KOMÜNİZMİN SÖNMEZ MEŞALESİ 34 YAŞINDA!
Partimizin 34. kuruluş yıldönümünü, halk savaşının sıra neferlerinden bir yoldaşımızı ölümsüzlüğe uğurlayarak karşılıyoruz. Proletarya partisinin değerli militanlarından, halk ordusunun yiğit komutanlarından Dilek POLAT yoldaşımız, düşmana karşı gerçekleştirilen nice eylemlerden bir yenisine yönelmek üzereyken meydana gelen bir kaza sonucu şehit düştü.
Dilek POLAT, partimizin halk savaşı stratejisi doğrultusunda silah kuşanarak dağlara çıkan ve savaşı en zorlu koşullarda dahi büyük bir özveri ve cesaretle sürdürmesini bilen savaşçılarımızın en önde saf tutanlarından birisiydi. Yoldaşımız, proletaryanın mücadele ve savaş geleneğini sürdürmeyi, şehit düşen yoldaşlarımıza verdiğimiz sözün bir gereği olarak da kavrıyor, bu bilinçle mücadeleye daha sıkı sarılıyordu.
Partimizin gerilla savaşına süreklilik kazandırma ve silahlı mücadelenin kesintisiz bir hatta oturtulması için yürüttüğü faaliyet doğrultusunda geliştirilen eylemlerde önemli roller üstlenen yoldaşlarımızdan Dilek POLAT, aynı zamanda, düşmanın üstüne korkusuzca yürümenin sembolü olarak, partimizin geleneksel kimliğini yaşatan önemli bir değerimizdi.
Yoldaşımız, partisi, halkı ve devrim uğruna, her türden eyleme hiç bir tereddüt göstermeden, büyük bir istekle koştu. Partisine ve yoldaşlarına büyük bir güven duyuyor, bütün olumsuzluklara, eksiklere, yanlışlara ve sorunlara karşın, haklı ve doğru bir yolda olduğumuz için kesin zafere ulaşacağımıza sonsuz bir inanç besliyordu.
O, Marksist-Leninist-Maoist ideolojinin rehberliğinde hareket eden partimizin ülkemizdeki demokratik halk devrimine kumanda edecek biricik öncü ve önder güç olduğuna inanıyor ve bu nedenle onun saflarında örgütlü bir mücadele yürütüyordu. Partisinin, 34 yıllık deneyimi ile elde ettiği birikimin giderek sınıf mücadelesine ağırlığını koyacağına inanıyor ve bunun için kendisine düşen görevleri azami oranda yerine getirmek amacıyla bıkmadan, usanmadan, yorulmadan savaşıyordu.
Ölümsüzlüğe uğurladığımız Dilek yoldaşımızın daha da yükseklere kaldırdığı parti bayrağının ülkemiz topraklarına dikilmesinin üzerinden 34 yıl geçti. Önderimiz İbrahim Kaypakkaya yoldaş tarafından MLM öğretinin bilimsel tezleri doğrultusunda Türkiye koşullarının çözümlenmesiyle oluşturulan programatik tezlerle şekillendirilen partimiz; 24 Nisan 1972’de kuruldu.
“Savaş-öğren-ilerle” ilkesiyle yol aldık. Savaşı savaşarak öğrenmeyi rehber belledik. Arkamıza, sadece ders çıkarmak için baktık, çünkü felsefemizde “yüzünü hep ileri döneceksin” yazıyordu. Aralarında azımsanmayacak oranda önder kadrolarımız bulunan yüzlerce şehit verdik. Binlerce gazi ve tutsak yoldaşımız engellendi. Mücadelenin dışına düşen, saflarımızı terk eden, ihaneti seçenler de oldu. Bütün bunları sınıf mücadelesinin doğal bir parçası olarak sindirebilme olgunluğuna henüz çok genç yıllarımızda ulaştık.
Bugün, devrim mücadelesi için bir anlamda kısa bir bakıma da uzun sayılabilecek bir tarihi geçmişe sahip olmanın deneyimi ile yolumuza devam ediyoruz. Gelinen aşama, temel tez ve tespitlerimizi doğrulamakla kalmadı, bizim daha ileri sıçramalar yaratma konusunda ne kadar acil görevlerle yüklü olduğumuzu da daha net ortaya çıkardı.
Büyük bedeller ödeyerek, yere düşürmeden ve leke sürmeden taşıdığımız proletaryanın kızıl bayrağının onca yıldan sonra çok daha yükseklerde dalgalanması gerektiğini bilince çıkarttığımız içindir ki hata ve yenilgilerimizden dersler çıkartarak ileriye doğru yürümeye devam ediyoruz. Düşmanlara korku salma ve halkımızın kurtuluş umudu olabilmenin, ilk günkü heyecanımızı yaşatmaktan geçtiğini biliyoruz. İbrahim Kaypakkaya ve yoldaşlarının kuşandığı bu heyecan, komünizm davasına olan sarsılmaz inancın, kitlelerin düşmanlarımızı ve bütün engelleri kahredici gücüne güvenin ve partimizin tayin edici rolünü kavrayışın ürünüydü.
Partimiz; Türk, Kürt milletleri ile Arap, Laz, Çerkez, Ermeni, Rum, Boşnak vd. milliyetlerden halkımızın emperyalizm, faşizm ve feodalizm üçlüsü tarafından boyunduruk altına alınmış kölelikten kurtuluşu için savaş yürütmektedir. Bu amansız mücadele, emperyalizme bağımlı komprador burjuvazi ve büyük toprak ağalarının faşist-kemalist diktatörlüğüne karşı verilmektedir.
Partimizin önderlik ettiği ve halk ordusunun sürdürdüğü uzun süreli halk savaşı stratejisi ile zafere ulaşacak bu kavganın esas öznesi halk kitleleridir. Devrim onların eseri olacaktır. Bunun için kitlelerin mücadeleye seferber edilmesi, diğer bir deyişle örgütlenmesi gerekmektedir. Örgütsüz halkın hiçbir şey olduğunu, örgütlü olunmadan güç olunamayacağını, güç olunmadan yaprak dahi kımıldatılamayacağını iyi biliyoruz.
Tarih; düşmanın elinde bulunan en gelişmiş silahların ve en donanımlı orduların kitlelerin gücü karşısında hiçbir şey ifade etmediğine, dünyanın her köşesinde tanıklık etmenin adıdır. Bunu bir kez de biz, tarihe not olarak düşeceğimize inanıyoruz. Ancak bunun yolunun mücadele içinde hızla örgütlenmekten geçtiğinin bilincinde olmamız gerekiyor.
Hem savaşarak, daha sıkı ve amansız bir mücadele ve direniş hattı örüp bu savaş cephesiyle yarattığımız çekim merkezine kurtuluş arayışı içindeki en geniş kitlelerin yönelmesini sağlayarak; hem de halkın içerisine gidip onları kendi davaları uğruna savaş için örgütleyerek, bu görev başarılmalıdır.
Dilek yoldaşın kızıllaştırdığı Partimizin 34. kuruluş yıldönümü, sınıf mücadelesinin kritik dönemecinde hepimize tarihi görevler yüklüyor.
Emperyalist projelerin işletilemediği, hesapların tutmadığı, işgallerin meşrulaştırılamadığı oranda öne çıkan ezilen halkların ve ulusların direniş hareketleri; bir dizi ülkede süren halk savaşları ve silahlı mücadeleler ile milyonların metropollerde hiç dinmeyen öfkesinin sel olup aktığı koşullar, savaşa var gücümüzle atılmamızı emrediyor.
ABD emperyalizminin 11 Eylül’le başlattığı dünya çapındaki saldırı kampanyası hız kesmeden sürerken, ülkemizi de içine alan ve stratejik olarak en hassas kabul edilen bölgedeki yangın giderek büyümektedir. Emperyalist sistemin ülkemizdeki uşaklarınca yönetilen faşist Türk devleti de dünyadaki gidişata paralel halkımıza yönelik sömürü, baskı ve zulmünü katmerleştirmektedir.
Bu durum, ülkemizdeki halk demokrasisi, bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesinin keskinleşmesine işaret etmektedir. Demokratik halk iktidarı için yürüttüğümüz savaşı, bu devrimci durum zemininde daha ileri mevziler elde etmek amacıyla yükseltmek zorundayız. Bu amaçla bütün güçlerimizi merkezi olarak tespit ettiğimiz gerilla savaşının etkinlik ve süreklilik kazanan bir eylem çizgisine oturtulması için seferber etmemiz gerekiyor.
Bu yönelimimiz doğrultusunda attığımız adımlarımızı hem sıklaştırmak hem de güçlendirmek için yapılacak çok işimizin olduğu, ülkemizdeki sınıf mücadelesinin hızlı akışının yüklediği yeni görevlerle birlikte daha açık görülmektedir.
Bu görevlerin partimiz önderliğinde başarılacağına ve komprador patron-ağa devletinin ülkemizdeki sultasına son verileceğine olan inancımızın pratik bir değer kazanması bizim ellerimizde somutlanacaktır. Partimiz tarihi, bunu başarmaya muktedir olduğumuz bir savaş, mücadele ve direniş geleneğinin büyük muharebeler sonucu yaratıldığına tanıktır.
Son halkasını Dilek POLAT yoldaşın oluşturduğu şehitlerimizin aydınlattığı yolda, onlardan aldığımız güçle, yıkılmaz bir iradeyle, sarsılmaz bir cesaretle, engin bir fedakârlıkla ve baş eğmez bir kararlılıkla yürümek ve menzile ulaşmak için her geçen gün daha fazla nedenimiz birikmektedir.
Uluslararası proletaryanın ülkemizdeki öncü ve önder gücü partimiz, proleter dünya devriminin ülkemiz özelinde üstlendiği görevini yerine getirmek için çıktığı yolculuğunda, 34 yıllık mücadele geçmişiyle düşmana korku salmış, halkın ileri kesimlerinde sempati ve takdir toplamış, ciddi bir kitle desteği edinmiştir.
Bu emek ve potansiyelin ülkemiz devrimini daha ileri aşamalara taşımak ve halk savaşını geliştirmek için yeterli bir örgütsele güce dönüştürülemediğinin bilincinde hareket etmemiz ve siyasi iktidarı hedefleyen bir perspektifle düşmana yönelmemiz gerektiği açıktır. Partimizin 34. kuruluş yıldönümünü, demokratik halk devrimi yolundaki yürüyüşümüzde daha büyük adımlar atmamıza gerekçe oluşturan bir kavrayışla bilince çıkaralım!
YAŞASIN TÜRKİYE PROLETARYASININ ÖNCÜ VE ÖNDER GÜCÜ TKP/ML!
34 YILDIR ŞEHİTLERİNİN KIZILLAŞTIRDIĞI YOLDADIR PARTİMİZ!
DİLEK YOLDAŞ FAŞİZME KARŞI EN DERİN ÖFKEMİZ OLARAK YAŞAYACAK!
HAK SAVAŞÇILARI ÖLÜMSÜZDÜR!
KAHROLSUN EMPERYALİZM, FAŞİZM VE HER TÜRDEN GERİCİLİK!
YAŞASIN HALK SAVAŞI!
YAŞASIN PARTİMİZ TKP/ML, ÖNDERLİĞİNDEKİ TİKKO VE TMLGB!
TKP/ML MKSB
Nisan 2006