Gözü Kararanların Değil Gözü Karaların Yolunda Kırk Yıl!
BİLİMLE VE SAVAŞLA, ISRARLA VE İNATLA, ELBETTE VE MUTLAKA!
Türkiye proletaryasına, ezilen halk ve uluslara söz olsun, ant olsun!
Devrim, sosyalizm ve komünizm davasının neferlerine aşk olsun!
Marksist-Leninist-Maoist ideolojinin sarsılmaz kalesine şan olsun!
İbrahim Kaypakkaya’nın yaktığı meşale hiç sönmesin!
Ölümsüz yoldaşlarımızın yücelttiği bayrağımız gururla dalgalansın!
Türkiye Komünist Partisi Marksist Leninist’in 40. yaşı kutlu olsun!
Tarihin son kırk yıllık diliminde, insanlığın sınıfsız topluma yürüyüş kolunun ülkemizdeki öncülüğünü, önderliği ve rehberliğini üstlenme misyonuyla savaş yürüten partimiz; geleceğe umutla bakmak, kendini güvenli hissetmek ve mücadeleyi büyük bir şevk ve inançla sürdürmek için, daha çok neden biriktirmenin haklı gururunu yaşamaktadır.
Bu nedenler, hem sınıf mücadelesi ateşinin hem de savaş ve mücadele deneyimlerimizin bileşkesi olarak varlık gerekçemizi temellendirmekte, devrime doğru hareket kabiliyetimizi büyütmekte ve atılım ruhumuzu coşturmaktadır.
Kavgaya her gün yeniden atılmanın, ilk günkü heyecanı duymanın, yorulmamanın, bıkmamanın, usanmamanın biricik formülü, tükenmeyen enerjinin yegâne kaynağı budur.
Kırk yıllık kavgamız, kararımız ve ısrarımız; şuursuz bir inadın, boş bir inancın, kör bir hırs ve intikam duygusunun esiri olmadığı için bugüne taşınmış, ayakları yere sağlam basan, bilimsel temellere oturan bir olgunlukla geleceğe yönelen bir ivme tutturmuştur.
Yönümüzü tayin eden ideolojinin, omuzlarımıza mütevazı bir görev yüklediği devrim ve komünizm yolunda, emin adımlarla yürümenin soluksuz bir çabayla mümkün olacağını biliyoruz.
İnsanlık adına soylu ama aynı zamanda yalın ve zorlu bu görevin başarılabilmesi için öncüye, öndere düşen rol; kayıtsız ve hesapsız, karşılıksız ve çıkarsız bir mücadele sürdürmek, sakınmadan, korkmadan, yılmadan sınıf düşmanlarının üzerine yürümektir.
Faşizmin kaleleri yıkılmadan, zulmün mevzileri dağıtılmadan, gericiliğin ağları parçalanmadan düze çıkılamayacak, halklar sömürü ve esaretin prangasından kurtarılamayacaktır.
Bu savaşa önderlik için tarih sahnesine çıkan partimiz, TC tarihinin en zorlu dönemlerinden birinde, zorlu mücadele yıllarını büyük bir azim ve dirençle, komünist kimliğine yakışır bir kararlılık ve sebatla adımlamıştır.
Faşist-Kemalist diktatörlüğün en azgın saldırıları, en şiddetli darbeleri, burjuvazinin çeşitli yönlerden gelen salvoları, her türlü ihanet ve engele karşın bir an için durmamış, bayrağı yere düşürmemiş ve yeniden ayağa doğrularak yürüyüşünü sürdürmüştür.
Yüzlerce yoldaşımız, önderlerimiz, militanlarımız ve gerillalarımız can verdiği, binlercesi kan ve emek kattığı, büyük bedeller ödendiği için yaşadık, yaşatıldık. Yenilgilerden yenilmezlik, ölümlerden ölümsüzlük, darbelerden yıkılmazlık çıkarma becerisini, Maoist-Komünist hattımız sayesinde edindik.
Bitmeyen bir kavganın, duraksız bir yolun, soluksuz bir koşunun içindeyiz.
Komünist bir kararlılık, komünist bir direniş, komünist bir azmin simgesi olan yoldaşlarımız gözü kara biçimde kavga yürüttüler, düşmanın üstüne gözlerini karartarak gittiler. Gözü kararanlar değil gözü kara olanlar taşıdı mücadelemizi, yaş günümüz onlardan bize armağandır, onlara adanmıştır!
Daha büyük cenkler, daha büyük muharebeler var önümüzde. Ölümsüzlük ölümlerle, yenilmezlik yenilgilerle, kararlılık yanılgılarla kazanıldı, yine öyle korunacak. Sonunu getirmek, bu yürüyüşü yarım bırakmamak için, kırk yılın emeği ve bedellerine değer bir ruhla hareket etmemiz gerekiyor.
Başaramayacağımıza inancı olmayanlarla yolumuzu ayırarak geldik bugüne. Halkın gücüne güvenmeyenlerin, kendi kabuğunda çürüyenlerin, asalak gibi yaşayanların işi olmadı, olamazdı bizimle. Bu kadar büyük bir birikimin, böylesi şanlı bir geleneğin, doğruluğu sürekli kanıtlanan bilimsel bir ideoloji ve ülkemiz gerçekliğine ışık tutan bir politik çizginin takipçileriyiz.
Savaşarak, dövüşerek, direnerek başarmamamız için hiçbir neden yoktur. Başaracağız!
TKP/ML MK-SB
Nisan 2012