“Yaşasın Türkiye’de Halk Savaşı! Kazanacağız!”
Nisan 8, 2022
Sevgili yoldaşlar,
Öncelikle bize gönderdiğiniz davet için teşekkür ederiz. 24 Nisan 2022 tarihinde kutlayacağınız TKP-ML’nin kuruluşunun 50. yıldönümünü kutluyoruz. Bilinçli ve örgütlü komünist hareketin Marksizm-Leninizm-Maoizm temelinde yeniden doğması gerektiği ve yeniden doğabileceği tezini, insanların kendi tarihlerini oluşturdukları faaliyetlerin bilimi olan dünya komünist anlayışının bugüne kadar ulaştığı en yüksek aşama olduğunu kayıtsız şartsız paylaşıyoruz. Bu tez, bizim İtalya’yı yeni bir sosyalist ülke yapacak olan uzun süreli devrimci halk savaşını ilerletmeyi amaçlayan faaliyetimize rehberlik etmektedir. Dünyanın her yerinde, Türkiye’deki halk savaşının ilerleyişinde sizin gibi, komünistler de kendi ülkelerinde, Marksizm-Leninizm-Maoizm temelinde birleşmiş, proletaryayı ve diğer halk kitlelerini proleter devrimin ikinci ve son dünya dalgasında (sosyalist ve yeni demokratik) harekete geçirebilecek bir komünist partinin kurulması için mücadele ediyorlar. Bu bağlamda, işçi sınıfının öncüsünün “ulusal bölümü” olan her komünist parti, kendi ülkesinde devrimi teşvik eder ve yönetir.
Proleter devrimin birinci dünya dalgasının (1917-1976) sona ermesini izleyen koyu ve dizginsiz gericilik çağı, sermayenin mutlak aşırı üretimi nedeniyle ikinci genel krizin 1970’lerin ortalarından bu yana yaşanan gelişmesiyle ve bunu izleyen devrimci durumla, özellikle emperyalist ülkelerde burjuvazinin egemen olduğu toplumsal sistemin çürümesiyle, Marksizm-Leninizm-Maoizm’in doğruluğunu kanıtlar ve tüm dünyadaki komünistleri hatalarını düzeltmeye ve sınıf mücadelesinin gerilemesine yol açan koşulları, biçimleri ve sonuçlarının anlaşılmasındaki eksikliklerin üstesinden gelmeye çağırıyor. 3 Nisan 2022’de yayınladığınız belgenizde de belirttiğiniz gibi: “Başarısızlıklarımızın nedeni ideolojik yetersizliğimizdir!” Pekala, komünist dünya anlayışını daha çok özümsediğimiz ve gerçekliği tutarlı bir şekilde onun nesnel hareketini belirleyen yasalara dönüştürdüğümüz sürece bu sorunu çözmeyi başaracağız.
Dünyanın bugünkü aşaması, proleter devrimin birinci dünya dalgasının sonlanması ile ikincisinin gelişmesi arasındaki geçiş dönemi ile karakterize edilir. AB, ABD ve Siyonist emperyalist grupların egemen olduğu toplumun çürümesi daha da kötüleşti ve felaket tüm insanlığın üzerine çöküyor. Bugün dünya emperyalist sistemine son vermek gezegen ve tüm insanlığın bekası meselesi haline gelmiştir.
Bu gidişat, son iki aydır uluslararası alanda yaşananlarla da doğrulanıyor: Rusya Federasyonu’nun (RF) Ukrayna’ya askeri müdahalesi, 75 yıldır en büyük emperyalist güç olan ABD’nin doğrudan ve silahlı kanadı NATO aracılığıyla gerçekleştirdiği saldırıya bir yanıt niteliğindedir. Yeltsin’i deviren Putin’in grubu, ABD’nin RF topraklarında ve geri kalan eski Sovyet cumhuriyetlerinin çoğunda müdahale özgürlüğüne son verdiğinden beri (ABD ve NATO çn.) RF’ye karşı savaşıyorlar.
ABD’nin Rusya Federasyonu’na saldırısı, ABD askeri-sanayi-finansal kompleksinin, 1991’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB), -bu yıl yüzüncü yılını (30 Aralık 1922) kutladığımız ilk sosyalist devletin-, dağılmasından sonra ortaya çıkan RF ve diğer devletlerin topraklarına serbest erişim sağlamak için gerçekleştirdiği çabanın bir parçası.
İtalyan komünistlerine gelince, uluslararası komünist harekete başlıca katkımız, Rusya’da 1917’de Ekim Devrimi’nin zaferiyle ve Sovyetler Birliği’nde, önce Lenin’in, sonra Stalin’in önderlik ettiği Rusya Komünist Partisi’nin (Bolşevik) önderliğinde sosyalizmin inşasıyla ortaya çıkan birinci dünya dalgasının özetlenmesidir. Bu özet, (yeni) İtalyan Komünist Partisi’nin Manifesto Programı’nın 1. bölümünde ve Uluslararası Komünist Hareket’te tartışılacak Dört Ana Konu’da (İtalyanca, İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Rusça’da doğrulanmamış bir çeviri mevcuttur) sentezlenmiştir. ABD-Vatikan’ın karargahı ve emperyalist bir ülke olan İtalya ile ilgili olarak, geçmişin derslerini ve kitleler arasında yaratılan durumu; (1) geçmişten miras aldıklarımızla (kitleler arasında ve uluslararası olarak), (2) komünist hareketin İtalya’da ve yurtdışında uğradığı yenilgiyle, (3) SSCB’nin dağılmasıyla, (4) 1945’te Nazi-faşizme karşı kazanılan zaferden sonra emperyalist sistemin ve düşman kampında evrimiyle.
İtalya’da sosyalizmin kurulmasını sağlamak için hazırladığımız mücadele planı (taktik ve strateji) aşağıdadır:
- Halk kitlelerinin hak mücadelelerini desteklemek ve teşvik etmek ve her şirketteki, kurumdaki ve bölgedeki işçi örgütlerinin (Floransa’daki Campi Bisenzio’nun GKN Fabrika Kolektifi anlamlı bir örnektir) ve halk örgütlerinin kurulmasını teşvik etmek için her birinden yararlanmak;
- Her birinin, kendi bağlamında, güçlü yanlarının izin verdiği ölçüde yeni bir kamu otoritesi rolünü oynamalarını, düzeyinin yükselmesini, ülkeyi burjuvazi ve din adamları tarafından yönetilemez hale getirmek için birbirlerini koordine etmelerini, kendi acil durum hükümetlerini kurana ve onu burjuvazi ve din adamlarına kabul ettirene kadar ülkedeki yeni iktidarın örgütlerinden oluşan bir ağ oluşturmalarını sağlamak.
Böyle bir hükümetin kurulması (biz buna Halk Bloğu Hükümeti diyoruz), ülkemizdeki sınıf mücadelesinde ve yabancı ülkelerle ilişkilerimizde yeni bir aşama açacaktır.
Daha bugünden, İtalya’daki ve dışarıdan gelecek saldırganlığa karşı verilen mücadelelerin sonunda sosyalizmin kurulmasına ulaşmak için hazırlanıyoruz.
Bu görevi yerine getirmek aynı zamanda diğer ülkelerdeki komünistlere yardım etmek ve proleter enternasyonalizmi geliştirmek için yapabileceğimiz en önemli katkıdır. (İtalya, çn.) AB, ABD Siyonist spekülatörler topluluğunun, katiller ve savaş çığırtkanları zincirlerini kıran ilk emperyalist ülke olacak, dünyayı emperyalist sistemden kurtaracak ateşi başlatacaktır.
TKP-ML’nin kuruluş kutlamalarında başarılar diliyoruz, Türkiye halk kitlelerinin kurtuluşu ve komünizm için can veren İbrahim Kaypakkaya yoldaşın ebedi hatırasını onurlandırıyoruz.
Yaşasın Türkiye’de Halk Savaşı! Kazanacağız!
(Yeni) İtalyan Komünist Partisi Merkez Komitesi