HKP (Maoist): Ölümsüz Devrimciler Bhagat Singh, Sukdev Ve Rajguru Yoldaşların Anısına Tarihi 23 Mart’ı Anti-Emperyalist Gün Olarak Kutlayın

HİNDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (MAOİST)

Merkez Bölge Bürosu

20 Mart 2024

Ölümsüz Devrimciler Bhagat Singh, Sukdev Ve Rajguru Yoldaşların Anısına Tarihi 23 Mart’ı Anti-Emperyalist Gün Olarak Kutlayın

Emperyalizmi yenelim. Brahmanik Hindutva Faşizmini parçalayalım.

Özgürlük hareketinin tüm büyük şehitlerinin hayallerini gerçekleştirmek için mücadelemize devam edelim ve Yeni Demokratik Hindistan için savaşalım.

Uzun demokratik halk mücadelesi tarihimizde 23 Mart, adil-eşitlikçi bir toplum için çarpan ve aynı zamanda emperyalizmi şiddetle karşı duran tüm yürekler için sınıf mücadelesi tarihinde özel bir devrimci yere sahiptir. 23 Mart’ta Bhagat Singh, Sukdev ve Rajguru yoldaşlar, İngiliz sömürgeci iktidarı tarafından, devam etmekte olan sömürge karşıtı özgürlük hareketini ezmek amacıyla asıldılar. Bu üç Hintli devrimci, üzerlerinde önemli bir etki bırakan Bolşevik devriminin başarısından etkilenerek HSRA’yı (Hindistan Sosyalist Devrimci Derneği) kurdular.

HSRA’nın kuruluşunda Baghat Singh Yoldaş temel bir rol oynadı ve ister beyaz tenli ister siyah tenli olsun egemen sınıfların, tüm sömürücülerin yağma ve talanına karşı mücadelemizi sürdürmek zorunda olduğumuzu açıkça ifade etti. Ancak emperyalist güçlerle işbirliği yapan aynı sömürücüler bugün Bhagat Singh ve davasına şiddetle karşı çıkan RSS liderliği başta olmak üzere onun şehitliğini anıyorlar. Bugün RSS’nin [Rashtriya Swayam Sevak Sangh- Ulusal Gönüllü Örgütü, Paramiliter Hindu milliyetçi örgütü ed.] siyasi organı BJP, [Bharatiya Janata Partisi-Hindistan Halk Partisi, iktidardaki N.Modi partisi, ed.] Bhagat Singh ve yoldaşları da dahil olmak üzere tüm özgürlük savaşçılarını sahiplenmektedir. Bhagat Singh ve yoldaşları özgürlük savaşçıları hakkında konuşmaya ve özgürlük hareketini gasp etmeye ahlaki olarak hakları yoktur ve şimdi bunu çarpıtmaktadırlar. Partimiz HKP (Maoist) onlara devrimci saygılarını sunmaktadır ve devrimci hayallerinin gerçekleşmesi için mücadele edecektir.

1947’deki resmi bağımsızlıktan sonra Hindistan yarı-sömürge bir ülke haline geldi ve Hint egemen sınıfları: komprador büyük burjuvalar ve büyük toprak ağaları hiç tereddüt etmeden emperyal efendilerine hizmet etmeye devam ettiler. Hindistan egemen sınıflarının 1947’den sonraki tüm ekonomi politikaları, emperyalizmin ve yerli elitlerin çıkarlarına hizmet etmek üzere tasarlanmıştır. Ülkenin önemli sayıda üretim aracının sahibi olan komprador burjuva ve toprak ağası sınıfları, kendilerine ve emperyalist patronlarına fayda sağlayan çarpık kalkınma sanayi politikası uygulamıştır. Sanayi politikasındaki vurgu, Hindistan’ın elit nüfusunun yüzde 1’inin ihtiyaçlarına yardımcı olmaktı. Finans kapitalin girişiyle (hem kredi hem de yatırım şeklinde) ezilen halkın mülksüzleştirilmesi ve yerinden edilmesi daha önce görülmemiş bir şekilde gerçekleşti. Hindistan’ın emekçi kitleleri eskisinden daha yoğun bir şekilde dizginsiz sömürüyle karşı karşıya kalmaya devam etti.

1990’lardan sonra, emperyalist güçlerin diktesi altında, Hindistan egemen sınıfları ülkede Liberalleşme, Küreselleşme ve Özelleştirme [LPG, ed.] politikalarını uygulamaya koydu. Bu adımlar sayesinde, yabancı emperyalist sermayenin Hindistan kaynaklarını yağmalaması, talan etmesi ve daha fazla kar ve birikim elde etmesi için çocuk oyuncağıydı. Parti bayraklarına bakılmaksızın parlamentodaki tüm ana akım siyasi partiler LPG politikalarını kusursuz bir şekilde uygulamıştır. Bu durum Hindistan ekonomisinin bel kemiğini kırmış ve emekçi kitlelerin tarifsiz bir sefalet yaşamasına neden olmuştur.

BJP 2014 yılında Narendra Modi liderliğinde iktidara geldikten sonra Make in India, Digital India, One Nation-One Tax, Start- UP India ve diğer birçok öncelikli program kapsamında Hindistan’ı yabancı sermayenin yağma ve talanı için açık bir alana dönüştürmüştür. BJP, ülkedeki kitlelerin çıkarlarına aykırı birçok emperyalizm yanlısı politikayı yürürlüğe koymuştur. Bir yandan ülkenin kaynaklarını yabancı ÇUŞ’lara teslim ederken, diğer yandan Hindu Raştra [[“Hindistan’da herkes Hindu’dur” faşist bir söylemi ed.].] gündemiyle ülkede dini düşmanlığı yaymaktadır.

Yoldaş Bhagat Singh, RSS ve BJP’nin içinden çıktığı tüm emperyalizm yanlısı politikalara ve komünal [yandaş, ed.] ideolojiye kesinlikle karşıydı. Bhagat Singh Hindu-Raştra’ya ya da dine veya ırka dayalı ulus fikrine tamamen karşıydı. O bilimsel akıl, laiklik ve sosyalizm fikrini savunur. Ancak bugün Brahmanik Hindutva güçleri, Bhagat Singh’in fikirlerini çarpıtarak Hindu Raştra gündemini gerçekleştirmeye çalışıyor.

Hindistan’da kalkınma, toprakların ezilen halktan gasp edilmesiyle gerçekleşir. Emperyalizm genel krizden çıkmak için üçüncü dünya ülkelerinde bulunan ucuz doğal kaynakları arar. Hindistan, esas olarak orta ve doğu Hindistan’ın kabile kuşaklarında yer alan bol miktarda doğal kaynak yataklarına sahiptir. Emperyalizm, Hindistan’ın kaynaklarını yağmalamak için, emri altındaki devletinin Hindistan’ın yerli halkına yönelik her faşist saldırısını destekledi. Hindistan’daki devrimci Maoist hareketi ezmek için Hint egemen sınıfları emperyalistlerle işbirliği içinde Salwa Judum, Sendera, Yeşil Av Operasyonu, Samadhan Operasyonu gibi birçok faşist karşı ayaklanma programı yürüttü ve şimdi de Kagaar Operasyonunu başlattı. Yerli halka yönelik tüm bu faşist soykırımlar, küresel finans ve komprador bürokratik sermaye tarafından istendi, finanse edildi ve yönlendirildi. Kriz içindeki haliyle emperyalizm Hindistan’da vahşileşmiş faşist bir siyasi sistemin doğmasına neden olmuştur. Adivasi bölgesinin doğal kaynaklarının yağmalanmasını hızlandırmak için Orta Hindistan’da büyük askeri güç konuşlandırmaları devam etmektedir. Halkın köylerinin, topraklarının ve ormanlarının şirketleştirilmesine ve askerileştirilmesine karşı direnişi, BJP’nin yönetimi altındaki Hindistan devleti tarafından acımasızca ezilmektedir. Chhattisgarh’daki gazeteler her gün Adivasi’lerin polis güçleri tarafından öldürüldüğüne dair korkunç haberler yayınlıyor. Bunlar ilk kez olmuyor ve bu can çekişen yağma ve talan sistemi Hindistan’dan sökülüp atılmadıkça da durmayacak.

Kapitalizmin temeli Afrika’da ve Latin Amerika’da yerli halkın katledilmesi üzerine atılmıştır. Emperyalizm 21. yüzyılda mücadele eden kitlelere katliam uygulamak için daha vahşi makineler ve ölümcül silahlar geliştirmiştir. Bugün Hindistan halkı (özellikle Orta ve Doğu Hindistan’da) HKP (Maoist) önderliğinde düşmanın bu makinelerine ve yöntemlerine karşı mücadele etmektedir.

HKP (Maoist) Merkez Komitesi, tüm demokratik, yurtsever, işçi sınıfı, köylü, dalit ve kadın örgütlerine, adivasilerin destekçilerine, öğrencilere, yazarlara, öğretmenlere, avukatlara ve insan hakları aktivistlerine 23 Mart’ı devrimci bir ruh ve coşkuyla Anti-Emperyalizm olarak kutlama çağrısında bulunur. Ayrıca, Hindutva güçlerinin Bhagat Singh ve yoldaşlarını safranlaştırmaya [Hindu milliyetçiliği, ed.] yönelik hain tasarımına karşı Bhagat Singh, Sukdev ve Rajguru yoldaşların fikirlerini savunan seminerler, toplantılar ve mitingler düzenlemeye çağırmaktadır.

Kahrolsun Emperyalizm!

Kahrolsun Brahmanik Hindutva Faşizmi!

Yaşasın Marksizm-Leninizm-Maoizm!

Yaşasın Bhagat Singh Yoldaş, Sukdev Yoldaş ve Rajguru Yoldaş!

Inquilab Zindabad! [Yaşasın Devrim, ed.]

Devrimci Selamlarla

Hindistan Komünist Partisi (Maoist)

Merkez Bölge Bürosu

Sözcü

Pratap