İsyanımız, Dansımız, Silahımızla VARIZ!
Kadınların birleşik mücadelesinin, dayanışmasının ütopya değil gerçeği yansıttığı zamanlardan geçiyoruz. Ataerkinin bizi hapsettiği alanlara sığmıyor; sokaklara, siper başlarına, direnişlerin yükseldiği barikatlara taşıyoruz. Taştıkça özgürleşiyor ve dokunduğumuz her alanı da özgürleştiriyoruz.
Dünyanın neresinde olursa olsun, atılan bir slogan, yapılan bir eylemdir bizi biz yapan. Sokağa çıkan her yürek, ataerkiye karşı atılan her slogan, açılan her pankart, sıkılan her mermi; evde, sokakta, fabrikalarda, hapishanelerde, cephelerde ve özgür alanlarda tüm kadınların birleşik mücadelesinin en somut halidir.
Bugün isyanın başka biçimi olarak sokaklara çıkıp dans eden yoldaşlar, biz KBDH (Kadınların Birleşik Devrim Hareketi) bileşeni kadın örgütleri olarak sizin tam yanınızda söylediğiniz şarkıyı düşmana attığımız her merminin ezgisi ile sizinle birlikte söylüyor, ataerkiye karşı dansınıza zafer halaylarımızla eşlik ediyoruz.
Şili’de #LasTesis kolektifinin dans eylemi ile başlayan ve tüm dünyaya yayılan tecavüz ve katliamlara karşı eylemleri sahipleniyor ve faaliyet yürüttüğümüz her alandan selamlıyoruz.
Biz bu ataerkil vahşete; çıplak bedeni ile “teşhir” edilmeye çalışılan Ekin Wan’dan, işgalci faşist Türk devletinin çeteleri tarafından cenazesine işkence edilen Avesta Renas’tan, sokakta cansız bedeni ile günlerce bekletilen Taybet Ana’dan, yıllardır bitmez tükenmez bir umut ve inatla çocuklarının hesabını sormak için sokaklara çıkan Cumartesi Annelerinden, diri diri yakılarak katledilen Hande Kader’den katliamlarla “ayar verilmeye” çalışılan sayısız örneklere tanıklık eden kadınlarız. Ataerkil kapitalist sistem, dibe vurmuşluğunun üstünü örtmeye çalıştığı her süreçte en çok kadınlara saldırdı, saldırıyor. Faşist Türk devleti nezdinde bu durum halkın seçilmiş iradesinin kayyum atamaları ile kadınların binbir emekle kazandığı eş başkanlık sistemini ve onun kadın dostu uygulamalarını hedef alarak; kadın devriminin yaşandığı Rojava topraklarına işgal saldırısı düzenleyerek ve bu işgal sırasında da kadınları esir alıp işkenceyle katlederek, beslediği DAİŞ artığı çeteleriyle Hevrin Xelef’i katlederek kendisini gösteriyor. Dün DAİŞ çetelerini bilinçli bir politikanın ürünü olarak besleyip büyüten Faşist TC, bugün yeni DAİŞ’lerle özgürleştirilmiş topraklara saldırıyor ve işgal ettiği Kuzey Kürdistan başta olmak üzere kendi egemenliğindeki topraklarda da kadın cinayetlerini tırmandırıyor.
Fiziksel, cinsel ve her türden şiddete karşı; hayatlarımızın rakamlara sıkıştırılmasına karşı hakkını arayarak teslim olmayan, biat etmeyen, isyanı seçen kadınların kısılmaya çalışılan sesi olan ve sokağa çıkan yoldaşlar, isyanınız isyanımızdır.
KBDH olarak Şili’den Bolivya’ya, İran’dan Türkiye’ye, Kürdistan’dan Hindistan’a tüm coğrafyalardan, tüm mücadelelerden güç alıyoruz.
Ataerkil kapitalist sisteme karşı dansımız, sloganımız, dayanışmamız, silahımızla cevap olmaya devam edeceğiz.
Kadınlar Birlikte Güçlü!
Yaşasın Kadın Dayanışması!
Kadınların Birleşik Devrim Hareketi