Paris Katliamının Sorumlusu Faşist Türk Devletidir!
23 Aralık 2022 tarihinde Paris’te bulunan Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ne yapılan silahlı saldırıda Kürt kadın hareketinin öncü kadrolarından Evin Goyi (Emine Kara), sanatçı Mir Perwer (Mehmet Şirin Aydın) ve Kürt yurtsever Abdurrahman Kızıl hayatını kaybederken altı kişi de yaralandı.
Bu saldırı, faşist Türk devletinin Avrupa’da düzenlediği saldırı ve katliamların devamı niteliğindedir. TC devleti, 12 Eylül 1980’den bu yana, Batı Avrupa’da onlarca saldırı düzenleyerek birçok devrimci ve yurtseveri katletti. Paris’te düzenlenen bu saldırı da önceki saldırıların bir devamıdır. R.T.Erdoğan başta olmak üzere Türk devlet sözcülerinin her fırsatta böylesi saldırıların yapıldığını ve yapılacağını açıklamaları bunun en önemli kanıtlarından biridir.
Türk devleti, MİT eliyle Avrupa’da büyük bir ajan örgütlemesi yaparak, devrimcileri ve Kürt hareketinin kadrolarını takip ve tespit etmekte ve de suikast planları yapmaktadır. İki bin MİT ajanının, faaliyet yürüttüğü Avrupa’da, suçüstü yakalanan bazı MİT ajanlarının itiraflarının kamuoyuna yansıdığı bilinmektedir. Bu itiraflarla suikast planlarının, saldırı düzenlenecek devrimci ve yurtseverlere yönelik hazırlanan listelerin var olduğu açığa çıkmıştır.
Bu saldırıların son örneği Fransa’nın başkenti Paris’te yaşandı. 23 Aralık günü gerçekleşen katliamda tetiği çeken bir Fransız olsa da katliamın arkasında Türk devletinin olduğu açıktır. Katilin, önce Kürt Kültür Merkezi’ne, ardından Kürtlerin işlettiği bir restoranta ve kuaföre saldırması tesadüf değildir. Ayrıca saldırganın bir arabayla getirilip Kürt Kültür Merkezi’nin önüne bırakılması, saldırının önceden planlandığı ve hedefin Kürtler olduğunu göstermektedir.
Olay sonrası, Paris Savcısı Laure Beccuau’nun saldırganın “ırkçı” olduğu yönlü açıklaması, saldırıyı sıradanlaştıran bir tutumdur. Savcının dosyaya yönelik gizlilik kararı alması delillerin karartılması ihtimalini de güçlendirmektedir.
9 Ocak 2013 tarihinde yine Paris’te Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in katledilmesinin ardından Paris Savcılığı olayı çözme yerine, davayı uzatarak, MİT muhbiri katil Ömer Güney’in ölmesini beklemiş ve bu katil hapishanede öldükten sonra davayı kapatmıştır. Üç yıl boyunca dava açmayan Fransız devleti, böylece olayın üstünü kapatmaya çalışmıştır. Birinci Paris katliamında, katliamı düzenleyen ve gerçekleştirenin Türk MİT’i olduğu tüm delilleriyle ortaya çıkmasına rağmen Fransız devleti, Türk devletiyle işbirliği halinde davanın üstünü örtmüştür.
Avrupa hükümetleri, Türk devletinin Avrupa’daki MİT örgütlemesini bildikleri halde göz yummaktadırlar. Yakalanan ve yargılanan MİT elemanlarının itirafları ortadayken, bu MİT unsurları ya hemen serbest bırakılmakta ya da para cezası verilerek dosyalar kapatılmaktadır.
İkinci Paris katliamının da üstünün örtülmesi, davanın açılmadan kapatılması ihtimali oldukça güçlüdür. Fransız devletinin birinci Paris katliamında katil Ömer Güney’in ölümünü beklediği gibi ikinci Paris katliamını yapan ve yakalanan Fransız saldırganın da bir şekilde ortadan kaldırması sürpriz olmayacaktır. Daha şimdiden Fransız yetkililer ve Paris Savcısı, yakalan katilin ”bir ırkçı olduğu ve akli dengesinin yerinde olmadığı” yönündeki açıklaması boşuna değildir. Fransız devleti, Türk devletiyle işbirliği halinde bu katliamın üstünü örtüp dosyayı kapatmaya çalışsa da, kamuoyu bu saldırının Türk devleti tarafından planlandığını bilmektedir.
Türk devletinin Kürt halkına açtığı savaş devam ediyor. Medya Savunma Alanları’na ve Suriye Kürdistanı’na kimyasal silahlarla saldıran TC ordusu, onlarca gerillayı katletti. Kürt yerleşim yerleri ve köylerini aralıksız bombalayan Türk devletinin saldırıları sonucu yüzlerce insan katledildi ya da yaralandı.
Kürtler yüz yıldır ulusal hakları için direnmeye devam ediyorlar. Büyük bedeller ödeyen Kürt halkı hiçbir zaman Türk devletinin saldırıları karşısında teslim olmamıştır. Türk devleti her saldırıdan sonra büyük bir güç gösterisi yapsa da gerillanın karşısında tutunamamakta, kayıp vermektedir. Kayıplarını dahi kamuoyundan gizleyen TC’nin bu haklı direnişi bitirmesi mümkün değildir.
Türk devleti, Kürt ulusunun direnişi karşısında yaşamış olduğu yenilgiyi, Paris’teki son katliam saldırısında da görüldüğü gibi alçakça saldırılarla yanıtlamaya çalışmaktadır. Saldırının arkasında Türk devletinin olduğunu saldırı sonrasında Türk devleti denetimindeki medyanın yayınlarından da görmek mümkündür.
Paris katliamı Türk devletinin Kürt ulusu, devrimci ve yurtseverlere yönelik faşist terörünün bir halkasıdır. Faşizm var oldukça bu türden saldırılar sürecektir. Faşist Türk devletinin bu saldırganlığına karşı, örgütlenerek, devrimci mücadeleyi büyüterek yanıt olacağız.
Emine Kara, Mehmet Şirin Aydın ve Abdurrahman Kızıl ölümsüzdür!
Yaşasın Ulusların Özgürce Ayrılma Hakkı!
TKP-ML Avrupa Komitesi
Aralık 2022