YUNANİSTAN EYLEM BİRLİĞİ PLATFORMU TÜRKİYE/KÜRDİSTAN: HAKSIZ SAVAŞLAR VE İŞGALE KARŞI MÜCADELEYİ YÜKSELTELİM!

HAKSIZ SAVAŞLAR VE İŞGALE KARŞI MÜCADELEYİ YÜKSELTELİM!

 

Ortadoğu’da uzun süredir devam eden çatışma ortamı 27 Şubat’ta 33 Türk askerinin İdlip’te ölmesi ile farklı bir evreye taşındı. Türk Milli Savunma Bakanı 1 Mart itibariyle Suriye’ye karşı ‘Bahar Kalkanı’ adını verdikleri kapsamlı bir işgal harekatını başlattıklarını dünya kamuoyu ile paylaştı. Türk devleti bu işgal ile bir taraftan ‘Osmanlı Düşlerinin’ maşası cihadist çetelerini İdlip’teki sıkışmışlıktan kurtarmayı ve Libya başta olmak üzere bölgede daha etkin kullanmayı, diğer yandan tarihsel Kürt düşmanlığının bir sonucu olarak Kürtlerin kazanımlarını yok etmeyi hedeflemektedir. 1. Emperyalist paylaşım savaşında İngiltere’nin çıkarlarına göre Arap, Kürt, Türkmen ve bölge halklarının kan ve gözyaşı pahasına dizayn edilen Ortadoğu son 20 yıldır ABD tarafından kendi çıkarlarına uygun bir şekilde yeniden dizayn edilmek istenmektedir. Irak işgali, İran’la sürekli gerilim ve son olarak Suriye’nin işgali bunun son adımıdır. Aradan geçen yüz yılda değişmeyen tek şey ‘Bir damla petrol, bir damla kandan daha değerlidir’ diyen Emperyalist barbarlıktır.

Türk Devleti tarihi boyunca hep işgalci ve ilhakçı olmuştur. Hatay, Kıbrıs, Kürdistan ve son olarak da Suriye. Bu saldırgan siyaset sadece işgale uğrayan bölge halklarını değil Türkiye emekçilerini de açlık, yoksulluk ve çocuklarını bu haksız savaşlarda kaybetme acı gerçeği ile yüz yüze bırakmıştır. Halkların birbirleri ile çözemeyecekleri hiçbir sorunu yoktur. Bizler gayet iyi biliyoruz ki ‘başka ulusları ezen uluslar asla özgür olamazlar’.

Türk Devleti, Suriye’de ABD’nin taşeronluğuna soyunmuş ve Rusya’nın açıktan desteklediği Suriye’ye savaş açmıştır. Bu bir vekalet savaşıdır. Bu savaş haksız ve gayrı meşrudur. Halkların bu savaştan hiçbir çıkarı yoktur. Tüm devrimci, ilerici, yurtsever, demokratların Diktatör Erdoğan’a karşı harekete geçmesi gerekmektedir. Erdoğan başta Türkiye’nin komşu ülkeleri olmak üzere tüm dünya için büyük bir tehdittir. İktidarını korumak için milyonların ölümünü ya da mültecileşmesini göze almıştır. Avrupa devletlerinin mülteci şantajı ile attıkları her geri adım onu daha da cesaretlendirmektedir. Seçimlere bir hafta kala Türkiye’yi ziyaret edip Diktatör’e desteğini sunan ve ona koltuk değneği olan Merkel Almanya’sının bugün Suriye savaşının yol açtığı mültecileri istememe gibi bir lüksü yoktur. Bölgeyi kana bulayan diktatörleri sizler silahlandırdınız, sizler desteklediniz ve Ortadoğu cehennemi sizlerin eseriniz. Petrol ve silah pazarları için bölgesel savaşları teşvik ve finanse eden emperyalistler utanmazca mültecileri kendi iç siyasetlerinin de malzemesi yaparak mülteci düşmanlığı üzerinden sağ-faşist partileri iktidara taşımaktadır. Ve bu sağ partilerin ilk icraatı da ülkelerinin işçi ve emekçilerinin kazanılmış haklarına saldırmak olmaktadır. İşçi, emekçi ve ezilen ulusların bugün önünde duran biricik görev SAVAŞA HAYIR’dır. ABD-Rusya ve Türkiye, Suriye ve Kürdistan’dan koşulsuz şartsız çıkmalıdır.

Mülteci ‘Krizinin’ Sorumlusu NATO ve Emperyalizmdir.

Son bir haftadır Türkiye-Yunanistan sınırında sıkışan binlerce mülteci ile bir insanlık dramı yaşanıyor. Can güvenlikleri için başka bir ülkeye sığınmak zorunda kalan insanların hayatları hiçe sayılarak bir şantaj malzemesi olarak kullanılması barbarlıktır. Avrupa devletleri ve Türkiye imzacısı oldukları her türlü sözleşmeyi hiçe sayarak sınır bölgesinde insanlara zor ve şiddet uygulamaktadır. Mültecilerin can güvenliği tehlikeye atan her türden şiddet uygulamasından vazgeçilmesi ve mültecilere uluslararası sözleşmelerden doğan haklarına uygun bir şekilde davranılmalıdır. Emperyalizm ve onun kar hırsına dayalı talan ekonomisi yıkılmadıkça herkes ansızın mülteci olup her şeyini kaybetme riski ile karşı karşıyadır. Yakın tarih bunun pek çok örneği ile doludur. Anadolu ve Balkanlar mülteciler coğrafyasıdır. Daha şimdiden polis kurşunu ile katledilen ve geri itmelerde boğulup ölen mültecilerin haberleri basına düşmeye başladı. Çok geç olmadan ve bu vahşet kitlesel bir katliama dönüşmeden birleşik örgütlü bir direniş ve dayanışma ağı oluşturmamız gerekmektedir. Sınırları kaldırıp halklara barış getirecek olan işçiler-emekçiler ve ezilen ulusların birlikte mücadelesidir.

Suriye Ve Kürdistan’da İşgale-Savaşa Hayır!

Mülteciler Üzerindeki Zorbalık Ve Oyunlara Son!                                                                                                   

 

YUNANİSTAN EYLEM BİRLİĞİ PLATFORMU TÜRKİYE/KÜRDİSTAN

 

Greek: https://www.tkpml.com/πλατφορμα-δρασησ-τουρκια-κουρδισταν/

Englısh: https://www.tkpml.com/greece-action-platform-turkey-kurdistan-lets-raise-the-struggle-against-unjust-wars-and-occupation/