ŞEHİTLERİMİZ ZAFER ANDIMIZ, ZAFER SLOGANIMIZDIR!
Faşist TC iktidarına karşı 48 yıldır sürdürdüğümüz şanlı mücadelede yitirdiğimiz ölümsüzlerimizi şehitler haftası vesilesiyle anarken, onlara verdiğimiz sözün devrim sözü olduğunu bir kez daha yineliyoruz. Emperyalizm ve onun uşağı TC faşizmini yıkana dek savaşımıza devam edeceğiz. Halk savaşımızın en temel teminatı şehitlerimizdir.
Günümüz koşullarında eskiyi yıkmanın, yeniyi inşa etmenin koşulları daha fazla olgunlaşmıştır. Ülkemizi adeta bir hapishaneye çeviren AKP/MHP faşist iktidarı, içine girdiği ekonomik bunalımlardan kurtulmanın çarelerini aramaktadır. Ağır ekonomik faturayı işçi, emekçi ve köylülere yıkmakta, kitleleri borç batağına sürüklemektedir. Diğer yandan bölgesel çapta yayılmacı-ilhakçı bir politika ile hem Kürt Özgürlük Mücadelesinin kazanımlarını berhava etmek hem de Neo-Osmanlıcı, Turancı idealleri ile başta Ortadoğu olmak üzere Azerbaycan’da, Akdeniz’de, Kuzey Afrika hattında bir genişleme politikası gütmektedir. Faşist TC devleti ilhakçı politikalarını yaşama geçirmek için Ortadoğu ve Karabağ’da kitlesel katliamlar yapmaktan çekinmemektedir. Ve şunu biliyoruz ki, faşizmin bu azgın saldırıları onun son çırpınışlarıdır.
Halk Savaşı stratejimizin gelişip güçlenmesi, faşizme ağır darbeler vurulması bugünün şartlarında birleşik devrimci mücadelenin büyütülmesinden geçmektedir. Çeşitli milliyet ve uluslardan emekçi halkımızın birleşik mücadelesi gerek her coğrafyadan halkımızın gerekse de her toplumsal tabakadan ezilen kesimlerin ortak mücadelesini halk savaşı stratejisine kanalize ettiğimizde ancak faşizmin ölüm çanları çalacaktır. Bunun andaki anlamı “Faşizmi Yıkacağız, Özgürlüğü Kazanacağız” sloganının etrafında kenetlenmektir.
Şehitlerimizi anarken, anın somut koşullarını yeniden tahlil etme ve bu bilimsel sonuçlara göre mücadeleyi geliştirme görevi ile karşı karşıya olduğumuz bir gerçektir. Düşmanın yüksek teknolojisi karşısında çaresiz değil, aksine ideolojik-politik olarak kendimizi yeniden üretme ve askeri olarak gelişme kararlığımız vardır. Halk Ordumuz gerçek ve en yüksek tekniğin kitleler olduğunun bilinciyle savaşı ileri mevzilere taşımanın kararlılığı içerisindedir. Çeşitli milliyetlerden halkımız, faşist Erdoğan/Bahçeli zulmüne boyun eğme mecburiyetinde değildir. Halk Ordumuz 48 yıllık şanlı tarihi boyunca faşizmden hesap sormuş, halkımıza yönelik saldırılara karşı namlularımızdan çıkan kızıl kurşunlarla yanıt vermiştir. Halk Ordumuz, bu gücü ideolojimizden, haklılığımızdan ve ölümsüzleşen şehitlerimizden alıyor. Halk Ordumuz, şehitler ordusudur. Onların kanı ve canı pahasına bugünlere gelmiştir. Bu açıdan, her anımızı faşizmden hesap sormaya, şehitlerimizin intikamını almaya harcayacak, namlularımızın ateşini düşürmeyeceğiz.
İlk komutanımız Ali Haydar Yıldız’dan, Nubar Ozanyan’a, Meral Yakar’dan Ayfer Celep’e ve Sefagül Kesgin’e kadar hedefimiz net, yürünecek yolumuz bellidir. Bu yol, şehitlerimizin kanıyla işaret ettiği yoldur. Bu yol, esaretten kurtulmanın yoludur. Bu yol, Demokratik Halk Devrimi, sosyalizm ve komünizmin yoludur. Önderimiz İbrahim Kaypakkaya Yoldaştan aldığımız güçle ve ilhamla şehitlerimizin huzurunda sözümüzü bu vesile ile yineliyoruz; Faşist TC devletini yıkacak, Demokratik Halk İktidarını kuracağız!
Halkımıza çağrımızdır; Parti ve devrim şehitlerini sahiplenelim, Halk Ordusuna katılalım. Birleşik mücadeleyi geliştirerek AKP/MHP faşist iktidarının sonunu hazırlayalım.
Şehitlerimizden öğrenerek mevzilerimizi yeniden kazıyor, şarjörlerimizi yeniden dolduruyoruz. Andımız olsun ki, devrimi gerçekleştirene dek bu kavga bitmeyecek!
– Parti ve Devrim Şehitleri Ölümsüzdür!
– Şehitlerimizin intikamını alacak, faşist iktidarı yıkacağız!
– Yaşasın Halk Savaşı!
TKP-ML TİKKO GENEL KOMUTANLIĞI
OCAK 2021