Antalya’da halktan çalıp stokladıkları soğuk hava deposunu imha ettik
29 Haziran 2020 günü saat 21:30 civarında Antalya Serik’te bulunan Doğan Soğuk Hava Deposu güçlerimizce hedef alındı. Misilleme eylemimizin ardından çıkan yangında 11 bin dönümlük depo tamamen yanarak kül oldu.
Yoksul emekçi halklar açlık ve yoksulluk içinde yaşatılırken, 10 bin ton gıdayı stoklayarak halkın ulaşamayacağı fiyatlarla zenginlerin sofralarına hizmet sunan kapitalist sisteme karşı gerçekleşen eylemimizin patronlara maliyeti 80 Milyon TL’dir. Saray iktidarı tarafından halktan gasp edilen paralarla hibe uygulaması adı altında yandaşa peşkeş çekilen, karşılıksız kredilerle kurulan ve AKP-MHP faşizminin işbirlikçisi Mehmet Doğan tarafından işletilen bu tesis, halktan çaldıklarına karşılık olarak imha edilmiştir.
AKP – MHP faşizmi bugün milyonlarca yoksulun açlıkla, yoksullukla, işsizlikle yaşamasının baş sorumlusudur. İktidar onlarca yürürlüğe koyduğu vergilerle, zamlarla, fonlarla ve son olarak işçilerin kıdem tazminatına yönelerek, halkın ekmeğinden çalarak, tüm kaynakları bir avuç zengin sınıfına daha çok zenginleşsinler diye peşkeş çekmektedir. Bugün sofrasında ekmek bulamayan milyonlarca yoksul bilmelidir ki, iktidar bizden çaldıkları ile şatafatlı hayatlar sürmekte, bizden çaldıkları milyon dolarları özgürlük mücadelesi veren Kürt halkına bomba, kurşun olarak yağdırmaktadır. Erdoğan’ın damadı Bayraktarlar daha çok SİHA satsın diye, Kalyonlar, Cengizler daha çok inşaat yapsın diye, Libya’dan, İdlip’e, Rojava’dan, Güney Kürdistan’a dağ – taş bombalanmakta, çocuklar kadınlar katledilmekte, cihatçı çeteler maaşa bağlanmakta tüm kaynaklar savaşa harcanmaktadır.
Türkiye işçi, emekçilerini sömürerek açlığa mahkum edenle, Kürt halkına kölelik dayatarak sömürgeleştiren aynı saray iktidarı, AKP-MHP faşizmidir. Türkiyeli emekçilerin yoksulluktan, açlıktan, sömürüden kurtulmasının yolu, sömürgeciliğe karşı özgürlük mücadelesi veren Kürt halkı ile birlikte direnmekten geçmektedir. Emperyalist kuşatma altında sömürgeci devletler tarafından dili, kimliği yasaklanan, katledilen Kürt halkının özgürlüğü Türkiyeli emekçilerle birlikte faşizmi yıkmaktan geçmektedir. HBDH Türkiye işçi sınıfının ve ezilen tüm halkların birlikte kurtuluş ve özgürlük hareketidir.
Bu uğurda, birleşik devrim yolunda ölümsüzleşen HBDH ve MLKP savaşçısı Sinan Güneş’in mücadele çağrısı faşizmi ve işbirlikçilerini ateşten çembere alma, faşizme karşı silahlı mücadeleye katılma çağrısıdır. Yine 27 Haziran’da genç bir Türk kadını olarak, Kürt kadınlarıyla birlikte özgürlük savaşında Menbic’de ölümsüzleşen DKP/BÖG savaşçısı Eylem Ataş’ın çağrısı tüm Türkiyeli kadınlara, devrimci gençlere Kürt halkıyla birleşik mücadeleye, birlikte özgürleşmeye, zafere yürüme çağrısıdır. Yine 30 Haziran 1996’da köleleştirmeye ve sömürgeciliğe karşı “diz çökerek yaşamaktansa, ayakta ölmek yeğdir” geleneğinin taşıyıcısı, PKK savaşçısı Zeynep Kınacı, faşizme karşı cüretin, cesaretin çağrısıdır. Türkiyeli ve Kürdistanlı tüm devrimci güçlere çağrımız eylem çağrısıdır. Şimdi söz değil, eylem zamanıdır.