Sömürü Düzenini Yıkmak İçin 1 Mayıs’ta Alanları Zapt Edelim!
1 Mayıs bütün dünyada işçi sınıfı ve emekçilerin eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesinin simgesi olan bir gündür. ABD işçi sınıfının kapitalist sömürü düzeni politikaları karşısında canları pahasına gösterdiği kararlı direniş bütün dünya işçilerinin bilinçlerinde tarihsel bir yer edinmiştir. Enternasyonal’in kararıyla 1 Mayıs, işçi sınıfının uluslararası alanda birlik, mücadele ve dayanışma günü olmuştur. Enternasyonal’in aldığı karardan bugüne her yıl 1 Mayıs, dünyanın çeşitli coğrafyalarında işçi sınıfı ve ezilenlerin özgürlük mücadelesinin taleplerinin meydanlarda haykırıldığı bir gün olmuştur. Türkiye ve Kürdistan topraklarında da 1 Mayıs mücadelesinin önemli bir tarihsel geçmişi vardır. Özellikle, 1977 Kanlı 1 Mayıs’ında Taksim Meydanı’nda 34 işçi kontra-gerilla saldırısıyla katledilmiştir.
Bütün baskılara ve yasaklara rağmen Türkiye işçi sınıfı ve ezilen halkları 1 Mayıs’ı her yıl birçok bedel ödemek pahasına sahiplenmeye devam etmiştir. Geride bırakılan yıllara bakıldığında, baskı ve zulüm politikaları artarak devam etmektedir. Kapitalist sömürü düzeninin saldırı politikaları tarihsel bir süreklilikle bugün AKP-MHP faşist rejimi aracılığıyla devam ettirilmektedir.
AKP-MHP faşizmi Türkiye ve Kuzey Kürdistan işçi sınıfına, ezilen halklara ve kadınlara yönelik topyekün saldırı konseptini her geçen gün daha da arttırmaktadır. Faşist sömürü düzeni politikalarıyla işçiler ve emekçiler bir yıkım sürecinin içinde nefes alamaz hale gelmiş durumdadır. Açlık, yoksulluk ve gelecek kaygısı; temel tüketim mallarına sonu gelmez yapılan zamlar, işçilere esnek çalışma, iş güvencesinden yoksunluk, kölece çalıştırma koşullarını dayatmaktadır.
Faşist AKP-MHP iktidarı içinde bulunduğu ekonomik ve siyasal krizden, işçilere ve ezilen halklara karşı savaş konseptini devreye sokarak çıkış aramaktadır. Faşist rejimin işgal siyaseti 17 Nisan tarihinde Zap, Metina ve Avaşin bölgesine başlattığı ‘Pençe Kilit’ işgal saldırısıyla yeni bir boyut kazanmış bulunmaktadır. İşgalciler bütün olanaklarını seferber ederek Kürt özgürlük mücadelesini boğma saldırısını başlatmış bulunmaktadır. Saldırıların başladığı tarihten bu yana, gerillanın görkemli direnişi karşısında umduğunu bulamayan faşist rejim, ülke içinde gelişen toplumsal muhalefeti sindirmek adına savaş politikalarında ısrar etmektedir.
İşçilere ve ezilen halklara yönelik, yaşanan tüm baskı ve sömürüye rağmen tüm dünyada olduğu gibi Ortadoğu coğrafyasında da yaşanan gelişmeler gösteriyor ki 2022 1 Mayıs eylemlerine, Türkiye ve Kürdistan topraklarında, işçilerin ve ezilen halkların mücadelesi açısından direniş ve özgürlük mücadelesinin kararlı savunulması damgasını vuracaktır.
Halkların Birleşik Devrim Hareketi dün olduğu gibi de bugün de emperyalizme, kapitalizme ve faşizme karşı verilen mücadelede işçilerin ve ezilenlerin safında yer almaya devam ediyor. Faşist rejimin işgal saldırılarına karşı verilen görkemli gerilla direnişi, HBDH milislerinin Türkiye metropollerindeki eylemleri bunun en somut göstergesidir. Faşist Erdoğan rejimi şunu çok iyi bilmelidir ki gerillanın görkemli direnişi, HBDH milislerinin eylemleri, sokaktaki işçilerin, ezilenlerin, kadınların ve gençlerin öfkesini ifade ediyor.
1 Mayıs işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak Taksim Meydanı başta olmak üzere bütün alanlarda AKP-MHP faşizminin her türlü engellemelerine rağmen alanlara çıkan yüzbinler, emeğin kurtuluşunun ve Kürt halkının özgürlük mücadelesinin birleştiği birleşik devrim düşüncesinin somutlamış şeklidir.
Gün AKP-MHP faşist rejiminden hesap sormak için birleşik devrim mücadelesini en güçlü şekilde örgütleme günüdür.
Halkımıza çağrımızdır;
Dağlardan, şehirlerden direniş ateşiyle 1 Mayıs alanlarına akalım!
AKP-MHP faşizminden hesap soralım!
Tüm dünya işçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs’ı coşkuyla selamlıyoruz!
1 Mayıs’ın mücadele ve direniş tarihini yaratanlara selam olsun!
Yaşasın Birleşik Devrim Mücadelemiz!
Yaşasın 1 Mayıs! Biji Yek Gulan!
HBDH YK