
Açıklama No: 2025/5
Anılarına ve Gelecek İdeallerine Bağlılıkla…
Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun Ölümsüzdür!
Kürt ulusal özgürlük mücadelesinin yılmaz ve kararlı önder kadrolarından, 50 yıllık mücadele tarihini aşan mücadele ve direniş geçmişiyle dört parça Kürdistan, Türkiye ve Orta Doğu coğrafyasında silinmez izler bırakan Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun arkadaşların şehadetini öğrenmiş bulunuyoruz.
PKK, 12. Kongresiyle almış olduğu tarihi önemdeki kararların yanısıra; kurucu önder kadrolarından Ali Haydar Kaytan arkadaşı “önderliğe bağlılık, hakikat ve kutsal yaşam sembolü”; Rıza Altun arkadaşı ise “özgürlük yoldaşlığı sembolü” olarak tanımlamıştır. Bizler TKP-ML olarak, direniş, kesintisiz bir ısrar ve özgürlük tutkunu olan siper yoldaşlarımızın kaybını büyük bir üzüntü ama aynı zamanda anılarına duyduğumuz bağlılıkla karşılıyoruz.
Ne bastıkları toprak ne yürüdükleri patikalar ve ne de Kürt halkı başta olmak üzere Orta Doğu halkları, bu iki özgürlük işçisini, devrim hamalını unutacaktır.
Kadim toprakların meşale taşıyıcıları; Kawalardan, Hürremilerden, Mazdekten, Şeyh Saitlerden, Seyit Rızalardan; Haki Karer, Mazlum Doğan, Kemal Pirlerden görevi devralarak bugünlere ulaştırmışlardır. Bin yıllardır Kürdistan dağlarında bu meşaleler yanmaktadır.
Faşist Türk devleti, cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte bir yandan Ermeni, Rum, Süryani soykırım ve katliamlarının vermiş olduğu özgüven; diğer yandan Kürt ulusunun varlığının vermiş olduğu tedirginlikle temellerini farklı ulus ve milliyetlere yönelik asimilasyon, inkar ve dezenformasyon üzerine bina etmiştir.
Kürt ulusunun en temel hakları, daha TC’nin kuruluş aşamasından itibaren birer birer gasp edilerek yok sayılmış ve en küçük hak arayışı katliamlarla bastırılmak istenmiştir. Kürt kimliği ve dili adeta silinmeye çalışılmıştır. Koçgiri’den başlayarak Dersim’e uzanan isyan ve direniş, Faşist Kemalist Diktatörlük tarafından kanla, tehcirle yanıtlanmış ve uzun yıllar boyunca Kürdistan şehirlerinin ovaları ve dağlarının üzerine faşizmin karanlık bulutları bir karabasan gibi çökmüştür.
’68’de dünyada esen devrim ve sosyalizm rüzgarı, coğrafyamıza da uğramış ve üniversitelerde, fabrika ve köylerde güçlü bir yankı uyandırmıştır. Sosyalizmin estirdiği bu rüzgarla, devrimci öncü-önder kadrolar tarih sahnesine çıkarak yasaklı olan tüm tabuları yıkmaya girişmiştir. İlk olarak, partimizin önderi ve kurucusu komünist İbrahim Kaypakkaya, adı ve dili yasaklı olan Kürt ulusunun tam hak eşitliğini ifade ederek tarihin bu yasaklı zincirini bulunduğu yerden parçalamıştır.
Devamında PKK’nin kurucu önderi Abdullah Öcalan önderliğinde, 1973 yılında Ankara Çubuk’ta temelleri atılarak bugünlere taşınan Kürt ulusal özgürlük yürüyüşü başlatılmıştır. Bu yürüyüş, onuru ayaklar altına alınan, varlığı yok sayılan bir halka, kimliğini, kişiliğini, özbenliğini kazanma iradesi kazandırmıştır. Bir realiten, bir özgürlük sosyolojisi doğmuş, varlığı inkar edilen bir ulustan Orta Doğu’nun en politik halk gerçekliği yaratılmıştır.
Yoldaşlarının tanımlamasıyla “Bir politikacı, bir gerilla, bir aydın, bir şair, hakikati arayan bir bilge” olan Ali Haydar Kaytan ve “Yürekte, bilinçte, sözde ve eylemdeki keskinlik” olan Rıza Altun arkadaşın bugünlere taşınan bu yürüyüşte, Kürt halkının elde ettiği her kazanımda, her değerde büyük emeği vardır.
Ve denilebilir ki, her iki siper yoldaşımız da amacına ve gerçeğin sırrına ererek aramızdan ayrılmışlardır.
Bizler onların ve tüm şehitlerimizin anılarına ve gelecek ideallerine bağlılığımızı yineliyor, mutlak zafere kadar gururla ve onurla taşıdıkları meşaleyi coğrafyamızın her dağına, sokağına, meydanına taşıyacağımızı belirtiyoruz.
Ali Haydar Kaytan Ölümsüzdür!
Rıza Altun Ölümsüzdür!
Şehit Namırın!
Yaşasın Devrim Ve Sosyalizm!
TKP-ML Merkez Komite
Mayıs 2025