Dünya Yerli Halklar Günü Kutlu Olsun,
Yurtdışındaki Hint Devrimi Dostlarına Selam Olsun!
Mücadelelerimizin yanında olan herkese, özellikle de Hindistan halk savaşının dostlarına, yurtdışındaki iyi niyetli insanlara devrimci selamlarımızı iletiyoruz. Biz Hindistan’ın yerli halkıyız. Meşru haklarımız için mücadele ediyoruz. Hindistan Hükümeti tarafından çıkarılan yasaların uygulanmasını talep ediyoruz. Ülkemizde ormanlar üzerindeki haklar ve Jai, Jungle, Jameen (Su, Orman, Toprak çn.) üzerindeki haklar için sesimizi yükseltiyoruz. Ormanlarımızın, muazzam kaynaklarımızın Dünya Sermayesi tarafından yağmalanmasına karşı çıkıyoruz. Mücadelelerimizle, yaşamlarımızın yok edilmesini ve ormanların tahrip edilmesini engelliyoruz.
Varlığımız için, çevrenin korunması için birleşik mücadeleleri güçlendiriyoruz. Sömürücü Hükümetler bize sahte davalar açıyor. Kara (faşist anlamında çn.) yasaların yardımıyla, bizi terörist olarak yansıtıyor, tutukluyor ve işkence ediyor. Hayatlarımızla oynuyorlar ve çoğu zaman pusularla bizi öldürüyorlar. Tecavüzlere göz yumuyorlar ve kadınlarımızı öldürüyorlar. Buna rağmen, Hayat bize savaşmayı öğretiyor. Sorunlar bizi kahramanlıkla ve cesaretle doldurur. Hükümetlerin zulmü ve şiddeti bizi daha kararlı hale getirir. Bizi savaşmaya ve zafer için mücadele etmeye zorluyor.
Son 30 yıldır Raughat tepelerini korumak için mücadele ediyoruz. O tepeler demir cevheri madenleri. O tepeler bizim ibadet yerlerimiz. Bu tepeler çevrenin korunmasında önemli bir rol oynamaktadır. Biz Jai, Jungle, Jameen için, ormanlar üzerindeki haklarımız için, çevrenin korunması için mücadele ediyoruz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Amdai’deki madencilik faaliyetlerine karşı çıkıyoruz. Bizimki varoluşumuz için bir mücadele. Komprador sermaye bu madenleri istiyor. Biz varlığımızı istiyoruz. Ormanlar ve tepeler olmadan Adivasi’lerin varlığını hayal edebilir miyiz? Yerli halk olmadan onları kim koruyacak? Sermaye bunların yok edilmesini talep ediyor. Sermaye sadece yıkımla genişler. Ama biz buna engel oluyoruz. Onun adına devlet sahaya giriyor. Polis, silahlar, mühimmat, hücre ve Hapishaneler- hepsi sonumuzu görmek istiyor. Biz onlarla yüzleşmeye ve mücadele etmeye hazırız. Biz savaşıyoruz. Sonuna kadar savaşacağız. Savaşacağız ve kazanacağız.
Bijapur ve Sukma bölgelerinde Polis kampları kurulmasına karşı çıkıyoruz. Devlet onlarca yıldır üzerimizde beyaz terör uyguladı ve hala devam ediyor. Salwa Judum, Yeşil Av Operasyonu, Samadhan, Prahar- adı ne olursa olsun? amacı ormanları bizden koparmak ve kaynaklarımızı elimizden almak. Ormanlar kana bulanıyor, kan dereleri akıyor, ölü bedenler üzerinden sermaye geçişi devam ediyor. Biz buna karşı çıkıyoruz. Hayat bize adaletsizliğe karşı çıkmayı öğretti. Demokrasi bize Bürokrasiye karşı çıkmayı öğretti. Bijapur ve Sukma’daki gibi katliamlara fırsat vermemek için, tutuklamalara, zulümlere, pusulara fırsat vermemek için Polis kamplarının kurulmasına karşı çıkıyoruz. Silinger, Pombad, Gompad, Pundri, Barregudem ve benzeri birçok yerde Polis kamplarının inşa edilmesine ve yolların yapılmasına karşı çıkıyoruz. İhtiyaçlarımız için yollar, köprüler, göller, kanallar ve diğerlerini inşa ediyoruz. Hayatlarımızı dönüştürüyoruz. Hayatlarımızı sadece mücadelelerle dönüştüreceğiz. Sizden destek istiyoruz.
Vecha ghat’ta mücadele ediyoruz. Nehirlerimizin üzerine köprü yapılmasına ve ormanlarımızın milyarderlerin eğlencelik turizm merkezlerine dönüştürülmesine karşı çıkıyoruz. Köprülerin kaynakların taşınması için olduğunu çok iyi biliyoruz ve bu nedenle yapımlarını engelliyoruz. Polis kampları kurulmasına karşı çıkıyoruz. Hindu olmadığımızı ve yerli halkın Hindu olmadığını belirtmek için sesimizi yükseltiyoruz. Bhahmanik Hindutva güçlerinin tüm belirgin faaliyetlerine karşı çıkıyoruz.
Surjagad’da son 30 yıldır “Madenciliğe Hayır, Gıda İstiyoruz” sloganlarıyla Dünya Sermayesine karşı çıkıyoruz. Ancak, egemen sınıflar, Hindutva güçleri bizi ormanlardan ve tepelerden uzaklaştırmak istiyor. Duygularımızı incitiyor, mezralarımızı yok ediyor ve maden kaynakları için kazılara devam ediyorlar.
Mücadelemizde yanımızda olan herkese büyük minnettarlık duyuyoruz. Sizlerin desteği ile madencilik faaliyetlerini engelleyebiliriz. Baskılar ve yasaklar mücadelemizi sonsuza kadar durduramayacak. Biz mücadele edeceğiz. Ormanlarımızı kazanacağız.
On yılı aşkın bir süredir Hasdev ormanlarını korumak için mücadele ediyoruz. Sömürgeci akbabalar buradaki muazzam kömür rezervleri için ormanlarımıza göz dikmiş durumdalar. Ancak ormanlar olmadan, ormanlardaki su kaynakları olmadan, ülkenin çevre koruması için çok önemli olan Hasdev ormanları olmadan, Devi, Devatha’nın kutsal ibadet yerleri olmadan, biz yerli halk için ne kadar çok şeye sahip olursak olalım, hiçbir şeye sahip olmamaktan farksızdır. Bu nedenle onlar için sonuna kadar mücadele etmeye kararlıyız.
Kaimur, Kawala, Nethrahat, Sompeta ve Niyamgiri’de savaşıyoruz. Lalgad’da savaştık. Narayanpatna’da savaştık. Sorunların olduğu her yerde savaşıyoruz. Hindistan tarihinde yerli halkın ilk ayağa kalkan ve mücadele eden halk olduğu yazılıdır. Biz bu mirası devam ettireceğiz. Gend singh, Sidhu, Kaanu, Gundadur, Baburao, Komuram Bheem, Sidam Sinnu, Jungu dada gibi binlerce halk kahramanı bizim atalarımızdır. Onların fedakarlıklarını selamlıyoruz.
Mücadelemizde yalnız değiliz. Ülkenin işçileri, köylüleri, öğrencileri, aydınları, çalışanları, yazarları, sanatçıları, hukukçuları, dalitleri, Müslüman kardeşlerimiz, daha da önemlisi yerli halkların iyi dilekleri ile dayanışma içindeyiz. Onların mücadelelerini destekliyoruz. Biz sadece topraklarımızı, varlığımızı, ormanlarımızı korumayı talep etmiyoruz. Tüm sömürülen kitlelerin özgürleşmesini talep ediyoruz. Biz sadece ülkemiz için talepte bulunmuyoruz. Dünya halklarının iyiliğini ve kurtuluşunu talep ediyoruz. Şu anda devam etmekte olan emperyalist savaşa karşı çıkıyoruz. Emperyalizm var olduğu sürece insanların barış içinde yaşayamayacağını biliyoruz. Bu nedenle onunla savaşıyoruz. Emperyalizm insanlığın ve çevrenin varlığının baş düşmanıdır. Onu gömmek zorundayız. Yerli Halklar Günü vesilesiyle, sizlerin de desteğiyle, söz konusu sorunlara çözüm bulmak için sonuna kadar mücadele edeceğimize söz veriyoruz. Sizlere bir kez daha selam ve kızıl selamlarımızı iletiyoruz. Bu yıl, Hindistan’daki Halk Savaşını destekleyen Uluslararası Komite, mücadelelerimizi desteklemek ve Devletin ve Hindutva güçlerinin bize yönelik saldırılarını kınamak için 9 Ağustos’u kendi ülkelerinde Hindistan’ın Yerli Halklarının dayanışma günü olarak kutlamaya karar verdi, bu hepimiz için mutlu bir an. Yerli halkların, sömürülen kitlelerin omuz omuza bizimle birlikte olduğunu bilmek bize büyük güç ve ilham veriyor.
Hepinize devrimci selamlarımızı iletiyoruz.
Amrut,
Sorumlu,
Uluslararası İlişkiler,
HKP (Maoist)