Çocuklarımızın katledilmesini istemiyorsak, yeni dünya için bilinçli ve birlik içinde mücadele etmeliyiz!
Kabil’in batısındaki özel bir eğitim merkezine 30 Ağustos Cuma günü sabahın erken saatlerinde düzenlenen intihar saldırısında 70’e yakın öğrenci öldü, 100’e yakını da yaralandı. Bu kurbanların çoğu kız çocuklarıydı. Görgü tanıklarına göre intihar bombacısı 500 öğrencinin bulunduğu bir sınıfta kendini havaya uçurdu. Şok edici ölü sayısı ve Taliban’ın kurbanların ailelerine yönelik şiddet ve insanlık dışı davranışları, batı Kabil’de üzücü ve trajik bir insani felaket sahnesi yarattı.
Hazaraların ve Şiilerin Kabil, Mezar-ı Şerif, Herat, Kandahar vb. yerlerdeki eğitim merkezleri ve halk toplantıları ilk kez intihar saldırılarına hedef olmuyor. Geçtiğimiz yirmi yıl boyunca, işgalci güçlerin ve kukla rejimin egemenliği altında, bu bölgelerdeki hastaneler, okullar, düğün salonları, oteller ve şehir içi otobüsler sık sık intihar saldırılarının hedefi oldu. Ancak bu kez, bu korkunç suçların sonuçları Taliban’a, IŞİD’e ve tüm İslami köktendincilere ve gericilere karşı yaygın bir öfke ve tiksinti uyandırdı. Üniversite öğrencisi kadınlar Kabil, Herat, Bamyan ve Belh vilayetlerinde sokaklara dökülerek “Hazara soykırımını durdurun” ve “Eğitim hakkımızdır” sloganları attı. Kadınların gösterileri Taliban tarafından göz yaşartıcı gaz, ateş ve protestocuların ve gazetecilerin tutuklanmasıyla karşılandı. Bu tür suçların sorumluluğunu çoğunlukla IŞİD üstlense de iktidar grubu olarak Taliban geçtiğimiz yıl bu tür suçların başlıca faili ve kolaylaştırıcısı oldu.
Gerici Şii partiler ve milliyetçi unsurlar bu durumdan faydalanmaya ve pasifist bir sivil direniş stratejisini teşvik etmeye çalışıyor. Taliban’ın ülkeyi şiddetle yönettiği ve IŞİD’in ölüm makinesinin aktif olduğu koşullarda bu tür gerici politikalar sadece Taliban ve IŞİD yönetiminin devamına hizmet edecektir.
Bu gerici, milliyetçi, dinci-reformist ve teslimiyetçi siyasete karşı çıkmalı ve teşhir etmeliyiz. Taliban’ın devrilmesi ve Taliban ideolojisinin çökertilmesi için Afganistan’ın tüm emekçi kitlelerinin ve ulusalcılarının birliğine ihtiyaç vardır.
Öncü bir partinin önderliğinde Uzun Süreli Halk Savaşı stratejisi, ülke halkını Taliban rejiminden ve emperyalizmin tahakkümünden kurtarabilecek doğru, bilimsel ve pratik stratejidir. Silahlı mücadele ve uzun süreli bir halk savaşı stratejisi olmaksızın Taliban rejimini devirmek ve bu tür trajedilere son vermek mümkün değildir. Kapitalist-emperyalist sistemin bir ürünü olan İslami köktendincilik teröründen kurtulmak ancak yeni demokratik ve sosyalist devrimlerle mümkündür.
Kahrolsun Taliban ve IŞİD köktendincileri!
Yaşasın Afganistan halkının devrimci birliği!
Yaşasın Marksizm-Leninizm-Maoizm!
Komünist (Maoist) Parti Afganistan
3 Ekim 2022