Açıklama No: 2019/03
Umudumuz Güçlü, Zafere İnancımız Tam; Şan Olsun 1. Kongre’mize!
Tüm hapishanelerdeki devrimci, komünist ve yurtsever tutsaklara;
1.Kongre’miz; bütün zindan şehitlerinin anısı önünde saygıyla ant içerken; faşizmin hapishanelerindeki tecrit zulmü ve işkencesine karşı direnişi sürdüren tutsak yoldaşlarımızı ve devrimcileri coşkuyla selamlar!
Ezenle ezilen arasındaki çelişkinin, yerküreyi dünden daha fazla ısıttığı bir atmosferde, her gün biraz daha hızlanan bir tempo ile yol alıyoruz. Dünyanın “lanetlilerinin”, büyüyen ve derinleşen, çeşitli vesilelerle de açığa çıkan öfke ve tepkisi, çelişkilerin ne kadar kızıştığını da gösteriyor. Emperyalistler, 2009’da derin bir yara alarak çıktıkları mali krizin başka bir versiyonu ile karşı karşıya kalmış durumda. Açık ki, krizlere neden olanların bunun nedenlerini kökünden değiştirme gerçekliği yoktur. Yapabileceklerinin ne olduğunu dün gördük: Yeni kaos bölgeleri yaratmak, hegemonya alanını genişletmek için yeni yağma ve talan savaşlarına girişmek!
Kuşkusuz tüm bunlar, işçi sınıfı ve ezilenler, dünya halkları için daha çok acı, gözyaşı ve ölüm demektir. Son birkaç yılda Ortadoğu’da yaşananlara bakmak bile bunu anlamak için yeterlidir.
Emperyalist bloklar arasındaki çatışmada, ivmenin yükseldiği, her emperyalist gücün daha fazla askeri harcamaya yöneldiği, dışarıda daha saldırgan bir politika izlerken içeride ise temel hak ve özgürlükleri hedef tahtasına koyduğu, ırkçı-gerici, faşist hareketleri beslediği bir gerçeklikle karşı karşıyayız.
Parti ve Devrimde Israr; Kitlelerle Başaracağız!
Sözkonusu doğrultunun en güçlü karşılık bulduğu devletlerden biri de TC olmuştur. “Başkanlık Rejimi” ile yönetim sistemini re-organize ederek önemli bir viraj alan Türk hakim sınıfları, daha büyük, daha çetin savaşlara hazırlanmaktadır. İktidarın bunca merkezileşmesinin başkaca anlamı yoktur. Emperyalist sistemin kriz hali, faşist diktatörlükte çok şiddetli bir karşılık bulmuş, bunun bir sonucu olarak da değişim ve konumlanma, daha hızlı gerçekleşmiştir. Faşist zorun kurumsal bir şekilde hem de azgınca devreye sokulması, bu kriz ve sıkışma halinin bir sonucudur. Türk hakim sınıfları, ekonomik alanda çıkmaza girdikçe daha fazla saldırganlaşmakta, bu da kitleler üzerindeki politik etkinin aşağıya doğru yol almasını beraberinde getirmektedir.
Coğrafyamızda 12 Eylül Cuntası’nı aratmayan ağır koşulların temel nedeni de budur. Geleceğe dair umudun hedef tahtasına konulduğu, yok edilmeye çalışıldığı bir süreci yaşıyoruz. Saldırı, fiziksel olmaktan önce ideolojiktir. Saldırı esas olarak devrimci, ilerici ve yurtsever güçlerin, geniş halk kitlelerinin, direnme, savaşma ve kazanma iradesine yöneliktir. Zira bilinir ki, umudunu ve kazanma iddiasını yitirmiş bir güç, yaşayan bir ölü demektir.
İşte tam da böylesi koşullarda Partimiz TKP-ML 1. Kongre’sini gerçekleştirmiştir. 1. Kongre’miz her şeyden önce karşı-devrimin yoğun saldırganlığına güçlü bir yanıt olmuştur. Direnişin sürdüğüne, mücadelenin soluksuz devam ettiğine, umudun ve kazanma iradesinin varlığına dair bir işaret fişeği olmuştur. 1. Kongre’miz hakim sınıfların karanlığına, ezilen emekçi kitleler, Kürt-Türk uluslarından halkımız adına yakılan bir meşale olmuştur.
Kongremiz, sınıf mücadelesinin andaki koordinatlarından hareketle dünyayı ülkeyi ve kendi gerçekliğini masaya yatırmıştır. Partimizin 2015’ten bu yana yaşadığı süreci sonlandırmış ve tüm enerjisini sınıf mücadelesinin andaki yakıcı görevleri için harekete geçirme yönelimini belirlemiştir. Kongremiz, her şeyden önce iliklerine kadar örgütsüzlüğün dayatıldığı bugünkü konjonktürde, devrimci, komünist öznenin tarihsel misyonuna dikkat çekmiş, onun devrim iddiasındaki kararlılığını vurgulamış, tüm hedeflerin ise ancak kitlelerle birlikte başarabileceğinin altını çizmiştir.
Kriz gerçekliğinin süreğen hale geleceği, yoksulluk ve işsizliğin derinleşeceği, Kürt ulusal sorununda çelişkilerin derinleşeceği ve kadın özgürlük hareketinin gelişme dinamiklerine Ortadoğu perspektifinden dikkat çekmiştir.
Kongremizin en önemli başarısı, kurucu önderimiz Kaypakkaya yoldaşın programatik görüşlerini bir program haline getirmesi olmuştur. Kongremizin bir diğer tarihsel önemde başarısı komünist kadınların önderliğinde kadın özgürlük hareketinin kadın örgütüne, Komünist Kadınlar Birliği’ne kavuşturulması olmuştur.
Biz Kazanacağız!
Devrimci, demokrat ve yurtsever güçler başta olmak üzere tüm direniş dinamiklerinin, zindan-tecrit ve faşist zor ile teslim alınmaya çalışıldığı günlerden geçiyoruz. Hapishaneler bugün faşist diktatörlüğün en önemli teslim alma araçlarından biri haline gelmiş durumda. Kazanılmış haklar önemli oranda gasp edilmiş, devrimci, komünist iradeye yönelik saldırganlık artmış, tecrit, Tek Tip Elbise karşı devrimci saldırısı ile daha da koyulaştırılmak istenmektedir.
Faşist Türk devleti, elindeki bütün olanakları seferber ederek işletmeye çalıştığı F tipi hapishanelerdeki tecrit ve tredman sisteminden, tavizsiz direniş karşısında, umduğu ve beklediği sonucu alamamıştır.
Devrimci, komünist ve yurtsever tutsakların direnişi, 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası ilan edilen OHAL’le uygulamaya sokulan ve kalıcılaştırılmaya çalışılan saldırı konseptiyle; yoğun ve ağır disiplin cezalarıyla, süreklileşen sürgün sevklerle, havalandırmalara tel örgü çekilme uygulamasıyla ve çeşitli biçimler alan dizginsiz bir tecrit-tredman yönelimi ile kırılmaya çalışılmaktadır.
Ne var ki diktatörlüğün devrimci, komünist iradeyi ve kimliği teslim almaya yönelik son derece bütünlüklü ve kapsamlı saldırılarına karşın hapishaneler, birer direniş odağı olmayı sürdürmektedir. Açık ki, ezenle ezilen arasındaki, haklı ile haksız arasındaki tarihsel mücadele hapishanelerde de kesintisiz bir şekilde hem de kıyasıya devam etmektedir.
Kongremiz, tüm hapishanelerdeki devrimci, komünist ve yurtsever tutsakların direnişi ve duruşundan ilham almış ve onların yaktığı ateşe yeni bir halka eklemiştir.
Kongremiz, hapishanelerden yükselen direnişi selamlar ve zaferin er ya da geç bizim olacağına dair inancını dile getirir!
Partiyle Devrime, Şan Olsun 1. Kongremize!
Yaşasın Marksizm-Leninizm-Maoizm!
Yaşasın Demokratik Halk Devrimi!
TKP-ML Merkez Komite Siyasi Büro
Nisan 2019