BKP- Kızıl Franksiyon ve TKP/ML’den Ortak Açıklama!

 

TAKSİM’DEN BREZİLYA’YA ÖRÜLEN DİRENİŞ KÖPRÜSÜ EGEMEN SINIFLARIN UYKULARINI KAÇIRMAYA DEVAM EDİYOR!

Türkiye’de Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilerek yerine büyük alışveriş merkezinin yapılmasına karşı başlayan direniş kısa sürede ülkenin 79 şehrine yayılarak 3. Haftasını geride bıraktı.

AKP (Adalet Ve Kalkınma Partisi) hükümeti nezdinde Türk hâkim sınıflarının sömürü ve zülüm politikalarına; demokratik hak ve özgürlüklere yönelik saldırganlığına karşı milyonlar geleceğine sahip çıkarak sokakları doldururken, Brezilya’da da milyonlarca işçi ve emekçi hükümete karşı sokakları işgal ederek devrimin işaret fişeği oldular.

Türkiye’de Taksim Gezi Parkındaki ağaçların kesilmesine karşı başlayan direniş, çok kısa sürede ülkenin neredeyse tamamına yayılarak büyük bir ayaklanmaya dönüştü. Direniş, ilk birkaç gün çevre sorunlarına yönelik bir gösteri olarak devam etmesine karşın, sonraki günlerde devrimcilerin, ilericilerin, inanç gruplarının da katılmasıyla bir halk ayaklanmasına dönüşerek bizzat iktidara yönelmiştir.

Emperyalistlerin 11 yıl önce iş başına getirdiği AKP hükümeti Ortadoğu bölgesi başta olmak üzere emperyalistlerin planlarına uygun olarak konumlandı. Irak işgalinde ABD’nin yanında yer alıp yüz binlerce insanın ölümünde payı olan, Suriye iç savaşında ABD’nin dümen suyunda yürüyerek, açıktan Suriye’nin işgal edilmesini savunan AKP hükümeti, içte de halka kan kusturarak baskı ve zorbalığa devam ederek ayakta durmaya çalışıyor.

AKP hükümetinin bu ağır baskı ve sömürüsü altında, sürekli aşağılanan, horlanan kitleler, hak ve özgürlükler alanının hızla daraltılması, emeklerinin sürekli biçimde değersizleştirilmesi, ekmeklerinin giderek küçülmesiyle beraber, etnik, mezhepsel, cinsel ve kültürel kimliklerinden kaynaklı olarak da horlandılar.

AKP hükümeti emekçileri, esnek üretimle, taşeronlaştırma ile güvencesiz, kuralsız ve örgütsüzleştirilmiş bir çalışma düzeninde, işsizliğe, dizginsiz bir sömürüye itti. AKP hükümeti, eğitimden sağlığa bütün sosyal hak kategorilerini sermayenin tam denetimine sundu. AKP hükümeti temel hak ve özgürlüklerin gasp edilmesi, sınırlandırılması; yargısız infazlar, işkenceler, şafak operasyonlarıyla, yurtseverleri, aydınları, avukatları, gazetecileri, devrimcileri ve Kürtleri hapishanelere doldurarak ülkeyi adeta açık bir hapishaneye dönüştürdü.

Ve bir başka direniş ülkesi Brezilya!

Brezilya’da yaklaşık iki hafta önce başlayan ayaklanma, halkın toplu taşıma araçlarına yapılan zammı protesto için sokaklara çıkmasıyla başlamış ve kısa sürede ülkenin birçok şehrine yayılarak yüz binlerce emekçinin katıldığı ayaklanmaya dönüştü. Halkı yatıştırmak için Brezilya Cumhurbaşkanı Dilma Rousseff’in; ‘’herkesin gösteri yapma hakkı vardır, yeter ki gösteriler barışçıl olsun’’ açıklamasının ardından toplu taşıma araçlarına yapılan zammın geri alındığı açıklamasına karşın halk sokakları terk etmedi. Başlayan gösteri ve ayaklanma yeni talepleri de içine alarak daha büyük kitlesel gösterilere dönüştü. Kamu hizmetlerinin yetersiz olması, polis şiddetine son verilmesinin yanı sıra, 2014 yılında Brezilya’da yapılacak olan Dünya Futbol Şampiyonası ve yine 2016 yılında yapılacak olan Olimpiyat Karşılaşmaları için harcanan milyonlarca doların, kamu harcamaları, eğitim ve sağlık ve işsizlik için harcanmasını isteyen yüz binlerce emekçi ve yoksul halk hükümete güvenmediğini ilan ederek sokakları terk etmiyor.

Yeni bir saldırı dalgasına karşı enternasyonal dayanışmayı yükseltelim!

Türkiye’deki direnişin belli bir aşamasından sonra partimiz ve diğer devrimci parti ve örgütlerin direnişi ileri taşınması ve yer yer önderlik etmesine karşın Faşist diktatörlük çevrecilere; “aradan çekilin, terör örgütleriyle hesaplaşalım” çağrısı yaparak başta Taksim olmak üzere ülkenin birçok şehrinde devrimcilerin direniş çadırlarına ve kitlesine saldırarak açık bir savaş ilan etti. Direnişin başladığı ilk günden 3. Haftasını doldurduğu güne kadar polisin saldırılarında Abdullah Can Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük ve Zeynep Eryaşar katledilirken, 11 kişi polisin attığı gaz bombalarıyla gözünü kaybetmiş, 400 kişi çeşitli yerlerinden yaralanmış ve yüzlerce direnişçide gözaltına alınmıştır. Faşist diktatörlük şimdi yeni bir devrimci avına başlamış bulunuyor. Partimiz ve diğer devrimci örgütlerin yüzlerce taraftarlarının gözaltına alınıp tutuklandığı operasyonlar devam ediyor. Muhtemel operasyonların Brezilya’da yapılması sürpriz olmayacaktır. Bu yeni saldırı dalgasına karşın her yerde enternasyonal dayanışma eylemleri örgütleyerek devrimci ve komünist avına karşı duralım. Brezilya ve Türkiye’nin yurtdışındaki kurumları önünde operasyonları protesto edelim.

Bilinmelidir ki, Türkiye ve Brezilya’daki halk ayaklanmaları her ne kadar mevcut hükümetlerin istifası isteyen bir içerikte devam etse de, bu direnişlerin ilerisinde faşist devletlerin yıkılması ve devrim istemi vardır. Halk ayaklanmaları devrimin açık bir işret fişeği oldular.

Emperyalist-Kapitalist sistem dünya çapındaki ekonomik krizini hala atlatabilmiş değildir. Krizin doğrudan bir sonucu olarak işsizlik, yoksulluk ve baskı tüm dünyada giderek artmakta, temel haklarda yapılan gasplarla krizin faturası geniş emekçi kesimlerine çıkartılmaya çalışılıyor. Türkiye ve Brezilya bu ülkelerin başında geliyor. Ülkelerimizdeki işsizlik, yoksulluk ve baskı iş başındaki hükümetlerin uyguladıkları politikaların doğrudan sonuçları olarak geniş emekçi kitleleri etkilemektedir. Emperyalistlerin tüm ekonomik ve politik programlarını uygulayan Brezilya ve Türkiye hâkim sınıflarına karşı geniş halk kitleleri sokaklara çıkarak bir kez daha bu uygulamalara itiraz ettiler. Öfke seliyle tüm korku duvarlarını yıkan Türkiye ve Brezilya emekçi kitlelerinin haykırışlarında devrim istemi vardır. Devrim ve sosyalizmin bir ihtiyaç olduğu son halk ayaklanmalarında kendisini bir kez daha göstermiştir. 21.yy yeni bir devrim ve sosyalizm dalgasının kaçınılmaz yüzyılı olacaktır.

Brezilya ve Türkiye halkları birbirlerinin mücadele tarihleri ve deneylerinden öğrenerek daha büyük mücadeleleri enternasyonal bir ruhla öreceklerdir. Partilerimiz; Brezilya Komünist Partisi-Kızıl Fraksiyon ve Türkiye Komünist Partisi /Marksist Leninist, Brezilya ve Türkiye devriminin iki önder partisi olarak halk savaşıyla faşist diktatörlükleri yıkarak devrimi gerçekleştireceklerdir.

BÜTÜN DÜNYANIN İŞÇİLERİ VE EZİLEN HAKLARI BİLEŞİN

YAŞASIN ENTERNASYONAL DAYANIŞMA

TAKSİMDEN BREZİLYA’YA MÜCADELE DEVAM EDİYOR

15 Haziran 2013

Türkiye Komünist Partisi/Marksist Leninist

Brezilya Komünist Partisi-Kızıl Fraksiyon