İsviçre TKP-ML Taraftarları: Şan Olsun Proletarya Partimizin 50 Yıldönümüne

Şan Olsun Proletarya Partimizin 50 Yıldönümüne

Devrimci teori güçlü bir komünist partinin en önemli özelliklerinden biridir. Partimiz kuruluşunda revizyonist TKP’yi tüm yönleriyle eleştirerek Mustafa Suphi TKP’sinin komünist mirasını devralmış ve proletarya partisi olma özelliğinin ilk adımını atmıştır.

Sovyetler Birliği’nde Kruşçev’in iktidarı almasıyla birlikte revizyonizmin görece etkisini, Büyük Proleter Kültür Devrimi ve Maoizm’i savunarak paramparça eden Kaypakkaya, Kemalizm ve ulusal sorun ile ilgili bilimsel tespitleriyle de ülke içindeki reformist ve sosyal şoven küçük burjuva anlayışları mahkum etmiştir.

Güçlü bir Proletarya Partisi’nin en önemli özelliği hiç kuşkusuz devrimci teorinin pratikte sınanması ve kitlelerle buluşmasıdır. Bu açıdan kurucu önderimiz ile partili yoldaşlarımızı, ayaklanma ve başkaldırının olduğu her yerde görmekteyiz: 15-16 Haziran işçi direnişi, grevler, üniversiteler, toprak işgalleri, mahalleler, köyler, şehirler… Nerede toplumsal ayaklanma varsa, Proletarya Partisi gücü oranında orada yer almış, halk düşmanlarını cezalandırmış, devrimci dayanışma için çeşitli eylemler gerçekleştirmiştir. Bu süreç, Türkiye ve T. Kürdistan’ı devrim manifestosunun yaratılış sürecidir. Partimiz birçok kez faşist diktatörlüğün kuşatma ve imha saldırılarıyla karşı karşıya kalıp, kurucu önderini, dört genel sekreterini, yüzlerce kadro ve militanını ölümsüzlüğe uğurlamasına rağmen asla geri adım atmamış, komünist çizgide, Marksizm Leninizm Maoizm’de ısrar etmiştir.

İnsanlığın kurtuluş mücadelesi, yani Demokratik Halk Devrimi, sosyalizm ve komünizm yolu düz bir çizgi şeklinde ilerlemez. İçerisinde büyük kazanımlar olabileceği gibi kayıplar da yaşanabilir. Büyük hedefler, hiç kuşkusuz büyük bedeller gerektirir. Her zaferden yenilgi çıkabileceği gibi, her yenilgi büyük zaferlerin tohumunu da bağrında taşımaktadır. Bizler her hata ve yenilgide, yeniden büyük bir cüretle doğrulmasını bildik ve kavgaya dört elle sarıldık.

Zafer ve kazanımlarla düşmanı küçümsememeyi öğrendik. Ali Haydar’dan Nubar’a, Barbara’dan Orsetti’ye, Meral’den Güzel’e bizden öncekilerin ayak izlerine basarak yürüdük. Bununla birlikte, sınıf mücadelesinde yeni patikalar açmaktan, yürünmemiş yollarda yürümekten de çekinmedik. İleriye doğru adım atma cüretini, yeniyi yaratma kavgasını hem bilincimizde hem de yüreğimizde taşıdık.

Tarih geriye doğru anlaşılır ama ileriye doğru yaşanır. Tarihten geliyoruz ama yüzümüz geleceğe dönüktür. Zaferleri büyütüp, geçmiş hatalardan doğru dersler çıkarıp yolumuza devam ediyoruz.

50 yılın cüretini kuşanmak demek, yaratılan ideolojik-teorik-pratik değerlerin sentezine varmak, eskiyi atıp birikmiş tortuyu temizlemek ve çeliğe yeniden su vermek demektir.

Birinci kongremiz bu konuda yol göstericidir. İdeolojik-teorik-pratik olarak önümüze bir kapı açmış, yürünecek doğrultuyu belirlemiştir. Hepimiz bu kapıdan geçerek sınıf mücadelesinin zorlu görevlerine daha sıkı ve bilinçle sarılmalıyız. Devrimcilik en genel anlamıyla çelişkileri çözme sanatıdır ve bu uzun bir süreci ifade eder. Bu süreç, gelecekte bilinmeyen bir zamanı değil, şimdiyi de içine alan zorlu, karmaşık, engebeli bir yoldur. Bu yüzden Partimiz yapmış olduğu birinci kongrede coğrafyamızdaki sınıf mücadelesinin bugün aldığı biçimleri analiz etmiş, geleceğe dair hedef ve görevlerini bugünden yola çıkarak değerlendirmiştir. Ataerkil sisteme, doğa ve çevre katliamına karşı mücadeleyi ileri bir tarihe ertelememiş, ezilen ulus ve inançlar üzerindeki sömürü ve baskının çözümünü devrimin bugünkü görevleri olarak belirlemiştir. “Halk savaşında derinleş, gerillada uzmanlaş” şiarıyla yapılan TİKKO Konferansı, Komünist Kadınlar Birliği’nin kuruluşu ve Avrupa Konferansı, günün devrimci görevlerini başarmak ve geleceği kazanmak için ideolojik derinleşme, siyasette ve MLM biliminde yetkinleşmenin pratik adımları olarak değerlendirilebilir.

Dosta güven, düşmana korku salan adımları büyütmeye devam edeceğiz!

Emperyalizme karşı bağımsızlık, faşizme karşı halk demokrasisi, kapitalizme karşı sosyalizm mücadelesinde geçen 50. Kavga yılına…

Selam olsun kurucu önderimiz İbrahim Kaypakkaya’ya ve bu tarihin yaratıcısı ölümsüzlerimize…

Şan olsun 50. Yılımıza

Yaşasın Partimiz TKP-ML

Yaşasın Halk Ordumuz TİKKO,

Yaşasın Kadın Örgütümüz KKB

Yaşasın Gençlik Örgütümüz TMLGB

İsviçre TKP-ML Taraftarları