Hindistan Komünist Partisi (Maoist) Merkez Komitesi: “Nepal Devrimci Komünist Partisi’ne…”

“Nepal Devrimci Komünist Partisi’ne…”

NKP (Devrimci Maoist) ve NKP (Çoğunluk) birleşerek Komünist Birlik Kongresi’ni (Marksist-Leninist-Maoist) başarıyla gerçekleştirdiler ve Nepal Devrimci Komünist Partisi’ni kurdular. Bu vesileyle Hindistan Komünist Partisi (Maoist) Merkez Komitesi, parti liderliği ve kadrolarına, işçilere-köylülere, öğrencilere, aydınlara ve Nepal’in diğer devrimci insanlarına içten devrimci selamlarını iletir.

Partinin kuruluşu, partimiz de dahil olmak üzere tüm dünyadaki devrimci komünist parti ve örgütleri heyecanlandırmakta ve onlara ilham vermektedir.
Bir ülkenin Komünist Partisi’nin normalde başka bir ülkedeki Komünist Parti’nin siyasi çizgisine ve strateji-taktiklerine müdahale etmemesi gerektiğini biliyoruz. Ancak bir parti, proleter enternasyonal sorumlulukla, dünyanın diğer devrimci komünist partilerinin önüne koyduğu önemli teorik ve siyasi meselelere ilişkin eleştirel görüş ve önerileri sabırla dinlemeli ve ciddiyetle değerlendirmelidir.
Bu yeni birleşik parti, benimsediği teori ve çizginin doğruluğunu teyit etmek istiyorsa, bize göre, öncelikle Prachanda liderliğindeki eski UCPN (M) MK’sının partiye, Nepal’deki Yeni Demokratik Devrime, ülke halkına ve dolayısıyla Dünya Sosyalist Devrimine ihanetine ve tarihi hatalarına net bir sınır çizmelidir.
Eski UCPN (M)’nin ortaya attığı 21. yüzyıl demokrasisi ya da çok partili demokrasi, füzyon teorisi ve benzeri şeyler, MLM teorisinden ve Yeni Demokratik Devrimi Uzun Süreli Halk Savaşı yoluyla gerçekleştirme temel anlayışından ayrılmanın sonucudur. Bunun neo-revizyonist bir teori olduğu kanıtlanmıştır. Devrimci hain Prachanda’nın rehberliğindeki parti önderliği, dogmatizme karşı mücadele perdesi altında, MLM’nin yaratıcı uygulamasına ve MLM’yi geliştirme adına, MLM’nin ve proleter devrimin temel kavramlarına ihanet etti. Partimiz, yeni partinin bunu akılda tutacağını ummaktadır.

Genel olarak, eğer liderlik veya birkaç lider kolektif liderlik ekibinden ayrılır ve ekibin ve partinin üstündeymiş gibi gösterilir ve desteklenirse, bu demokratik merkeziyetçiliğe ve MK’dan başlayarak her düzeydeki parti komitelerindeki kolektif işleyiş yöntemine aykırı olur; zaman zaman onları tanrısallıkla eşitler; Yol ve düşünce adına ‘bireysel tapınmayı’ teşvik ederse; devrimde parti liderliğinin rolünü ve devrim-tarih yapımında halkın rolünü ve önemini zayıflatır ve saptırırsa; ilgili liderin benimsediği yola yenilmezlik sağlamak anlamına gelir ve bu da Prachanda gibi uzun sınıf mücadelesi pratiğinde test edilmemiş bir liderdir.
Devrim için MLM ışığında çalışmalı, devrimde önderliğin rolü, partinin rolü ve halkın rolü ile ilgili temel fikirlere bağlı kalmalıyız. Eğer bunu yapmazsak, hiçbir parti sol ve sağ revizyonist tehlikelerden kaçınamaz. Devrimci bir parti yanlış çizgi ile doğru çizgiyi birbirinden ayırabilir ve Parti tüzüğüne uygun demokratik merkeziyetçiliğin doğru bir şekilde uygulanması ve iki çizgi arasındaki mücadele yoluyla devrimi doğru çizgide ilerletebilir. Bu, partinin yaşam çizgisidir. Partimiz, yeni partinin önderliğinin, kolektif işleyiş ve çalışma yöntemine uymak için -şunun bunun aksine- bireylere kör inançla çalışma ihanetinin öğrettiği acı dersleri asla unutmamasını önerir ve umar.

Yollar, Düşünceler ve İzm’ler ancak uzun bir dönemden sonra ve ancak devrimci pratik sürecinde çelikleştikten ve kanıtlandıktan sonra, açık bir bilimsel temel olduğunda yerleşecektir. Partimiz, Uluslararası Komünist Hareketin tüm uzun tarihinin de bunu kanıtladığı görüşündedir. Partimizin MK’sı o dönemde UCPN (M)’ye, Nepal’deki Halk Savaşında elde edilen birkaç önemli başarı ve sıçrama ile yeni bir yol ya da düşünceden bahsetmenin olgunlaşmamış, öznel bir değerlendirme ve acelecilik olduğunu önermiştir. Ancak parti bunu kabul etmedi. Dahası Prachanda yolunun MLM’nin zenginleştirilmesi ve geliştirilmesi olduğunu savunmuş ve ona evrensel bir karakter kazandırma çabasını sürdürmüştür. Partimiz bu vesileyle, yeniden örgütlenen partinin bu tarihi hataları unutmamasını talep etmektedir.

Eski UCPN (M) MK’sının, en geri kalmış yarı-sömürge, yarı-feodal bir ülke olan ve halkın yüzde 90’ının kırsal alanlarda yarı-feodal sosyal ilişkiler zincirine bağlı olduğu Nepal’de eklektik füzyon teorisini ortaya atması gerçekten trajiktir. Bu, Maoist Uzun süreli Halk Savaşı kavramını alaya aldı ve büyük öğretmen Mao’nun öğretisini reddetti. Neo revizyonizmi ortaya çıkardı ve büyük bir ihanet yaptı.
Tüm Parti’ye, HKO’na, halk hükümetlerine ve halka Uzun Süreli Halk Savaşını sürdürmek için liderlik sağlamak yerine, liderlik herkes arasında yakında zafere ulaşacakları yanılsaması ve kafa karışıklığı yarattı. Reformizme, sağ oportünizme ve neo-revizyonist teoriye düştü ve emperyalizmle, özellikle de ABD emperyalizmi, Hindistan yayılmacılığı ve Nepal’in komprador bürokratik kapitalist-feodal sömürücü sınıflarıyla uzlaştı. Toplumsal gelişmenin kurallarına ve proletaryanın temel fikirlerine uygun olarak, daha sonraki sonuçlar, çağdışı sömürü ve baskı temeli üzerinde duran devleti yıkmadan yeni bir Nepal kurabileceğimizin bir yanılsama olacağını çok açık bir şekilde kanıtladı.
Eski UCPN (M), Nepal devriminde taktik geliştirmek adına bir ‘alt aşama’ yani demokratik cumhuriyet yarattı ve bunu devrimci Marksizmden kopuşun bir parçası olarak Nepal devriminin stratejisi ve Nepal’in devrimci yolu olarak öne çıkardı. Bu, eski devletin örgütsel çerçevesine entegre barışçıl yollarla toplumsal dönüşüme geçtiği anlamına gelmektedir. Bu, MLM’nin devlet ve devrim aşaması hakkındaki anlayışına aykırıdır. HKO’nu silahsızlandırdı. Kurtarılmış bölgeleri terk etti. Köylülüğün devrim yoluyla ele geçirdiği toprakları terk etti. Nepal’in kahraman devrimci halkını hayal kırıklığına ve kafa karışıklığına uğrattı. Onlarda burjuva parlamenter sisteme karşı yanılsamalar yarattı.

Dahası, başta Güney Asya’daki devrimler olmak üzere Uluslararası Komünist Harekete ciddi kayıplar verdirdi. Tüm bunlar ve diğer oportünist eylemler intihara meyillidir. Böylece parti, devrimci sınıf mücadelesini ve Uzun Süreli Halk Savaşını bir kenara bıraktı. Böylece Nepal’in ezilen halkının geleceğini yoğun bir tehlikeye itti. Partiyi ve halkı emperyalistlerin ve onların komprador sömürücü sınıflarının insafına terk etti. Nepal devriminin başarısı için değerli yaşamlarını ortaya koyan 13 bin kahraman şehidin büyük fedakarlıklarına ihanet ederek neo-revizyonizm ve sınıf işbirlikçiliği yoluna girdi. Partimiz yeni partinin bu hatalardan tamamen arınacağını ve Nepal devrimini ilerleme yönünde yönlendireceğini ummaktadır.

Partimiz, yeni partinin Nepal’in yarı-sömürge, yarı-feodal bir toplum olduğu, önce Yeni Demokratik Devrimi gerçekleştireceği ve daha sonra proletarya diktatörlüğü yoluyla Sosyalizm ve Komünizm nihai hedefine ulaşacağı yönündeki doğru siyasi yolunu memnuniyetle karşılamaktadır. Partimiz, karşı devrimciler egemen sınıfların bir parçası haline geldiğinde ve gerici devleti yönetirken, Nepal toplumu ve halkı üzerindeki etkinin arka planında, partinin Uzun Süreli Halk Savaşı yolunu Nepal’in somut koşullarına yaratıcı bir şekilde uygulayarak ve kesin bir kararlılıkla çalışmasının hayati önem taşıdığı görüşündedir. Yeni partinin Nepal’de Yeni Demokratik Devrimi ancak olumlu deneyimlerini planlı bir şekilde kullanarak ve ancak güçlü bir parti, Halk Kurtuluş Ordusu ve Birleşik Cephe geliştirerek başarıya ulaştırabileceğini kuvvetle düşünüyoruz. Partimiz, ancak emperyalizme, komprador bürokratik kapitalizme ve feodalizme karşı Uzun Süreli Halk Savaşı yolunda amansız bir mücadele içinde Yeni Demokratik görevleri yerine getirerek, Nepal ve Hindistan gibi yarı sömürge, yarı feodal sistemlerde yeni demokrasiye ve gerçek halk demokrasisine ulaşma yönünde başarıyla ilerleyebileceğine inanmaktadır.

Zor ve acı deneyimlerin yanı sıra, Nepal’in büyük deneyimlere sahip Nepalli yoldaşlara ve birkaç yıl boyunca siyasi iktidarı yöneten köylü kitlelerine sahip olduğuna inanıyoruz, yeni parti bir kez daha MLM ilkelerini ülkenin somut koşullarına yaratıcı bir şekilde uygulayacak, sınıf mücadelesini ve halk ajitasyonlarını geliştirecek, Halk Kurtuluş Ordusunu inşa edecek ve Uzun Süreli Halk Savaşını başlatacak ve devrimci halk devlet iktidarını ve kurtarılmış bölgeleri yeniden kuracaktır. Yeni partinin, başta Hindistan’daki partimiz olmak üzere dünyadaki MLM partiler ve güçlerle derin dayanışma ilişkilerini yeniden kuracağına ve Sosyalizm ve Komünizm yönünde ilerlemek için acil hedef olarak Yeni Demokratik devleti kurmaya yöneleceğine inanıyoruz. Bu vesileyle partimiz, her iki tarafın da gerçek proleter enternasyonalist ruhla karşılıklı olarak her türlü yardım ve işbirliğini, deneyimlerini, yapıcı eleştiri ve önerilerini paylaşmasını dilemektedir.

Son olarak, ülkelerimiz ve halklarımız binlerce yıldır yakın tarihi, kültürel ve diğer çeşitli ilişkilere sahiptir; her iki tarafın da ortak düşmanı Hint yayılmacılığıdır; her iki taraf da geçmişte ve şimdi çeşitli zorlukların ortasında onlarca yıldır yakın ilişkiler içindedir; Güney Asya’da CCOMPOSA gibi ortak forumlar oluşturduk ve çalıştık. Tüm bunlar partilerimizin ilkeli bir şekilde bir arada kalmasına katkıda bulunmuştur. İnanıyoruz ki her iki partimiz de uluslararası proleter devrimin görevlerini başarmak için mevcut koşullarda uygun derslerle omuz omuza çalışacaktır.

HİNDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (MAOİST)

Merkez Komite