TKP-ML’yi II. Kongresi Vesilesiyle Selamlıyoruz!
Türkiye Komünist Partisi-Marksist-Leninist’i (TKP-ML) II. Kongresi vesilesiyle selamlıyoruz!
Türkiye’nin karşı karşıya olduğu zorlu ekonomik ve siyasi koşullar altında TKP-ML II. Kongresi’nin, sadece Türkiye’deki devrimcilerin mücadelesi için değil, aynı zamanda Fransa’daki devrimcilerin mücadelesi için de önemli olduğuna inandığımız çeşitli nedenlerden dolayı büyük bir coşkuyla karşıladık.
TKP-ML’nin bilimsel komünist yöntemi Türkiye’deki devrim sorunlarına uygulayarak bir örnek oluşturduğuna inanıyoruz.
Türkiye’deki nesnel koşulların ve devrimci görevlerin dönüşümünün, kırdaki yarı-feodal üretim ilişkilerinin dönüşümünün ve kent proletaryası içindeki çalışmaya verilen önceliğin gözlemlenmesiyle analiz edilmesini memnuniyetle karşılıyoruz.
Türkiye’de devrimin başından sonuna kadar silahlı mücadele ile gerçekleştirilebileceği iddiasını memnuniyetle karşılıyoruz.
Komünist hareketin tarihinde, devrimci mücadelenin koşulları ve görevlerindeki değişiklikler genellikle sağ ya da sol oportünizm için bir zafer olmuştur.
Sağ oportünistler, devrimci stratejiyi yeni gerçeklere uyarlama bahanesiyle silahlı mücadeleden vazgeçmek ve burjuva legalizmini benimsemek için defalarca yarı-feodal üretim ilişkilerindeki dönüşüme başvurmuşlardır. Buna karşılık, sol oportünistler üretim ilişkilerinde herhangi bir dönüşüm görmeyi ve dolayısıyla stratejilerini yeni gerçeklere uyarlamayı defalarca reddetmişlerdir. Sağ ve sol oportünistler, her biri kendi tarzında, devrimci pratik ve teorinin somut sorunlarından kaçmakta ve devrimi mahkum etmektedir.
TKP-ML’nin Türkiye’deki devrimin başından sonuna kadar sürekli silahlı mücadele iddiasının, tüm devrimlerde kısmen evrensel olarak doğru olan ve tüm devrimcilerin hatırlaması gereken bir anlam içerdiğine inanıyoruz. Silahlı mücadele olmadan devrim olmaz. Silahlı mücadele basitçe beklenemez. Silahlı mücadele, siyasi iktidar mücadelesinde kendiliğinden ortaya çıkmaz. Silahlı mücadele sorunu her devrimde farklı şekilde ortaya çıkar, ama her zaman ortaya çıkar. Her devrim kendi özel koşulları göz önünde bulundurularak kendi stratejisine göre yürütülmelidir. Ancak tüm ülkelerde devrimciler askeri sorunu gündeme getirmeden ve iktidarın silahlı fethine hazırlanmadan önce devrimci bir durumu beklememelidir!
Fransa’daki komünist devrim Türkiye’deki demokratik devrimden çok farklı olacaktır, ancak savaşın nasıl yürütüleceğini öğrenmenin tek yolu savaşı yürütmektir. Türkiye’deki şehir gerilla savaşı pratiği, Fransa gibi kapitalist-emperyalist ülkeler de dahil olmak üzere, genel olarak devrimci savaş teorisi için yeni ve değerli bir deneyimdir.
Türkiye’nin ezilen halklarının ulusal kurtuluşuna olan bağlılığın teyit edilmesini memnuniyetle karşılıyoruz; çünkü Türkiye halklarının şovenizme ve ırkçılığa karşı mücadelesi ve kendi kaderini tayin hakkı Türkiye’deki demokratik devrimin bir parçasıdır.
Kadınların ataerkilliğe karşı ve toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadelesi Türkiye’deki demokratik devrimin bir parçası ve kadın kitlelerinin örgütlenmesi için belirleyici olduğundan, kadınların kurtuluşunun öncü rolünün teyit edilmesini memnuniyetle karşılıyoruz.
Türkiye’deki demokratik devrimde, Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) ve Kadınların Birleşik Devrim Hareketi’nde (KBDH) mevcut olan demokratik birleşik cephenin, tüm devrimcileri ortak mücadelelerinde birleştirmek için öneminin teyit edilmesini memnuniyetle karşılıyoruz.
Ezilen halkların ulusal kurtuluşu, kadınların ataerkillikten kurtuluşu ve birleşik cephe ihtiyacına dair bu ifadelerin, aynı zamanda tüm devrimlerde kısmen evrensel olarak doğru olan bir anlam içerdiğine inanıyoruz – ki tüm devrimcilerin de bunu hatırlaması gerekir.
Bizim için TKP-ML, Fransa’da adına yakışır bir Komünist Parti ve devrimci bir hareketi yeniden inşa etme mücadelesinde bir ders ve ilham kaynağıdır. TKP-ML, Fransa’daki devrimci militanlar için bir rehberdir.
Yaşasın TKP-ML, Türkiye’de demokratik devrim, proletarya enternasyonalizmi ve Marksizm-Leninizm-Maoizm!
Komünist Birlik Bürosu (Fransa)
29 Kasım 2024
