TKP-ML’nin Kuruluşunun, Çeşitli Milliyetlerden Türkiye İşçi Sınıfı İçin Anlamı

TKP-ML’nin Kuruluşunun, Çeşitli Milliyetlerden Türkiye İşçi Sınıfı İçin Anlamı

 

Sevgili Yoldaşlar, Sevgili Dostlar;

TKP-ML’nin kuruluşunun 48. yılındayız. Bugün, çeşitli milliyetlerden Türkiye ve Türkiye Kürdistanı işçi sınıfının gerçek öncüsüne kavuşmasının 48. yılını kutluyoruz.

Türkiye Komünist Partisi-Marksist Leninist, uluslararası alanda ve Türkiye’de sınıf mücadelelerinin geliştiği bir süreçte doğdu. O, kuruluş kaynağını dünya görüşü olarak Marksist-Leninist-Maoist ideolojiden aldı.

Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin ideolojik ve siyasal olarak dünyayı sarstığı, gençliğin ve işçi sınıfının kitlesel olarak ayağa kalktığı bir süreçte, Türkiye ve Türkiye Kürdistanı işçi sınıfı içinden de 24 Nisan 1972 tarihinde TKP-ML doğdu.

TKP-ML’nin doğuşunda esas faktör 15-16 Haziran 1970 işçi sınıfı ayaklanmasıdır. 15-16 Haziran işçi ayaklanması, sınıf hareketinin güçlendiği, kendisi için bir sınıf olduğu ve sanayi proletaryasının artık ülke topraklarına damgasını vurmasının net göstergesiydi.

TKP-ML’nin kurucusu ve önderi Kaypakkaya, bu nedenle şunları açık olarak belirtmişti: “… proletarya, mülkiyetle bütün bağlarını koparmıştır. Modern sanayinin özel ürünü ve esas ürünüdür. Modern sanayinin gelişmesiyle birlikte gelişir ve güçlenir. Geçmişi değil, geleceği temsil eder. Özel mülkiyetin korunmasını değil, kesinlikle ortadan kaldırılmasını ister. Bu nitelikleri dolayısıyla da toplumun bütün emekçi kesimlerinin, bu düzenden acı çeken insanlığın tümünün kurtuluşunu, tarih, işçi sınıfının omuzlarına yüklemiştir. İşte biz, bu sınıfın öncü müfrezesiyiz…”

Kaypakkaya ve TKP-ML’yi o süreçte diğer küçük burjuva ve reformist sol hareketten ayıran temel kıstas ve ideoloji bu Marksist Leninist Maoist çizgiydi. O, ülkemizde o süreçte revaçta olan “halkçı” küçük burjuva çizgilerden kesinlikle kendini ayırt etmiş, başta işçi sınıfı olmak üzere tüm emekçilerin gerçek kurtuluşların hangi ideolojik güzergahta olacağını ortaya koymuştu.

Kaypakkaya ve TKP-ML’nin öğretmenleri, Marx, Engels, Lenin, Stalin ve Mao idi. Kaypakkaya ve TKP-ML, Marksizm’i bir dogma olarak değil bir eylem kılavuzu olarak ele almıştı: “… bizim partimiz, komünizme geçmek için bir devletin, Paris Komünü tipinde, Sovyet tipinde vb.… bir devletin zorunluluğunu kabul etmekle birlikte, nihai olarak her türlü devleti kaldırmak amacındadır.”

TKP-ML, ülkede 50 yıllık revizyonizmi yıkan ve mahkum eden bir partidir. TKP-ML’nin kuruluşu ve onun ideolojik kaynağı, özünde işçi sınıfının kurtuluş manifestosudur.

TKP-ML’nin kuruluşuna kadar ülkede, sınıf uzlaşmacı çizgi, pasifist, parlamenterist, burjuva demokratik haklarla sınırlı bir mücadele hedefi ve Kürt Ulusunun Özgürce Ayrılma Hakkını reddeden sosyal şovenist çizgi egemendi.

Kaypakkaya ve TKP-ML bu revizyonist ve sosyal şovenist anlayışları yıktı. İlk defa ülkede işçi sınıfının kendi sınıf örgütü kurulurken, aynı zamanda Kürt ulusunun özgürce ayrılma hakkı da kayıtsız şartsız savunuldu ve savunulmasının önü açıldı.

Kaypakkaya ve TKP-ML, Kürt ulusu ve diğer azınlık milliyetlere yönelik her türlü ulusal baskı ve asimilasyon politikasının ortadan kaldırılması ve buna karşı mücadeleyi de kendi programına aldı.

Ve TKP-ML, ülke içinde bütün uluslardan işçi sınıfının tek bir parti altında birleşik sınıf mücadelesini savundu ve burjuvaziye karşı mücadelenin ancak çeşitli milliyetlerden işçi sınıfının ortaklaşa mücadelesiyle başarıya ulaşacağını ve bunun Marksist-Leninist bir çizgi olduğunu ortaya koydu.

Bugün TKP-ML’nin önünde zorlu ve aynı kuşkusuz bir şekilde yerine getirilmesi gereken temel görevi, Kaypakkaya daha 48 yıl önce belirtmişti:

Subjektivizmden, revizyonizmden ve dogmatizmden arınmış, kitlelerle kaynaşmış, teoriyle pratiği birleştiren, özeleştiri yöntemini uygulayan çelik disiplinli bir komünist partisi …”

Bugün TKP-ML’ye düşen en önemli görevlerinden biri, partinin kuruluş felsefesi olan komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın bu görüşlerini hayata uygulaması ve sınıf içinde çalışmasını, örgütlenmesini derinleştirmesi, hatalarından öğrenerek yeniyi yakalaması ve sınıf mücadelesini daha ileri götürmesidir.

İşçi sınıfının örgütlü gücünü temel alan ve sınıf mücadelesi süreci içinde MLM ideolojisi temelinde teori ve pratiği birleştiren bir parti, sınıfı kazanabilir ve onun gerçek öncüsü olarak zafere ulaşabilir.

2018 yılı ortalarından beri ekonomik kriz içine giren kapitalist-emperyalist sistem, Korona Virüsü ile daha derin bir krizin içine girmiştir. Kapitalizmin insanlığı ve doğayı tahribatı derinleşerek artmaktadır. Ekonomik kriz, iklim krizi, mülteci krizi ve sağlık krizi kapitalizmin artık güncelliği haline gelmiştir. Bu derinleşen sistem krizine karşı uluslararası proletaryanın ortaklaşa mücadelesi daha da geliştirilmelidir.

Emperyalist-kapitalist sisteme karşı, anti-emperyalist, anti-faşist birleşik cepheyi geliştirmeliyiz. Şu açık ki; kapitalizm bir yüzyıl daha görmeyecektir. Sosyalizmin tüm nesnel koşulları olgunlaşarak daha da güncelleşmiştir. Biz komünistlere düşen görev; işçi sınıfı içindeki örgütlenmemizi geliştirmek ve güçlendirmektir. Uluslararası burjuvaziyi yıkacak ve sosyalizmi kuracak yegane güç; uluslararası proletaryanın birleşik örgütlü gücüdür.

Şan olsun TKP-ML’ye!

Bütün Ülkelerin İşçileri ve Ezilen halkları Birleşin!

Yaşasın Partimiz TKP-ML, Halk Ordumuz TİKKO, Kadın Örgütümüz KKB, Gençlik Örgütümüz TMLGB!

Yaşasın Halk Savaşı!

Fransa TKP-ML Taraftarları