Şan Olsun ‘Nisan Güneşi’mize!
TKP-ML’nin kuruluşu Rojava’da düzenlenen bir etkinlikle kutlandı. MLKP, DKP/Birlik, MLSPB, DKP/BÖG, Şehid Nubar Ozanyan Ermeni Taburu, Ermeni Sosyal Meclisi ve Tekoşîna Anarşîst‘in de katıldığı anma, komünist önder İbrahim Kaypakkaya ve HBDH Yürütme Komitesi üyesi Sinan Dersim şahsında tüm devrim ve komünizm şehitleri için yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.
Saygı duruşunun ardından TKP-ML adına yapılan konuşmada İbrahim Kaypakkaya’nın Kemalizm’den kopuşu ve silahlı mücadeledeki ısrarının önemine değinildi. Nurhaklarda katledilen Sinan Cemgillerin ihbarcısını cezalandıran İbrahim Kaypakkaya’nın birleşik mücadelenin ilk adımlarını attığı vurgusu yapıldı. Ölümsüzleştiği haberi geçtiğimiz günlerde paylaşılan Sinan Dersim’in de birleşik devrim mücadelesine verdiği öneme değinilen konuşmada Denizlerin, Mahirlerin, İbrahimlerin ve Mazlum Doğanların kendilerinden sonra gelenlere faşizmi yıkma ve özgürlüğü kazanma görevini bıraktıkları söylendi. Ulaş Bayraktaroğlu, Nubar Ozanyan, Delal Amed ve Sinan Dersimlerin de bu yolu adımlayarak ölümsüzleştiği belirtildi.
Konuşmanın ardından TKP-ML MK imzalı açıklama Arapça okundu. MK açıklamasının ardından Türkiye Devrimci Hareketinden örgütler söz alarak TKP-ML’nin kuruluşunu kutladı.
MLKP temsilcisi “71 devrimci çıkışı içerisinde TKP-ML’nin kuruluşu aslında bugün içerisinde bulunduğumuz durumda önemini hissettirmektedir. Özellikle devrimci hareket içerisinde önemli bir kopuştur. Bugün 23 Nisan’ı çocuk bayramı ilan ederek 24 Nisan’da başlatılan Ermeni Soykırımı’nın yıl dönümünü kutlayanlara karşı özellikle bir cevap niteliği taşımaktadır. Bizler MLKP’li savaşçılar olarak TKP-ML’li yoldaşlarımızın parti kuruluş yıldönümünü kutluyor, mücadelelerinde başarılar diliyoruz” şeklinde konuştu.
Ardından DKP/Birlik Temsilcisi söz alarak “Ben sözlerime Sinan yoldaş şahsında devrim şehitlerini anarak başlamak istiyorum. TKP-ML aslında bir tarih yaratmıştır, ’71 devrimci kopuşunu yaratmıştır. Bunu pratiğiyle yaratmıştır. Bunu fikirsel cüretiyle yaratmıştır. Mahirlerin, Denizlerin, İbrahimlerin devrimci kopuşu gerçekleştirdikleri bu mücadele, bugün devam ediyor. Onların şahsında siper yoldaşlığını ve birleşik devrim mücadelesini örerek devam ediyor. Fikirleri de pratikleri de silahları da bayrakları da bugün daha ileridedir. Onlara bağlılığımızı bir kez daha ileterek yaşasın siper yoldaşlığı, yaşasın birleşik devrimci mücadelemiz diyoruz. Ya zafer ya zafer.” dedi.
DKP/BÖG temsilcisi ise sözlerine “İbrahim Kaypakkaya ve Sinan Dersim şahsında ölümsüzleşenlerimizin önünde saygıyla eğiliyoruz” diyerek başladı. Ve şöyle devam etti; “İbrahim Kaypakkaya ve yoldaşları ’71 devrimci atılımında içerisinde silahlı bir çıkışın yanında ideolojik olarak da bir değişim yaratmışlardır. Türkiye solu hala 23 Nisan’larda Kemalizm’e hapsolmuş ve o çizgide boğuşurken, Kemalizm’e karşı halklardan yana tercih koymuş, soykırıma karşı 49 yıldır ciddi bir ideolojik çizgi oluşturmaktadır. Kürt sorunu noktasında çok ciddi bir Kürdistan’da sömürge tahlili yaparak birleşik mücadele içerisinde bir çizgi olmuş ve bunu 49 yıldır silahlı mücadele ve gerilla savaşı tarzında ısrarla sürdüren bir yerde durmuştur, yüzlerce ölümsüzleşen yoldaşıyla. Bugün adını andığımız Sinan Dersim yoldaş ve onun gibi Türkiye ve Kürdistan devrimi mücadelesi yürütenlerle birlikte mücadelede ve siper yoldaşlığında ısrar etmektedir. Bizler siper yoldaşları olarak TKP-ML’li yoldaşlarla birlikte birleşik devrimi, Türkiye işçi sınıfı ve Türkiye halklarının mücadelesini zafere taşıyacağımıza Sinan Dersim şahsında söz veriyoruz.”
Ardından Şehid Nubar Ozanyan Taburu adına bir konuşma yapıldı. Tabur komutanlarında Manuel yaptığı konuşmada “Kuruluş tarihi 24 Nisan olan TKP-ML’nin bu tarihte kurulması bir tesadüf değil bir hesaplaşmaydı. TKP-ML onlarca Ermeni devrimcinin de örgütlendiği ve mücadele ettiği bir parti olarak sadece Türklerin ya da Kürtlerin değil bir bütün ezilen halkların partisi oldu. Taburumuzun ismini aldığı Şehit Nubar Ozanyan da bu partinin yarattığı değerlerden birisiydi. TKP-ML yalnızca Türkiye’de değil Ortadoğu’da ezilen halklar için oldukça değerli bir yerde durmaya devam ediyor” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından sinevizyon gösterimi ve müzik dinletisiyle etkinlik sona erdi.