TKP-ML AVRUPA KOMİTESİ: Faşist Türk Devletinin Suriye Kürdistanı’nı İşgaline Karşı Her Yeri Direniş Mevzisine Çevirelim!

KÜRT EMEKÇİLERE, DEVRİMCİLERE VE İLERİCİ HALKIMIZA ÇAĞRIMIZDIR!

Faşist Türk Devletinin Suriye Kürdistanı’nı İşgaline Karşı Her Yeri Direniş Mevzisine Çevirelim!

 

Faşist Türk devletinin, 7 Ekim 2019 tarihinde ilan ettiği “Fırat’ın Doğusuna Operasyon” kararı bir kez daha gözleri bölgeye çevirmiş bulunuyor. Türk devletinin “Fırat’ın Doğusu’” dediği Suriye Kürdistanı’dır. İşgal etmek istediği topraklar da Suriye Kürdistanı topraklarıdır.

Türk devleti başından itibaren Suriye iç savaşında taraf oldu. Esad’ın devrilmesi üzerine kurulan bir stratejiyle, ABD, Suudi Arabistan, Katar vb. ülkelerle birlikte IŞİD’in kurulması, silahlandırılması ve savaşa sürülmesinde birinci derecede rol aldı. Efendisi ABD emperyalizminin bölgedeki silahlı taşeronu olan Türk Ordusu, savaşa fiili olarak dahil olmak için sürekli ABD’nin emirlerini bekledi.

2012 tarihinde Suriye’de dengelerin değişmesi ve Kürtlerin Kobani’de özerklik elde etmelerinden sonra, Türk devletinin stratejik planları da değişmeye başladı. Bu tarihten sonra ABD’yle de çelişkiye düşen R.T.Erdoğan, her fırsatta Kürtleri yok etmekten söz etmeye başladı. IŞİD’in Kobani’ye saldırmasından sonra “Kobani düştü, düşecek” söylemiyle beklenti içine giren Türk devletinin hayalleri Kürt direnişçileri ve devrimciler tarafından boşa düşürüldü.

Türk devleti, 2012 yılından bu yana Suriye Kürdistanı’nı işgal etme planından vazgeçmiş değildir. Rusya, Kürtlerin Esad rejimine bağımlı olmaları ve kendisiyle birlikte hareket etmesini sağlamak için; ABD, Kürtlere “ben olmazsam yaşayamazsınız” mesajını vermek ve Kürtleri kendisine bağımlı kılmak için zaman zaman Türk devletinin saldırılarına göz yumuyor. Bu stratejik planları çerçevesinde, Türk devletinin 22 Şubat 2015 tarihinde “Şah Fırat Operasyonu”na, 29 Mart 2017 tarihinde “Fırat Kalkanı Harekatı”na, 24 Ağustos 2016 tarihinde Cerablus işgaline ve 28 Ocak 2018 tarihinde de Efrin işgaline göz yummuşlardır.

Türk devletinin uzun zamandır dillendirdiği “Fırat’ın Doğusuna operasyon yapacağız” açıklaması da gösteriyor ki, bu operasyon, kapalı kapılar ardında pazarlıkların sonucu alınmış bir karardır. Yakın zamanda yapılan Rusya, İran ve Türkiye görüşmesinin hemen ardından, Türk devletinin kararını açıklanması bir tesadüf olamaz. Rusya, hem Türkiye’ye silah satışına devam etmesi, hem Kürtlerin Esad rejimine evet demesi için Türk devletine bir kez daha göz kırpmıştır. İran ise, ABD’nin yaptırımlarına karşın Türk devletini yanında tutmak için sesini çıkartmamaktadır. ABD ise, Kürtlere gözdağı vererek, “ABD olmadan yaşayamazsınız” mesajını vermek için Türk devletinin saldırısına onay vermiştir.

Türk devleti kimden destek alırsa alsın, işgal ettiği topraklarda son nefesini verecektir. Hiçbir işgalci güç, işgal ettiği topraklarda yaşam şansı bulamamıştır. ABD Vietnam’da, Rusya-ABD Afganistan’da, Japonya Çin’de, İngiltere Hindistan’da, Fransa Cezayir’de nasıl yenilgiye uğradıysa, Türk devleti de Suriye Kürdistanı’nda yenilecektir. Türk devleti, uçakları, tankları ve füzeleriyle “güçlü” olabilir. Ancak, Kürtlerin ve bölgedeki devrimci savaşçıların kararlılığı karşısında bir hiçtir!

Türk devletinin işgal harekatına karşı Kürt ulusunun her alanda yanında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. Herkesi bu işgale karşı çıkmaya çağırıyor, “Gün işgale karşı çıkma, katliamlara sessiz kalmamak için sokağa çıkma günüdür” diyoruz.

 

Kahrolsun İşgalci Türk Devleti!

Direniş Kazanacak, İşgalciler Kaybedecek!

Yaşasın Kürt Ulusunun Özgürce Ayrılma Hakkı!

 

TKP-ML AVRUPA KOMİTESİ

8 Ekim 2019