Enternasyonal Özgürlük Taburu Cephesinden

Özerk yönetimin askeri durumu oldukça değişkendir. Bunu göz önünde bulundurarak, Enternasyonal Özgürlük Taburu’na yapılan iki ziyarette, TC güçleri ve paralı çetelerinin cephedeki konumları konusundaki deneyimlerimiz aşağıdadır. Bu ziyaretlerin birkaç günlük olduğu, o zamandan beri durumun değiştiğini ve anlatacağımızdan daha fazla değişebileceğini unutmayalım. Açıkçası, bu raporun kuvvetlerimizin yerini açığa çıkarmaması için biraz belirsiz kalması gerekecektir.

Yoldaşların olduğu cepheye doğru ilerlerken en belirgin fark ve bizim ilk dikkatimizi çeken rejimin varlığıydı. Tel Tamer’in eteklerinde birkaç eski YPG noktasını kapsayan büyük bir alanı kontrol altında tutan yoldaşlarımızın artık Suriye Arap ordusunun bir parçası olduğu fikri gülünç hissettirdi. “Aç ordu”, (Suriye Arap Ordusu-SAA kastediliyor. çn) binalarda mümkün olduğunca çok sayıda rejim bayrağı asma ve hava saldırılarını caydırmaya çalışmak için araçlarının üzerine asma ile sınırlıydı. Kullandıkları binalarda, duvarlarda Öcalan’ın resimleri ve daha önce gelişlerde astıkları taburlarının pankartları bulunuyor. Dışarıdan, SAA SDG’ye katılmış gibi görünüyordu. Asayiş’in (Rojava’nın Toplum Polisi) kontrol noktalarının ötesine geçerek, cepheye yaklaşırken köylerin çoğunun işgal edildiğini, köylülerin gergin bir yaşam sürdükleri ve her an yeniden işgale karşı kaçamaya hazır olduklarını gözlemledik. Şu anda askeri güçlerin işgal ettiği köyler dışında sivil hayat bir yönüyle devam ediyor. Bazı evler hala işgale karşı terk etmeyi reddeden yaşlı çiftler tarafından kullanılmakta.

Kış, savaşın durdurulmasını sağladı. Ağır çamur, kırsal alanda hareketi inanılmaz derecede zorlaştırdı. SDG ile Türk devleti tarafından denetim altında tutulan köyler arasında devriye gezecek Rus kuvvetlerinin varlığıyla güçlendirildi. Sadece bazen jet sesleri duyuldu. EÖT’nun konuşlandığı köye vardığımızda savaş hala çok yakın hissediliyordu. Nöbet vardiyaları uzun, Türk dronları düzenli olarak devriye geziyor. Köyü takviye etmek ve mevzi inşa etmek için çalışmalara devam ediliyordu. Düşman sadece bir kilometre uzakta. Türk bayrakları bazı noktaların üzerinde görülüyor. Kötü hava koşulları, ziyaretimiz sırasında İHA aracını üzerimizdeki etkisini bertaraf ediyordu. Şunu diyebiliriz ki, bölgede 12 saat kadar kalabildik ve siperden çıkmaya çalışmak ölümle eşdeğerdi. Drone saldırıları cephenin ortak bir özelliği.

EÖT kadroları şu anda Türkiyeli çeşitli komünist partilerinin militanlarından oluşmaktadır. Bunların yanı sıra enternasyonalist gönüllüler ve Ermeni Nubar Ozanyan taburu üyelerinden oluşuyor. Tabur komutanı halen DKP / BÖG üyesidir. Köyde ayrıca SDG kuvvetleri ve bir Suriye Arap ordusu birimi bulunmaktadır. * SAA savaşın doğasına uyum sağlamak için mücadele ediyor. Mevzilerini açık bir şekilde inşa ettiler ve birkaç savaşçıyı bir dron saldırısında kaybettiler. Savunma görevlerini yerine getirmeyi kabul etmiyorlar.

Moral yüksek ve yoldaşlar iyi silahlanmış ve yaklaşan savaş için iyi hazırlanmışlar. Ön taraftaki koşullar zor olsa da Rojava kasaba ve şehirlerine yakınlık, yoldaşların düzenli olarak gidip gelmeleri anlamına geliyor.

Bazen savaşçılar gece dönmeden önce gün içinde duş ve iyi bir yemek için bile zaman ayırabiliyor. Savaşın ne zaman devam edeceği konusunda görüşler ayrılıyor. Ancak fikir birliği içinde olunan sadece her an olma ihtimalinin bulunması. Birçoğu saldırıya geçerek ilk hamleyi yapmamız gerektiğini düşünüyor. Türkiye’nin paralı asker çeteleri bu olasılıktan açıkça korkuyor. Geceleri pozisyonları zaman zaman değişiyor. Özellikle karanlıkta hareket eden hayali şeyler gördüklerinde dehşete düşüyorlar ve bu uzun süren silah seslerine neden oluyor.

Kuvvetlerimizin sahip olduğu en büyük kaygı, özellikle daha az deneyimli SDG birimlerinin karşılaşabileceği hava saldırılarıdır. Şimdilik Türk hava saldırıları Ruslar tarafından uzak tutuluyor ancak bu süresiz olarak devam etmeyecek. Yoldaşlarımızın yapabilecekleri daha derine inmek ve daha iyi mevziler inşa etmek. Devrimci güçler insanlara kendilerini savunabildiğini kanıtlamalıdır. Türk devletinin paralı askerleri korkaktır. Çok büyük bir sayısal üstünlükle bile, sadece Serekaniye’de savaştılar çünkü Türk devleti onların arkasındaki sınırı kapattı. Savaş er ya da geç tekrar başlayacak ve eğer güçlerimiz düşmanın savaştığı hava savaşına uyum sağlayabiliyorsa, kazanabiliriz.

* Qassem Soleimanı’nın suikastından sonraki sabah, rejim birimi aniden köyden çekildi. Tam olarak neden çekildiler ve şu an neredeler bilmiyoruz.