TKP/ML MK-SB’den Şehitler Haftası Açıklaması: “ONLAR OLMAKSIZIN HİÇ BİR ŞEY BAŞARILAMAZDI, ONLAR GİBİ SAVAŞMADAN HİÇ BİR YERE VARILAMAZ!”

ONLAR OLMAKSIZIN HİÇ BİR ŞEY BAŞARILAMAZDI,
ONLAR GİBİ SAVAŞMADAN HİÇ BİR YERE VARILAMAZ!

Türk, Kürt, Çeşitli Milliyetlerden Emekçi Halkımıza,
Dünya genelinde emperyalizm ve tüm gericiliğin saldırılarını daha da arttırdığı bir dönemde insanlığın kurtuluşu için devrim ve komünizm mücadelesinde şehit düşenleri bir kere daha saygıyla anıyoruz.
Yağma, sömürü ve katliam düzeninin sürdürücülerine karşı verilebilecek en büyük bedeli, canlarını tereddütsüz bir biçimde ortaya koyanların, insanlığın tek kurtuluşu için gittikleri güzergah, eğilip bükülmeden gidilmesi gereken yolun haritasıdır. Bu harita, adına devrim dediğimiz büyük alt üst oluşun, sömürü düzenlerini birer birer parçalayan ve bedel ödenmeksizin kazanılamayacak mücadelenin yoludur.
Daha fazla kar için dünya halklarının emeğini azgınca gasp eden, halkların kanını dökmekten çekinmeyen emperyalistlerin ve onların uşaklığını, işbirliğini yapan gericiliğin iyiye, güzele, doğruya ait en ufak bir değer bile taşımadığı gerçekliğinden hareketle, iyinin, güzelin, doğrunun temsilcisi komünistlerin verdikleri mücadele bugün de tüm dünya halklarının tek umududur.
Dün Afganistan ve Irak’ta başlayan, bugün Filistin’de süren işgallerde, sınıf mücadelesinin yükseldiği her yerde emperyalistlerin ve uşaklarının giriştikleri katliamlar; onların daha fazla kar hırsıyla saldırmaksızın ayakta duramayan ekonomileri uğruna halkların kanına ihtiyaç duyduklarını tekrar kanıtlamaktadır.
Dünya gericiliğinin, “sosyalizm bitti”, “sınıflar ortadan kalktı”, “tarihin sonu kapitalizmdir”, “Marksizm iflas etti” şeklindeki propagandalarına rağmen, bir buçuk yüzyıla yakın süreyi kapsayan mücadele, sönmeyen bir meşale gibi varlığını devam ettirmektedir. Kapitalizmin sömürü dişlileri arasında ezilen milyonlarca yoksulun, sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz bir dünyayı kurmanın mümkün olduğuna inanması, hem böyle bir dünyaya olan ihtiyaçtan hem de bunun gerçekten mümkün olmasından kaynaklanmaktadır.
Bugün artık asıl sonu gelenin kapitalizm olduğu daha net bir şekilde görülmektedir. Bitmek bilmeyen krizler, bunalım ve buhranlar içerisinde can çekişen emperyalist-kapitalist sistem cephesindeki panik büyümüş, artık Marks’ın haklı çıkmış olduğu gerçeği üzerinden spekülasyonlar yapılmaya başlanmıştır. Komünizm, burjuvaziye kabus gördürmeye devam etmektedir. Farklı renklerden, farklı dillerle konuşan insanların yüzyıllardır yürüttüğü bu savaşım sayesinde gelinen nokta, büyük bedeller uğrunadır.

İşçiler, Köylüler, Gençler,
Ülkemizde de on yıllar boyunca devrim için mücadele eden binlerce devrimciyi ve komünisti yitirdik. Faşist-Kemalist diktatörlüğe karşı yürütülen Demokratik Halk Devrimi mücadelesinde, nice yoldaşımızı, devrimci, ilerici, demokrat ve yurtseveri, kimi zaman silah elde dövüşürken, kimi zaman işkencehanelerde, zindanlarda direnirken, kimi kez barikatlarda, kimi zaman darağaçlarında, kimi kez sokaklarda çatışırken, kimi zaman kurşuna dizilmek suretiyle, kimi kez hain pusularda, kimi kez de amansız bir hastalığın pençesinde ya da kaza sonucu şehit verdik.
Her biri sayesinde mücadelemiz daha ileri taşındı, büyüdü ve güçlendi. Canlarıyla ödedikleri bedel, geri dönüşü imkansız bir yolda yürüdüğümüze olan inancımızı pekiştirdi. Ölümü onlar sayesinde yendik, engelleri onlar sayesinde aştık. Yolumuz onlar sayesinde aydınlandı. Kesintisiz bir davamız varsa onlar sayesindedir. İddiamızı görünür kılan onlardır. Şehitlerimiz, yaşamı bilinçli bir mücadelenin bedeli olarak feda edebilme mesajını dosta ve düşmana vermenin adı oldular.
Emekçi halkımız, yoksulluğa, sömürüye mahkum edilmişliğinden bilir faşizmin gerçek yüzünü. Maraş’tan, Sivas’tan, Ermeni soykırımından, Dersim, Ağrı, Koçgiri’den tanır halk düşmanlarını. 6-7 Eylül’lerden, 1 Mayıs’lardan, Tuzla Tersanelerinden, Maden Ocaklarından bilir egemen sınıfların gerçek yüzünü. Sadece devrimci ve komünistleri değil, en meşru haklarına sahip çıkmak isteyenleri de katletmekten asla çekinmeyen faşizme karşı ödenen bedeller, çekilen acılar asla kapanmayacak yaralar olarak halkımızın belleğinde durmaktadır.

Yoldaşlar, Devrimciler,
Sınıf savaşımının en şiddetli çarpışmalarına şahit olacağımız 21. yüzyılda şehitlerimizden yere düşürmeksizin aldığımız bayrağı, emperyalizmin ve onun uşağı tüm gericiliğin burçlarına dikme göreviyle karşı karşıyayız. Sınıf savaşı ülkemizde silahı elden bırakmadan mücadele etmeyi gerekli kılmaktadır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bedeller ödeyeceğimizi bilerek bu mücadeleye devam edeceğiz. Mücadelemizin bilimselliği, haklılığı tartışılmayacak gerçekliğiyle egemenlerin kabusu, halkımızın kurtuluş umudu olarak karşımızda durmaktadır.
Bu kavgada rehberimiz, proletaryanın bilimsel ideolojisi Marksizm-Leninizm-Maoizm’dir. Mücadelemizi belli bir rotada, kitlelere mal ederek bugüne taşıyan, umut olma perspektifini canlı kılan ise şehit yoldaşlarımızdır. Onlar olmaksızın hiçbir şey başarılamazdı, onlar gibi yaşamaksızın hiçbir şey başarılamayacaktır. Şehit yoldaşlarımızın her biri kahramanımızdır. Kahramanlık, proletaryanın davasında kör bir inancın ucuz gösterisinin eseri değildir.
Yoldaşlarımız, her şeyden önce “sonuna kadar gitmek” gibi en büyük erdemin sembolüdürler. Komünizm davası, ancak ve ancak azimli, ısrarlı, kararlı, özverili militanların önderlik ettiği, savaştığı ve mücadele ettiği bir kavganın sonucunda kitlelere mal olacak, devrimlerle büyüyecek ve insanlığı kurtuluşa götürecektir. Şehitlerimiz, bu yolda anıtlaşmış, bu yolda meşalemiz olmuşlardır. Onları ölümsüzleştiren, unutulmaz kılan, beynimize bir mıh gibi çivileyen bu gerçekliktir.
Dünya üzerinde sömürü ortadan kalkmadıkça durmayacak olan sınıf mücadelesinin engin denizinde, tüm dalgalara rağmen kulaç atmaktan çekinmeyen ve bu uğurda canını veren devrim ve komünizm şehitleri ölümsüzdür!

DEVRİM VE KOMÜNİZM ŞEHİTLERİ ÖLÜMSÜZDÜR!
ANDIMIZ ODUR Kİ, UĞRUNA ŞEHİT OLDUKLARI DEVRİMİ ZAFERE TAŞIYACAĞIZ!
KAHROLSUN EMPERYALİZM, FAŞİZM VE HER TÜRDEN GERİCİLİK!
KAHROLSUN KOMPRADOR PATRON-AĞA DEVLETİ!
YAŞASIN DEMOKRATİK HALK DEVRİMİ!
YAŞASIN HALK SAVAŞI!
TKP/ML MKSB
Ocak 2009