Mehmet Ali Elalmış

Mehmet Ali Elalmış

Ölümsüzleştiği tarih: Mayıs 1990

Mardin’in Merkez köyünde dünyaya gelen M. Ali Elalmış, 70’li yılların sonlarında TKP-ML’ye sempati duymaya başladı. Diyarbakır bölgesinde faaliyet yürüttü. 1978 yılında tutsak düşen M. Ali Elalmış, düşmana en ufak bir bilgi vermedi. 12 Eylül koşullarında Diyarbakır zindanında ağır işkencelere maruz kaldı. İki yıllık hapishane yaşamından sonra tahliye edildi. 12 Eylül koşullarında alandaki faaliyetin de aksamasından kaynaklı partiyle örgütsel bağı koptu. Ancak 1988-89 dönemlerinde tekrar örgütsel bağ kurabildi.

M. Ali Elalmış yoldaş yeniden örgütlendikten sonra Partiye silah sağlama konusunda özel olarak görevlendirildi. 1990 Mayıs’ında makineli tüfek ve roketin de içinde bulunduğu bir kısım silahı aldıktan sonra bir miktar daha almak için görevlendirildi. Ancak maddi olanaksızlıklar ve silahların yanına bırakıldığı kişinin (M. Kemal Taymaz) sorumsuz, duyarsız davranışları nedeniyle M. Ali Elalmış yoldaş silahları kamuflajsız almak zorunda kaldı. Bu nedenle düşmana esir düştü ve katledildi.

M. Ali Elalmış yoldaş, en kötü koşullarda dahi partinin kendisine verdiği bir görevi yerine getirerek devrimci mücadelenin yükünü omuzladı ve örnek bir TKP-ML militanı olarak ölümsüzleşti.

M. Ali Elalmış yoldaşın ölümsüzleşmesinde payı olan M.Kemal Taymaz adlı dolandırıcı, suçlarından dolayı TKP-ML tarafından 1991’de ölümle cezalandırıldı.

Mehmet Ali Elalmış yoldaş ölümsüzleştiğinde TKP-ML militanıydı.

*****

Mehmet Ali Elalmış yoldaş hakkında basında çıkan haber, yorum ve makale:

Mehmet Ali Elalmış yoldaşın ölümsüzleşmesinde rolü olan bir şahsın cezalandırıldığına dair bildiri; “Devrimciler, Demokratlar ve Tüm Halkımıza Duyuru: PARTİNİN VE HALKIN MALINA EL KOYANLAR CEZALANDIRILACAKTIR!” ikk-sayı-101- Mayıs-1991, sayfa 30

******

Mehmet Ali Elalmış Yoldaş’a…

“Bir hainin ihaneti sonucu gerekli para kendisine zamanında ulaştırılmadı. Mezarı bile belli olmayan topraklarda şehit düştü. Partisi, bu haine hak ettiği cezayı kısa sürede verdi.”

Her devrimcinin yaşamı tamamlanmamış bir mücadele serüvenidir. Her bir anına düşülen notlar, yazılan makaleler hep eksik ve yarım kalır. Onların hikayeleri gidip de gelmeyenlerin, her anı minnetle anılan mücadelenin şiirleri gibidir. Her anları sonsuz saygı ve minneti hak edenlerdir. Gidip de gelemeyenlerin, şehitlerimizin kendilerine ait ne şahsi yaşamları ne de hikayeleri vardır. Çünkü onların ideallerinden, özgürlük yolunda yürüyenlerden başka güveneceği dostları olmamıştır. Halkı ve özgürlüğü tutkuyla sevmeyenler gözlerini bile kırpmadan kendilerini feda edebilirler mi? Onlar devrimin sıra ama asla unutulmaz neferleri olarak sıramızdan düşüp, gittiler.

Hem sıra neferi hem sıradışı insanlardır şehitlerimiz. Emeğin yoldaşlığın fedakarlığın en anlamlı en değerli örnekleridir onlar. Mehmet Ali Elalmış yoldaş Mardinli Arap bir ailenin yoksul bir evladıydı. Elleri çekiçle, balyozla, demirle tanıştı. Amed’in Demirciler Çarşısı’nda balyoz sallayarak ekmeğini kazanıp ailesine yardımcı oluyordu. Proletarya partisiyle tanıştıktan sonra devrimci çalışmalarını demirciler sobacılar kalaycılar çarşısında işçi ve çıraklar içinde sürdürdü. Gündüz emekçi, akşamları profesyonel devrimci bir çalışma yürüttü. Ne emekten ne de devrimcilikten vazgeçti. Bir gün olsun yakınmadı.

Akşamları iş çıkışında Amed’in her tarafı sarıp sarmalayan esnaf ve işçi kahvelerinde oturur, çaylı dumanlı ortamda işçilere, işsiz gençlere haksızlığa, zulme, sömürüye karşı propaganda yapardı. İbrahim yoldaşı anlatırdı. Kendine has dili ve kavrayışıyla her işçi ve emekçiyle kısa sürede dost, yoldaş olurdu. Yoksul emekçi insanlarla ilişkileri oldukça iyiydi. Bir gece bekçisi, bir hamal, bir seyyar satıcı kadim dostu olurdu. Ve tanışıp dost olduğu yoksul emekçi insanları yoldaşlarıyla tanıştırırdı.

Yoksul dünyanın dürüst, fedakar ve emekçi insanı yoldaş Mehmet Ali Elalmış, kelimenin tam anlamıyla bir halk insanıydı. Gittiği yerden eli boş dönmezdi. Mutlaka bir ilişki yakalar, bir olanak yaratır geri dönerdi.

12 Eylül’ün karabasan günlerinde birçok Partizan gibi Amed zindanlarında kaldı. İşkenceli günlerin tanığı oldu. Zindandan çıktıktan sonra partisiyle tekrar ilişki kurmak için İstanbul’a geldi. Yeniden karşılaşmanın sevinciyle tekrar başladı faaliyet yürütmeye. Gerillanın lojistik ihtiyacını karşılamak için sınır boylarındaki kaçakçılarla tanışıp çalışma yürüttü. Hem Arapça hem Kürtçe’yi iyi konuşuyor, bölgeyi de iyi tanıyordu.

Bir hainin ihaneti sonucu gerekli para kendisine zamanında ulaştırılmadı. Mezarı bile belli olmayan topraklarda şehit düştü. Partisi, bu haine hak ettiği cezayı kısa sürede verdi.

Mezar taşı bile olmayan koca yürekli, çelik bilekli, emekçi yoldaşımız anılarımızda yaşayacaktır. Gülen yoldaş gözleri, devrimci duruşu ve feda ruhlu kararlılığı hafızamızın en parlak sayfalarında yazılı kalacaktır.

(Amed’den bir yoldaşı)

26 Ocak 2024