HKP (Maoist) Merkez Komite: Prof. Dr. G.N. Saibaba’ya Devrimci Bir Selam Verelim!

HİNDİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ (MAOİST)

Merkez Komite

Basın Açıklaması

12 Ekim 2024

Halk hareketinin lideri, şair, entelektüel, yazar ve Delhi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. G.N. Saibaba’ya devrimci bir selam verelim!

Devrimci halk hareketi lideri, sosyal aktivist, yerli halkın destekçisi ve Delhi Üniversitesi profesörü Dr. Gokarkonda Naga Saibaba kaçırıldı, hakkında birçok uydurma dava açıldı, Brahmanik Hindutva faşist rejimi tarafından Hindistan hapishanesinin ‘Anda’ hücresinde [tecrit hücresi ed.] insanlık dışı koşullarda 10 yıl boyunca hapsedildi. İnsan kılığındaki vahşi canavar -Hindistan hapishanelerinin memurları- Hindutva faşist devleti tarafından, uluslararası hükümler ve Hindistan hapishane yönetmelikleri uyarınca fiziksel engelli kişilere verilen gerekli tesisleri ve sağlık hizmetlerini sağlamama emri verildi. Anda hücresinde uzun süre hapsedilmesi nedeniyle Dr. Saibaba birçok ciddi sağlık komplikasyonuna maruz kalmıştır.

Beraat ederek serbest bırakılmasının ardından Saibaba 12 Ekim 2024 tarihinde son nefesini verdi. Brahmanik hindutva faşist devleti, Saibaba’nın suçlandığı baskıcı yasalar ve Saibaba’yı müebbet hapse mahkûm eden yargı, Dr. Saibaba’nın zamansız ölümünden tek başına sorumludur.

Saibaba’nın ölümü basit bir ölüm değildir. Aslında bu, Saibaba’nın Brahmanik Hindutva faşist devleti tarafından iyi organize edilmiş vahşi bir cinayetidir. Saibaba 57 yaşındaydı. Hindistan’ın ezilen halkına ve ezilen sosyal topluluklarına yaptığı özverili hizmetler, demokratik hareketler için yaptığı çalışmalar, toplumun kökten değişimi hedefine olan sarsılmaz inancı ve 10 yıllık insanlık dışı hapsi sırasında gösterdiği fedakarlık bilinci nedeniyle HKP (Maoist) Merkez Komitesi, Dr. GN Saibaba’nın tüm bu çabalarını ve katkılarını desteklerken başını öne eğer ve ona devrimci saygılarını sunar.

Eşi Vasanta yoldaş ile kızı Manjeera yoldaşa; ülkedeki ve dünyanın dört bir yanındaki dostlarına, üniversitelerin profesörlerine, öğrencilerine, çalışanlarına, serbest bırakılması için gece gündüz çalışan avukatlara ve serbest bırakılması için kitlesel kampanyalar yürüten tüm örgütlere dayanışmasını ifade eder. Saibaba’nın son nefesine kadar yanında yer alan herkesi Saibaba’nın savunduğu değerler için çalışma çağrısında bulunuyor.

Profesör GN Saibaba, eski Doğu Godavari Bölgesi’nde, Andhra Pradesh’in Amalapuram köyünde, ezilen bir toplumun yoksul bir köylü ailesinde dünyaya geldi. Çocuk felci hastalığına yakalandığından, 5 yaşından itibaren yüzde 90 bedensel engelliydi. Her zaman yerde sürünür ya da tekerlekli sandalyeye binerdi. Konaseema Banoji Ramsar (SKBR) kolejindeki mezuniyetinde birinci oldu. Daha sonra Haydarabad Üniversitesi’nde İngilizce yüksek lisansını tamamladı. Daha sonra ‘İngilizce Hint Yazını ve Ulus İnşası: Disiplini Okumak’ üzerine doktora yaptı. Saibaba tutuklanmadan önce Delhi Üniversitesi Ramlal Kolejinde uzun süre İngilizce okutmanı olarak çalıştı.

Ülkemizin egemen sınıfları 90’lı yıllarda liberalleşme-küreselleşme-özelleştirme gibi emperyalist politikaları yoğun bir şekilde uygulamaya başladı. Buna karşı, emperyalist-ÇUŞ’lara, komprador burjuvalara ve feodal toprak ağalarına karşı çıkmak ve bunlara karşı hareketler inşa etmek için çeşitli demokratik ve devrimci örgütler tarafından Tüm Hindistan Halkının Devrimci Direniş Forumu (AIPRF) kuruldu. Saibaba Yoldaş, bu örgütün liderliğinde, birçok ilerici ve demokrat aydınla birlikte hareket ederek, onların desteği ve katılımıyla, örgütün ilk gününden itibaren on yıldan fazla bir süre boyunca çalıştı. Yayın kurulunda yer alarak, basın açıklamaları ve röportajlar yayınlayarak örgütün dergisinin çıkarılmasına değerli katkılarda bulundu.

Dr. Saibaba 1996 yılında AIPRF çatısı altında Delhi’de Milliyet Sorunu konulu uluslararası seminerin düzenlenmesinde kilit rol oynamıştır. Telangana eyaleti talebi için bölge halkı, demokratik bir Telangana talebinin yükseltildiği ve ‘Warangal Deklarasyonu’nun yayınlandığı hareketin ikinci aşamasını başlattı. Saibaba toplantıdaki konuşmacılardan biriydi. 2004 yılında Mumbai’de Dünya Sosyal Forumu’nun (WSF) tam karşısında 310’dan fazla ilerici, demokratik ve devrimci siyasi örgütün önderliğinde ‘Mumbai Direnişi 2004’ü başarıyla organize eden Saibaba, daha sonra birçok kitle örgütüyle birlikte Hindistan Demokratik Halk Forumu’nun (PDFI) kurulmasında önemli bir rol oynadı. ‘Uluslararası Halk Mücadeleleri Birliği’nde (ILPS) AIPRF’nin temsilcisiydi. Önce AIPRF ve daha sonra Devrimci Demokratik Cephe (RDF) liderliğinde, Hindutva faşizmi, Milliyet Sorunu, Devlet şiddeti, dalit ve işçi sorunları üzerine çeşitli atölye çalışmaları, seminerler ve toplantılar düzenlendi ve daha sonra ‘Yerinden Edilme Karşıtı ve Halkın Kalkınma Hareketi’nin (VVJVA) oluşumunda Saibaba devasa bir rol oynadı. Bu programlar ve örgütler için birçok makale ve bildiri yazdı. RDF’nin kuruluşunda ve daha sonra on yıl boyunca liderliğini üstlenmesinde Saibaba’nın katkıları çok büyüktür. RDF tarafından ülke çapında düzenlenen hareketlerde, seminerlerde ve çeşitli toplantılarda Saibaba’nın rolü çok önemliydi. Hindistan egemen sınıfları merkezi silahlı polis güçlerini ve çeşitli eyalet silahlı kuvvetlerini görevlendirerek halk hareketi ve kitleler üzerinde şiddetli baskılar uygulamaya başladı. Bu arka planda, örneğin Dandakaryana’da ‘Salwajudum’, Jharkhand’da ‘Sendra’, Batı Bengal’de ‘Harmad Vaahini’ ve Odisha’da ‘Barış Yürüyüşü’ gibi çeşitli devrim karşıtı beyaz terör kampanyaları başlatıldı. Ardından Saibaba Yoldaş, demokratik, ilerici örgütler, aydınlar, öğrenciler ve onların desteğiyle buna karşı sesini yükseltti ve ülkede ve dünyanın birçok yerinde hareketler başlattı. Hindistan devleti, 2009 yılında ülkedeki demokratik devrimci hareketi ortadan kaldırmak için karşı devrimci bir saldırıyla “Yeşil Av” operasyonunu başlattığında Saibaba buna karşı çıkan seslerden biriydi. Aynı zamanda, Lalgarh halkının direnişini destekleyen pek çok kişiden biriydi ve bu direnişi destekleyen hareketlerin inşasında önemli bir rol oynadı. 1990’da ve 2000’de ülke çapındaki hareketlere değerli katkılarda bulundu. RDF ülke çapında birçok hareketin merkezi olduğu için Andhra Pradesh hükümeti Ağustos 2012’de onu yasakladı. Çeşitli eyalet hükümetleriyle birlikte merkezi hükümet de RDF’yi tüm ülkede yasakladı.

Hindistan devletinin merkezi hükümetinin emrini takiben, Ulusal Soruşturma Ajansı (NIA) Mayıs 2014’te Prof Saibaba, Delhi’den iki demokratik örgüt lideri ve Gadchilori ve Bastar’dan üç Adivasi hakkında HKP (Maoist) ile bağlantıları olduğu gerekçesiyle Maharashtra Eyaleti yasaları, UAPA ve Hindistan yasalarının diğer bazı baskıcı hükümleri uyarınca uydurma suçlamalar yöneltti. Hindistan devleti birçok kez kefaletle serbest bırakma talebini reddederek yüzde 90 bedensel engelli Saibaba’yı hapishanede öldürmeyi planladı. Avukatlarının yoğun çabaları ve çeşitli demokratik örgütler, öğrenciler, aydınlar, yazarlar tarafından serbest bırakılması için oluşturulan hareketler ve kötüleşen sağlığı nedeniyle, Haziran 2015’te Mumbai Yüksek Mahkemesi tarafından kefaletle serbest bırakıldı. Ancak Aralık 2015’te tekrar hapse gönderildi. Yüzde 90 fiziksel engelli olan ve tekerlekli sandalyeye mahkum olan Saibaba, toplum için bir tehdit olarak algılanıyordu.

Hindistan’ın güvenliğinin yargı tarafından sağlanması, Nisan 2016’da Yüksek Mahkeme’nin kefaletle serbest bırakmasıyla tekrar ortaya çıktı. Elinde yeterli delil olmamasına rağmen, Mayıs 2017’de Gadchilori bölge mahkemesi Saibaba ve diğer 6 kişiyi UAPA kapsamında suçlu buldu. Biri 10 yıl ağır hapis cezasına çarptırılırken geri kalanı müebbet hapis cezasına mahkum edildi. Bunlar arasında Adivasi halkından biri olan yoldaş Pandu Naroti, Domuz Gribi için uygun tıbbi tedaviyi alamadığı için hayatını kaybetti. Profesör Saibaba ve diğer sanıkların serbest bırakılması için HKP (Maoist) Merkez Komitesi 29 Mart 2017 tarihinde ülke çapında bir grev çağrısında bulundu. 30 Nisan 2020 tarihinde Birleşmiş Milletler OHCHR’nin ilgili özel paneli, sağlık durumunun kötüleştiği gerekçesiyle Saibaba’nın derhal serbest bırakılması için Hindistan devletine çağrıda bulundu. Ancak Mumbai Yüksek Mahkemesi, 28 Temmuz 2020’de 45 gün süreyle tıbbi gerekçelerle kefaletle serbest bırakılma talebini reddetti. 74 yaşındaki annesi kanser nedeniyle vefat ettiğinde, Saibaba’ya cenazesine katılma izni bile verilmedi. Tuvaletine yerleştirilen CCTV kamerasının kaldırılması için süresiz açlık grevine başladı. Grevini 22 Ekim 2020’de CCTV kamerası tuvaletinden kaldırılınca bitirdi. 14 Ekim 2022’de Mumbai Yüksek Mahkemesi, Saibaba ve diğer 5 kişinin aleyhlerinde hiçbir delil olmadığı için masum olduklarını ilan etti ve serbest bırakılmalarına karar verdi. Ayrıca Gadchilori bölge mahkemesinin ömür boyu hapis cezası kararını da geri çevirdi. Ancak Yüksek Mahkeme, Maharashtra eyaletinin temyiz başvurusu üzerine Mumbai Yüksek Mahkemesi’nin kararını durdurma kararı verdi. Mumbai Yüksek Mahkemesi’nin kararını yeniden gözden geçirmesini emretti. Sonunda, sahte kanıtların hükmü kalmadı ve Mumbai Yüksek Mahkemesi 7 Mart 2024 tarihinde Saibaba ve diğer 5 kişiyi serbest bıraktı. Onunla birlikte diğer kişiler de 10 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldıktan sonra masum olarak hapisten tahliye edildi.

Hapisten çıktıktan sonra medya kanallarına ve gazetecilere birçok röportaj verdi ve burada hapishanelerin insani değerleri nasıl yok ettiğini belirtti. Ayrıca Hindistan hapishanelerinde Hindistan Anayasasına değer verilmediğini, hapishanelerde zulmün dış dünyadan daha fazla olduğunu, kast ayrımcılığının yaygın olduğunu, hapishane yönetmeliğinde bile hapishanede mahkumların kastlarına göre iş verilmesi gerektiğinin yazdığını, hapishanelerdeki tüm bu adaletsizlikleri protesto etmek için açlık grevi dışında başka bir yol olmadığını belirtti. Ayrıca hapishanelerde mücadele eden insanlara dışarıdan destek verilmesinin hayati önem taşıdığını belirtti. Hapishaneye giren yeraltı dünyası patronlarının ve burjuvazinin siyasi liderlerinin çoğunun kefaletle serbest bırakıldığını, oysa demokratik hareketin liderlerinin kefaletle bile serbest bırakılmalarının son derece zor olduğunu belirtti. Maharashtra hapishanesinde akciğerlerini ciddi şekilde etkileyen felç hastalığına yakalandığını, sadece bununla kalmayıp 21 çeşit yeni sağlık rahatsızlığıyla mücadele ettiğini söyledi. ‘Yeşil av’ operasyonuna ve demokratik örgütlerle birlikte yerli halka yönelik baskılara karşı sesini yükseltmesinin Delhi’den kaçırılmasının, Gadchilori mahkemesine getirilmesinin ve uydurma bir davayla hapse gönderilmesinin nedeni olduğunu belirtti. Ayrıca hapishanedeyken Bhima Koeregaon davasında bile suçlandığına dikkat çekti. Hapishanelerde mahkumlara fiziksel ve zihinsel işkence yapıldığına işaret ettiğinde öfkesi haklı çıktı. Normal bir insanın yaşayamayacağı Anda hücresine nasıl konulduğunu anlattı. Annesinin cenazesinde ölü bedenini görmesine bile izin verilmedi. Medyaya, her ne koşulda olursa olsun, insan hakları aktivisti ve bir öğretmen olarak ezilen insanlar için çalışmaya devam edeceğini belirtti.

Telangana’daki basın toplantısında, şükranlarını ifade ederken, kendisini bir insan olarak geliştirenin Telangana toprakları olduğunu, Telangana’daki halk hareketinden öğrendiğini ve bilinçlendiğini, ‘yeşil av’ operasyonuna karşı mücadele etmek için buradan (Telangana) cesaret aldığını belirtti. Ayrıca yurt içinde ve yurt dışında serbest bırakılması için gece gündüz mücadele eden herkesin kendisine ilham kaynağı olduğunu ve hapishanede Hindistan devletine karşı mücadele etmesini sağladığını ifade etti.

Polis onu 14 Mayıs 2014’te tutukladığında, üniversitedeki hindutva faşist destekçileri onu işinden uzaklaştırdı ve Nisan 2021’de işinden çıkarıldı. Suçsuz olduğu gerekçesiyle hapisten çıkarıldığında, bazı profesörler Saibaba’nın eski görevine iade edilmesi talebini dile getirdi.

Yoldaş Saibaba’nın mücadele hayatı idealdir. Meslektaşları için iyi bir arkadaş ve öğrencileri için bir öğretmendi. Mücadelesindeki tüm davranışları ruh dolu ve cesurdu. Fiziksel olarak yüzde 90 engelli olmasına rağmen, bu durum özel hayatında ve halk hareketlerinde onun için bir engel teşkil etmemiştir. Büyük şairler Gurujada Apparao, Sri Sri ve Kenyalı şair Ngugi Wa Thiong’o’dan ilham alarak çeşitli yazılar yazdı.

İlk Telugu yazısı ‘Srujana’ dergisinde yayınlandı. Daha iyi bir gelecek için umut aşılayan hapishane şiirleri kitap olarak yayımlandı.

Yoldaş Saibaba’nın zamansız ölümü, ezilen halklar, ezilen sosyal topluluklar, farklı milliyetlerden insanlar, ülke içindeki ve dışındaki demokratik hareketler için büyük bir kayıptır. Kendisi 1990’lı yıllardan itibaren devrimci demokratik halk hareketi için emek verdi. Ailesinin yanı sıra arkadaşları, öğrencileri ve örgütleri ona tam destek verdi. Ağır baskılara göğüs germe gücünü ezilen halklar için verdiği mücadeleden alıyordu. Tüm zihinsel ve fiziksel potansiyelini ortaya koyarak ezilen insanlar ve toplumun niteliksel değişimi için yaptığı çalışmalar, demokratik, ilerici ve devrimci güçler için her zaman bir ideal olarak kalacaktır. O, gerçek demokrasinin, Dalit ve ezilen halkların, özgürlük ve sosyal adaletin gerçek bir lideriydi. Brahmanik hindutva faşist rejiminin, özellikle orta ve doğu Hindistan’da, bu hareketlere liderlik eden Maoist partiyi ortadan kaldırmak amacıyla halk hareketi üzerine “kagar operasyonu” başlattığı bir dönemde, Saibaba yoldaşın ani ölümü halk hareketi için büyük bir kayıptır. Ancak onun gösterdiği cesaret, ezilen insanların hakları için demokratik hareketleri her zaman teşvik edecektir. HKP (Maoist) Merkez Komitesi, tüm demokratik, ilerici, laik, yurtsever, devrimci güçleri ve örgütleri Saibaba Yoldaş’tan ilham almaya ve ülke çapında demokratik hareketleri yoğunlaştırmaya ve yaymaya çağırmaktadır.

Abhay,
Sözcü,

Merkez Komite,

HKP (Maoist)