TKP/ML MK-SB’den 18 Mayıs Açıklaması: “İBRAHİM KAYPAKKAYA NEREDE SAVAŞ, MÜCADELE VE DİRENİŞ VARSA, ORADA YAŞIYOR!”

İBRAHİM KAYPAKKAYA
NEREDE SAVAŞ, MÜCADELE VE DİRENİŞ VARSA, ORADA YAŞIYOR!

İbrahim Kaypakkaya, faşizmin Diyarbakır’daki işkencehanelerinde, ser verip sır vermeme geleneğinin Türkiye’li komünistler adına üstlendiği bayraktarlığında muzaffer olarak 18 Mayıs 1973 günü şehit düşerken, dünya halklarına bir büyük direniş manifestosu armağan ediyordu.
O İbrahim Kaypakkaya ki, şehit düşmeden yaklaşık bir yıl önce kuruluşuna önderlik ettiği partimiz TKP/ML ve halk ordusu TİKKO’nun örgütlediği silahlı mücadele ile Türkiye Kürdistan’ının Dersim bölgesinde düşmana karşı amansız bir kavga başlatmış, bütün zorluklara ve olanaksızlıklara rağmen halk savaşının ateşini tutuşturmaya girişmişti.
O İbrahim Kaypakkaya ki; Mustafa Suphi yoldaşların TKP’sinden devraldığı mirası, onların komünist niteliğine uygun bir biçimde değerlendirmesini bilmiş ve proletaryanın yeniden partisine kavuşmasında temel harç olarak kullanmıştı. Böylelikle, TKP’nin 1920’lerden sonra revizyonistlerin elinde Kemalist ve şovenist bir burjuva kulübüne dönüşen, giderek sosyal-faşist nitelik alan süreciyle yaratılan aldatma ve yanılsamaya da bir son veriyordu.
O İbrahim Kaypakkaya ki; devrimci kuşakların dahi etkisinden kendisini kurtaramadıkları derecede güçlü biçimde topluma enjekte edilen, bütün “aydınların” ve “sosyalist” kartvizit taşıyan çevrelerin secde ettiği Kemalizmin, faşizmin resmi ideolojisi olduğu temel gerçeğini, bütün çıplaklığıyla ortaya serdi. Bununla beraber, TC’nin resmi tarihine açıklık getirmesiyle “kurtuluş savaşı”nın üzerindeki yaldızlar da dökülmüş oluyordu.
O İbrahim Kaypakkaya ki; Türkiye’nin emperyalizme bağımlılık biçiminin işbirlikçi tarzda değil uşaklık ilişkisi ile komprador burjuvazi aracılığıyla kurulduğunu, onların da ülkeyi büyük toprak ağaları ile oluşturdukları ittifak içinde yönettiklerini açıkladı. TC’nin kuruluşuyla birlikte şekillendirilen devletin ırkçı, gerici ve şoven politikalar ile zulüm ve katliamlar uygulayarak, sistematik baskı, zor ve şiddete dayalı hüküm sürerek ancak ayakta kalabileceğini, bunun da devlet yapısı olarak sürekli biçimde uygulanan faşizme karşılık geldiğini tespit etti.
O İbrahim Kaypakkaya ki; gözlerin şovenizmle fena halde körleştiği bir diğer kritik konu olan ulusal sorunda da komünist bir önder olma niteliği gereği, yine aydınlatıcı olmayı başarıyor ve temel çözümlemeler yapıyordu. Ulusların kaderlerini tayin hakkı ilkesinin kayıtsız şartsız savunuculuğu ile başlayan tahlilleri, Kürtlerin “ezilen bağımlı ulus” statüsünde olduğuyla devam ediyor ve her türden oportünizmin ve şovenizmin kesin mahkumiyeti ve açık teşhiri ile tamamlanıyordu.
O İbrahim Kaypakkkaya ki; komünizme giden yolda ülkemizdeki ilk devrim aşamasını feodalizmin tasfiyesini ve emperyalizmin kovulmasını sağlayacak demokratik halk devrimi olarak tanımladı. İşçi sınıfı önderliğinde, işçi- köylü temel ittifakıyla gerçekleştirilecek bu devrimin biricik yolunun halk savaşı olduğunu söylüyor, bu doğrultuda örgütlenme ve çalışmadaki temel prensipleri formüle ediyordu.
İbrahim Kaypakkaya, Marksizm-Leninizm-Maoizm biliminin iyi bir öğrencisi ve uygulayıcısı olmayı başarmış, dünyadaki devrim deneyleri ve BPKD’nin dersleriyle zenginleşen öğretinin temel perspektifini özümsemiş, sınıf mücadelesinin ateşinde kendi ülkesinin temel gerçeklerini çözümlemeyi bilmiş komünist bir önderdi. Çok kısa sayılabilecek ömrüne, enternasyonal proletarya adına büyük katkılar sığdırmayı başaran ender komünist önderlerden birisi olarak tarihe geçti.
Önder yoldaşımız İbrahim Kaypakkaya’nın kuruluşuna önderlik ettiği partimiz, onun çizdiği yolda büyük bir sebat, özveri ve kararlılıkla ilerlemeye devam ediyor. Bu yolda en büyük güç ve ilham kaynağı olmaya hep devam edecek olan İbrahim yoldaşın azim ve cesaretini kuşanan yüzlerce şehit yoldaşımızın anısı ve mücadelesi kanıttır ki, yoldaşın kavgası kesintisiz bir biçimde sürdürülüyor.
Bu yürüyüşümüz bundan önce olduğu gibi bundan sonra da nice engelleri aşacak, yenilgilerden geçecek, fırtınalar atlatacak, büyük bedeller ödeyecek, ihanetleri ve soluksuz kalanları görecek, ama sonuçta menzile ulaşacaktır. Bu bilimsel inancı ülkemiz topraklarına eken ve bizlere aşılayan İbrahim Kaypakkaya yoldaş, şanlı devrim yürüyüşümüzde kutup yıldızımız olmayı daima sürdürecektir.
Ülkemiz devrimine ilişkin geliştirdiği temel tezlerin, her geçen yılın ardından geçerliliğini korumasıyla meşalemiz olmaya devam eden İbrahim Kaypakkaya; komünizme sonsuz inancın, devrim mücadelesine tereddütsüz atılmanın, savaşta tükenmeyen ısrarın, azim ve kararlılıkta dayanıklılığın, özveri ve cesarette üstünlüğün, direnişte tavizsizlik ve baş eğmezliğin sembolü olarak kavgamızın bütün alanlarında yaşıyor.
Türkiye devrimine tuttuğu ışık, proleter dünya devrimi mücadelesi açısından, bilhassa içinde bulunduğumuz bölgede önemli bir hamle niteliği taşıyordu. Bugün MLM ideolojinin rehberliğinde dünyanın dört bir köşesinde iktidar yürüyüşü sürdüren yoldaşlarımızın kavgasında; ülkemiz devrimindeki komünist önder rolü, mücadele yaşamı ve direnişi nedeniyle ayrıcalıklı bir yere sahip olarak yaşıyor İbrahim Kaypakkaya.
Önder yoldaşımız, emperyalizme, faşizme ve her türden gericiliğe karşı işçiler, köylüler, emekçiler, ezilenler, yoksullar tarafından yürütülen bütün savaşlarda, mücadelelerde ve direnişlerde yaşıyor.
İbrahim Kaypakkaya; umudun yitirilmediği, kavganın bitirilmediği, mücadeleden dönülmediği, silahların gömülmediği, barikatların yıkılmadığı, direnişten kaçılmadığı, düşmandan korkulmadığı, teslimiyetin sokulmadığı bütün alanlarda yaşıyor.
İbrahim Kaypakkaya, ardından bayrağı devralarak can bedeli bu mücadeleye kendisi gibi korkusuzca atılan Dilek Polat gibi nice yoldaşları hep var olduğu, zafer elde edilene kadar da var olacağı için, hep yaşayacak.

ÖNDERİMİZ İBRAHİM KAYPAKKAYA ÖLÜMSÜZDÜR!
18 MAYIS’LAR İBRAHİM’LERİN DOĞUM GÜNÜDÜR!
KAHROLSUN EMPERYALİZM, FAŞİZM VE HER TÜRDEN GERİCİLİK!
BÜTÜN DEVRİM ŞEHİTLERİNİN HESABINI MUTLAKA SORACAĞIZ!
YAŞASIN İBRAHİM KAYPAKKAYA’NIN KURUCUSU OLDUĞU PARTİMİZ TKP/ML!
YAŞASIN HALK ORDUSU TİKKO VE GENÇLİK ÖRGÜTÜMÜZ TMLGB!
YAŞASIN MARKSİZM-LENİNİZM-MAOZİM’İN IŞIKLI YOLU!
YAŞASIN HALK SAVAŞI!

TKP/ML MKSB
Mayıs 2006