Sekerman Ölümsüzleri

Dersim Mazgirt

Sekerman Ölümsüzleri

12 Mayıs 1992

Dersim’in Mazgirt ilçesinde 12 Eylül 1980 AFC döneminden 12 Mayıs 1992 yılına dek düşmanla bağlantısını kesmeyen işbirlikçi Muhtar Kemal, TKP-ML’nin aldığı karar doğrultusunda bir TİKKO gerilla birimi tarafından ölümle cezalandırılır.

Bu devrimci eylemden bir kaç gün sonra gerilla birliğinin üstlendiği yer düşman tarafından tespit edilir. Düşman yerleri tespit eden gerilla birliğine yönelik roket ve bomba saldırısı düzenler. Ve ardından kara operasyonu yapar.

Düşmanın bu saldırısı sonucunda TKP-ML TİKKO gerillalarından Gülseren Ağgül (Kamile) yoldaş ölümsüzleşirken Gürsel Çelebi (Erdal) yoldaş yaralı olarak esir düşer ve işkencede katledilir. Aynı çatışmada Ali Demir adlı bir gerilla esir düşer.

 

Gürsel Çelebi

Gülseren Ağgül

 

Dersim, Mazgirt Sekerman ölümsüzleriyle ilgili dönemin ilerici basınında çıkan bir haber:

<em>TKPML Askeri Komisyonundan Türk Kürt ve Tüm Emekçi Halklarımıza HALK AYAKTA TİKKO ATAKTA<em> <a href=httpswwwtkpmlcomgursel celebiswcfpc=1>Gürsel Çelebi<a> ve <a href=httpswwwtkpmlcomgulseren aggulswcfpc=1>Gülseren Ağgül<a> yoldaşlarınızın ölümsüzleştiği çatışamaya dair bir bilgi Partizan Dergisi Ağustos 1992 Yıl 1 Sayı 2 sayfa 39 40

Dersim, Mazgirt Sekerman ölümsüzleriyle ilgili dönemin ilerici basınında çıkan bir haber:

<em>Haberde Yorumda GERÇEK Haftalık Haber Dergisi 20 Eylül 1992 sayı 27<em>

 

Gülseren Ağgül yoldaşın ölümsüzleştiği, Gürsel Çelebi yoldaşında yaralı olarak esir düştüğü ve işkencede katledildiği düşman saldırısında, yaralı olarak esir düşen Ali Demir adlı gerilla yaşadığı ve gördüğü olayları şöyle anlatmıştır:

“12 Mayıs günü sabah 09:00 civarı tesadüfen Batman köyünün civarında bulunuyordum. Birden yoğun silah sesleri duyuldu. Askerlerin açtığı ateş sonucu yaralandım. Uzun süre baygın kaldım. Ayıldığımda bulunduğum yerden jandarmanın Gürsel Çelebiyi sürekli tartakladığını gördüm. Gürsel’e sürekli ‘kod ismini söyle, gerçek adın ne?’ diye baskı yapıyorlardı. Yaralıydı, ama yarası ağır olmadığından ayakta durabiliyordu. Komutan kendisinden TİKKO’nun barınaklarını, komutanının adını söylemesini istiyordu. Gürsel Çelebi ise, sürekli slogan atıyordu. Komutan onun karşı koymasına sinirlendi. ‘Sen de Naki Göksu gibi kahraman mı olmak istiyorsun, lan o… çocuğu?’ diye bağırmaya, küfretmeye başladı. Komutan silahını bana doğrultarak ‘gördüklerini unutacaksın lan, yoksa seni vururum’ diye tehdit etti. … Polisler sık sık ‘Gürsel olayını unut, kimseye anlatma, sana para, ev, araba veririz. Biz istediğimizi kral, istediğimizi terörist yaparız’ diyorlardı.”

Kaynak: Haberde Yorumda GERÇEK Haftalık Haber Dergisi 20 Eylül 1992 sayı 26