HKP (Maoist): Devrimci 1 Mayıs’ı kutlayın!

HİNDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (MAOİST)

Merkez Komite

Basın Bülteni

HKP (Maoist), 1 Mayıs vesilesiyle tüm işçi sınıfına, Hindistan’ın ve dünyanın geri kalanındaki emekçi kitlelere en içten dileklerini iletir. Bu kez 1 Mayıs’ı, küresel kapitalizmin en kötü krizlerinden birini yaşadığı bu tarihsel kavşakta kutlayacağız. Emperyalizm tüm dünyada olduğu gibi ezilen ülkeler ve emekçi kitleler üzerinde de ağır baskı ve sömürü uyguluyor. Emperyalistler arası savaşlar yoğunlaşıyor ve nükleer savaşa doğru ilerliyor. Tüm dünyada proletarya bugün artı değer kaynağı olarak tedarik zincirlerinin sadece bir eklentisine dönüşmüştür. Bu durum, varoluşunun tüm unsurlarını alçaltmış ve insanca yaşamdan yoksun bırakarak, insan nüfusunun büyük çoğunluğunu insanlıktan çıkaran kapitalizmin bu verili gerçekliğine karşı isyan etmeye zorlamıştır. Hindistan gibi yarı feodal ve yarı sömürge bir ülkede sermayenin farklı biçimleri bir arada var olurken, işçi sınıfı da farklı birlikler halinde varlığını sürdürmektedir. Yine de Hindistan’da emek, kapitalist ülkelerde olduğu gibi tamamen özgür değildir ve ücretsiz ev içi emek, emek esareti ve gündelik işçilik yoluyla artı-değer gaspı süreci yaygındır.
Modi iktidara geldiğinden beri sosyal ve ekonomik eşitsizlik büyük bir sıçrama yapmıştır. Hindistan’daki ilk yüz milyarder yaklaşık 5.4 milyonu (rupi, ed.) kontrol etmektedir. Böylesine büyük bir miktar, birlik bütçesini en az 18 ay boyunca finanse etmek için yeterlidir. Servet ve kaynakların sömürücü sınıfların elinde yoğunlaşması Hindistan ekonomisinde ve işçi sınıfında muazzam sıkıntılara yol açmıştır.

Tarım koşulları: Merkezde BJP hükümetinin ve eyaletlerde diğer egemen sınıf partilerinin politikaları küçük, orta ve büyük ölçekli çiftçilerin kar birikimi için elverişli koşullar yaratmakta başarısız olmuştur.

Merkezi hükümetin son bütçesi kredi için 20 trilyon rupilik bir plan oluşturmuştur. Bu, çiftçilerin borçların silinmesi, MSP ile ilgili yasaların çerçevesinin çizilmesi ve girdi maliyetlerinin düşürülmesi talepleriyle düpedüz alay etmekten başka bir şey değildir. Küçük ve orta ölçekli çiftçiler tarafından üretilen her türlü artı değer, toprak ağaları ve tekelci finans kapital tarafından sömürülmekte ve sonuçta bu artı değer üretimi geliştirememektedir.

Son nüfus sayımına göre, topraksız işçilerin toplam nüfusu 14 milyon civarındaydı ve son yıllardaki eğilime göre nüfusları daha da artmıştır. Kırsal hanelerin yaklaşık yüzde 83’ü yüzde 30’dan daha az toprağa sahiptir ve bu da toprakların yeni feodal toprak ağalarının ve şirket sınıflarının elinde yoğunlaştığını açıkça göstermektedir.

İstihdam senaryosu ve işçi sınıfına saldırı: Hindistan’daki işgücünün yaklaşık %90’ı kayıt dışı sektörde yer almaktadır. 2022-23 mali yılında yaklaşık 10.655 mikro, küçük ve orta ölçekli işletme kapanmıştır ve bu rakam son dört yılın en yüksek seviyesidir. Bu kayıt dışı sektör ekonominin yaklaşık yüzde 30’unu oluşturmaktadır ve işgücünün yüzde 40’ı demonetizasyon (paranın değerini düşürmek, ed.), GST ve Pandemi ile mücadele etmektedir. Organize sektörlerde kamu istihdamının payı hızla düşmektedir. 2014-2021 yılları arasında toplam iş başvuruları %22’nin üzerindeydi.

Ancak Modi hükümeti kamu sektörlerinde sadece yaklaşık 7 bin kişiye iş verebilmiştir. Bunun dışında, devlet işlerinin yaklaşık yüzde 44’ü geçici veya sözleşmeli olarak yapılmaktadır. Aynı dönemde Modi hükümetinin emperyalist ve komprador burjuvazi yanlısı politikaları nedeniyle onlarca işçi ve çalışan işini kaybetti. Hindistan ekonomisinin enformelleşmesi, işçi sınıfı ve köylülüğün daha fazla sömürülmesine yol açmıştır. Kârın payındaki büyük artışa (aynı dönemde yaklaşık %15’ten %55’e) kıyasla ücretlerin payındaki keskin düşüşün (1980’lerde %30’dan 2009’da %9,5’e) arkasındaki en önemli faktörlerden biri de işgücünün taşeronlaştırılmasıdır. 1990-91 döneminde kayıtlı sektör imalatında yaklaşık %12,26 olan taşeron işçi oranı, 2013-14 döneminde yaklaşık %42,27’ye yükselmiştir. İşgücüne katılım oranı son birkaç yılda yüzde 42,9’dan yüzde 39,8’e düşmüştür. Reel ücretlerdeki düşüş, işçilerin ve emekçi kitlelerin satın alma gücüne saldırmıştır. 2016-17 ve 2021-22 yılları arasında çimento sektöründeki istihdamda yüzde 62, metal sektöründeki istihdamda yüzde 10 ve madencilik sektöründeki istihdamda yüzde 28 oranında ciddi bir düşüş yaşanmıştır. NCRB 2021 raporuna göre, son iki yılda yaklaşık 80 bin günlük ücretli işçi intihar etti. Aslında bu bir intihar değil, egemen sınıflar tarafından düzenlenmiş bir cinayettir.

Kilit Kamu Sektörlerinin Özelleştirilmesi: BJP 2014 yılında siyasi iktidarı ele geçirdikten sonra Hindistan ekonomisinin atardamarları olan temel kamu sektörlerini özelleştirmek için bir dizi program başlattı. Coal India Limited ve Singareni Collieries Company Limited’i Adani ve Ambani’ye devretmek için elinden gelen tüm çabayı göstermektedir. Bu hamleyi kolaylaştırmak amacıyla, özel oyuncuların kendi belirledikleri fiyat üzerinden kömür üretip satmalarına olanak tanıyan 2015 tarihli Kömür Madenleri (Özel) Hüküm Yasasını yürürlüğe koymuştur. Ulusal Parasallaştırma Programı kapsamında BJP hükümeti, diğerlerinin yanı sıra 400 demiryolu istasyonunu, 150 yolcu trenini, 2.843 km’lik Özel Yük Koridorlarını ve demiryolu altyapısını özelleştirmek istemektedir. Bazı Kamu Sektörü Bankaları, sigorta sektörleri, telekom ve diğerleri özelleştirme için sırada bekletilmektedir.

Doğal kaynakların şirketleştirilmesi, ülkemizin doğal zenginliklerinin özelleştirilmesine karşı çıkan halk hareketlerine yönelik faşist saldırıların yardımıyla ilerlemektedir.

Uluslararası işçi sınıfı mücadeleleri: Fransız işçi sınıfı hareketi, Fransa’daki burjuvazi sisteminin siyasi ve ekonomik krizini açıkça göstermektedir. Macron, kitlesel işçi sınıfı hareketleri üzerinde kararnameler ve ağır baskı önlemleri yoluyla iktidarını sürdürmektedir. 23 Mart’ta Fransa’da yeni emeklilik politikasına ve diğer işçi sınıfı sorunlarına karşı gelişen işçi sınıfı hareketi, egemen sınıfın bu hareketi bir ayaklanma eylemi olarak tanımlamasına neden olan militan bir biçim kazandı. Fransa’daki revizyonist partilerin hepsi Beşinci Cumhuriyeti işçi sınıfının saldırısından korumak için omuz omuza yürüyorlar. Revizyonist partiler, uzlaşmacı taktikleriyle Fransa’da devam eden işçi hareketlerini, burjuvazinin çıkarları doğrultusunda istikrarsızlaştırmak için var güçleriyle çalışıyorlar. Gerçek Komünist ve devrimci güçler, Fransa’da sosyalizmin inşası için işçi sınıfı hareketini sürdürmek amacıyla siyasi ve ideolojik bir mücadele yürütmelidir. Şu anda Fransız işçi sınıfının sistemin omurgasını kırmak için genel greve gitmesi gerekmektedir. Birleşik Krallık’ta Mayıs 2022’den itibaren patlak veren bir dizi işçi sınıfı protestosu da Birleşik Krallık’ta siyasi krize yol açmıştır. ABD’de ise hemşire hareketi, Amazon İşçileri hareketi ve diğer işçi sınıfı hareketleri devam etmektedir. Tüm bunlar, küresel kapitalist sistemin derinleşen krizinden kaynaklanan sınıf çelişkilerinin yoğunlaşmasını andırıyor.

Hindistan’daki sendikalar işçi sınıfı hareketlerine karşı partizan bir yaklaşım sergilemekten ziyade, aslında kendisini sistemin zorlamalarına göre ayarlamaktadır. Sermayenin ve hükümetin eş merkezli gücü karşısında işçi sınıfı birbirinden yalıtılmış çeşitli parçalara bölünmüş durumda. Sendikalar işçi sınıfı hareketlerini siyasi yönelim açısından bir adım öteye taşımıyor. Şu anda işçi sınıfı hareketleri, büyük ölçüde sendikalar tarafından öne sürülen kısmi taleplerin hakimiyetiyle bağlantılı olan kendiliğinden bir bilinç sergilemektedir.
Sendikalar, grevler özünde resmi hale gelmiştir ve bu da Hindistan’daki işçi sınıfının yaşam koşullarında asgari bir dönüşüm yaratma gücünü kaybetmektedir. 1991 ile 2022 yılları arasında merkezi sendikalar tarafından toplam 21 grev çağrısı yapılmış, ancak tüm bu grevler devlet üzerinde herhangi bir baskı oluşturamamış ve bir tür tatil grevi niteliği taşımıştır. Hindistan işçi sınıfı hareketi tarihinin en zor döneminden geçmektedir ve ancak köylülük ve diğer emekçi kitlelerle birlik oluşturmaya yönelik net bir siyasi yaklaşıma sahip olması halinde süregelen zayıflığının üstesinden gelebilir. Bugün dünyanın dört bir yanındaki sendikalar, işçi sınıfı hareketlerini ekonomizm ve reformizm zincirlerine dolayan revizyonist ve sosyal demokrat güçlerin kıskacı altındadır. İşçi sınıfının görevi, militan işçi sınıfı hareketleri inşa ederek bu proletarya karşıtı ideolojiye karşı mücadele etmek ve siyasi iktidarı ele geçirme hedefinde ilerlemektir.

Yoldaşlar,
Mevcut üretim ilişkileri sömürücüdür ve üretim güçlerinin gelişimi üzerinde bir pranga görevi görmektedir. Emperyalist tekelci finans kapital, Komprador Burjuvazi sermayesi ve toprak ağalarıyla bağlantılı olan Hindistan üretim ilişkilerinin süregelen geriliği, işçi sınıfı ve kitlelerin genel gelişimine engel teşkil etmektedir. Hindistan işçi sınıfı ve köylülüğü, Yeni Demokratik Devrimi başarıya ulaştırarak ve sosyalizme doğru yürüyerek bu prangaları yıkmalıdır. HKP (Maoist) Merkez Komitesi, tüm kitle örgütlerine, işçi ve köylülere, kadınlara, aydınlara, öğrencilere, Dalitlere, ezilenlere ve milliyet örgütlerine, dört iş yasasına, tarım karşıtı yasaya ve Brahmanik Hindutva Faşizmine karşı ülke çapında ortak militan bir siyasi işçi sınıfı ve köylülük hareketi inşa etme çağrısında bulunmaktadır.

Abhay

Sözcü

Merkez Komite

28 Nisan 2023

Englısh: https://www.tkpml.com/cpi-maoist-observe-the-revolutionary-may-day/?swcfpc=1