HBDH: Baharın Çağrısı, İsyan ve Özgürlüğün Adıdır Newroz

Baharın Çağrısı, İsyan ve Özgürlüğün Adıdır Newroz

Kökleri binlerce yıllara dayanan Newroz mitolojik bir anlatı olmanın ötesinde bugünü anlatan, tarihsel olgulara ve sınıf savaşımına dayanan, her baharın serhildan çağrısı, isyan ve özgürlük simgesidir. Doğanın yeniden canlanışı gibi tüm ezilenlerin, sömürülenlerin de bu canlanışı mücadeleyle içselleştireceği, başkaldırıyı örgütleyip zalimlere karşı bir zafer bayramına dönüştüreceği gündür.

Demirci Kawa, 20 Mart’ı 21 Mart’a bağlayan gece, zalim Dehaq’ın iktidarını gürzüyle ezer. Ninova’da iki sınıf çarpışır kaleler, saraylar yıkılır. Zalim Dehaq’ın saltanatı alaşağı edilir, halk ateşler yakar, halaya durur. Demirci Kawalar kazanmış, zalim Dehaqlar tarihin çöplüğündeki yerlerini almıştır.

Newroz, zulme karşı direnişin simgesi olarak o günden bu yana binlerce yıldır her 21 Mart’ta dağlarda ve şehirlerde özgürlük için kavgaya tutuşanların harladığı ateşle karşılanmaktadır. Newroz Kürt halkının ve Kürt Özgürlük Hareketi’nin nezdinde, bölge halkları için, baharın muştusu yeni gün bayramından isyanın ve özgürlüğün gününe dönüşmüştür. Newroz’da yakılan ateş özgürlüğün, isyanın ve yenilenmenin ateşidir.

Newroz her yıl yeni bir mücadele eşiği, yeni bir kavga, yeni bir savaş hattının çizildiği gündür. Kawa’nın ateşi 12 Eylül karanlığında Mazlum Doğan’ın bedeninde üç kibrit çöpüyle alev almış, isyanın ateşini büyütmüş ve o kopkoyu karanlığı yırtıp atmıştır. Newroz Mazlum’la birlikte mücadelede yeni boyutlar kazanan bir direniş ve başkaldırı destanı olmuştur artık. Mazlum’un Newroz ateşi Rahşan’ın, Zekiye’nin, Sema’nın, Beriwan’ın, Ronahi’nin, Zülküf’ün, Ayten’in bedenlerinde ve mücadelelerinde yeniden destanlaşmıştır. Garé ruhu ve zaferi ise bu destandan beslenmiş, kendi destanını yaratmıştır.

Newroz, “ateşin ve güneşin çocukları”nın kendi tarihini, özgürlüğünü ve kaderini eline alma mücadelesinin en keskinleştiği gündür. Dağda ve şehirlerde başeğmeyen özgürlük gerillalarının mücadelesiyle bu coğrafyayı ve dört parça Kürdistan’ı özgürleştirme mücadelesinin serhildan günüdür. Gözlerinde ölümü küçülterek bir halkın her kesiminin ayağa kalktığı, kendi kanı canıyla ateşi tutuşturduğu, dişiyle, tırnağıyla bedeller ödeyerek yarattığı bir gündür Newroz.

2021 yılının Newrozu’nda, tarih yine Demirci Kawalardan doğru yazılmaktadır. AKP-MHP faşist iktidarı Dehaklardan aldığı mirası bugün de pervasızca yerine getiriyor. İşgalci faşist devlet, işçi ve emekçilere, kadınlara, gençlere, ezilen cinsel kimliklere, kendinden olmayan her odağa saldırıyor. İstanbul Sözleşmesi’ni feshederek kadın katliamlarına, kadın kırımına tam gaz devam edileceğini söylüyor. İşçi ve emekçilerin direnişlerine, kıdem tazminatlarına, grev ve sendika haklarına, evlerine zor bela götürdükleri bir parça ekmeğe saldırmaya devam ediyor. Gençliği geleceksizliğe mahkum ederek, özgürlük yoksunluğu içinde bırakarak eziyor, intihara sürüklemeye devam ediyor. Ezilen cinsel kimlikleri ötekileştirerek birer nefret objesi yapmaya, saldırmaya devam ediyor. Kürt halkının iradesine, kimliğine, diline, kültürüne saldırıları tam gaz sürdürüyor. Kürt halkının tüm benliğini teslim almak için katliam ve özel savaş politikalarını güncelliyor. Siyasi soykırım operasyonlarıyla, katliamlarla, yasaklarla Kürt halkının iradesini teslim alacağını, yok edeceğini düşünüyor. Kürdistan’da ve bölgede halklara karşı paramiliter gerici çeteleriyle, ordusuyla amansız bir kanlı savaşı yürütüyor. Faşist iktidarın tüm bu saldırılarına karşı, mücadelenin her alanında kavgayı büyüterek, birleşik devrim mücadelesini yükselterek duracağız.

AKP-MHP faşist iktidarı, yürüttüğü bu savaşı beka meselesi olarak adlandırmaktadır. Evet yaşanan bir beka savaşıdır. Bu savaşta gelinen aşamada hiçbir ara yol yoktur. Ya faşizm kendi hükmünü sürecek ya da birleşik devrim mücadelesi bu hükmü geçersiz kılıp özgürlüğü ve zaferi kazanacaktır. 2021 yılının Newrozu’nda ezenle ezilenin, direnenle teslim olanın savaşımının keskinleştiği bir dönemeçteyiz.

Faşist AKP-MHP iktidarı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük tecridi derinleştirmekte, Önderliği şahsında Kürt halkını zincire vurmak istemektedir.  Abdullah Öcalan’a dönük tecrit ve yok etme planlarıyla, Kürt Özgürlük Hareketi’ni ve Kürt halkının mücadelesini, yürüttüğü özgürlük savaşımını bastırıp yok etme hesapları yapmaktadır. Kürt halkı özgür olmadan Türkiye halkları özgür olamayacak, Türkiye devriminin yolu açılmayacaktır. Birleşik devrim güçleri, her alanda ve düzeyde tecridi kırma ve Kürt Halk Önderinin özgürlüğünü sağlama mücadelesine omuz vermeli, kavgayı yükseltmelidir.

Newroz ateşi bu yıl Garé zaferiyle harlanmış ve büyümüştür. İlk ateş Garé’de yakılmış, Newroz karşılanmıştır; şimdi en olmaz denilen yerlerde yanıyor bu ateş. Kentin sokaklarında, fabrikalarında, meydanlarında; dağların şkeftlerinde ve her karış toprağında Newroz ateşi yakılmaya, harlanmaya devam ediyor. Newroz ateşi faşizmin korku duvarlarını tutuşturuyor, yıkıyor. Ve her yakılan ateş bir sonrakini tutuşturup büyüterek yanıyor. Umut, kavga ve zafer Newroz ateşinin sıcaklığı kadar sahici ve gerçekçidir.

Newrozu, işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluşunun halkların özgürlük ve eşitlik mücadelesiyle iç içe geçtiği, kavganın yükseltildiği bir gün yapalım. Faşizmin kopkoyu karanlığına karşı Newroz ateşinin verdiği güçle, birleşik devrim hareketinin eylemini, türküsünü, zılgıtını kuşanalım. “Faşizmi Yıkacağız, Özgürlüğü Kazanacağız” devrimci hamlesini büyüterek; gerilla ve milis eylemlerimizle, her neredeysek orada, “Newroz, piroz be” demek için, direnişin ve zaferin yeniden çiçek açtığı baharları karşılamak için, Newroz ateşini özgürlüğün ve devrimin ateşiyle buluşturup harlamak için cüret edelim!

Biji Newroz! Yaşasın Newroz!

HBDH Yürütme Komitesi