Hindistan Komünist Partisi (Maoist)
Merkez Komite
21-27 Eylül 2022 tarihleri arasında Partinin 18. Yıldönümünü Devrimci Coşku ve Sağlam Bir İradeyle Kutlayalım!
Kitle tabanını güçlendirelim ve Halk Savaşını ilerletelim!
Düşmanın stratejik ‘SAMADHAN’-Prahar saldırısını bozguna uğratalım!
Sevgili Yoldaşlar ve Halkımız!
Partimiz Hindistan Komünist Partisi’nin (Maoist) 21 Eylül 2004’te kuruluşunun üzerinden 18 yıl geçti. Partimiz ülkedeki devrimci hareketin öncüsüdür. Bu vesileyle, partinin Merkez Komitesi, partinin tüm saflarını, devrimci halk organlarını ve devrimci halkı, 18. Yıldönümünü ülkenin dört bir yanındaki kırsal ve kentsel alanlarda devrimci coşku ve sağlam bir iradeyle kutlamaya çağırır.
Ülkenin her köşesinde kitle tabanını genişletmeye, partiyi güçlendirmeye ve Hindistan’da Halk Savaşını ilerletmeye ve karşı-devrimci stratejik ‘SAMADHAN’-Prahar saldırısını yenilgiye uğratmaya çağırır.
Son bir yılda yüz yirmi dört yoldaş, ülkedeki çürümüş yarı-sömürge, yarı-feodal sistemi yıkmak ve Yeni Demokratik Devrimi gerçekleştirmek ve tüm dünyada Sosyalizm-Komünizmi kurmak gibi büyük hedeflere ulaşmak için kararlı çabalar sarf eden partimizi ve devrimci hareketi ortadan kaldırmak amacıyla düşman tarafından başlatılan ‘SAMADHAN’-Prahar saldırıları karşısında cesaretle çarpışarak şehit oldu. Bunlardan otuzu kadın savaşçıdır. Şehitler arasında MK ve Polit Büro üyesi Yoldaş Akkiraju Haragopal (Ramakrishna, Saket), MK üyesi ve Maharashtra-Madhya Pradesh-Chhattisgarh Özel Bölge Komitesi Sekreteri Yoldaş Milind Teltumbde (Deepak, Jeeva), DKSZC Sekretaryası üyesi Yoldaş Uppuganti Nirmala (Narmada), BJSAC Sekretaryası üyesi Yoldaş Sandeep Yadav (Rupesh), 13 ZC/DvC/DC üyesi, 30 AC/PPC ve 27 halk organı aktivisti vardır. Henüz 25 yoldaşın bilgileri elimize ulaşmadı.
Bunlara ek olarak, devrimci, ilerici, demokratik Kitle Örgütlerinin birçok liderini, aktivistini, entelektüelini, sempatizanını ve devrim dostunu kaybettik. Partimizin 18. Yıldönümü vesilesiyle MK, Partimizin sevgili kurucu liderleri Yoldaş Charu Mazumdar ve Yoldaş Kanhai Chatterjee de dahil olmak üzere halkın kurtuluşu için hayatlarını feda eden tüm şehitlere mütevazı devrimci saygılarını sunar.
Peru Komünist Partisi lideri Yoldaş Gonzalo, Filipinler NPA sözcüsü Yoldaş Ka Oris ve Galiçya Maoist Komünist Partisi kurucu lideri Yoldaş Martin Naya gibi birçok lider yoldaşın şehadeti Uluslararası Komünist hareket için ciddi bir kayıptır. Gonzalo Yoldaş, MLM ve Halk Savaşı teorisini Peru’daki toplumsal koşullara doğru bir şekilde uyguladı ve ülkede Halk Savaşının ilerletilmesinde büyük bir lider olarak ortaya çıktı. Emperyalizme karşı Dünya Komünist hareketini ilerletmek için büyük hizmetlerde bulundu. Ka Oris Yoldaş, YHO’nun Kıdemli Komutanı ve Sözcüsü olarak, ABD emperyalistlerinin emrindeki komprador yöneticilerin Filipinler’deki Devrimci hareketi tamamen ortadan kaldırmak amacıyla başlattıkları yoğun karşı-devrimci saldırıya karşı mücadelede önemli bir rol oynadı. Uluslararası proletarya hareketinde Miguel Alonso olarak tanınan altmış iki yaşındaki Martin Naya Yoldaş, 3 Eylül 2021’de ağır sağlık sorunları nedeniyle hayatını kaybetti. Bir sendika lideri ve Galiçya MLM Partisi lideri olarak son kırk yıldır Kızıl Bayrağı yükseklerde tutuyor ve Uluslararası Komünist hareketi geliştirmek için yorulmadan çalışıyordu. MK, tüm bu büyük işçi sınıfı önderlerine ve Dünya Sosyalist Devrimi’nin bir parçası olarak devam eden Yeni Demokratik, Sosyalist devrimlerde, çeşitli anti-emperyalist, ulusal kurtuluş mücadelelerinde ve çeşitli ülkelerin demokratik, ilerici, yurtsever hareketlerinde hayatlarını feda eden tüm savaşçılara Kızıl saygılarını sunar.
Şehitlerin gösterdiği devrim yolunda, onların proleter ideallerinin ruhuyla, özverilerini vurgulayarak ve nihai zafere ulaşma yolunda ilerleyerek son nefesimize kadar kesin bir kararlılıkla mücadele edeceğimize söz verelim.
MK, son bir yıl içinde ‘SAMADHAN’-Prahar saldırılarına cesurca karşı koyarak düşmanın planlarını bozma sürecinde yaralanan tüm kahraman savaşçılar için derin taziyelerini ifade eder. En kısa zamanda iyileşeceklerine ve Halk Savaşı arenasına atılacaklarına yürekten inanmaktadır. Bu süre zarfında partimizin emektar yoldaşı, Polit Büro üyesi, Doğu Bölge Bürosu Sekreteri Yoldaş Kishanda, MK üyeleri Yoldaş Sheeladi, Kanchanda, Krishnamurthy ve Vijay Kumar Arya tutuklandı. Bu yoldaşların tutuklanması ülkede Yeni Demokratik Devrimin ilerlemesi üzerinde olumsuz bir etki yaratmaktadır. Birçok yoldaş düşman tarafından yakalandı, işkence gördü ve sahte davalarla hapsedildi. Bihar ve Jharkhand’ın faşist yargıçları birkaç yoldaş hakkında ölüm cezası verdi. Yüzlerce yoldaş, devrimci köylü aktivist ceza ile karşı karşıya. Tüm bu yoldaşlar hapishaneleri mücadele merkezlerine dönüştürüyor ve devrim bayrağını yükseklerde tutuyorlar. MK tüm yoldaşlara devrimci selamlarını iletir. En kısa zamanda serbest bırakılmaları için her türlü girişimde bulunacağının güvencesini verir.
MK, partinin 17. Yıldönümü vesilesiyle düşmanın ‘SAMADHAN’-Prahar saldırısına karşı mücadele etmek ve çeşitli alanların özel koşullarına göre devrimci hareketi ilerletmek için görevler kabul etti. Bu görevlerin yerine getirilmesinde son bir yıl içinde çeşitli alanlarda kaydettiğimiz gelişmelere ve elde ettiğimiz sonuçlara bakalım.
Parti
En üst düzeyden en alt düzeye kadar Parti, HKGO ve Devrimci Halk Organları, 2021 Ocak ayındaki MK toplantısının kararlarını uygulamak için son bir yıl boyunca çalıştı. Komitelerin ekip çalışmasında göreceli bir iyileşme oldu. Ancak bireysel ve kolektif çalışmaya odaklanmamız gerekiyor. Komitelerin işleyişinde çok daha fazla iyileşme sağlamamız ve düşünce birliğini geliştirmemiz gerekiyor. Demokratik merkeziyetçiliği MLM ışığında koşullara uygun gerçek ruhuyla yaratıcı bir şekilde uygulayarak özgün fikirler geliştirmede ve özeleştiri-eleştiri yöntemini keskin bir enstrüman olarak kullanmada az da olsa ilerleme kaydettik. Partinin, HKGO’nun ve Devrimci Halk Organlarının tüm saflarını birleştirmek, geniş kitleler arasına taşımak ve güçlü, örgütlü bir güce dönüştürmek için belirli bir çaba gösterdik. Bununla birlikte, Partiyi düşünce ve pratik birliğiyle, disiplinle şekillendirmek, gerçeklerden kaçmayı kontrol etmek ve komünist değerleri geliştirmek için daha yapılacak çok şey var.
Bu dönemde parti, partiyi sağlamlaştırmak için bir kampanya başlattı. Parti komiteleri belirli koşullara göre genelgeler yayınladı ve güçlendirme programını uyguluyor. Merkezi görevi başarmak için üç devrimci sihirli silahı kapasitesinin en iyisine kadar güçlendirmek için çabalar devam ediyor. Başta önderlik olmak üzere partinin korunmasına önem verildi. Güçlendirme kampanyası sırasında birkaç bölgede üye sayısı belli ölçüde artmıştır. Yeni parti hücreleri oluşturuldu ve etkilenen parti hücreleri yeniden organize edildi. Bu hücrelerin yerel düzeyde Halk Savaşına önderlik etmesi için eğitim verilmesine çalışıldı. Çeşitli Özel Alanlar/Özel Bölgeler/ Eyaletlerdeki Toplantı değerlendirmeleri ve görevleri temelinde kadrolar için eğitim verildi. Kadroları ‘Hindistan’da Üretim İlişkilerindeki Değişiklikler-Siyasi Programımız’ (MOP), ‘Milliyet Sorunu -Partimizin Duruşu’ ve ‘Merkez Komitesinin Siyasi ve Örgütsel İncelemesi’ (CC POR) adlı parti belgeleri konusunda eğitmek için bireysel çalışma, çalışma kampları ve eğitim sınıfları alt düzeylere kadar devam etmektedir. Bunlar kitle örgütlerine ve halka götürülmelidir. Parti, MOP belgesine dayanarak taktikleri, yani nesnel duruma uygun sınıf mücadelesi programını benimsemeli ve bunu yılmadan kararlılıkla uygulamak için çalışmalıdır.
Komprador egemen sınıfların karşı-devrimci, stratejik ‘SAMADHAN-Prahar’ saldırısına kahramanca misillemede Pareva gibi olaylar (Hindu milliyetçisi grupların Hristiyanlara ve Müslümanlara yönelik saldırına karşı direniş kastediliyor. Çn) büyük bir fedakarlık değeri taşımaktadır. Bununla birlikte, partiye çok ciddi kayıplar verdiren değişen koşullara göre çalışma yönteminde hiçbir değişiklik yoktur. Bu kayıplar karşısında Polit Büro (PB) 2022 Ocak ayında bu tür kayıpların önlenmesi gerektiğini açıklayan bir genelge yayınladı. Genelge, düşmanın stratejik taktik planının incelenmesi ve anlaşılmasındaki ve pratikteki zayıflıkların ve eksikliklerin farkına varılması ve düzeltilmesi, her olayın gözden geçirilmesi ve dersler çıkarılması ve bunların sıkı bir şekilde uygulanması çağrısında bulundu. Buna paralel olarak, tüm partide somut çaba geliştirilmelidir.
Partinin Polit Büro üyesi Kobad Ghandy, MLM’nin devrimci teorisine ve devrimci harekete ihanet ederek ‘Parçalanmış Özgürlük-Bir Hapishane Anısı’ adlı bir kitap yayınladı ve Merkez Komite buna teorik bir kitapçıkla cevap yazdı. Kobad’ın kitabının bir hainin itirafı olduğunu belirtti. Onu partiden ihraç etti. MK, MK üyesi olan ve tutuklandıktan sonra devrime ihanet eden Kobad’ı olumsuz bir öğretmen olarak görme çağrısı yaptı.
Parti, Andhra Pradesh devrimci hareketi tarihinde kültürel alanda kendi tarzında devrimci bir rol oynayan ve prestijli bir yer edinen Kültür örgütü JanaNatyaMandali’nin Tarihçesini yayınladı. JNM’nin kültürel alana aktardığı paha biçilmez deneyimler, alanın gelişmesine ve bu çalışmada karşılaşılan zorlukların üstesinden gelinmesine katkıda bulunmaktadır.
Bu dönemde partimiz, merkezi ve eyalet hükümetlerinin emperyalistlerin ve komprador egemen sınıfların çıkarları doğrultusunda ortaya koyduğu çeşitli yasa ve politikaları teşhir ederek çeşitli düzeylerde müdahalelerde bulunmuştur. Partinin ajitasyon ve propaganda faaliyetlerinde kademeli bir değişim söz konusudur. Sosyal medyayı belli ölçüde kullanmaktadır. Merkez ve eyalet komitelerinin dergilerinin yayınlanması nispeten daha iyidir. MK, Awami-Jung’un ve çeşitli eyaletlerin dergilerinin özel sayılarının yanı sıra HKGO’nun 20. Yıldönümü vesilesiyle bir hatıra (kitabı çn.) yayınladı. MK, partimizin kurucu liderlerinden ve öğretmenlerinden Yoldaş Kanhai Chatterjee’nin kısaltılmış yaşam öyküsünü yayınladı. Ayrıca, birleşik partinin ortaya çıkışından 2014 yılına kadar MK üyelerinin yaşam öykülerinin derlendiği ilk cildi Hintçe olarak yayınladı.
MK bu dönemde uluslararası işçi sınıfı hareketi alanındaki çabalarını çeşitli şekillerde genişletti. ICSPWI’nin ’24 Kasım Eylem Günü’, 8 Mart Uluslararası Kadınlar Günü ve benzeri diğer Devrimci Günler için yaptığı çağrıya uluslararası destek toplamak için çalıştı. YHO’nun 29 Mart’taki 53. kuruluş günü kutlamaları vesilesiyle Filipinler’deki devrimci hareketle dayanışma içinde bir açıklama gerçekleştirdi. Partimizin Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlık savaşına ilişkin tutumunu halka açıkladı. Çeşitli ülkelerden on üç MLM partisi, uluslararası işçi sınıfı mücadele günü olan 1 Mayıs vesilesiyle MK’mız tarafından yapılan açıklamayı onayladı ve ortaklaşa yayınladı. MK, ICSPWI’nin 1 Temmuz’daki toplantısına ve MLM partilerinin 2 ve 3 Temmuz’da yapılan uluslararası toplantısına bir mesaj gönderdi. Parti belgesini ‘Proletaryanın uluslararası örgütünün oluşumu üzerine partinin tutumu’ olarak sundu. Partimiz, MLM partilerinin emperyalizme karşı ve Hindistan’daki Halk Savaşını desteklemek için birleşik bir pratik benimsemeleri ve uluslararası örgütün oluşumu ve benzeri konularda ortak bir anlayışın formüle edilmesi yönünde çalışmaları gerektiği yönündeki toplantı kararlarının altını çizdi. ICSPWI tarafından uluslararası düzlemde üstlenilen dayanışma çalışması övgüye değerdir. Dünyadaki çeşitli MLM partilerinin bu çabası, Sosyalist devrimci güçlerin yeniden harekete geçirilmesine ve birleştirilmesine ve devrimci hareketlerin geliştirilmesine kesinlikle katkıda bulunacaktır.
HKGO
HKGO güçleri, partimizin önderliğinde düşmanın şiddetli Prahar saldırısına cesurca karşı koymak için çeşitli düzeylerde gerilla savaşı yaptı. Geçici gerilemenin üstesinden gelmeye ve devrimci hareketi ilerletmeye yardımcı olmak için halkın çabalarını nispeten arttırdılar. Anti-emperyalist, anti-komprador bürokratik kapitalist, anti-feodal sınıf mücadelelerinde ve militan halk mücadelelerinin inşasında halkı harekete geçirme ve örgütlemede aktif bir rol oynadılar. Çeşitli devrimci Kitle Örgütlerinin ve Devrimci halk iktidarının organlarının inşasını ve yeniden inşasını desteklediler. Parti Komiteleri, Askeri Komisyonlar ve Komutanlıkların önderliğinde birkaç bölgede Taktik Karşı Saldırı Kampanyaları (TCOC) ve gerilla eylemleri gerçekleştirdiler ve belirli zaferler kazandılar. Jharkhand’da Manoharpur MLA’nın güvenlik görevlilerine yapılan ve iki korumanın etkisiz hale getirildiği ve 3 AK Tüfeğinin ele geçirildiği saldırı, Odisha’da Naupada-Patadhara’da iki ASI ve üç CRPF görevlisinin etkisiz hale getirildiği ve 7 kişinin yaralandığı ve 3 AK Tüfeğinin ele geçirildiği sürpriz pusu gibi birkaç önemli gerilla eylemi. Dandakaranya’da farklı gerilla eylemlerinde 9 Para-Militer ve Özel polis yok edildi, 34 Para-militer ve Özel polis yaralandı. PLGA’nın son bir yıl içinde çeşitli gerilla bölgelerinde gerçekleştirdiği gerilla eylemlerinde 13 Para-Militer, Komando ve Özel polis ortadan kaldırıldı ve 54’ü yaralandı. 5 halk karşıtı siyasi lider, 34 polis muhbiri, iki devrime ihanet eden ve bir halk düşmanı ortadan kaldırıldı. Gerilla savaşındaki bu başarılar devrimci coşkunun aşılanmasına ve düşman saldırısının bir ölçüde kontrol altına alınmasına yardımcı oldu.
Parti komiteleri HKGO güçlerini güçlendirmek için çeşitli siyasi sınıflar ve askeri eğitim kampları düzenledi. Temel belgeler konusunda temel anlayışı sağlamak için çaba sarf edildi. HKGO’nun ana, tali ve temel kuvvetlerine çeşitli savaş becerileri, teknik beceriler ve el yapımı silahlar konusunda eğitim verilmektedir. Yerel kaynaklara dayanarak HKGO güçlerini silahlandırmak için çaba gösterilmektedir. Parti komiteleri, Askeri Komisyonlar, Komutanlıklar, Askeri Eğitmen Ekipleri ve Bölümler bu çalışmada ana rolü oynamaktadır. Parti, HKGO güçlerini ve yardımcı birimleri korumak, zayıf birimleri güçlendirmek, etkilenen birimleri yeniden inşa etmek, gerekli yeni birimleri kurmak ve hareketi sürdürmek ve genişletmek için planlı çaba sarf etmektedir. Partiye ve HKGO’na ihanet edenlerin yıkıcı eylemlerini kontrol altına almakta ve partiyi, halkı ve hareketi korumaktadır.
Birleşik Cephe
MK 2021 Ocak ayında, ülkede son beş yıldır devam eden çeşitli halk hareketlerinin ülke çapında bir ‘halk hareketi dalgasına’ dönüşeceği değerlendirmesinde bulundu. Yükselen halk hareketleri bu değerlendirmenin doğruluğunu kanıtlamaktadır. Parti, ezilen sınıfların ve ezilen kesimlerin ajitasyonunu ve propagandasını örgütlemek, çeşitli Kitle Örgütlerini kurmak ve ilgili alanlarda planlar benimseyerek bunları geliştirmek için düşmanın faşist baskısı altında cesaretle sürekli çaba sarf etti. Anti-emperyalist, anti-komprador bürokratik kapitalist, anti-feodal sınıf mücadelelerinin örgütlenmesinde belirli bir göreli gelişme düzeyine ulaştık. Halk ülkenin dört bir yanında ve devrimci bölgelerde şirketleşmeye-militarizasyona (genel güvenliğin genişletilmesi) ve yerinden edilmeye karşı binlerce kişiyle harekete geçiyor. Partimiz tüm bölgelerde mücadele eden insanların siyasi bilincini geliştirmek için inisiyatif almak zorundadır.
Partimiz, bir yıldan uzun bir süre boyunca ülkenin başkentinde yoğunlaşan üç tarım yasasına ve tarımın şirketleştirilmesine karşı köylü mücadelesinin mümkün olduğu ölçüde bir parçası olmuştur. Çiftçilerin işçilerin, öğrencilerin, demokratik güçlerin, tüm ezilen sınıfların, kesimlerin ve milliyetlerin yardımıyla verdiği militan mücadele Modi hükümetini üç Tarım yasasını geri çekmeye zorladı.
Mücadelenin başarısı partimize Birleşik Cephe alanında iyi bir deneyim sağlamıştır.
Çiftçilerin topraklarının, devlet arazilerinin ve Hasdeo’da (Chhattisgarh eyaletinde bir orman bölgesi çn.) olduğu gibi orman arazilerinin satın alınmasına, önerilen madenler, projeler ve şirket yanlısı, halk karşıtı altyapı ve yabancı Çok Uluslu Şirketlerin Ulusal Parkları için çevrenin zorla yerinden edilmesine ve tahrip edilmesine, TATA, Adani, Ambani, Vedanta, Jindal, Mittal, ESSAR gibi yerli komprador bürokratik kapitalist şirketlere ve çeşitli hükümetlere karşı birçok mücadele verildi. Ülkenin dört bir yanında devlet şiddetine karşı, şirketlere koruma sağlamak üzere konuşlandırılan yüzbinlerce polis gücünün ve kampların geri çekilmesi için, Bhima Koregaon gibi çeşitli komplo davaları nedeniyle hapishanelerde tutulan siyasi mahkumların serbest bırakılması için ve UAPA gibi acımasız yasaların iptali talebiyle protesto gösterileri düzenlendi. Devrimci hareket alanlarında uzun süreli militan mücadeleler yaşandı. Özellikle halk ‘su-orman-toprak’ üzerinde kabile ve ezilen halkın iktidarı için, kabile bölgelerinde 5. ve 6. programların uygulanması için, Gram Sabha’nın (köy meclisi çn.) iktidarının uygulanması için, yerli-kabile bölgeleri için özerklik talep etmek için, 1980 Orman Koruma Yasası’nı tasfiye eden değişiklik önerilerine karşı, ‘Maoistlerin ortadan kaldırılması’ adına kabile bölgelerinde ayrım gözetmeyen insansız hava aracı saldırılarına karşı ve ‘Bastar’daki katliamların durdurulması’, ‘sorumlu polis memurlarının cezalandırılması’ talepleriyle mücadele ediyorlar. Özellikle Dandakaranya kabile halkı, Güney Bastar’ın Sukma-Bijapur ilçeleri sınırındaki Silinger’de başlayan ve Özel Bölge’deki 15’ten fazla yere yayılan polis kamplarına, kabile halkına yönelik zulüm ve katliamlara karşı son bir yıldır militan mücadelenin devam ettiği bir Birleşik Forum oluşturdu. Bu mücadeleyle dayanışma hareketi tüm Chhattisgarh’a, ülkeye ve dünyaya yayıldı ve bu bir model olarak duruyor. Telangana’daki kabile halkı uzun süredir Podu topraklarını (Podu, Hindistan’daki kabileler tarafından kullanılan geleneksel bir yetiştirme sistemidir; Çn.) korumak için mücadele ediyor. Ormanlık alanlardaki halk orman memurlarının saldırılarına karşı mücadele etti. Parti, belirli bölgelerdeki orman arazilerini ve boş arazileri ele geçirmek için mücadelelere öncülük etti. Çiftçilerin sorunları konusunda halkı harekete geçirdi. Bu süreçte halk arasında silahlı mücadele yoluyla siyasi iktidarı ele geçirme siyasetini yaymak için çaba gösterdi.
Parti, Modi hükümetinin getirdiği işçi sınıfı karşıtı dört yasaya ve bankaların, Demiryollarının, LIC’nin, madenlerin, çelik fabrikalarının ve tüm kamu sektörü işletmelerinin ve şirketlerinin özelleştirilmesine karşı örgütlü ve örgütsüz işçilerin, çalışanların, öğretmenlerin, Anganvadi çalışanlarının, göçmen-yerinden edilmiş işçilerin ve gençlerin ve diğerlerinin grev ve mücadelelerine destek verdi.
Kerala’nın Kozhikode bölgesinde önerilen Gümüş Hat Yarı Yüksek Hızlı Demiryolu koridoruna karşı Birleşik Eylem forumu öncülüğünde sürdürülen mücadeleyi desteklediğini açıkladı. Halk Odisha’nın Navarangpur bölgesinde Tel Nehri üzerinde önerilen hidro-elektrik projesine karşı mücadeleye hazırlanıyor. Kadınlar sadece tüm bu mücadelelerde yer almakla kalmıyor, kendilerine yönelik acımasız zulme karşı tüm mücadelelerde militan bir tutum sergiliyorlar. Odisha’nın Raigarh bölgesinde bir öğretmen olan Mamita Mehar’ın öldürülüp cesedinin gömüldüğü olayı protesto etmek için yollara döküldüler ve militan bir mücadele verdiler. Bir başka olayda ise Kerala’da bir rahibeye tecavüz davasında bir piskopos mahkeme tarafından suçsuz bulundu. Halk günlük hayatın sorunlarına, özellikle de Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığına ve fırlayan fiyatlara karşı birçok bölgede gösteriler düzenledi.
Brahmanist Hindutva güçlerinin dini azınlıklara, özellikle de Müslümanlara, Hıristiyanlara, kabile ve Dalit halklarına, kadınlara, öğrencilere ve entelektüellere yönelik zulüm ve katliamlarına karşı çeşitli mücadeleler verilmektedir. Ülkede yoksulluk sınırının altında yaşayan yoksul halk gıda hakları için mücadele ediyor. İnsan hakları örgütleri, sosyal aktivistler, önde gelen profesörler, tarihçiler, çeşitli alanlardan uzmanlar ve sosyal araştırmacılar çeşitli kentlerde ‘demokrasinin korunması’ talebiyle protesto gösterileri düzenliyor. Devletin ‘kentsel Naxal’ adı altında kendi yanlışlarını sorgulayan seslere karşı uyguladığı acımasız baskıyı protesto ediyorlar. Öğrenciler-gençler-öğretmenler, eğitim sektörünü safranlaştıran (Hindu milliyetçiliği çn.) ve şirketleştiren yeni Ulusal Eğitim Politikasına karşı, evrensel eğitim hakkı talebiyle, online eğitime karşı ve artan işsizlik sorununa çözüm talebiyle çeşitli mücadelelerde seferber oluyorlar. Ülkenin işsiz gençleri, Hindutva Modi hükümetinin Hindistan Ordusunu safranlaştırmaya ve sıradanlaştırmaya yönelik ‘Agnipath’ planına karşı isyan etti.
Parti bu türden birçok mücadeleye destek vermekle kalmamış, aynı zamanda bu mücadelelere katılmak ve öncülük etmek için de çaba sarf etmiştir. Bu süreçte partinin önderliğinde çalışan çeşitli Kitle Örgütleri birçok eyalette Konferanslar düzenledi ve gelecekteki görevlerini belirledi. Siyasi ve örgütsel olarak güçlendiler. Çeşitli legal ve illegal Kitle Örgütleri ve Birleşik Eylem forumları giderek daha fazla oluşmakta ve çalışmaktadır. Parti, ezilen sınıflara, kesimlere ve milliyetlere kendi istekleri doğrultusunda önderlik etmek için gerekli çalışmayı ve uzmanlaşmayı geliştirmek için çaba sarf etmektedir. Çiftçilerin sorunlarına ilişkin yapıcı çabalar sürdürülmektedir.
Devrimci halk devleti iktidarının organları, partinin önderliğinde gerilla savaşının yoğun olduğu yerlerde köy, ilçe ve bölge düzeyinde çalışmakta ve halk devleti iktidarını birincil düzeyde ele almaktadır. Devrimci halk bu halk hükümetlerini koruyor ve geleceklerini formüle ediyorlar. Bunlar embriyonik aşamada alternatif kalkınma modelini yerleştiriyorlar. Birçok köyün halkı partinin çağrısına uyarak Jharkhand ve Odisha’daki panchayat (meclis çn.) seçimlerini boykot etti ve halkın sorunlarına bir çözüm bulunması talebiyle oy kullanmadı. Alternatif devrimci devlet iktidarına doğru örgütleniyorlar.
Sevgili Yoldaşlar ve Halkımız!
Uluslararası düzlemde 2008 yılından bu yana devam eden ekonomik bunalımda çok az bir gevşeme olsa da emperyalist mali ve ekonomik kriz derinleşerek devam ediyor. Emperyalistler krizi aşmak ve dünyayı kendi güç dengelerine göre bölmek ve sömürmek için küreselleşme politikalarını uyguluyorlar. Zenginler ve yoksullar arasındaki farklarda görülmemiş bir artış var. Geri kalmış Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkeleri tamamen bağımlı ülkeler haline geldi.
Dış ve iç çatışmalara ek olarak çevre de krize girdi ve Somali, Etiyopya, Güney Sudan, Yemen ve Afganistan gibi birçok geri kalmış ülkede doğal felaketlere ve COVID gibi ölümcül hastalıklara yol açtı. Fiyatlar iki katına çıktı. Bu nedenlerden dolayı dünyada 34,5 milyon yoksul insan açlık ve hastalıklarla boğuşuyor. Emperyalist destekli küreselleşme politikaları nedeniyle, komprador sömürücü yöneticiler geriye kalan az sayıdaki refah sistemini de yok ediyor. Çok sayıda yoksul insan çaresizlik içinde intihar ediyor. Her gün yaklaşık 8,500 çocuk beslenme yetersizliği nedeniyle ölmektedir. Bir değerlendirmeye göre, 2022-23 yıllarında açlıktan ölümler 1960’lardan bu yana görülmemiş derecede yüksek olacaktır. Yoksulların gelirleri azalırken, temel malların fiyatları hızla yükseliyor. Ukrayna savaşı bu krizleri daha da derinleştirdi. Birçok ülkenin ekonomisini daha fazla krize itiyor. ABD ve Avrupa ülkelerinin emperyalist çıkarları doğrultusunda Rusya’ya uyguladığı binlerce yaptırım ve birçok önemli ürün, hammadde ve gıda maddesinin tedarik zincirinin kesintiye uğraması nedeniyle ekonomik kriz tüm dünyada yoğunlaşıyor. Rusya zaten enflasyonda düştü. ABD’de de enflasyon son 41 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Dünya gıda krizi batağına daha da saplanıyor. İşsizlik artıyor. Emperyalistler ve komprador sömürücüler Ukrayna’daki savaştan kârlarına kâr katarken, onlarca mazlum insan gıda krizinden, yüzbinlercesi yerinden edilmeden, yüzbinlercesi de açlıktan ölüyor.
Ekonomik krize giren Sri Lanka’da başta kadınlar olmak üzere tüm ezilen sınıflardan, tüm dinlerden ve milliyetlerden yirmi bin kişi sokaklara döküldü ve komprador yöneticilere karşı aylarca mücadele etti. İşçiler iki genel grev yaptı. Ordu, polis ve yargı durma noktasına geldi. Bunların hiçbiri ayaklanan halka güç uygulamaya hazır değildi. Emperyalist ülkeler 2022 Haziran’ında yapılan BRICS, G7 ve NATO toplantılarında ekonomik ve sosyal krize yönelik en az konuşmayı yaptılar. Bu durum emperyalizm ile ezilen uluslar ve halklar arasındaki çelişkiyi daha da derinleştirdi. Geri kalmış ülkelerde emperyalistlere ve komprador egemen sınıflara karşı halk mücadeleleri yükseliyor. Bu durum emperyalist-kapitalist ülkelerdeki işçi sınıfı, göçmen halklar, beyaz olmayan halklar ve orta sınıflar üzerinde büyük bir etki göstermektedir. Bu ülkelerdeki işçiler de dahil olmak üzere çeşitli ezilen kesimler militan grevler gerçekleştirmektedir.
ABD Başkanı Biden’ın dünya üzerinde kaybettiği hegemonyasını yeniden kazanmaya yönelik faşist politikalarının gerçek karakteri son iki yılda ortaya çıktı. ABD halkının bu politikalara karşı şiddetli protestoları var. Son olarak, ülkenin Yüksek Mahkemesi tarafından kürtaj hakkının iptal edilmesine karşı kadınlar şiddetli protestolarda bulundu. ABD, El Kaide lideri Eymen El Zevahiri’yi Afganistan’da insansız hava aracı füzeleriyle öldürdü. ABD, dünya hegemonik coğrafi siyasi stratejisinin bir parçası olarak savaş ekonomisini sürdürmekte ve bunları NATO ile Ukrayna, İsrail ve Tayvan merkezli olarak koordine etmektedir. ABD, Ukrayna’daki savaşın şiddetlenmesinde önemli bir rol oynadı. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla birlikte emperyalistler arasında soğuk savaş bir kez daha başladı. ABD, Hint-Pasifik stratejisinin bir parçası olarak, sözcüsü ve Halk Temsilcileri Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’yi İsviçre, Tayvan, Japonya ve diğer ülkelere bir tura gönderdi. Böylece Çin’i kışkırttı. Çin’in Pelosi’nin turuna yönelik güçlü muhalefetini dikkate almadı. Sonuç olarak Tayvan adası çevresindeki durum ABD ve Çin ordularının savaş manevralarıyla gerginleşti. ABD’nin NATO, QUAD ve AUKUS gibi ittifaklara dayanarak yeniden örgütlenmeye çalıştığı, Rusya ve Çin’in ise her alanda mücadele ettiği dünya çapında bir savaş atmosferi var.
Emperyalistlerin ülkemizdeki ajanı Hindutva faşisti Modi hükümetinin küreselleşme politikaları nedeniyle rupinin değeri dolar başına 79.65’e düştü. Ülke borç batağının derinliklerine yuvarlanıyor. Ülkenin toplam borcu 2014 yılında 55 milyar Rupi iken, Modi’nin sekiz yıllık iflas iktidarında 135 milyar Rupi’ye ulaştı. Bu da her ay 83,000 milyon Rupi kredi verdikleri anlamına geliyor. Hükümet bu yıl 16.61 milyar daha kredi alacak. Rupinin düşüşü daha fazla krediye yol açacak. Kredilerin üçte biri önümüzdeki 9 ay içinde geri ödenecek. Ülkemizin dövizi 2022 Temmuz ayı itibariyle 15 aylık bir süre içinde en aza inerek 571.56 milyar dolara gerilemiştir. Bu nedenle kredilerin geri ödenmesi için yeni krediler alınması ya da devlet mallarının satılması gerekiyor. Bütçenin yüzde 8.2’si halihazırda kredi faizlerinin ödenmesi için harcanıyor. Modi hükümetinin ‘Atmanirbhar (kendi kendine yeten) Hindistan’dan bahsederken ‘kredi yükü altındaki Hindistan’ ve ‘bağımlı Hindistan’ın önünü açtığını görüyoruz. Modi hükümeti sadece 2021 yılında büyük kapitalistlere 2.02 miyar rupi ve geri ödemedikleri krediler karşılığında 10.75 milyar rupi ödeme yapmıştır. Bu da Modi hükümetinin kimin cebini doldurduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Modi’nin yönetiminde, ihracattan elde edilen gelirden daha fazla ithalat harcaması yapılması nedeniyle ticaret açığı endişe verici bir seviyeye yükseldi. Bununla birlikte sıradan insanların üzerindeki vergi yükü de arttı. Uluslararası piyasa, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla birlikte ham petrol fiyatlarında tuhaf bir yükselişe tanık oluyor. Temel emtia fiyatları çok yükseliyor. Gübre, tarım ilaçları ve tarım makinelerinin fiyatları artarak tarımın maliyetini yükseltti. Enflasyon yüzde 15’i aşmış durumda. Hindistan tüm hayati ekonomik endekslerde düşük seviyede. Son sekiz yıldır perakendenin büyüme oranında artış yok. İşsizlik önemli ölçüde artmıştır. ABD ve Avrupa ülkelerinin merkez bankaları son dönemde faiz oranlarını arttırdı. Hindistan ekonomisinin büyümesine duyulan güvensizlik nedeniyle yabancı yatırımlar ülkemizden çıkıyor. Büyüme oranının artması için piyasada mal talebinin artması gerekir. Talep ancak halkın satın alma gücünün artmasıyla yükselecektir. Bu amaçla işsizlik sorunu çözülmelidir. Ücretler artırılmalıdır. Vergiler düşürülmelidir. Şu anda ülkemizde bu eksiktir.
Bilim ve Çevre Merkezi Raporu-2022’ye göre Hindistan halkının yüzde 71’i asgari düzeyde beslenemiyor (gıda tahılları, proteinler, sebze ve meyveler gibi). Bunun sonucunda her yıl 17 bin kişi ölüyor. Sosyal yardım programlarında kesintiler var. Hükümetlerin sağlık ve eğitim alanındaki sorumluluklarından kaçması ve şirketlerin bu alanlara el atmasıyla birlikte her iki sektör de zarar etmektedir. Bunlar halkın paralarını tedavi adı altında şirket hastanelerine aktarıyor. Ülkede yaklaşık 7.8 milyon konut elektrikten yoksundur. Nüfusun yüzde 33’ü en az 80 rupi gelire sahip değil. Hindistan dünyada açlık endeksinde en alt 150. sırada yer alıyor. İnsani gelişme endeksinde 142. sırada, mutluluk endeksinde ise 139. sırada yer almaktadır. Ülkemizdeki üniversiteler dünya üniversiteleri arasında alt sıralarda yer almaktadır. Hindistan Anayasası, hiçbir ülke vatandaşının yoksulluk ve açlık çekmemesi ve herkesin eşit fırsatlara sahip olması gerektiğini belirtmektedir. Yönlendirici ilkeler, zenginliğin tek bir noktada birikmediğini görmenin hükümetin sorumluluğu olduğunu belirtir. Ancak gerçek bunun tam tersidir.
Son otuz yıldır sömürücü hükümetler tarafından benimsenen küreselleşme politikaları nedeniyle zenginler daha zengin, yoksullar ise daha yoksul hale gelmektedir. Ülkedeki zenginliğin yüzde 77’si yüzde 10’luk zenginlerin elinde. OXFAM’ın yakın tarihli bir raporu, ülkede her saniye iki kişinin yoksulluk sınırının altına düştüğünü ortaya koymuştur. Bu da yılda 6.3 milyon kişiye denk geliyor. Emperyalistler tarafından yaratılan Korona krizi sırasında, ticaretteki iflas, Tarım krizinin yoğunlaşması ve benzeri nedenlerden dolayı istihdam kaybı ile ülkenin yaklaşık 18 ila 20 milyon insanı yoksulluk sınırının altına düştü. Aynı zamanda ülkenin en zengin kişileri Gautam Adani ve Mukesh Ambani ve birçok sanayici para bastı. Dünyanın en büyük demokrasisi olduğu söylenen ülkemizin gerçek tablosu budur.
Modi hükümetinin faşist politikaları yerli ve yabancı şirketlere tüm sektörlerde daha fazla güç kazandırıyor. Modi’nin sekiz yıllık iktidarı, şirketlere engel teşkil eden 1800 yasayı ya iptal etti ya da kapitalistler lehine değiştirdi. Çelik, elektrik, kömür, dijital sözleşmeler, Karayolları, Demiryolları, Havaalanları, Limanlar, Kamu sektörü işletmeleri, doğal kaynaklar, yüz binlerce sübvansiyon, banka kredilerinden feragat ve benzeri her şey Çok Uluslu Şirketlere ve ülkedeki Adani ve Ambani gibi komprador kapitalist devlere verildi. Tüm sektörlerde örgütlü sektörü ya küçülttü ya da geri çekti ve gündelikleştirme sıradan bir politika haline geldi.
Sosyo-ekonomik koşullar, uluslararası ve yerel düzlemlerde yoğunlaşan ekonomik kriz nedeniyle ağırlaşmaktadır. Halk, komprador Hindutva yöneticilerinin de çok iyi bildiği üzere son derece hoşnutsuz. Bu nedenle liderleri Modi halkı kandırmak için her türlü hileye başvuruyor. ‘Kalkınma’ hakkında sahte vaatlerde bulunuyor. Onları yanılsamalara sürüklemek, Hindutva faşizmini ve ulusal şovenizmi kışkırtmak ve sosyal olarak işe yaramaz hale getirmek için ‘ülkenin refahı’ hakkında sihirbazlık yapıyor. Aslında Modi hükümetinin politikaları kesinlikle halkın ve ülkenin aleyhine ve emperyalist bankaların, Çok Uluslu Şirketlerin, büyük komprador bürokratik kapitalistlerin ve büyük toprak ağalarının lehinedir. Bu politikalar işçilerin, çiftçilerin, orta sınıfların ve ezilen toplumsal kesimlerin koşullarını daha da ağırlaştırmıştır.
Modi liderliğindeki Brahmanik Hindutva güçlerinin yönetiminde en bürokratik, faşist eylemler öne çıkarılmaktadır. Çeşitli emekçi kitleler ile demokratik ve insan hakları hareketleri üzerinde acımasız baskılar uygulanmaktadır. Sürekli tutuklamalar ve pusular yaşanmaktadır. Demokratik hakların bastırılması ülkede olağan bir durum haline gelmiştir. Partimizin yanı sıra Devrimci Kitle Örgütleri, ezilen sınıflar, halk toplulukları, ezilen milliyetler ve parlamentodaki muhalefet partileri de hedef alınmaktadır. 2022 yılında sadece Keşmir’de 118 aktivist vahşice katledilmiştir. BJP yönetimindeki merkezi ve eyalet hükümetlerinin yanı sıra, Kongre, Trinamool Kongresi, BJP, Janatadal (U), TRS, Y. Raja Shekhara Reddy Kongresi, DMK, JMM ve CPM liderliğindeki revizyonist ittifakın iktidarda olduğu eyalet hükümetleri de faşizmi uygulamak için yarışıyor.
Dolayısıyla, ülkedeki mahkumların yüzde 76’sı yıllardır hapishanelerde çürüyor. Jharkhand’da SAC üyesi Yoldaş Praveer’in asılarak öldürüldüğü açıklandı. Bihar’da beş kabile ve çiftçi yoldaş hakkında da aynı karar verildi ve Yüksek Mahkeme bu kararı daha sonra ömür boyu hapse çevirdi. Yüksek Mahkeme, Dandakaranya’ya bağlı Gompad’da 10 kişinin silahlı kuvvetler tarafından öldürüldüğü bir davada kabile halkı için adalet mücadelesi veren Gandhian sosyal hizmet uzmanı Himanshu Kumar’a 5 yüz bin rupi para cezası verdi. Mahkeme, Burkapal davasında son beş yıldır hapiste bulunan 121 kabile üyesini serbest bıraktı ancak hapis cezası için tazminat ödemedi. Mahkeme ayrıca bu kişilerin sahte davalarla hapse atılmalarından sorumlu olan polis memurlarına da para cezası vermedi. Bu, sömürücü sınıfların mahkemelerinin uyguladığı sınıfsal adalettir.
Hindutva yöneticileri son bir yıldır ülkenin 75. ‘Bağımsızlık’ Yıldönümü vesilesiyle ‘Azadi Ka Amrut Mahotsav’ adı altında binlerce rupi harcayarak büyük propaganda kampanyaları, toplantılar ve seminerler düzenliyorlar. Aslında 15 Ağustos 1947, iktidarın İngilizlerden komprador kapitalistlere ve toprak ağalarına devredilmesinin 75. yılı. Ancak bugüne kadar halkın temel sorunlarından hiçbiri çözülmedi. Halkın yaşamında büyük bir değişiklik yok.
Yoksulluk çekenlerin, açlıktan ölenlerin, yoksulluk sınırının altında kalanların sayısı artıyor. Emperyalist şirketleşme, emperyalist destekli manipülatif sanayi ve tarım politikaları sonucunda ülke tamamen bağımlı hale geldi. Hükümetler, emperyalist şirketleşme yoluyla gerçekleşen kalkınma balonunu göstererek halkı yanılsamalar içinde tutmaya çalışıyor. Aslında emperyalizm, komprador bürokratik kapitalist ve büyük toprak ağası sınıflarının karşı-devrimci ittifakı ülkedeki üretim güçlerinin gelişmesinin önünde engeldir. Bu, ülkenin istikrarlı kalkınmasının önünde büyük bir engeldir. Bu durum sanayi ve tarım sektörlerini kriz batağına sürüklemiştir. Çiftçiler topraklarını satıyor ve kiracı çiftçilere ya da tarım işçilerine dönüşüyor. Günlük iş gücü bulunamadığında başka yerlere göç ediyorlar. Çok Uluslu Şirketler ve komprador kapitalistler, farklı sektörlerde istihdamı azaltan ve örgütlü sektörü küçülten teknolojiler getirmektedir. Bu durum işçileri ve çalışanları istihdam güvencesinden mahrum bırakmıştır.
İşçilerin mücadele ederek elde ettikleri haklar ayaklar altına alındı. Hükümetin silahlı kuvvetlerinin mücadele eden halka yönelik faşist saldırısı artıyor. Ülke militarize ediliyor. Dünyanın en büyük demokrasisi olduğu söylenen bu ülkede temel özgürlük ve bağımsızlık yoktur. Konuşma hakkı, toplantı hakkı, örgütlenme hakkı, protesto hakkı, eğitim hakkı, beslenme hakkı, çalışma hakkı, ikamet hakkı ve hatta yaşama hakkı yoktur. Anayasanın Kanunları ve yönlendirici ilkeleri rahatsız edilmemektedir. Goebbels Modi, işsizliği ve yoksulluğu artıran teknolojilere dayanarak elde edilen 3 trilyon dolarlık Gayri Safi Milli Hasılayı ülkenin kalkınması olarak göstermenin propagandasını bıkmadan usanmadan yapıyor. Eğer kalkınma doğruysa, neden insanların yaşamları yiyecek, barınak, giyecek, içme suyu, eğitim, sağlık, toprak, sulama ve istihdam eksikliği ile korkunç bir hal alıyor? Neden milyonlarca insan günde bir kez bile yiyecekten mahrum bırakılıyor? Neden bu ‘demokratik’ ülkede protesto hakkı da dahil olmak üzere hiçbir siyasi hak yok?
Modi’ye göre kalkınma, emperyalist yeni sömürgeci sömürüyü ve komprador kapitalist, feodal sömürüyü arttırmaktan başka bir şey değildir. Bu nedenle, Modi liderliğindeki Hindutva yöneticilerinin ‘Azadi Ka Amrut Mahotsav’ın bir parçası olarak sözünü ettikleri ‘yeni Hindistan’ı kurmak, ülkeyi emperyalist Çok Uluslu Şirketlere teslim etmektir. Bu, büyük katilleri ve yolsuzluk yapan yetkilileri suçsuz bulmak ve onları korumak anlamına gelmektedir. Bu, önde gelen halk liderlerinin sesini bastırmak ve onları süresiz olarak hapsetmek demektir.
Masumlar suçlu bulunacaktır. Sosyal faaliyetlerde bulunmak, insan hakları için mücadele etmek ve doğruyu söylemek suç olacaktır. Müslümanların, kabilelerin, Dalitlerin ve kadınların hayatlarının hiçbir değeri olmayacaktır. Gerekli toprak, elektrik, değerli metalik elementler, su ve keresteyi emperyalist ve komprador şirket efendilerine teslim etmek için tepeler ve ormanlar olmadan yaşayamayan kabile halkının hayatını boğmak haklı görülecektir. Saldırılar, tacizler, işkenceler ve masumların canlarının alınması devam edecektir. İşte ‘yeni Hindistan’ın gerçek karakteri budur. Yeni Hindistan’a ulaşmak için Hint Ordularını safranlaştıran ve faşistleştiren ‘Agnipath’ planı benimsenmiştir. Hükümetin Merkezi Vista projesinin bir parçası olarak TATA Şirketi tarafından inşa edilen yeni Parlamento binasının tepesine zalimce dişlerini uzatan dört aslan bu faşist saldırının bir göstergesi olacaktır. Ağızları, ülkeyi savaş tacirlerinin ülkesine dönüştürme fikrini ortaya koymaktadır. Ezilen halklar, kesimler ve milliyetler, yarı-sömürge, yarı-feodal Hindistan’ı emperyalist yeni-sömürgecilerin kölesi olan Hindutva komprador egemen sınıflardan kurtararak özgürce nefes alabilirler. Ancak o zaman gerçek yeni Hindistan, halkın demokratik Hindistan’ı, Yeni Demokratik Hindistan ortaya çıkacaktır.
Değerli Yoldaşlar ve Halkımız!
Ezilen çeşitli sınıflar, kesimler ve milliyetler sömürü, baskı, sindirme ve ayrımcılık devam ettiği sürece sınıf mücadelesi, demokratik mücadeleler, ulusal kurtuluş mücadeleleri ve devrimler yapmaya devam edeceklerdir. Egemen sınıflar ve onların devletleri katliamlar, zulümler yaparak, hakaretler yağdırarak halkı isyana kışkırtırlar. Bu nedenle egemen sınıflar ya da onların devleti devrimleri asla kalıcı olarak durduramaz.
Partimiz, Marksist bir anlayışla ve toplumsal devrimlere sarsılmaz bir güvenle mevcut elverişli nesnel koşulları bütünüyle değerlendirerek olumsuzlukları aşmanın yollarını arama inisiyatifine sahip olmalıdır. Her yerin kendine özgü elverişli yönlerinin farkına varmalıyız. Düşman saldırısına karşı koyabilmek için elverişli koşulları etkin bir şekilde kullanmalı, zayıflıkları ve hataları düzeltmeli ve inisiyatif sahibi olmalıyız. Halkı siyasi olarak aydınlatmalı, sınıf mücadelelerini ve halk mücadelelerini geliştirmeliyiz. Marx ve Engels devrimci ‘Marksizm’ teorisini dünya proletaryasına ve tüm ülkelerin emekçi kitlelerine teslim ettiler. Lenin ve Stalin, Bolşevik partisini yenilmez ve çelikten inşa ettiler, Sosyalist devrimi gerçekleştirdiler ve Sosyalist devleti kurdular. Mao halka nasıl hizmet edileceğini, Yeni Demokratik Devlet-Sosyalizmin nasıl kurulacağını ve onu korumak için Kültür Devriminin nasıl yapılacağını kanıtladı. Komünist parti liderliği, halkla yakın ilişkiler kurmak ve sınıf mücadelesinin alevlerini yaratmak için geniş çaplı kitle çalışması yapmalıdır. Ezilen sınıf, kesim ve milliyetlerden halkın siyasi olarak aydınlatılmadan ve sınıf mücadelesinin alevleri tutuşturulmadan Parti-HKGO-Birleşik Cephe güçlenmeyecektir. Devrim başarılı olamayacaktır. Uluslararası proleter görevler militanca yerine getirilemez. Halkın misillemesi-silahlı misilleme ve halkın özlemlerine göre Halk Savaşı, halkın seferberliği ve mücadelesi olmadan ve düşman saldırısına karşı, halkın zaferlerinden hiçbirini koruyamayız. Yeni Demokratik Devrimi Silahlı Tarım Devrimi ekseninde ancak yarı-sömürge, yarı-feodal toplumu Uzun Süreli Halk Savaşı yoluyla yıkarak gerçekleştirebiliriz. Ancak bu şekilde sömürü, baskı, zulüm ve ayrımcılığın olmadığı Yeni Demokratik Hindistan’ı kurabiliriz. Bu anlayış ve özgüvenle sağlam adımlarla ilerleyelim!
Yaşasın Hindistan Komünist Partisi (Maoist)
Devrimci Selamlar
Merkez Komite
Hindistan Komünist Partisi (Maoist)
13 Ağustos 2022