ÖLÜMSÜZLÜĞÜNÜN 35. YILINDA;
BAYRAĞIMIZDIR, GÜCÜMÜZDÜR, ÖNDERİMİZDİR İBRAHİM!
Türk, Kürt, Çeşitli Milliyetlerden Halkımıza;
Partimiz TKP/ML ve önderliğindeki halk ordusu TİKKO ile gençlik örgütümüz TMLGB’nin kurucusu İbrahim Kaypakkaya yoldaşı, faşist diktatörlük tarafından işkencede katledilişinin 35. yılında saygıyla anıyoruz.
Türkiye’de komünizmin yeniden ayağa doğrulması, temel tezlerle ete kemiğe bürünmesi ve devrim için Halk Savaşı doğrultusunda silahlı mücadele yürütülmesi uğruna, komutan-önder olarak bizzat savaşa atılan İbrahim Kaypakkaya; proleter dünya devrimi tarihinde yerini almış enternasyonal proletaryanın seçkin bir temsilcisidir.
Önder yoldaşımız, uluslararası komünist hareketin işkencede ser verip sır vermeme geleneğine yeni bir halka ekleyerek dünya halklarının direniş sembolü haline gelmiş, düşmanın işkencehanelerde yenilgiye uğratılmasında başlıca güç ve ilham kaynağı olmuştur.
İbrahim yoldaş, ülkemiz devrimi açısından çığır açıcı düzeydeki müdahalesini Marksist-Leninist-Maoist ideolojiye olan bağlılığına ve bilimsel sosyalizm doğrultusunda ülkemize ilişkin yaptığı doğru çözümlemelere borçludur.
O’nun komünist önder kişiliğinin şekillendiği bu bilinç yolculuğuna, etkileri bütün dünyada hissedilen Büyük Proleter Kültür Devrimi ile ülkemizde kıya sıya süren kitle/sınıf direnişleri eşlik etmiş, partiyi savaş içerisinde inşa etme perspektifi yön vermiştir.
İbrahim yoldaş, yüksek bir kavrayış düzeyi ile proletaryanın ideolojik hattını kurmayı başarmış; berrak çözümleme ve net belirlemeler ile Türkiye devrimine ilişkin birçok meseleye açıklık getirmiştir.
O ana kadar karanlıkta bırakılan, sislere gömülen ve çarpıtılan bir dizi meseleyi gerici, reformist, şovenist ve revizyonist çevrelerin etki alanından kurtarma ve temizleme yolunda önemli adımlar atmıştır.
Bunların başında, herkesi bir biçimde etkisi altına alan faşist Kemalist ideoloji gelmektedir. Bu konu sosyo-ekonomik yapının tahlilinden, devletin yapısına, emperyalizme bağımlılıktan sınıfların tahliline kadar bir dizi sorunu doğrudan ilgilendirmektedir.
Bir diğer mesele soykırım, imha ve asimilasyonun kıskacında, ırkçılık ve şovenizmin kuşatmasındaki ulusal sorunla ilgilidir. Bir başka husus demokratik devrimin yoluna ilişkindir ve bu çerçevede Halk Savaşı gerçeğini gündemleştirmiştir.
Türkiye’de sınıf mücadelesi önemli aşamalardan geçmiş, Türkiye devrimi 35 yıl boyunca büyük çatışma ve muharebelere sahne olmuş, yengi ve yenilgiler yaşanmış; tarihi süreç İbrahim Kaypakkaya yoldaşın görüş ve öngörülerini büyük ölçüde doğrulamıştır.
18 Mayıs, İbrahim Kaypakkaya’nın temellerini attığı komünist güzergahta, O’nun atılganlığı ve heyecanı ile, O’nun bilinci ve direngenliği ile ilerleme günüdür.
18 Mayıs, İbrahim Kaypakkaya’nın kurduğu partinin saflarında, O’nun kararlılığı ve fedakarlığı, O’nun cesareti ve azmi ile emperyalizme, faşizme ve her türden gericiliğe karşı mücadeleyi daha da ileri taşıma günüdür.
18 Mayıs, direnişte inatçı, savaşta ısrarcı, kavgada militan olmanın çağrısıdır! 18 Mayıs, önder yoldaşımıza verilen devrim sözünün gereği olarak savaş çağrısıdır! 18 Mayıs’larda İbrahim Kaypakkaya’nın bayrağı daima yükseklerde dalgalanmalıdır!
KOMÜNİST ÖNDER İBRAHİM KAYPAKKAYA ÖLÜMSÜZDÜR!
KAHROLSUN EMPERYALİZM, FAŞİZM VE HER TÜRDEN GERİCİLİK!
YAŞASIN PARTİMİZ TKP/ML, ÖNDERLİĞİNDEKİ TİKKO ve TMLGB!
YAŞASIN DEMOKRATİK HALK DEVRİMİ!
YAŞASIN HALK SAVAŞI
TKP/ML MKSB