Hataları düzeltin ve Partiyi güçlendirin!
ABD-Marcos rejimine karşı mücadelede Filipin halkının geniş kitlelerini birleştirin ve onlara önderlik edin!
Halkın demokratik devrimini ilerletin!
FKP Merkez Komitesi | Filipinler Komünist Partisi
26 Aralık 2023
Filipinler Komünist Partisi Merkez Komitesi, sınırsız devrimci canlılık, iyimserlik ve sevinçle dolu olarak, 55. yıldönümü vesilesiyle Parti’nin tüm üyelerine en sıcak militan selamlarını sunar. Bugün, Partinin ve tüm devrimci güçlerin geçtiğimiz yıl boyunca anti-emperyalist, anti-feodal ve antifaşist mücadelelerde halkı bilinçlendirme, örgütleme ve harekete geçirmede ve halkın demokratik devrimini ilerletmede elde ettiği başarıları kutlayalım. Aynı zamanda, zayıflıklarımızı, eksikliklerimizi ve hatalarımızı düzeltmek ve üstesinden gelmek için özeleştiri yapalım ve önümüzdeki yıl daha da büyük adımlar atalım.
Geçtiğimiz 16 Aralık’ta birinci ölüm yıldönümünü andığımız FKP Merkez Komitesinin kurucu başkanı Ka Jose Maria Sison’u saygıyla analım. Benito Tiamzon, Wilma Austria, Julius Giron, Mariano Adlao, Jorge Madlos, Menandro Villanueva, Antonio Cabanatan, Dionisio Micabalo, Eugenia Magpantay, Alfredo Merilos, Dennis Rodina, Agaton Topacio, Randall Echanis’e saygılarımızı sunalım, Rosalino Canubas, Sandra Reyes, Ezequiel Daguman, Emmanuel Fernandez, Rolando Leyson Jr, Helenita Pardalis, Rogelio Posadas, Jude Fernandez, Josephine Mendoza ve Filipin halkının ve Filipin devriminin tüm kahramanları ve şehitleri. Yaşamları boyunca büyük fedakarlıklarda bulundular ve Filipin halkının ulusal ve toplumsal kurtuluş davasına paha biçilmez katkılar sağladılar.
Parti, Ka Joma’nın mirasına sonsuza kadar değer verecektir. Ka Joma elli yılı aşkın bir süre boyunca Filipin devriminin yorulmaz bir işçisi oldu ve onun tükenmez bir meşalesi olarak hizmet etti. Marksizm-Leninizm-Maoizm teorisini Filipin toplumunun somut koşullarına uygulayarak ve Filipin devriminin stratejisini, taktiklerini ve görevlerini ortaya koyarak daha da zenginleştirdi. Ka Joma’nın çalışmaları, devrimci ve demokratik güçler için ulusal demokratik devrimi tam zafere taşımada önemli bir rehber olmaya devam edecektir.
Filipinler Komünist Partisi Merkez Komitesi, Filipin halkının ulusal demokrasi davasına ve sosyalist perspektifine özveriyle hizmet etmeye devam eden tüm proleter kadroların ve Parti üyelerinin fedakarlıklarını takdirle karşılamaktadır. İşçi sınıfının ve tüm emekçi halkın davasına ellerinden gelen her şeyi verme komünist ruhuyla dolu olan bu insanlar, sorumluluk alanlarında devrimi ilerletmek için tüm dağ gibi görevleri omuzlamaktadırlar.
Geçtiğimiz birkaç yıl içinde Parti saflarına katılan ve uzun soluklu mücadelemize muazzam bir enerji katan binlerce genç kadroya devrimci selamlarımızı iletiyoruz. Birçoğunuz şu anda Parti’nin merkez organlarının üyeleri, Yeni Halk Ordusu’nun komutanları ve siyasi komiserleri ve hem şehirlerde hem de kırsalda devrimci kitle hareketinin liderleri olarak önemli liderlik görevlerini yerine getiriyorsunuz. Geniş işçi ve köylü kitleleri arasında derin köklere sahip olan Filipinli komünistlerin genç kuşağı, Filipin devrimini geleceğe taşımak için sonsuz bir kararlılık sergilemektedir.
Kuruluş yıldönümümüzü andığımız bu vesileyle Merkez Komite, ulusal baskıya ve saldırı savaşlarına karşı militan bir direniş yürüten dünyanın dört bir yanındaki tüm anti-emperyalist, ilerici ve demokratik güçlerle dayanışmasını genişletmektedir. Dünyanın dört bir yanında Marksizm-Leninizm-Maoizm’i ülkelerinin somut koşullarına uygulayan ve geliştiren, kurtuluş ve sosyalizm mücadelesinde işçi ve emekçi halklara önderlik eden tüm proleter sınıf kardeşlerimize kardeşçe selamlarımızı iletiyoruz.
Küresel kapitalist sistemin süregelen krizinin ortasında, tekelci kapitalizm ya da emperyalizm, milyonlarca işçi ve emekçiye yönelik baskı ve sömürünün giderek kötüleşen biçimlerine ve kârı azamileştirmek için çevrenin yağmalanmasına devam etmektedir. Hem sanayi kapitalizminin merkezlerindeki hem de geri kalmış, yarı sömürge ve yarı feodal ülkelerdeki işçi ve emekçi kitlelerin çoğunluğu için daha da kötüleşen sosyoekonomik koşullara yol açmaktadır. Tekelci kapitalistler savaşları ve silahlı çatışmaları kışkırtıyorlar. Proletarya önderliğindeki devrimci direnişin yükselişini engellemek ya da geri püskürtmek için faşizmi teşvik etmeye devam ediyorlar. Geçtiğimiz yıllar yaygın toplumsal huzursuzluklara, işçilerin ve diğer emekçi halkların yükselen direniş düzeylerine tanıklık etti.
Küresel kapitalist sistem kriz içinde debelenmeye devam ederken, Filipinler’deki yarı sömürge ve yarı feodal sistemin can çekişen durumu daha da kötüleşmeye devam ediyor. İç ekonomik ve siyasi kriz, başta yaşam standartları hızla kötüleşen işçiler, köylüler ve diğer emekçi halklar olmak üzere Filipin halkına, yoğunlaşan emperyalist baskı ve yağma altında tarifsiz acılar getirmektedir. Devlet terörü ve siyasi baskı, ABD emperyalistlerinin açık desteğiyle yoğunlaşmaya devam ediyor. Ağır koşullar her geçen gün daha fazla insanı siyasi ve ekonomik hakları için militanca ve kolektif olarak mücadele etmeye ve ulusal demokratik özlemlerine ulaşmak için devrimci direniş göstermeye itmektedir.
Filipinler Komünist Partisi, Filipin halkının işçilerine ve geniş kitlelerine önderlik etmeye kararlıdır. Parti, son 55 yılın tüm devrimci başarıları üzerine inşa edilirken, esas olarak ampirizm biçimindeki öznelciliğin ideolojik, politik ve örgütsel alanlarda kritik hatalara ve eğilimlere, zayıflıklara ve eksikliklere yol açtığını, bunun da son birkaç yılda büyümesini ve halkın demokratik devriminin daha da ilerlemesini engellediğini kabul etmektedir. Bu hataların üstesinden gelmek ve bunları reddetmek için Merkez Komite tüm Partiyi Marksizm-Leninizm-Maoizm ve Ka Joma tarafından açıklanan Partinin temel ilkeleri temelinde bir düzeltme hareketi yürütmeye çağırır.
Düzeltme hareketinin amacı, Parti kadrolarının teorik bilgilerini ve devrimci pratiklerini yükselterek Partiyi daha da güçlendirmek; geçmiş deneyimleri eleştirel bir şekilde özetlemek ve dersler çıkarmak ve Filipinler’deki halk savaşı teorisini daha da zenginleştirmek için Marksizm-Leninizm-Maoizm kavrayışlarını güçlendirmek; öznelciliği ve hatalı politika ve uygulamaları reddetmek; Parti kadrolarının ve devrimcilerin devrim davası için savaşma ve fedakarlık yapma kararlılığını yükseltmek için özeleştiri yapmaktır.
Parti kitleler arasında derin ve geniş kökler salmaya devam etmektedir. Halk savaşını ve ulusal demokratik devrimi tam bir zafere doğru ilerletme yolunda milyonlarca Filipinliyi yönetmek gibi büyük bir görevi omuzlamak için önümüzdeki yıllarda saflarını birkaç kat genişletmeye kararlıdır.
I. Kötüleşen koşullara ve savaşlara yol açan emperyalist kriz
Dünya kapitalist sistemi kargaşa içindedir. Dünyanın dört büyük çelişkisini; – kapitalist ülkelerdeki tekelci sermaye ile proletarya arasındaki; rakip emperyalist güçler arasındaki; emperyalist güçler ile ezilen halklar ve uluslar arasındaki; ve emperyalist güçler ile ulusal egemenlik ve sosyalist talepler iddiasındaki ülkeler arasındaki çelişkileri- şiddetlendirmektedir. 2020’deki küresel kilitlenmenin ardından bocalamaya devam ediyor.
Geçen yılki büyüme sıçramalarına rağmen, tüm dünya borç ve ekonomik sıkıntı içinde yuvarlanırken, uzun süreli durgunluk ve gerileme yoluna geri döndü. Ekonomik kriz koşulları siyasi çatışmalara ve savaşlara yol açıyor. ABD’nin başını çektiği emperyalist güçler Doğu Avrupa ve Orta Doğu’da sıcak savaşlar yürütmeye devam ederken, dünyanın diğer bölgelerinde de yeni savaşların fitilini ateşlemekle tehdit ediyor. Farklı ülkelerde, ezilen ve sömürülen sınıflar arasında yaygın bir toplumsal huzursuzluk yaşanmakta, bu da kötüleşen sömürü ve emperyalist baskı koşullarına karşı halkın silahlı ve silahsız direnişinde patlamalara yol açmaktadır.
Küresel tekelci kapitalist sistem sürekli bir sarmal halinde krize doğru sürüklenmektedir. On buçuk yılı aşkın bir süredir dünya ekonomisi genelleşmiş ve uzun süreli bir durgunluk halindedir.
Dev bankaların ve tüm ekonomilerin çöküşüne tanıklık eden 2008-2009 mali ve ekonomik krizi, tekelci kapitalizmin emek sömürüsü ve doğal kaynakların yağmalanmasından, ahlaksız finansal spekülasyonlardan (dotcom, emlak, konut) ve devasa borç harcamalarından elde ettiği karları sürekli olarak arttırma çabalarının önceki döneminin (1991’deki çöküşünün ardından eski Sovyetler Birliği’nin [pazarının çn.] açılması ve Çin’in 2001’de dünya kapitalist sistemine tam olarak entegre olmasıyla başlayan) tükenişine işaret ediyordu. Önde gelen kapitalist hükümetler tarafından enjekte edilen devasa miktarlardaki para (birkaç trilyon doları bulan niceliksel gevşeme fonları olarak adlandırılan) o zamandan beri tekelci kapitalist kârların genişlemesini sürdürmekte başarısız oldu. ABD ve diğer önde gelen endüstriyel kapitalist ülkelerin ekonomileri önceki büyüme seviyelerine geri dönemedi.
2020’deki ekonomik pandemi kilitlenmesi, ulusötesi şirketlerin tedarik, üretim ve ticari zincirlerinde büyük kesintilere yol açarak yüz milyonlarca işçi ve emekçinin sosyoekonomik sıkıntıya düşmesine neden oldu. Bu durum, tüketimi artırmak, şirket kârlarını desteklemek ve finansal piyasaları beslemek için büyük miktarda devlet fonunun harcanmasını haklı çıkarmak için kullanıldı. Bu durum 2020’de ekonomileri ayakta tuttu ve 2021-2022’de ekonomik büyümenin toparlanmasına neden oldu, ancak aynı zamanda geçtiğimiz yıl küresel ekonomiye ağırlık veren dev bir borç patlaması ve yüksek enflasyonla sonuçlandı. Küresel borç 2023’ün 1. çeyreğinde 397 trilyon dolara ulaşarak küresel GSYH miktarından %349 daha fazla oldu.
ABD ekonomisi son 15 yılda uzun süren yavaş büyüme sürecinde yalpaladı. ABD’nin yıllık ekonomik büyümesi 1961-1990 döneminde ortalama %3,62 iken, 1991-2008 yılları arasında %2,99’a düşmüş ve o tarihten bu yana da %1,69’a gerilemiştir. ABD ekonomisi 2020 yılında %2,3 oranında küçüldükten sonra %5,8 oranında toparlanmış ancak geçen yıl %2,1’e gerilemiştir. ABD federal borcu 33 trilyon doların üzerinde ve Biden hükümetinin borç tavanı yasasını 2025’e kadar askıya almasının ardından daha da artması bekleniyor.
Alman ekonomisi (Avrupa’nın en büyüğü) 2022’nin son çeyreğinden 2023’ün ilk çeyreğine kadar resesyona girmiştir (%0.3 daralma). Mayıs ayında tekrar resesyona girdi ve önümüzdeki yıl tekrar resesyona girmesi bekleniyor. İngiltere ve Fransa, bu yıl için %0,6’lık yavaş ekonomik büyüme oranlarına ilişkin benzer tahminlerle resesyona yakındır. Japonya uzun süreli durgunluk içinde kalmaya devam ediyor. 1961-1979 döneminde ortalama %7.29, 1980-2000 döneminde %2.91 ve 2001-2007 arasında %1.45 olan Japon büyümesi 2008’den bu yana ortalama sadece %0.27 olarak gerçekleşmiştir. 2020’de %4,28’e geriledikten sonra 2021 ve 2022’de sırasıyla sadece %2,14 ve %1,03 oranında büyümüştür. Bu yıl sadece %0,4 oranında büyümesi beklenmektedir.
Çin geçen yıl sadece %2,99 oranında büyüyerek 2000-2019 yılları arasındaki %9’luk büyüme ortalamasının çok uzağında kalmıştır. Halihazırda emlak balonunun patlaması tehdidiyle karşı karşıyadır. Çin’in en büyük emlak geliştiricilerinden biri olan Evergrande Group, 300 milyar dolarlık borcunu ödeyemeyerek iflasını açıklamış, bunu Kasia, Fantasia ve Shimao Group gibi diğer büyük şirketlerin benzer iflasları izlemiştir. Ayrıca Çin’e yüz milyarlarca dolar borcu olan ülkeler de büyük borç temerrütleri tehdidiyle karşı karşıya.
ABD’de ve diğer kapitalist ülkelerde, işçiler ve emekçiler kitlesel işsizlik ve düşük ücretlerin yanı sıra evsizlik, açlık, yüksek sağlık hizmetleri maliyetleri, öğrenci borçları ve daha fazlası gibi diğer sosyal hastalıklardan muzdariptir. Milyonlarca beyaz olmayan insan ve göçmen işçi ırkçılığın yanı sıra dini bağnazlık ve faşizmden muzdariptir. Kitlesel silahlı saldırılar her gün insanların hayatlarını tehdit ediyor.
Ekonomik olarak geri kalmış, yarı sömürge ve yarı feodal ülkeler, özellikle Asya-Pasifik, Latin Amerika, Orta Doğu ve Afrika’da olmak üzere dünyadaki ülkelerin çoğunluğunu oluşturmaktadır. Hükümetler yüksek ithalat maliyetlerinden kaynaklanan ticaret açıklarını kapatmaya çalıştıkça kamu borçları da artmaya devam etmektedir. Gelişmekte olan ülkeler olarak adlandırılan ülkelerde hükümet gelirlerinin ortalama %20’si borç servisine gitmektedir. Bu ülkelerin %60’ı, 2022’deki Sri Lanka fiyaskosuna benzer şekilde, borç ödemelerinde temerrüde düşmenin eşiğindedir.
Geri kalmış ekonomilerdeki işçiler, köylüler ve emekçi halk, kronik kitlesel işsizlik, kölece ücretler, topraksızlık, evsizlik, yüksek sağlık ve sosyal hizmet maliyetleri ve siyasi baskı gibi benzer sosyal sorunlarla karşı karşıyadır.
Servet giderek birkaç multimilyarderin elinde toplandıkça toplumsal eşitsizlik daha da kötüleşmeye devam ediyor. Toplam serveti 12.2 trilyon dolar olan 2,640 milyarder bulunmaktadır ve bunların %75’i sadece beş ülkede (ABD, Çin, Hindistan, Almanya ve Rusya) bulunmaktadır. ABD’de 724 milyarder bulunmaktadır ve bunların en büyük 400’ünün toplam serveti 4,5 trilyon dolardır. En tepedeki 20 kişi geçen yıl servetlerini %20-30 oranında daha arttırmıştır.
Dünya kapitalist ekonomisi, kapitalist aşırı üretim ve düşen kar oranlarının çözülemez krizi tarafından geri çekilmeye devam ediyor. Petrol, elektronik (yarı iletkenler), tahıl ve diğer metalar dahil olmak üzere başlıca metalarda üretim fazlası var. Kapitalist rekabet ve üretimdeki anarşi, dünya kaynaklarının dizginsiz bir şekilde yağmalanmasına, kapitalist kirliliğe, çevrenin tahrip edilmesine, iklim krizine ve dünyanın büyük bölümünü kasıp kavuran iklim felaketlerinin (yangınlar ve seller) artan sıklığıyla vurgulanan biyolojik çeşitlilik kaybına yol açmaya devam etmektedir. Tekelci kapitalizm, kapitalist güçler arasında artan ekonomik rekabet ve siyasi çatışma anlamına gelmektedir. ABD, dünyanın geri kalanına liberalleşmeyi dayatırken, ABD’li üreticileri destekleyen ticaret ve sanayi politikaları ve yarı iletkenleri, yeşil enerji endüstrisini ve diğerlerini teşvik etmek için doğrudan devlet yatırımları ile giderek daha korumacı hale gelmiştir.
Büyük emperyalist güçler arasındaki savaş tehditleri, esas olarak ABD’nin hegemonyasına yönelik meydan okumalar karşısında küresel hakimiyetini agresif bir şekilde ileri sürmesinden kaynaklanarak artmaya devam etmektedir. Askeri harcamalara büyük miktarda kaynak aktarılmaktadır. Geçtiğimiz yıl savunma harcamaları 2.24 trilyon dolara yükselerek rekor kırmıştır (bir önceki yıla göre %3.37 artış). ABD, Çin ve Rusya tüm harcamaların %56’sından fazlasını ve tüm ihracatın %61’ini gerçekleştirmiştir.
ABD-NATO askeri ittifakı tarafından piyon olarak kullanılan Ukrayna’da 20 aydan uzun bir süredir ABD ve Rusya arasında bir vekalet savaşı devam ediyor. Rusya 2022 yılında 81.7 milyar dolar harcadı ve askeri fabrikalarındaki üretimi arttırmak için 2023 yılında 120 milyar dolar, 2024 yılında ise 132 milyar dolar harcamaya hazırlanıyor. ABD Ukrayna’ya 44,2 milyar doları askeri yardım olmak üzere 75 milyar dolar yardımda bulunmuş ve bu da silahlı çatışmanın uzamasına neden olmuştur. Lockheed Martin, Raytheon, Northrop ve Boeing’in başını çektiği Amerikalı silah üreticileri, Ukrayna’daki savaştan en büyük kazancı elde etti.
Aynı zamanda ABD, 7 Ekim’den bu yana 19,000’e yakın kişinin ölümüne neden olan Gazze şeridindeki Siyonist bombardıman ve işgali desteklemek için İsrail’e 14.5 milyar dolarlık askeri yardım paketini uzatmaya hazırlanıyor. ABD’nin İsrail’e verdiği desteği arttırması, İran ve Ortadoğu’da bağımsızlık iddiasında olan diğer ülkelere karşı petrol kaynaklarını kontrol etme çabasının bir parçasını oluşturuyor. ABD’nin Gazze’de ateşkes için yükselen küresel talebi desteklemeyi reddederek İsrail bombardımanının devam etmesini desteklemesi onu dünyanın geri kalanından izole etti.
ABD ayrıca emperyalist rakibi Çin’in genişlemesini engelleme stratejisi doğrultusunda Asya-Pasifik bölgesinde hegemonya kurma çabalarını arttırmaktadır. ABD, biri (USS Nimitz) Güney Çin Denizi’nde diğeri (USS Ronald Reagan) Japonya’da olmak üzere iki uçak gemisi saldırı grubu konuşlandırdı. Tayvan’ın bağımsızlığını, Filipinlerin Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS) kapsamındaki deniz haklarını ve Kore yarımadasındaki çatışmaları körükleyerek Çin’i doğrudan askeri çatışmaya yol açabilecek saldırganlık eylemlerine kışkırtmaya çalışıyor.
ABD’nin hegemonya kurma çabası, rakiplerinin kendilerini askeri ve ekonomik ittifaklar içinde bir araya getirme tepkisiyle karşılaştı. Çin ve Rusya, Hindistan, Kazakistan, Kırgızistan, Pakistan, Tacikistan ve Özbekistan’ı da içeren bir güvenlik ittifakı olan Şangay İşbirliği Örgütü’nü güçlendirmeye devam ediyor. Çin ve Rusya ayrıca ABD dolarından bağımsız ekonomik, ticari ve mali bağlar kurma çabalarına da öncülük etmektedir. Kuzey Kore de Rusya ve Çin ile askeri ve ekonomik bağlarını güçlendirmeye devam etmektedir.
Emperyalist kriz ve çatışmalar, kapitalist ülkelerde işçi mücadelesi ve anti-emperyalist hareketlerin, yarı sömürgelerde emperyalist kontrol ve tahakkümden ulusal ve toplumsal kurtuluş ve sosyalist devrim için demokratik kitle mücadeleleri ve devrimci direnişlerin istikrarlı bir şekilde yükselmesi ve ilerlemesi için elverişli koşullar yaratmaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde Birleşik Otomobil İşçileri grevi ve Hollywood Yazarları ve Oyuncuları grevi de dahil olmak üzere büyük işçi grevleri patlak verdi. Avrupa’da ulaşım işçileri İtalya, İspanya ve İngiltere’de grevler düzenledi. İngiltere’de sağlık çalışanları, Almanya’da tren işçileri ve kamu çalışanları ve diğerleri de büyük grevler gerçekleştirdiler. Filistinlilere yönelik ABD-İsrail soykırımına karşı dünya çapında birkaç milyon kişinin katıldığı tarihi kitlesel gösteriler ve yürüyüşler gerçekleştirildi.
Devrimci silahlı mücadeleler dünyanın farklı bölgelerinde şiddetlenerek devam ediyor. Filistinli devrimci güçler, ABD destekli Siyonist İsrail’in Gazze’deki acımasız bombardıman ve soykırımına karşı anavatanlarında gerilla savaşı yoluyla güçlü bir silahlı direniş yürütmektedir. Myanmar’da etnik ordular faşist Tatmadaw cuntasına karşı savaşıyor ve geçtiğimiz birkaç ay boyunca gerilla saldırıları gerçekleştirdiler. Hindistan, Türkiye, Kürdistan, Kolombiya, Filipinler ve diğer ülkelerde de komünist partilerin önderlik ettiği devrimci silahlı mücadeleler yaşanmaktadır.
II. Yarı sömürge ve yarı feodal sistemin akut krizi giderek yükselen bir direniş yaratmaya devam ediyor
Filipinler’deki egemen yarı sömürge ve yarı feodal sistemin krizi daha da ağırlaşmaya devam etmekte ve halkın sırtına daha büyük yükler bindirmektedir. Bu kriz, özünde küresel kapitalist sistemin kriziyle bağlantılı olarak süregelen ekonomik gerileme ve yönetici klik içindeki iç çekişmelerin damgasını vurduğu siyasi krizin hızla keskinleşmesi, ABD-Marcos rejiminin iktidara geleli henüz bir yıldan fazla bir süre olmasına rağmen tecrit edilmesi ve demokratik ve yurtsever güçlerin istikrarlı bir şekilde güç toplamasıyla belirginleşmektedir.
Üretimde (hem imalat hem de tarım) yavaşlamaya yol açan yerel üretici güçlerde yaygın bir yıkım söz konusudur. Bu durum yaygın işsizlik, tüketim için ithal mallara daha fazla bağımlılık ve artan fiyatlarla sonuçlanmaktadır.
Ülke hala bağımsız ulusal sanayilerden ve halkın temel ihtiyaçlarını üretme kapasitesinden yoksundur. Yerel üretim sürekli olarak ithalata bağımlı kalmakta ve esas olarak tekelci kapitalist uluslararası montaj hattının, diğer adıyla “küresel değer zincirlerinin”, ham tarım ürünlerinin ve maden cevherlerinin bir parçası olarak yarı işlenmiş malların ihracatına yönelik olmaya devam etmektedir. İhracat-işleme bölgeleri, esas olarak daha önce ithal edilen ve çok az katma değerle yeniden ihraç edilen bileşenlerin yarı-işlenmesi (esas olarak montaj veya elle kontrol) için merkezler olarak hizmet vermektedir.
Geçmiş rejimler ve mevcut Marcos rejimi tarafından desteklenen bu ithalata bağımlı ve ihracat odaklı sistem, şimdi küresel ekonomik gerilemenin ağır sonuçlarına katlanmak zorunda. Filipin ekonomik krizi önümüzdeki yıl hızlanacak ve derinleşecektir. Son iki yılda ticaret hacminde, arz fazlası ve üretimdeki yavaşlama nedeniyle küresel ticaretin yavaşlamasını yansıtan istikrarlı bir düşüş yaşandı. Filipin yarı-işlemlerinin büyük bölümünü oluşturan elektronik bileşenlerin ihracatı yılın başından bu yana istikrarlı bir şekilde düşmektedir.
Marcos ve ekonomi yöneticilerinin milyarlarca dolarlık yabancı yatırım “vaatleri”, Filipinler’deki doğrudan yabancı yatırımların 2021’de 11,9 milyar dolardan 2022’de 9,2 milyar dolara düştüğü ve 2023’ün ilk üç çeyreğinde %15,3 oranında düşmeye devam ettiği gerçeğini gizleyemez. Bazı yabancı şirketler operasyonlarını Filipinler’den işgücü maliyetlerinin daha da düşük olduğu diğer ülkelere kaydırdı.
Gerçek bir toprak reformu yapılmadığı için, yerel gıda tedarikine yönelik tarımsal üretim küçük ölçekli ve geri kalmıştır. Yüksek gübre, tarım ilacı ve yakıt fiyatları nedeniyle üretim maliyeti artmaya devam etmektedir. Yüksek toprak kirası maliyetleri ve diğer feodal ve yarı feodal sömürü biçimleri köylülerin gelirlerini azaltmakta, bu da yaygın kırsal yoksulluk ve açlığa yol açmaktadır. Pirinç, soğan, sarımsak ve diğer tarım ürünlerinin aralıksız ithalatı ve kaçakçılığı, köylü kitlelerinin ve Filipin halkının geri kalanının yükünü arttırmaktadır.
Daha da kötüsü, verimli tarım arazilerinin büyük bir bölümü, yabancı sermaye kullanan büyük burjuva kompradorlar tarafından emlak ve diğer amaçlar için dönüştürülmektedir. Muhafazakar hükümet tahminlerine göre son on yılda en az 620 bin hektar sulu tarım arazisi dönüştürmüştür. Bu durum milyonlarca köylü ailesinin geniş çaplı ekonomik yerinden edilmesine ve kırsal kesimde yoksulluğun artmasına yol açmıştır.
Ülke, ticaret ve hükümet harcamalarını karşılamak için borca daha da bağımlı hale geldi. Ekim ayında 14.48 trilyon Peso olan kamu borcunun önümüzdeki yıl 15.84 trilyon Peso’ya ulaşması bekleniyor. Kamu borç servisi sürekli artmaktadır. Bu tutar 2024 yılında 1,91 trilyon Peso, 1,24 trilyon anapara ödemesi ve 670,5 milyar faiz ödemesinden oluşacak ve ulusal bütçenin %11,6’sını oluşturacaktır (2020’deki %9,7’ye kıyasla daha yüksek).
Temel endüstrilerin eksikliği nedeniyle Filipin halkı kronik kitlesel işsizlikten muzdariptir. İşsizlikle ilgili hükümet verileri, aldatıcı istatistiksel sihirbazlık yoluyla gerçek kitlesel işsizlik oranını her zaman olduğundan düşük göstermektedir. Son 18 yılın en düşük işsizlik oranı olduğu iddia edilen Ekim 2023’teki %4,2’lik işsizlik oranı eleştirel bir şekilde reddedilmelidir. Aslında, yaklaşık 39,46 milyon kişi (ya da 49,89 milyonluk işgücünün %79,1’i) ya tamamen işsizdir (2,1 milyon) ya da ev işçisi (2 milyon), kendi hesabına çalışan (13,3 milyon), aile tarafından işletilen çiftliklerde işveren (1,3 milyon), aile işçisi (3,1 milyonu ücretsiz, 120.000’i ücretli) ve kayıt dışı işyerlerinde çalışan olarak zar zor istihdam edilmektedir.
Akut işsizlik sorunu nedeniyle, milyonlarca Filipinli ev işçisi, bakıcı, hemşire, inşaat işçisi ve uluslararası nakliye şirketlerinin mürettebatı olarak yurtdışında iş aramak için sıraya giriyor. Bu kişiler, gelirlerini ve birikimlerini dolandıran suçlu işe alım ajanslarının ve hükümet bürokratlarının savunmasız hedefleridir. Birçoğu insanlık dışı çalışma koşulları ve ağır devlet harçlarının yanı sıra ailelerinden ayrı kalmanın getirdiği sosyal maliyetlerden de muzdarip.
Büyük işsizler ordusu ücretleri aşağı çekmektedir. Filipinli işçiler köle benzeri ücretlerden muzdarip. Ülke genelinde 341 ile 610 Peso arasında değişen ücretler, yakıt, gıda ve diğer temel mal ve hizmetlerin artan fiyatları nedeniyle 1,188 Peso (Kasım ayı itibariyle) olduğu tahmin edilen beş kişilik bir ailenin günlük ihtiyaçlarını karşılamak için son derece yetersizdir.
Filipinli işçiler ve emekçi halk kitleleri Covid-19 karantinasından bu yana yaşam standartlarındaki keskin düşüşü henüz tam olarak atlatabilmiş değil. Düşük ücretler, işsizlik, gelir veya tasarruf eksikliği ve artan fiyatlar nedeniyle sosyoekonomik koşulları keskin bir şekilde kötüleşmeye devam ediyor. Filipinlilerin çoğunluğu yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Filipin ekonomisinin kalan köşelerine nüfuz etmeye çalışan yabancı kapitalistler tarafından milyonlarca kişi topraklarından ve geçim kaynaklarından mahrum bırakılıyor.
Yaygın yoksulluk ve açlığın ortasında Filipin halkının iktidardaki Marcos-Duterte kliğine olan nefreti artmaya devam ediyor. Marcos Jr, diktatör babası Marcos Sr’ın 1972-1986 yılları arasındaki sıkıyönetim döneminde biriktirdiği tahmini 10 milyar dolardan fazla yağmalanmış servetten faydalandığı ve miras aldığı için kendisinden nefret eden Filipin halkının geniş kitlelerinden izole edilmiş durumda. Jet-set ve lüks yaşamı ve yüzsüz yolsuzluğu nedeniyle daha fazla öfke uyandırıyor. Maharlika Fonu aracılığıyla 550 milyar dolarlık kamu fonu Marcos’un kontrolü altına girecek ve özel yatırımlara yönlendirilerek ahbap çavuş kapitalizmini görülmemiş seviyelere çıkaracak. Filipin halkının geniş kitleleri Marcos’tan daha çok Malacañang’da düzenli olarak verdiği yemekli partiler ve 2024 yılında yapacağı yurtdışı gezileri için 1.1 milyar doları çarçur etme planı nedeniyle nefret etmektedir.
Marcos rejimi, ABD emperyalizmine boyun eğmesi ve Çin’e el pençe divan durması nedeniyle Filipin halkından da keskin bir şekilde izole edilmiştir. Marcos, ABD’nin emperyalist rakibi Çin’in askeri ve ekonomik büyümesine karşı koymak amacıyla Filipinler ve Asya-Pasifik bölgesindeki hegemonyasını pekiştirme yönündeki saldırgan hamlesinde, hükümetinin bir piyon olarak kullanılmasına izin vermiştir.
Marcos yönetimindeki Filipinler, ABD ile Çin arasında yükselen askeri çatışmanın girdabına giderek daha fazla sürükleniyor. Marcos, iktidara gelmesinden bu yana geçen bir yılı aşkın sürede, ABD’nin, Geliştirilmiş Savunma İşbirliği Anlaşması (EDCA) uyarınca Filipinler Silahlı Kuvvetleri (FSK) kampları içinde “mutabık kalınan yerlerde” en az dört askeri tesis daha inşa etmesine (önceki beş tesise ek olarak) izin verdi. Bu tesisler ABD füzeleri için fırlatma sistemleri inşa etmek ve ABD’nin Çin’i “birinci ada zincirinde” askeri güçleriyle çevreleme stratejisine uygun olarak silah stoklamak ve konuşlandırmak için kullanılabilir.
ABD’nin Filipinler’deki askeri müdahaleciliği geçtiğimiz yıl ABD’nin askeri faaliyetleri ve savaş tatbikatları çılgınlığı ile arttı. ABD önümüzdeki yıl ülkede 500’den fazla savaş oyunu ve askeri tatbikat gerçekleştirecek. ABD tarafından kışkırtılan Filipinler, Japonya ve Fransa ile “ziyaretçi güç anlaşmaları” yaparak ABD’nin bu askeri müttefiklerinin ülkedeki ve bölgedeki varlıklarını arttırmalarına izin vermeye hazırlanıyor.
ABD askeri danışmanları tarafından kışkırtılan FSK ve Filipin Sahil Güvenliği, ABD gözetleme uçakları ve insansız hava araçlarının uçuşlarıyla desteklenen Kalayaan Adalar Grubu’ndaki Filipin ileri karakoluna defalarca “ikmal misyonları” düzenledi. Çin, Filipinler’in egemenliğini ve deniz haklarını açıkça ihlal ederek, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi içinde küçük Filipin teknelerine tazyikli su sıkarak ve çarparak giderek daha saldırgan bir tutum sergilemiştir.
Marcos hükümeti, ABD’nin diktelerini takiben, Dünya Bankası ve Asya Kalkınma Bankası kredilerini tercih etmek için Filipin Ulusal Demiryolları Güney Uzun Yolu, Subic-Clark Demiryolu ve Mindanao Demiryolu gibi projeler için Çin tarafından finanse edilen hükümet kredilerini ve sözleşmelerini iptal etti. Samal Adası-Davao Şehri Bağlantısı projesi, Chico Nehri Pompa Sulama Projesi, Yeni Yüz Yıllık Su Kaynağı (Kaliwa Barajı Projesi) ve Marikina, Parañaque, Pasig, San Juan ve Valenzuela’daki kapalı devre televizyon (CCTV) projeleri gibi Çin tarafından finanse edilen ve çoğu önceki Duterte rejimi döneminde sözleşmeye bağlanan diğer projelerin de iptal edilmesi için bir baskı var.
ABD’nin Çin’in altını oyma çabası, 1990’lardan bu yana Filipinler’de neoliberal bir politika rejimi dayatmak için iki emperyalist güç arasında uzun süredir devam eden işbirliğinin tersine çevrilmesidir; bu süreçte Çin mali oligarşisi, ABD ve Japon bankalarının yanı sıra Filipinler’deki ticari ve mali faaliyetlerini genişletebilmiş ve büyük burjuva kompradorlar ve bürokrat kapitalistler arasında kendi tabanını inşa edebilmiştir. ABD emperyalizmi, Çin sermayesine erişimi engelleyerek, egemen sınıflar arasında paylaşılan mali ganimetlerin boyutunda ciddi bir azalmaya ve rakip klikler arasındaki hizip çatışmalarının artmasına neden oldu.
Marcoslar ve Duterteler arasında çokça lanse edilen “birlik ekibinin” 2022 seçimlerine hile karıştırarak “ezici bir zafer” elde etmesinin üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçtikten sonra, egemen sınıf fraksiyonları arasındaki çatlaklar gün yüzüne çıktı ve giderek şiddetleniyor. Marcoslar ekonomik ve siyasi güçlerini pekiştirirken, Duterte’ler (ve Arroyo kliği) hızla ekonomik ve siyasi güç kaybediyor. Duterte’nin Çin ile imzaladığı büyük altyapı sözleşmelerinin iptali, milyarlarca peso değerindeki rüşvet parasının kesilmesine neden oldu. Duterte’nin en büyük yandaşı Dennis Uy’un işleri, Marcos’un yandaşları lehine hızla elden çıkarılıyor. Duterte’lerin FSK ve FUP [Filipin Ulusal Polisi, çn.] içinde önemli bir etkiye sahip olduğuna inanılsa da, Duterte’nin atadığı bazı generaller artık emekli olmuş durumda. Geçtiğimiz birkaç ay içinde Marcos-Romualdez kliği, Başkan Yardımcısı Sara Duterte’nin 550 milyon pesoluk “gizli ve istihbarat fonlarını” elinden alarak, Duterte yanlısı SMNI yayın istasyonunun imtiyazını iptal etmeye çalışarak ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Rodrigo Duterte’ye karşı sahte uyuşturucu savaşı sırasında işlenen insanlığa karşı suçlar suçlamasıyla soruşturmasına devam etmesine izin vermek için kapıları açarak Duterte’lere yönelik sivri saldırılarını artırdı.
Marcos ve Duterte klikleri arasındaki iç çatışma giderek şiddetli bir çatışmaya dönüşüyor. Filipinler Ulusal Demokratik Cephesi ile barış görüşmelerini yeniden canlandırma planları nedeniyle Marcos’u açıkça eleştiriyorlar. Yakın zamanda emekli olan Duterte’ye sadık generaller, Marcos’u devirmek ve sivil-askeri bir cunta kurmak üzere bir darbe kışkırtmak için ordunun ve büyük iş dünyasının desteğini almak üzere dolaşıyorlar. FSK Genelkurmay Başkanı darbecilerin faaliyetleri hakkında bilgi sahibi olmasına rağmen sessizliğini korumaktadır.
Marcos rejimi siyasi gücünü pekiştirmek için ABD desteğiyle ordu üzerindeki kontrolünü sıkılaştırıyor. Duterte’nin devlet terörü politikasını sürdürdü ve hızlandırdı ve şehirlerdeki ve kırsaldaki ulusal demokratik güçlere, özellikle de sendikaların ve toplum örgütlerinin üyelerine ve örgütleyicilerine karşı faşist saldırılar gerçekleştirdi. Ülke genelinde fiili sıkıyönetim hüküm sürmektedir. Bir dizi kentli yoksul topluluk ağır askeri varlık ve gözetim altına alınmıştır. FSK kırsal köyleri askeri kontrole tabi tutmakta, sokağa çıkma yasakları ve yasaklar yoluyla toplumun ekonomik ve sosyal faaliyetlerini kısıtlamakta ve “ayaklanmaya karşı koyma” adına nüfusun hareketini kontrol etmektedir.
Gerici silahlı kuvvetler, polis ve paramiliter güçler tarafından işlenen yargısız infazlar ve diğer insan hakları ve uluslararası insancıl hukuk ihlalleri kırsal kesimde hız kesmeden devam etmektedir. İnsanlar, sözde Terörle Mücadele Yasası kullanılarak artan gözetim ve kaçırma, işkence, sorgulama ve uydurma suçlamalara maruz kalmaktadır. Kırsal bölgelerdeki katliamlar FSK muharebe taburlarının operasyon birlikleri tarafından rutin olarak gerçekleştirilmektedir. Savaş operasyonları sırasında topluluklar hava bombardımanına ve topçu ateşine maruz kalmaktadır.
ABD’nin de desteğiyle bu saldırılar geçtiğimiz yıl FSK’nin Yeni Halk Ordusu’nun “kalıntıları” olduğunu iddia ettiği unsurlara karşı “son hamlesini” ilan etmesiyle birlikte daha da yoğunlaştı. Aşağı yukarı 150 tabur asker, polis ve paramiliter savaş gücü ülke genelinde YHO gerilla cephelerine karşı konuşlandırılmıştır. ABD emperyalistleri, Marcos hükümetinin devrimci silahlı hareketi sona erdirmesini ve böylece FSK’yi Çin’e karşı savaş hazırlıklarında tam olarak kullanabilmesini istiyor. ABD, devrimci hareketin halk savaşında istikrarlı ilerlemeler kaydetmek için emperyalistler arası bir savaş olasılığından nasıl yararlanabilecek bir konumda kaldığının çok iyi farkındadır.
Halka ve devrimci güçlerine karşı acımasız bir bastırma savaşı yürüten ABD-Marcos rejimi, şimdi de Yeni Halk Ordusu’nun Kızıl savaşçılarını teslim olmaya ikna etmek için “af ilanını” ve barış görüşmelerini yeniden canlandırma ön çabalarını ortaya atıyor. Parti ve devrimci güçler, Filipinler Ulusal Demokratik Cephesi aracılığıyla, adil ve kalıcı bir barışın temeli olarak ulusal demokratik davayı ilerletmek için ek bir savaş alanı olarak barış müzakerelerine katılma fırsatını memnuniyetle karşılarken, devrimci hareketin teslim olmasına neden olmak için görüşmeleri kullanmaya yönelik gerici planları da kesin bir şekilde reddetmiştir. FUDC Müzakere Heyeti, önceki anlaşmalar temelinde barış müzakerelerinin yeniden başlatılması için çaba göstermeye devam edecektir.
Egemen sistemin ekonomik ve siyasi krizinin ortasında Filipin halkı, ABD-Marcos rejimi altındaki halk karşıtı ve baskıcı ekonomik programlara, yolsuzluğa ve siyasi baskıya karşı sosyoekonomik ve demokratik haklarını savunmak için kitlesel mücadeleler yürütmeye her zaman isteklidir. Marcos rejiminin, büyük burjuva kompradorların ve büyük toprak ağalarının sınıf çıkarlarına hizmet ederek, yabancı ekonomik çıkarlara boyun eğerek, rüşvet ve kayırmacılık yoluyla geniş çaplı yolsuzluk yaparak ve yüksek yaşam tarzıyla, Filipin halkının geniş kitlelerinin yaygın yoksullaşmasından ve ezilmesinden sorumlu olduğu son derece açık hale gelmektedir.
Devlet okulu öğretmenleri, sağlık çalışanları ve hükümet çalışanları da maaş artışı talep etmek ve siyasi baskıya direnmek için protesto gösterileri düzenliyor. Öğrenciler, eğitimin daha fazla ticarileştirilmesine, devletin eğitimi terk etmesine ve kampüs baskısına karşı çıkmak için kitlesel eylemlere katılıyor. Ülkenin çeşitli bölgelerinde, yıkıcı madencilik faaliyetlerinin tecavüzüne, toprak gaspına ve arazi kullanımının dönüştürülmesine karşı çıkmak ve köylü kitlelerinin anti-feodal talepleri için mücadele etmek üzere kırsal topluluklarda kitlesel protestolar patlak veriyor.
Ayrıca ABD’nin daha fazla askeri üs ve tesis kurma hamlelerine, savaş oyunlarına ve ülkedeki artan ABD askeri varlığına karşı protesto eylemleri de var. Bunlar emperyalizme ve emperyalist savaşlara karşı uluslararası mücadele ile bağlantılıdır. Önemli sayıda insan da Gazze’deki soykırımından dolayı Siyonist İsrail’i kınayan Filistin halkıyla dayanışma protestolarına katıldı.
Kırsal kesimde, YHO birimleri Luzon, Visayas ve Mindanao’daki 14 bölgede gerilla cephelerinde devrimci silahlı mücadele yürütmeye devam ediyor. Düşmanın stratejik saldırısını boşa çıkarmaya kararlı bir şekilde devrimci silahlı mücadele yolunda sebat etmeye devam ediyorlar. Merkez Komite’nin “halk savaşının korlarını alevlendirme ve yayma” çağrısına kulak veren YHO, kitle çalışması ve askeri çalışmayı yürütüp birleştirerek kitle tabanını genişletmeye devam ediyor.
YHO’nun birçok birimi düşmanı kör ve sağır tutma kapasitesini arttırırken, sosyal araştırmalar yürütüyor, köylü dernekleri ve diğer devrimci kitle örgütleri kuruyor, halk milisleri inşa ediyor, köylü kitlelerinin daha düşük toprak kirası, daha düşük faiz oranları, çiftlik ürünleri için adil fiyatlar, daha düşük tarımsal girdi maliyetleri vb. talep etmek için antifeodal mücadeleler yürütmesine yardımcı oluyor. YHO, kitlelere üretimde yardımcı olmak, okuma-yazma, eğitim ve kültürel kampanyalar yürütmek için görevlerini yerine getirmeye devam ediyor. Partinin düşmanla mücadelede ana silahı olarak kendisini güçlendirmek amacıyla ateşli silahları ele geçirmek ve düşman birliklerini yok etmek için büyük ve küçük taktik saldırılar gerçekleştirmektedir.
III. Parti’nin başarıları ve güncel özeleştirel değerlendirme
Parti 55. yıldönümünü enerjik bir genç ve deneyimli bir savaşçının dayanıklılığıyla kutluyor. Proletaryanın komünizme kadar sınıf mücadelesi yürütme tarihsel misyonunun derin duygusuyla dolu olan Parti, sosyalist devrim ve inşanın bir sonraki aşamasına hazırlık olarak, Filipin halkının ulusal demokratik devrimini tam zafere kadar ileriye taşımak için yorulmaksızın ve her zaman gerekli tüm fedakarlığı yapmaya hazırdır.
ABD-Marcos rejimi altındaki yarı sömürge ve yarı feodal sistemin keskinleşen krizi, devrimi yürütmek için her zamankinden daha elverişli koşullar yaratmaktadır. Nesiller boyu sosyal adaletsizlik ve sınıf zulmüne maruz kalmış milyonlarca Filipinli işçi sınıfı ve emekçi halk için Parti ve devrim, parlak bir gelecek için sonsuz umutlarını temsil etmektedir. Gerçekten de, Parti’nin tohumlarının ekildiği her yerde, ezilen ve sömürülen geniş halk kitlelerinin devrimi gerçekleştirme konusundaki tükenmez kararlılığının kanıtı olarak, bu tohumlar her zaman hızla filizlenmekte ve gelişmektedir.
Parti güçlü ve sağlam kalmaya devam etmektedir. Parti’nin liderliği ve tüm üyeleri Marksizm-Leninizm-Maoizm’in kızıl bayrağı, Parti tüzüğü ve Demokratik Halk Devrimi Programı altında sıkı bir şekilde birleşmiştir. Parti, şehirleri kırlardan kuşatma stratejik hattı boyunca uzun süreli halk savaşı yürütme konusunda sıkı bir şekilde birleşmiştir.
Parti, Marksizm-Leninizm-Maoizm’i sıkı bir şekilde savunarak ve Filipinler’in somut koşullarına titizlikle uygulayarak son 55 yılda büyük başarılar elde etmiştir. Çürümüş yarı sömürge ve yarı feodal sistemi ve Filipin halkını kuşatan emperyalizm, feodalizm ve bürokrat kapitalizminin temel sorunlarını analiz etmeyi ve teşhir etmeyi başardı. Uzun süreli halk savaşı yoluyla demokratik halk devrimi programını oluşturdu ve bu programın doğruluğu, halkın bu programı kendi programı olarak benimsemeye devam etmesiyle kanıtlandı.
Parti kendisini hem bir kadro hem de kitle örgütü olarak inşa etmiştir. Kendisini Bolşevik bir partinin Leninist ilkelerinin temelleri üzerine kurmuştur. Demokratik merkeziyetçilik ilkeleri altında sağlam bir şekilde konsolide edilmiştir. Ezilen ve sömürülen işçi, köylü, yarı-proletarya ve küçük burjuvazi sınıfları arasında derin ve geniş köklere sahip on binlerce adanmış kadro ve savaşçıdan oluşmaktadır.
Egemen sınıfları yenmek ve gerici devleti yıkmak için Parti, silahlı mücadele ve ulusal birleşik cephe silahlarını kararlılıkla kullanır. Parti, siyasi iktidarı ele geçirme temel görevini yerine getirmeyi amaçlayan temel mücadele biçimi olarak silahlı mücadeleyi yürütür. Legal mücadele biçimleri, milyonlarca insanı bilinçlendirmek, örgütlemek ve harekete geçirmek ve silahlı mücadele için yaygın bir siyasi destek oluşturmak amacıyla ulusal demokratik devrimi yürütmede ikincil ama vazgeçilmezdir. Parti, kitle hareketinin yeraltı çekirdeğini inşa eder.
Parti, 29 Mart 1969’da Yeni Halk Ordusu’nu kurarak devrimci silahlı mücadeleyi neredeyse sıfırdan başlattı. Filipinler’de halk savaşı yürütmenin kendine özgü karakteristiklerini tanımladı, yurtdışındaki başarılı devrimci savaşlardan ve aynı zamanda takımadalı ve dağlık bir ülkede devrim yürütme konusundaki kendi pratik deneyimlerinden dersler çıkardı. Şu anda YHO’na elli beş yıllık kapsamlı ve yoğun gerilla savaşı boyunca, giderek derinleşen ve genişleyen bir kitle tabanıyla önderlik etmektedir.
YHO, 19. yüzyılın sonlarındaki Katipunan ve Hukbalahap’ın (1942-1945) devrimci ordularını geride bırakmıştır. Ancak YHO, ABD emperyalistleri tarafından silahlandırılan ve finanse edilen büyük ve güçlü FSK’ne göre küçük ve zayıf kalmaktadır. Yine de YHO, düşmanı parça parça yok etmek için gerilla savaşı yürütmeye ve stratejik savunmanın mevcut orta aşamasından bir sonraki aşamaya, bir sonraki stratejik aşamaya ve tam zafere doğru ilerlemek için yeterli gücü biriktirmeye kararlıdır.
Parti, FUDC’yi Parti’nin önderliğinde birleşen ve devrimci silahlı mücadeleyi ve ulusal demokratik devrimi destekleyen temel devrimci güçlerden oluşan en sağlam yeraltı birleşik cephe örgütü olarak inşa etmiştir. FUDC, ulusal birleşik cephenin tüm yelpazesinin çekirdeğidir. Filipin halkının emperyalizme karşı ulusal birliğinin inşasına yardımcı olur. Ulusal zaferin arifesinde demokratik halk hükümeti ilan edilene kadar, FUDC gerilla bölgelerinde ve üs bölgelerinde kurulan tüm siyasi iktidar organlarının tamamını temsil eder.
Parti, silahlı mücadele, devrimci kitle hareketi ve birleşik cephe yoluyla elde edilen geçmiş zaferlerden güç ve ilham alır. Aynı zamanda, geçmişteki hata ve eksikliklerden alçakgönüllülükle öğrenir, Marksizm-Leninizm-Maoizm’e sadakatini sürdürmenin araçları olarak eleştiri, özeleştiri ve düzeltme yapar. Partinin 1968’de yeniden kuruluşunun kendisi, Lav revizyonizmine ve Taruc-Sumulong çeteciliğine karşı bir düzeltme hareketinin olumlu sonucudur. 1992’de Parti, modern revizyonizmi ve halka ve devrimine büyük zarar veren ayaklanmacılık ve askeri maceracılığın hatalı çizgisini reddederek Marksizm-Leninizm-Maoizm’in doğru çizgisine geri dönmek için ikinci büyük düzeltme hareketini gerçekleştirdi.
Başarılarımızı kutlarken bile, ideolojik, siyasi ve örgütsel alanlarda uzun yıllar boyunca devam eden önemli hataların, zayıflıkların ve eksikliklerin eleştirel bir şekilde farkındayız. Bunları sağlam bir şekilde düzeltebilmek ve öznelci köklerini söküp atabilmek için bunlara işaret etmeliyiz.
Geçen yıl Partiyi sağlamlaştırmak ve daha da güçlendirmek ve halkın demokratik devrimini kapsamlı bir şekilde ilerletmek için yaptığımız çağrıdan bu yana, önde gelen Parti komiteleri ve kadroları, çeşitli öznelcilik biçimlerini, Sağ ve “Sol” hataları ve oportünist eğilimleri saptamak, düzeltmek ve aşmak için devrimci çalışma, değerlendirme, özetleme ve özeleştiri yapmaktadır.
Çalışmalar ve tartışmalar, genel olarak proleter devrimci teorinin, özel olarak da Filipin devrimi teorisinin, gelişim yasalarının ve bunların kendi çalışmaları kapsamındaki somut koşullara pratik uygulamasının zayıf bir kavrayışıyla karakterize olan birçok önder ve alt komitemizdeki düşük teorik bilgi düzeyine ve ideolojik zayıflıklara işaret etmektedir.
Öznelcilik, burjuva ve küçük burjuva sınıf görüşlerinin ve zihniyetinin Partinin farklı liderlik düzeylerine sızmasına ve yayılmasına izin veren, siyasette çeşitli Sağ ve “Sol” hatalara ve eğilimlere, örgütlenmede bürokratizme ve ultra-ademokrasiye yol açan Partinin büyük bir bölümünü etkilemiştir. Ampirizm ve dogmatizm, teori ve pratiğin birleştirilmemesinden kaynaklanan öznelci hatalardır ve hatalı fikir ve pratiklere yol açar. Ampirizm teorisiz pratiktir ve körü körüne devrim yapmaya yol açar; dogmatizm ise pratikten kopuk teoridir ve devrim yapmadan vaaz vermeye yol açar. Ampirizm şu anda Parti’deki temel öznelci hatadır ve esas olarak Sağ hatalar ve eğilimlerle sonuçlanmıştır.
Pratiğe rehberlik etmesi için devrimci teorinin incelenmesi ve uygulanması konusunda yaygın bir rehavet ve teoriyi pratikten çıkarma konusunda da çekingenlik söz konusudur. Pratiğimize rehberlik edecek Marksist-Leninist-Maoist teoriyi sağlam bir şekilde kavramadan ve teoriyi pratikten çıkarmadan, devrimci pratik daha yüksek bir aşamaya ilerlemeyecek ve durgunlaşmaya veya önceki seviyelere geri dönmeye başlayacaktır. İkinci durum, önceki bilgi, yöntem, pratik ve planlarla yetinen küçük burjuvalar ya da pratiği inceleme ve özetleme tembelliği nedeniyle daha da kötüleşir. Bu da teori geliştirmede ve değişen koşullara uygun yeni yöntem ve planlar benimsemede başarısızlığa ve pratiği daha yüksek bir düzeye çıkarma konusunda genel bir başarısızlığa yol açmaktadır.
İdeolojik çalışmalarda, 2017’den itibaren İleri Parti Kursu’nu başlatırken yaptığımız atılımlara rağmen, eğitim çalışmalarında çabaların sürdürülememesi sorunlarını gözlemledik. Lider konumundaki birçok kadro, pratik sorunların çözümünde referans olarak kullanılmak üzere klasik Marksist-Leninist-Maoist yazıları ve Parti belgelerini okuma ve inceleme çabasından yoksundur. Bazı Parti kadroları önceki bilgilerinden dolayı kendinden memnun ve kibirli hale gelmiş olup, teorik bilgilerini arttırma ve teoriyi çeşitli düzeylerde ve çalışma alanlarında deneyimlerini ve devrimci pratiklerini özetlemek için uygulama konusunda mütevazı çabalardan yoksundur.
Analizlerimizi ve politikalarımızı nesnel koşullardaki sürekli değişimlerle uyumlu hale getirmek için sosyal inceleme ve sınıf analizi yapmaya yönelik sistematik çabalar da eksiktir. Sorumlu lider komiteler, çalışmaları kapsamındaki koşulların algısal bilgisinden teori çıkarmak ve bilgi toplamak için araştırma yapma veya anket yürütme planlarından veya çabalarından yoksundur; bu da zaman zaman sorunların sığ bir şekilde analiz edilmesine ve kitlelerin somut koşullarının ve onları uyandırmanın, örgütlemenin ve harekete geçirmenin temel konularının ve yöntemlerinin sağlam bir şekilde kavranmamasına yol açmaktadır.
Diyalektik ve tarihsel materyalist bakış açısı ve yöntemi sağlam bir şekilde kavramadan, ampirizmden etkilenen yoldaşlar yalnızca hemen önlerinde olanı görme eğilimindedir ve gelişim sürecini göremezler. Zaferlerin ve ilerlemelerin yaşandığı dönemlerde, rehavete ve ukalalığa kapılırlar ve daha büyük zaferler elde etmek için devrimci pratiği ilerletmenin yolunu göremezler; bu da nihayetinde durgunluğa ve geri dönüşlere yol açar. Zorluk ve kayıp zamanlarında, sorunlar karşısında bunalır, kararlılıklarını yitirmeye başlar ve karamsarlığa ya da pasifliğe kayarlar. Birçoğu fedakârlık korkusunun üstesinden gelemez ve genellikle rahatlık ve konfor arzuları tarafından geri çekilir ve zorluklarla karşılaştıklarında kaçmaya başlarlar.
Kendinden emin ve kayıtsız olmaktan, karamsarlık ve pasifliğe, korku ve kaçışa doğru bu salınım, proleter sağlamlığın, alçakgönüllülüğün, kararlılığın, militanlığın, iyimserliğin ve cesaretin tam karşıtı olan burjuva ve küçük burjuva ya da orta köylü zihniyetinin tipik bir örneğidir.
Devrimci aygıtımızın birçok parçası küçük burjuva zihniyetinin pasıyla paslanmakta ve motorun düzgün çalışmasını engellemektedir. Aslında birkaç kırık parça, düşmanın son beş yıldaki stratejik saldırısına karşı mücadelede yaşanan büyük sıkıntıların ortasında çoktan düşmüştür. Diğer tüm aygıtlarda olduğu gibi, devrimin ilerlemesi ve hızlanması için pası temizlemeli ve kırık parçaları yenileriyle değiştirmeliyiz.
Geçtiğimiz yıllar boyunca öznelcilik, devrimci çalışmanın tüm alanlarında esas olarak Sağ, ikincil olarak da “Sol” hatalara, eksikliklere, zayıflıklara ve eğilimlere yol açmıştır.
Devrimci silahlı mücadele alanında ideolojik sübjektivizmden kaynaklanan çok çeşitli sorunlar gözlemliyoruz. Halk savaşının gelişim yolunu, özellikle de ilk aşamadan orta aşamaya ve orta aşamadan bir sonraki aşamaya geçişi kavrayamayan YHO’nın az sayıda gerilla cephesi durgunlaştı ve uzun süre eski seviyede takılıp kaldı. Bazı Parti liderleri önceki deneyimlerine güvenmiş ve devrimi dalga dalga ya da bir seviyeden diğerine istikrarlı bir şekilde ilerletmenin yolunu, dağlık araziden inişli çıkışlı tepelere, ovalara, nehir kenarlarına, kıyı bölgelerine ve şehir merkezlerine kadar gerilla cephesinin tüm genişliğine ulaşma ihtiyacını açıkça görememişlerdir.
YHO’nun kendi güvenilir gerilla üs bölgelerine ve dağ kamplarına hapsederek Parti ve YHO’nun askeri ve siyasi inisiyatifinin kapsamını ya da menzilini sınırladılar. Kendini sınırlama, gerilla birliklerinin sürekli olarak ileriye doğru hareket etme ve ilerleme ve her zaman saldırı halinde olma ihtiyacına aykırıdır. Güvenilir gerilla üs bölgeleri sonunda kitle desteğine, ikmal hatlarına veya iletişim tesislerine kolay erişimi olan birkaç “gözde” veya “konfor bölgesi” varoşa, topluluğa veya dağ kampına indirgendi.
Kendini kısıtlama ve inisiyatif kaybı askeri muhafazakarlığa yol açar, çünkü YHO’nun düşmanı vurabileceği noktalar sınırlı veya erişilemez hale gelir. Ortaya çıkan diğer sorunlar arasında istihbarat toplama, ikmal kaynakları, iletişim ve benzeri konular yer alır. YHO otoyolda kolayca pusu kuramaz çünkü ana kuvvetleri iç bölgelerde kamp kurmuştur. Baskınlar, pusular ve diğer temel taktik saldırılar düzenlemek giderek daha külfetli ve zaman alıcı hale geldi. Yıpratıcı taktik taarruzlarla (tacizler, yaptırımlar vb.) yetinmeye başladılar ve düşmanı parça parça zayıflatma ve halk ordusunu istikrarlı bir şekilde güçlendirme stratejimizin ana bileşeni olarak sürekli imha edici veya temel taktik taarruzlar düzenleme ihtiyacını gözden kaçırdılar.
Bölük büyüklüğünde veya birden fazla takım büyüklüğünde kuvvetlere sahip olan önemli sayıda gerilla cephesinde bazı Parti liderleri rehavete kapıldı ve kendilerine güvendiler. Bazı bölgelerde ya da alt bölgelerde, iki ya da daha fazla gerilla bölüğünün eğitim, kurs, uzun süreli toplantılar ya da kötü planlanmış bir taarruzun icrasını beklemek için birkaç ay gibi uzun süreler boyunca bir dağ kampında bir araya getirildiği ve kitle çalışması için daha az güç ve daha az zaman bırakıldığı aşırı güç yoğunlaşması vakaları yaşandı. Bu uzun süreli kamplar, ikmal hatlarını çalışır durumda tutmak için çok çalışmak zorunda olan örgütlü kitleler ve milis güçleri üzerinde ağır bir baskıya neden olur. Bunlar aynı zamanda gerilla disiplininin gevşemesine ve gerilla güçlerinin “sivilleşmesine” neden olmaktadır. Bazı YHO birimleri gerilla savaşçıları arasında içki içme sorunlarıyla karşılaşmıştır.
Silahlı mücadelede ilerleme kaydedilen aşamalarda, öznelcilik hatası içinde olanlar düşmanın kapasitesini küçümseme ve sadece kendi taktik zaferlerini görme eğilimindedirler. Düşmanın hala stratejik taarruzda olduğu, stratejik olarak üstün olduğu ve stratejik taarruz kampanyaları yürütmek için istihbarat ve plan yapma kapasitesini sürekli artırdığı gerçeğini gözden kaçırırlar. Birini ikiye bölmemek, sadece olumlu yanlarını görüp olumsuz yanlarını görmemek, zaferlerini kutlayıp daha büyük mücadelelere hazırlanmamak gibi bir zihniyet hatası vardır. Gerillanın temel operasyonel ilkeleri olan yoğunlaşma, dağılma ve yer değiştirme kavramlarını yitirmeye başlarlar, bu da dikey gerilla birliklerinin uzun süreler boyunca mutlak yoğunlaşması ve yatay kitlesel çalışma birliklerinin aşırı dağılması gibi sorunlara yol açar ve hareket ve manevralarda gizlilik eksikliği, örneğin düşmana gözetleme ve izleme için açık bir görüş açısı sağlayan açık alanlarda gündüz hareketleri gibi. Mağrur ve kibirli olanların sayısı hiç de az değildir ve bazıları sadece düşmana karşı değil, daha da kötüsü kitlelere karşı da militarist ve eli ağır davranmaya başlamıştır.
Ülkenin pek çok yerinde Parti komiteleri ve YHO komutanlıkları, kitleleri harekete geçirmenin, kitle tabanını inşa etmenin ve siyasi iktidar organlarını kurmanın anahtarı olan tarım devrimini yürütme görevini sıkı sıkıya kavrayamadı. Bu alanlarda, kitleleri birleştirme ve mücadelelerine önderlik etme planını belirlemek için hayati önem taşıyan toplumsal araştırma ve sınıf analizi görevini yerine getiremedik. Bazı birimlerin ayakları ağırlaştı ve siyasi çalışma yürütmek için köylerindeki kitlelerin arasına girmekte başarısız oldular. Bazı Parti kadroları yerel Parti şubeleriyle toplantı yapmak yerine onlara “mesaj atmakla” yetinir hale gelmiştir.
Bazı komiteler, sınıf bilinçlerini yükseltmeden, kitle örgütlerini inşa edip güçlendirmeden ve tarımsal devrimci mücadeleler yoluyla militanlıklarını arttırmadan, yalnızca geleneksel köy liderlerine güvenerek ve kitlelere yalnızca maddi hizmetler sunarak kitle tabanının inşa edilemeyeceğini ve sağlamlaştırılamayacağını geç fark ettiler. Düşman, kitleleri acımasız bir teröre maruz bırakarak ve halkı büyük miktarlarda para vaatleriyle kandırarak kitle tabanının zayıf temellerinden yararlandı ve devrimci savaşçılarıyla aralarını açmak ve bir köy ya da aşiret liderini diğerine karşı kışkırtmak için kullandı. Kolektif bir direniş olmaksızın faşistler şimdi topraklarını ellerinden alıyor ve bunları maden işletmelerine ve plantasyonlara teslim ediyor.
Geri çekilme zamanlarında öznelci yanılgı içinde olanlar, düşmanın gücünü ve büyüklüğünü abartma eğilimindeydiler. Çok düşünmek, yakından gözlemlemek, düşmanın kuvvetlerini, hedeflerini ve planlarını tespit etmek, zayıf noktalarını keşfetmek, düşman kuvvetlerini bölmek ve müstakil veya izole edilmiş birimlere vurma fırsatlarını açmak için yöntemler planlamak gibi diyalektik yönlerini kaybetmişlerdir. Burjuva korkusuna kapıldılar. Bu da bir zihniyet başarısızlığıdır. Basit düşünmeye yöneliniyor. Savunma, hayal edilen müstahkem mevzilere çekilme veya kitle desteği olmadan yeni alanlara plansız geçiş şeklinde, tek taraflı bir geri çekilme ve tamamen pasif savunma haline gelir. Daha da kötüsü, kitle tabanını terk ediyorlar ve onları savunmasız ve karşı savaşma planları olmadan bırakıyorlar. Bunu yaparken kendilerini izole ettiler ve tamamen askeri bir duruma girerek düşmanın ekmeğine yağ sürdüler.
Geçtiğimiz yıllarda, bu hatalar ve eksiklikler, birçok YHO biriminin, sürekli genişleyen ve derinleşen bir kitle tabanındaki yaygın ve yoğun gerilla savaşı çizgisine uygun olarak gerilla cephelerini dalga dalga istikrarlı bir şekilde genişletmedeki başarısızlığıyla sonuçlandı. Bu kendi kendini daraltma sorunu ve devrimci pratiğin sürekli olarak genişletilip yükseltilememesi, YHO’nu düşmanı kuvvetlerini zayıflatmaya zorlama kapasitesinden mahrum bıraktı ve bunun yerine düşmanın kademeli olarak daraltma ve odaklanmış kampanyalar, askeri operasyonlar yürütmesine olanak sağladı. Bu, gerilla güçlerini kitle tabanının siyasi desteğinden kopmuş, salt askeri bir duruma ve askeri pasifliğe yol açarken, kitle tabanı acımasız silahlı baskıya maruz kaldı. Bu iç hatalar sonucunda YHO ve devrimci kitleler önemli kayıplar yaşadı.
Öncü komitelerin, mücadelenin temel biçimi olarak silahlı mücadele yürütme görevine asıl dikkati vermeleri doğru olsa da, bazı bölgesel Parti komitelerinin şehirde de ve kırsal da devrimci kitle hareketini etkin bir şekilde yönetmeyi ihmal etme veya başarısız olma hatasını gözlemledik. Çoğu durumda bu, Partinin yapısının, gücünün ve operasyonlarının YHO’nun komuta yapısı ve kapsamı ile sınırlandırılması ve dolayısıyla Partinin inisiyatifinin YHO’nun inisiyatifiyle sınırlandırılması şeklinde yansıtılmaktadır. Bu hata 2015 gibi erken bir tarihte eleştirildi ancak birçok bölgede devam ediyor.
Devrimci kitle hareketi alanında ağırlıklı olarak sağ oportünist eğilimler olan muhafazakarlık, kuyrukçuluk, yasalcılık, ekonomizm, reformizm ve STK’cılık eğilimlerini gözlemledik. Diyalektik olarak yasal ve yasadışı mücadele biçimlerini birleştirmede sorunlar olduğunu ve devrimci yeraltı çalışmasını geliştirmeyi ihmal ederken siyasi çalışmanın öncelikle veya yalnızca yasal araçlarla yürütüldüğü tüm yumurtaları yasal sepete koyma eğilimini gördük. İktidardaki gerici hükümet döneminde reform mücadelesine tek taraflı vurgu yaparken, iktidardaki devletin sınıfsal doğasını açığa çıkarma, şehirlerde ve kırsal kesimde yeraltı hareketini kapsamlı bir şekilde geliştirme ve birbirleriyle bağlantı kurma görevini ihmal etme eğilimini gözlemledik. Devrimci silahlı mücadeleyi mücadelenin ana biçimi olarak kabul etmek ve desteklemek gerekir. Kitleler devrimci silahlı mücadelenin yanı sıra militan siyasi mücadeleye de katılıyor. Bu, kitlelerin gerici devletin halk karşıtı politikalarına karşı kolektif öfkesini ifade etmenin bir aracı ve devlete karşı bilenip kullanılacak bir silah olarak hizmet etmesi yerine, kitlesel eylemlerin burjuva “baskı siyasetinin” bir parçası olarak hizmet etmesine neden oluyor. Bunun, demokratik kitle hareketini zayıflatma gibi bir ters etkisi var.
Sorunları dar küçük-burjuva bakış açısıyla analiz etme veya bunlara yanıt verme ve bunu işçi sınıfının çıkarıymış gibi yanlış sunma eğilimini gözlemledik. Pek çok örnekte, orta sınıf sınırlamaları dahilinde, halkın militanlığının düzeyini aşağı çekme etkisine sahip kitlesel eylemler gerçekleştirildi.
Daha da kötüsü, legal demokratik güçlerin, tiranlığa karşı silahlı direniş yürütmenin haklılığını savunmak yerine, düşman propagandasına yanıt olarak kendilerini silahlı mücadeleden aşırı derecede ayırma eğilimi de var. Bunun devrimci silahlı mücadeleye verilen siyasi desteği zayıflatma etkisi oldu.
Silahlı mücadeleye birleşik cephe desteğinin geliştirilmesi konusunda da sağ oportünist bir muhafazakarlık eğilimi var. Bölgesel yer altı kitle örgütlerinin güçlendirilmesine ise pek dikkat edilmiyor. Kadroların, aktivistlerin ve küçük-burjuva aydınların ve profesyonellerin saflarından Yeni Halk Ordusu için seferber edilmesi güçlü, sistematik ve sürekli bir şekilde yürütülmedi. Devrimci silahlı mücadeleye destek sağlamak amacıyla ulusal burjuvaziyle ittifak kurma yönünde çabalar yok. Örgütsel alanda ampirist öznelcilik liberalizme, aşırı demokrasiye ve bürokratizme yol açar. Bu durum komite sisteminin ve kolektif liderliğin zayıflamasına neden oldu.
Komite sekretaryası veya daimi komite üyelerinin dağınık olduğu ve iletişimin olmadığı ve acil konularda kolektif olarak karar veremedikleri ve karar verme yetkisini sekretere bıraktığı çok sayıda durum vardır.
Cephe komitesi kadrolarının uzun süreler boyunca müfrezeden ayrıldıkları ve kolektif karar olmadan emirler verdikleri durumlar vardır. Bazı Parti kadroları arasında çalışma yöntemlerinde militanlık ve profesyonellik eksikliği var. Hazırlık eksikliği veya komite içi anlaşmazlıkların çözülememesi nedeniyle toplantılar uzuyor. Alt komiteler üst komitelere düzenli olarak rapor sunamazken, önde gelen komiteler zamanında talimat ve politika yayınlayamıyor, bu da çeşitli organlar arasında birlik ve koordinasyon eksikliğine yol açıyor. Bazı komiteler, deneyimlerden ders çıkarmak ve politika oluşturmak amacıyla düzenli veya özel toplantılar ve çalışma konferansları düzenlemede başarısız oldu. Bütün bunlar örgütsel alanda ampirizmin tezahürleridir.
Şehirlerdeki kitle hareketinde önde gelen Parti komiteleri arasındaki bürokratikleşme sorununa özel önem vermeliyiz. Birçoğu ofislere daha fazla bağlandı ve geniş kitlelerden koptu ve fabrikalarda ve topluluklarda özenli kitlesel çalışmalara katılmıyor veya bunu yalnızca baştan savma olarak yapıyor. Kilit Parti kadroları ve tam zamanlı örgütçüler arasında “medenileşme” ve “evcilleştirilme” veya “çalışan” (9-5 çalışma saati) zihniyetine kapılma yönünde liberalizme doğru bir eğilim var. Örgütün bazı bölümlerinde Parti disiplin kuralları ahlaksızca ihlal ediliyor. Bu politikaları baltalayan sorunlar kararlı bir şekilde ele alınmıyor ve devam etmesine izin veriliyor.
Partinin bazı kilit kadroları, düşmanı sağır ve kör tutacak yer altı operasyon sistemleri geliştirmede başarısız oluyor. Düşman tarafından tekrarlanan saldırılara ve tuzağa düşürülmelere karşı savunmasız kalmalarına izin verdiler. Sabit noktalarıyla bağlarını gerçekte kesmeden, yalnızca yakınlıklarında algıladıklarına dayanarak, düşman gözetlemesinden uzak olduklarına dair öznelci düşünceyi benimserler. Güvenlik olaylarının birbiriyle bağlantılı olduğunu göremiyorlar ve bunları münferit vakalar olarak ele alamıyorlar, düşmanın Partinin yeraltı ağını sistematik olarak yok etmeye yönelik niyetini ve uzun vadeli planını kavrayamıyorlar.
Yukarıda, önde gelen Parti komitelerinin çalışma alanları kapsamında tespit ettiği önemli ideolojik, politik ve örgütsel sorunlardan bazılarını belirtmiştik. Devrimci güçleri güçlendirmek ve devrimi daha büyük bir enerjiyle ilerletmek amacıyla bu çeşitli öznelcilik biçimlerinin ve uzun süredir devam eden sağ hataların, eğilimlerin veya eksikliklerin üstesinden gelmek için parti kadroları ve Parti komiteleri güçlendiriliyor.
Ülke genelinde devrimci güçlerin istikrarlı büyümesine öncülük etmek için Merkez Komite’nin kolektif liderliğini ikinci ve üçüncü liderlik hatlarıyla birlikte güçlendirmeye devam ediyoruz. Ka Joma’nın vefatı ve bazı önemli liderlerimizin ölümü, Partinin merkezi liderliği açısından derin bir kayıptır. Ancak Parti, Filipin halkının demokratik devrimine ve herhangi bir kişinin ömrünün ötesine geçen ve birkaç kişinin gerçekleştirme kapasitesinin çok ötesine geçen gelecekteki sosyalist devrime liderlik etmek gibi büyük bir görevle nasıl kurulduğunun tamamen bilincindedir.
Şu anda, Partinin her düzeydeki genç kadroları daha büyük sorumluluklar üstleniyor ve devrimci çalışmanın farklı alanlarına enerji ve güç aşılıyor. Partiyi, YHO’nı ve Filipin halkını silahlı direnişte ve diğer her türlü direnişte daha yüksek noktalara taşımak için eski ve yeni kadrolar ve savaşçılar arasında sinerji oluşturmaya çalışıyoruz.
Öncü kadrolar ve komiteler, Partiyi ideolojik, politik ve örgütsel olarak daha da güçlendirme mücadelesine militan bir şekilde karşı çıkıyorlar. Parti, Marksizm-Leninizm-Maoizm’i ve Ka Joma’nın öğretilerini savunmaya, Merkez Komite liderliğini desteklemeye, tüm hata ve eksiklikleri düzeltmeye, tüm engelleri aşmaya ve halkın demokratik devrimini gelecekteki zaferine taşımaya her zamanki gibi kararlıdır.
IV. Partiyi güçlendirmek ve halkın demokratik devrimini ilerletmek için acil ve kritik görevler
ABD-Marcos rejimi altındaki yarı-sömürge ve yarı-feodal sistemin kötüleşen krizi ve Filipin halkının koşullarının hızla kötüleştiği bir ortamda, tüm Partinin Filipinliler devrimci eylem için geniş kitleleri örgütlemek ve harekete geçirmek için acilen tüm çabayı göstermesine ihtiyaç vardır. Bu, yeni tip demokratik halk devrimini kapsamlı ve güçlü bir şekilde ilerletmek için uygun koşullardan yararlanmak yoluyla olur.
Bu genel hedef doğrultusunda, Filipin proletaryasının öncüsü ve demokratik halk devriminin önderi olarak Partiyi çok yönlü sağlamlaştırmalı, Yeni Halk Ordusunu güçlendirmeli ve devrimci silahlı mücadeleyi yükseltmeli, devrimci kitleyi ilerletmeliyiz. Hareketin hem şehirlerde hem de kırsalda daha da genişletilmesi ve güçlendirilmesi, birleşik cephenin daha da genişletilmesi ve güçlendirilmesi ve Filipinli kitlelere ABD-Marcos rejimine karşı anti-faşist, anti-emperyalist ve anti-feodal mücadelelerde liderlik edilmesi.
Partiyi güçlendirmek için düzeltme hareketini yürütmek
Tüm bu görevler arasında en önemli ve acil olanı Partinin daha da güçlendirilmesidir. Bu görevi başarmak için Merkez Komite, Partinin tüm kadro ve komitelerini, son birkaç yıldır çeşitli biçimlerde sağ ve “sol” hataların, zayıflıkların ve eğilimlerin bir sonucu olarak Partiyi zayıflatan ve devrimci harekete ciddi gerilemeler yaşatan burjuva ve küçük burjuva öznelciliğinin çeşitli türlerinin zararlı sonuç ve etkilerini reddetmek için hayati bir mücadele yürütmek üzere kapsamlı bir düzeltme hareketini kararlı ve güçlü bir şekilde ilerletmeye çağırır. Sadece bu düzeltme hareketini gerçekleştirerek, gerilemelerin ve kayıpların üstesinden gelebilir, Partinin büyümesini yeniden hızlandırabilir ve devrimci girişimin tüm alanlarındaki çalışmalarımızı kararlılıkla ileriye taşıyabiliriz.
Önderlik ve Parti’nin tüm üyeleri bu düzeltme hareketini Marksizm-Leninizm-Maoizm bayrağı altında ve Parti’nin Filipin toplumuna ilişkin çizgisi ve analizi ile kırlardan şehirleri kuşatma stratejik hattı boyunca uzun süreli halk savaşı yoluyla halkın demokratik devrimini yürütme programı doğrultusunda sıkı bir birlik içinde yürütecektir. Düzeltme hareketini yürütürken, geçmiş zaferlerimiz ve toplam deneyimlerimiz temelinde devrimci pratiğimizin düzeyini daha da yükseltme stratejik bakış açısıyla, Marksizm-Leninizm-Maoizm ve Parti’nin çizgisi ve programı konusundaki kavrayışımızı derinleştirmeyi ve güçlendirmeyi amaçlıyoruz.
Düzeltme hareketi esas olarak, geçmiş deneyimleri özetlemek ve eleştiri ve özeleştiri yapmak amacıyla Marksizm-Leninizm-Maoizm’e ve Parti’nin temel ilkelerine, çizgisine, anayasasına ve programına bağlılığımızı inceleme ve yeniden teyit etme hareketidir. Temel amaç, Marksizm-Leninizm-Maoizm ve Parti’nin ilkeleri ve çizgisi hakkındaki kavrayışımızı yükseltmek ve güçlendirmek, bunları son birkaç yıldaki devrimci pratiğimizle ilişkilendirmek ve çalışmamızı ve kadrolarımızı özeleştirel olarak değerlendirmek, militan çalışma tarzımızı niteliksel olarak yükseltmek ve keskinleştirmektir.
Düzeltme hareketini gerçekleştirirken, Parti inşasında, sürekli genişleyen ve derinleşen bir kitle tabanında kapsamlı ve yoğun gerilla savaşı çizgisinde devrimci silahlı mücadele yürütmede ve şehirlerde ve kırsalda devrimci kitle hareketini ilerletmede uzun süredir devam eden zayıflıkları ve hataları ele almayı ve çözmeyi amaçlıyoruz.
Bir düzeltme hareketi başlatma kararı, çeşitli Parti bölge komitelerinin ve diğer önde gelen komitelerin son bir iki yıl içinde, büyümelerini engelleyen ve sekteye uğratan geçmiş hatalarını ve zayıflıklarını düzeltme çabalarının hemen ardından geldi. Düzeltme hareketi, bu çabaları merkezi liderlikten Luzon, Visayas ve Mindanao’daki ve denizaşırı ülkelerdeki tüm önde gelen komitelere ve Parti şubelerine kadar tüm Parti düzeyinde pekiştirmeyi ve yükseltmeyi amaçlamaktadır.
Siyasi Büro’nun 2016 yılı ortalarında Parti güçlerine kritik ideolojik, siyasi ve örgütsel sorunları düzeltme çağrısında bulunduğunu hatırlıyoruz. Bu çağrı, devrimci kitle hareketi ve devrimci silahlı mücadele açısından önceki yıllarda yaşanan düşüş eğilimini ele almak için yapılmıştı. Çağrı, o yıl 2. Kongre’nin yapılmasıyla daha da güçlendi.
Bu, olumsuz eğilimi tersine çevirme yönünde hemen bir etki yaratmıştır. 2017’den 2019’a kadar silahlı mücadelede ve kitle tabanı oluşturmada önemli kazanımlar hemen gözlemlendi. Ancak, düzeltme hareketini kararlı ve kapsamlı bir şekilde ileriye taşıyamadık. Düşmanın artan karşıdevrimci savaşı ve acımasız silahlı baskısı karşısında altta yatan sorunlar ön plana çıktığı için ilk kazanımlar sürdürülemedi.
Önceki (birinci ve ikinci) düzeltme hareketlerinde Parti, Marksizm-Leninizm-Maoizm’in temel ilkelerinin altını oyan ve Parti’nin yarı sömürge ve yarı feodal sistem analizine, uzun süreli halk savaşı yoluyla demokratik halk devrimi çizgisine, kırlardan şehirleri kuşatma stratejisine ve anti-revizyonist çizgisine saldıran bazı revizyonist döneklerin sistematik çabalarıyla yüzleşti ve mücadele etti.
Bugün yaygın ampirizmle ve sağ ve “sol” oportünist eğilimlere yol açan burjuva ve küçük burjuva öznelciliğinin çeşitli türleriyle mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi yürütmek için çalışma hareketimizi militan bir tarzda yürütmeliyiz. Militan olmak, geçmiş devrimci pratiğimizi özeleştirel bir şekilde incelemek, değerlendirmek ve özetlemek, apaçık ortada olmayan ama en az düpedüz revizyonizm kadar zararlı, zayıflatıcı ve yıpratıcı olan hataları ve zayıflıkları tespit etmek ve reddetmektir.
Düzeltme hareketi, Parti içinde proleter devrimci çizgi ile burjuva ve küçük burjuva çizgi ve düşünce tarzı arasında her zaman var olan mücadeleye yoğun bir biçim vermeyi amaçlamaktadır. Parti kadrolarının diyalektik ve tarihsel materyalizmi kullanma becerisini yükseltmeliyiz ki, Parti’ye nüfuz etmiş burjuva ve küçük burjuva fikirleri derinlemesine teşhir edip bunlarla mücadele edebilelim, öznelciliği reddedebilelim ve muhafazakârlık, kuyrukçuluk, komutacılık, liberalizm, ultra-ademokrasi ve bürokratizmin uzun süredir devam eden hata ve zaaflarını düzeltip üstesinden gelebilelim. Tüm küçük burjuva bagajlarından kurtulmalı, karamsarlığı aşmalı, Partiye ve kitlelere olan güvenimizi derinleştirmeli, kendimizi gerekli tüm fedakarlıklara hazırlamalı ve her zamankinden daha büyük zaferler elde etmek için çabalamalıyız.
Düzeltme hareketi aşağıdaki bileşenlere sahip olacaktır:
a) Ka Joma’nın Marksizm-Leninizm-Maoizm Üzerine İlk Kitap’ını ve büyük komünist liderlerin klasik yazılarını kolektif tartışmalar ve bireysel okumalar yoluyla gözden geçirerek Marksizm-Leninizm-Maoizm’in temel ilkelerini derinlemesine incelemek ve gözden geçirmek için bir çalışma kampanyası.
b) Parti Tüzüğü ve Demokratik Halk Devrimi Programını derinlemesine gözden geçirmek için bir çalışma kampanyası.
c) Birinci ve İkinci Büyük Düzeltme Hareketi, Acil Görevlerimiz ve Halk Savaşımızın Özel Nitelikleri belgelerini ve Parti tarihinin belgelerini gözden geçirmek için bir çalışma kampanyası.
d) Partiye ve silahlı devrimci harekete ciddi zararlar vermiş olan Sağ ve “Sol” oportünist eğilimleri ve hataları tespit etmek için deneyimleri özetleme ve önceki özetlemeleri gözden geçirme kampanyası. Bu özetler yazılı hale getirilecek ve Merkez Komite’ye sunulacaktır. Seçilen makaleler Parti’nin teorik dergisi Ang Rebolusyon’da yayınlanacaktır.
e) Kitleleri bilinçlendirme, örgütleme ve harekete geçirme planlarımızı ve yöntemlerimizi geliştirmek amacıyla, yarı sömürge ve yarı feodal sistemin kötüleşen krizi altında kitlelerin somut koşullarına ilişkin kavrayışımızı derinleştirmek için her düzeyde bir sosyal inceleme ve sınıf analizi (SICA) kampanyası.
f) Partiyi, tüm devrimci güçleri ve kitleleri birleştirmek için her düzeyde bir eleştiri ve özeleştiri kampanyası yürütülmelidir.
g) Güçlü ve zayıf yönleri tespit etmek ve proleter disiplini, devrimci bakış açısını ve bağlılığı daha da güçlendirmek için kararlar oluşturmak üzere tüm Parti kadrolarının performanslarını değerlendirecek bir kampanya.
h) Birikmiş işlerin ortadan kaldırılmasını sağlamak üzere Üç Seviyeli Parti Kursunun tam olarak uygulanmasını sağlamak için devam eden bir kampanya.
Düzeltme çalışması hareketini ilerletmeye yardımcı olmak için, klasik Marksist-Leninist-Maoist yazılar, Partinin tüm temel belgeleri, Ka Joma’nın kitapları ve temel makaleleri ve diğerleri dahil olmak üzere tüm referanslar basılı veya dijital olarak erişilebilir hale getirilmelidir. Çeviriler ve diğer yollarla yaygınlaştırma sağlanmalıdır.
Düzeltme hareketi ideolojik bir pota olacaktır. Önümüzdeki bir ya da iki yıl içinde, Parti Merkez Komitesinden tüm Parti şubelerine kadar her düzeyde kapsamlı bir şekilde yürütülmeli ve tamamlanmalıdır. Parti üyelerinin büyük çoğunluğunun düzeltme hareketini memnuniyetle karşılayacağından ve Birinci ve İkinci düzeltme hareketlerinden sonra devrimci hareketin büyük adımları gibi cesurca ilerlemeye hazır olduğundan eminiz.
Düzeltme hareketini yürütürken, Parti kitleler arasında derin ve geniş kökler salmak suretiyle kendini güçlendirmeye devam etmelidir. Partinin bölge komiteleri, YHO gerilla cephelerinin kapsamı veya faaliyet alanları dışında kalan illeri, ilçeleri, şehirleri ve kasabaları kapsayacak şekilde Partinin bölge komitelerinin inşasında inisiyatif almalıdır.
Parti’nin üyeliğini, tek bir istenmeyen kişiyi içeri almadan Parti’yi cesurca genişletme ilkesini izleyerek, esas olarak devrimci kitle hareketinde kitle aktivistleri ve Yeni Halk Ordusu’nun Kızıl savaşçıları olarak adanmışlıklarını kanıtlamış en ileri unsurları üye yaparak birkaç kat genişletin.
Demokratik merkeziyetçiliği ve Parti’nin komite sistemini güçlendirin. İşçilerin, köylülerin ve kent küçük burjuvazisinin saflarından genç kadroları cesaretle terfi ettirerek Parti’nin lider komitelerindeki kıdemli, orta yaşlı ve genç kadrolar arasındaki dengeyi sağlamalıyız. Düşmanı sağır ve kör tutmak için Parti’nin ve devrimci hareketin kentsel ve kırsal alanlardaki yeraltı ağını genişletmeli ve güçlendirmeliyiz.
Ang Bayan’ın basılmasını ve tüm Parti üyeleri ve devrimci güçler arasında yaygın bir şekilde dağıtılmasını sağlamalıyız.
Devrimi kapsamlı bir şekilde ileriye taşımak
Düzeltme hareketi yoluyla Partiyi güçlendirirken bile, düzeltme hareketinin somutlaşması ve başarısının barometresi olarak demokratik halk devrimini kapsamlı bir şekilde ileriye taşımalıyız. Devrimi çok yönlü bir şekilde ileriye taşıma genel amacı doğrultusunda aşağıdaki görevleri yerine getirelim:
a) Filipin halkının geniş kitlelerinin ABD-Marcos rejimine karşı antifaşist, anti-emperyalist ve antifeodal mücadelelerine önderlik edelim.
ABD-Marcos rejimi şu anda ülkedeki gerici faşist yönetimin en yoğun ifadesidir. Tekelci kapitalist banka ve şirketlerin çıkarlarına, ABD emperyalizminin jeopolitik çıkarlarına, büyük burjuva kompradorların ve büyük toprak ağalarının sınıfsal çıkarlarına ve yozlaşmış bürokratların yüceltilmesine hizmet eden halk düşmanı politikalarını teşhir etmeliyiz. Filipin halkının ulusal ve demokratik mücadelesi şu anda en yoğun biçimde baskıcı, faşist ve ABD kuklası Marcos rejimine karşı mücadelede ifadesini bulmaktadır.
Çeşitli demokratik sınıf ve kesimlerin günlük ölüm kalım mücadelelerini emperyalizme, feodalizme ve bürokrat kapitalizmine karşı mücadeleye bağlamalı ve yükseltmeliyiz. Marcos rejimini teşhir, tecrit ve mücadele etmeli ve halkın öfkesini ona karşı yönlendirmeliyiz. Halkın acil talepler (ücret artışları, düşük fiyatlar, düşük toprak kirası, eğitim ve sağlık sübvansiyonları vb) için verdiği mücadeleye önderlik ederken, egemen devletin gerici sınıf karakterini teşhir etmeli ve reformlar için verilen mücadeleyi, egemen sistemi yıkmak için başta silahlı mücadele olmak üzere genel devrimci mücadeleye bağlamalıyız.
Önümüzdeki yıl, ABD emperyalizmi tarafından Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu ve Japonya’nın Asya Kalkınma Bankası gibi müttefik finans kuruluşları aracılığıyla desteklenen ve her zaman sosyoekonomik hakları çiğneyen, yaygın mülksüzleştirmeye, gelir ve geçim kaybına ve ekonomik yerinden edilmeye neden olan ekonomik politikaları ve programları teşhir etmeye ve bunlarla mücadele etmeye odaklanmalıyız.
ABD’nin askeri müdahalesini ve Filipinler’de artan ABD askeri varlığını, ABD’nin Çin’in artan ekonomik ve askeri gücünü kontrol altına alarak bölgedeki ABD hegemonyasını güçlendirme çabası için bir fırlatma rampası olarak kullandığı daha fazla ABD askeri tesisinin inşasını ve emperyalist rakiplerine karşı provokasyonları artırmasını, böylece Filipinler’in emperyalistler arası bir savaşa sürüklenme riskini artırmasını teşhir etmeli ve bunlara karşı çıkmalıyız.
b) Yeni Halk Ordusunu güçlendirmek, kayıpları telafi etmek ve kitle tabanını yeniden inşa etmek.
Parti, sürekli genişleyen ve derinleşen bir kitle tabanı temelinde kapsamlı ve yoğun bir gerilla savaşı yürütme konusunda YHO liderliğini güçlendirmelidir. Parti, silahlı mücadele yürütme görevini, kitle tabanını inşa etmenin ve devrimci mücadele ve özyönetim için halkın siyasi iktidar organlarını kurmanın araçları olarak tarım devrimi ve antifeodal kitle kampanyaları yürütmekle birleştirmelidir.
Parti, Kızıl komutanlar ve savaşçılar arasında, savaşma kabiliyetlerini, askeri bilim ve taktik bilgilerini, siyasi bilinçlerini, disiplinlerini, fiziksel güçlerini ve zihinsel sertliklerini ve savaşma ve halk savaşını yükseltmek için gerekli fedakarlıkları yapma kararlılıklarını artırmak için yoğun bir eğitim gerçekleştirmelidir. Düşmanı sağır ve kör etmek için yüksek düzeyde gizlilik ve çalışma yöntemleriyle birlikte hızlı manevralar ve hareketlerin yanı sıra kaydırma, yoğunlaştırma ve dağıtma gerilla taktiklerini akıllıca kullanarak hızlı karar savaşları başlatmada YHO’nun kabiliyetini ve demir disiplinini güçlendirmeye devam edin. Düşmanın istihbarat ağını parçalayın ve gözetimini işe yaramaz hale getirin ya da ona karşı kullanın.
Bölge büyüklüğünde gerilla cepheleri kurun ve dalga dalga ilerleyin, dağlık alanlarda, tepelerde, ovalarda, nehirlerde, kıyı bölgelerinde ve ana ulaşım ve iletişim hatlarına doğru gerilla bölgeleri ve üs alanları kurun. En fazla sayıda insana ulaşmak için bıkmadan usanmadan ekonomik, kültürel, eğitim, tıbbi ve üretim çalışmaları yürütmek. Düşmanı güçlerini dağıtmaya zorlayın ve odaklanmış askeri operasyonlar düzenleme kabiliyetini elinden alın.
Önceki kayıpları telafi etmek ve kitle tabanını yeniden inşa etmek. Köylü kitlelerinin yaygın antifeodal ve antifaşist kitle hareketiyle birlikte devrimci silahlı mücadele yürütmek. Gerektiğinde, geçmişin zayıflıklarını ve eksikliklerini saptamak ve özeleştiri yapmak, aralarındaki bağı yeniden inşa etmek ve birlikte mücadele etme kararlılıklarını artırmak için kitleler ve YHO arasında eleştiri toplantıları düzenleyin.
Gerilla cephelerinin genişlemesiyle yaratılan geniş manevra alanı boyunca mevcut gücümüze dayanarak kazanabileceğimiz basit veya imha edici taktik saldırılar başlatın. Düşmanın tecrit edilmiş ve koparılmış birliklerine saldırın. Aktif savunma savaşı ve gerilla kampanyaları yürütün. YHO’nun düzenli gerilla güçlerini ve halk milislerini harekete geçirin. Düşmanın dengesini kaybetmesine neden olmak ve ana gücümüzün gerçek niyetini gizlemek için yaygın yıpratma savaşı yürütmek. Düşmanı arkadan vurmak için özel partizan operasyonları gerçekleştirin. Ellerinde halkın kanı olan faşist suçluların ve kudurmuş hainlerin en kötülerini cezalandırın. Kızıl savaşçılar için taktik taarruzlarla ya da başka yollarla düşmandan silah ele geçirin.
YHO’nun temel birimi olarak müfrezeyi güçlendirmeye devam edin ve bölgesel operasyonlar komutanlığından cepheye kadar her düzeyde komuta yapısını inşa edin. Kızıl savaşçılarının siyasi ve sınıf bilincini sürekli olarak yükseltmek için halk ordusundaki Parti şubelerini ve komitelerini ve YHO içindeki siyasi organını her düzeyde güçlendirin.
Devrimci kitle örgütlerinin öz savunma birlikleriyle birlikte halk milis birliklerini daha da güçlendirin, eğitin ve etkinleştirin ve kitlelerin gerilla savaşını yükseltin.
c) Kırsal alandaki devrimci kitle hareketini güçlendirin ve genişletin.
Parti ve devrimci güçler kırsal kesimde yaygın bir antifaşist ve antifeodal kitle hareketi geliştirmelidir. Köylü kitlelerini büyük sayılarda harekete geçirmeli ve faşist FSK ve NTF-Elcac aracılığıyla onlara dayatılan beyaz terör rejimini parçalamalıyız.
Parti’nin toprak reformu asgari programı doğrultusunda yaygın bir anti-feodal kitle hareketi geliştirmeli ve buna öncülük etmeliyiz. Toprak rantının azaltılması, tefeciliğin ortadan kaldırılması, tarım işçileri için daha yüksek ücretler, tarımsal girdi fiyatlarının düşürülmesi ve tarımsal ürünlerin adil fiyatlarla satılması için tüm ülkede kitlesel mücadelelere öncülük etmeli ve bu mücadeleleri yürütmeliyiz. Köylü kitlelerinin en acil sorunlarını tespit etmek ve onları bilinçlendirme, örgütleme ve harekete geçirme yöntemlerimizi geliştirmek için bir sosyal araştırma ve sınıf analizi kampanyası yürütmek.
Madencilik faaliyetleri, plantasyonların genişletilmesi, ekoturizm, enerji ve altyapı projeleri ve diğer yabancı ve yerli büyük işletme operasyonları ile toprak dönüşümü, geçim kaynaklarının yok edilmesi ve köylülerin mülksüzleştirilmesi planlarına karşı mücadele etmek için kitleleri seferber edin. Köylülerin ve ulusal azınlıkların ekonomik çıkarlarını ve haklarını, yabancı tekellerin ve burjuva şirketlerin çevresel yağma ve yıkımına karşı mücadele ile birlikte savunmak.
YHO’nun gerilla cephelerinin içinde ve dışında, gençlik ve kadın örgütlerinin yanı sıra kültürel ve diğer dernek türlerini de inşa ederken, sadece erkekleri değil, köylü kadınları ve gençleri de kapsayacak şekilde en fazla sayıda köylü derneği kurmalıyız. Atalarının topraklarını savunmak ve özerklik ve kendi kaderlerini tayin etme mücadelelerini sürdürmek için ulusal azınlıkların geniş örgütlerini genişletin ve güçlendirin.
Kırsal kesimde antifaşist mücadeleyi yükseltin. Antifaşist mücadele antifeodal hareketle sıkı sıkıya bağlantılıdır. Faşist devlet güçleri tarafından işlenen yaygın insan hakları ve uluslararası insancıl hukuk ihlallerini ifşa edin ve kınayın. Kitleleri, toplumlarının askerileştirilmesine ve sözde Yeniden Düzenlenmiş Toplum Destek Programı (RCSP) ve Geliştirilmiş Toplum Geçim ve Entegrasyon Programı (E-CLIP) kisvesi altında halka karşı “teslim alma çabasına” direnmeleri için seferber edin.
Düşman psikolojik savaşına karşı koymak ve faşist baskıya karşı savaşmak ve devrimci silahlı mücadeleyi desteklemek için halkın militanlığını yükseltmek için propaganda çabalarını yoğunlaştırın. Marcos rejiminin safları bölmeyi ve silahlı devrimci hareketin ve kitlelerin büyük komprador ve toprak ağası sınıfının kukla devletiyle savaşma kararlılığını zayıflatmayı amaçlayan sahte af programına karşı çıkın ve teşhir edin. Köylü kitleleri, özellikle de gençler arasında Yeni Halk Ordusu’na katılmaları için sistematik olarak askere alma kampanyaları yürütmek.
d) Şehirlerdeki devrimci kitle hareketini güçlendirin.
Şehirlerdeki devrimci hareketi güçlendirmeli, uzun süredir devam eden sorunların üstesinden gelmeli ve kitleleri giderek daha büyük sayılarda harekete geçirmeyi hedeflemeliyiz. Milyonlarca geniş kitleye ulaşmak için yaygın ve özenli bir propaganda ve örgütlenme çalışması yürütmek üzere güçlerimizi seferber etmeliyiz. Her zaman kitlelere güvenen ve dayanan kitle çizgisini koruyun. Kitleler arasındaki ileri unsurlarla sıkı bir şekilde birleşmeli ve onları harekete geçirmeli, ara unsurların seviyesini yükseltmek ve geri unsurları kazanmak için onlara güvenmeliyiz.
Artan hayat pahalılığı karşısında adil ücretler için mücadele etmek, kötüleşen sömürü biçimlerine karşı daha iyi çalışma koşulları için mücadele etmek ve faşist baskıya direnmek için öncelikle işçiler arasında güçlü, militan ve yaygın bir sendika ve grev hareketi geliştirmeliyiz. Aynı zamanda, siyasi ve devrimci bilinçlerini yükselterek, ekonomik ve sendikal mücadelelerini Filipin halkının ulusal ve demokratik talepleriyle ve genel devrimci mücadeleyle ilişkilendirerek sınıf bilinçli işçilerden oluşan bir ordu inşa etmeliyiz.
Aynı zamanda yarı-proletarya arasındaki devrimci kitle hareketini güçlendirmeli ve onları öne çıkan sorunları temelinde harekete geçirmeliyiz.
Aynı zamanda öğrenciler arasındaki ulusal demokratik hareketi güçlendirmeli, onları kendi hakları ve refahları için militanca mücadele etmek üzere harekete geçirmeli, aralarında yaygın bir ulusal demokratik propaganda yürütmeli ve onları geniş işçi ve köylü kitlelerinin mücadeleleriyle ilişkilendirmeliyiz.
Çeşitli demokratik kesimlerin kitle hareketini güçlendirmek ve daha da canlandırmak.
Devrimci yeraltı örgütünü güçlendirmeliyiz. Parti kadrolarının ve devrimci örgütçülerin, sabit noktalardan ve uzun gözetleme hatlarından bağlantılarını keserek düşman gözetlemesine ve faşist şiddete karşı kendilerini güvenceye almak ve kolektiflerinin ve örgütlü kitlelerin güvenliğini sağlamak için gerekli fedakârlıkları yapma kapasitelerini, disiplinlerini ve kararlılıklarını arttırın. Yeraltı hareketinin kural ve yöntemlerini uygulamada uyanıklıklarını arttırmalıdırlar. Güvenlik politikaları, standart çalışma prosedürleri ve modern elektronik iletişim araçlarının bilinçli kullanımı konusunda bilinçlerini arttırmalı, güvenlik zafiyetlerini daima göz önünde bulundurmalıdırlar.
Halkın demokratik devrimini ilerletmek için temel mücadele biçimi olan devrimci silahlı mücadeleyi desteklemek üzere yaygın bir propaganda yürütmek. YHO Kızıl savaşçıları için mümkün olan tüm maddi ve mali desteği toplayın. Özellikle işçiler, gençler ve kentli aydınlar arasında askere alma kampanyaları yürütmek.
e) ABD-Marcos rejimine karşı en geniş antifaşist, anti-emperyalist ve antifeodal birleşik cepheyi inşa etmek.
Parti önderliğinde Filipinler Ulusal Demokratik Cephesi’ni ve tüm müttefik örgütlerini güçlendirmeye ve genişletmeye devam etmeliyiz. Devrimci silahlı mücadele için halkın en geniş siyasi ve maddi desteğini toplamalıyız.
ABD-Marcos rejimini tecrit etmek ve onunla mücadele etmek için en geniş birleşik cepheyi inşa etmeliyiz. Otomatik seçimler ve sahte Marcos-Duterte “ezici zaferi” denilen 2022 seçim sahtekarlığını ifşa etmeye devam etmeliyiz. Marcos’un 2022 seçimlerine katılmasına karşı çıkan ve milyonlar halinde sokaklara dökülen geniş Marcos-Duterte karşıtı güçleri yanımıza çekmeye devam etmeliyiz.
Anayasa değişikliği, Maharlika Yatırım Fonu, zayıflatıcı neoliberal ekonomi politikaları, ABD askeri tesisleri ve Filipin halkının ulusal ve demokratik özlemleriyle bağlantılı diğer kilit konulara karşı farklı biçim ve düzeylerde uzun veya kısa vadeli ittifaklar kurmalıyız. Moro halkı ve devrimci güçleri ile bağlarımızı güçlendirmeye devam ederek onların gerçek özerklik ve ulusal kendi kaderini tayin hakkı mücadelesini sürdürmek.
İktidarda oldukları süre boyunca işledikleri suçlar nedeniyle Duterte ve yandaşlarının hesap vermesi ve cezalandırılması talebini öne çıkararak iktidardaki Marcos ve Duterte klikleri içindeki bölünmelerden faydalanmalıyız. Marcos-Duterte ayrışmasının darbe ya da sıkıyönetim yoluyla kana bulanması ihtimaline karşı halkı harekete geçirmeye hazırlanmalıyız.
FUDC’nin adil ve kalıcı bir barış ilkeleri doğrultusunda barış müzakerelerinde demokratik halk hükümetini temsilini güçlendirin. ABD-Marcos rejiminin barış müzakerelerine kapitülasyon çerçevesini dayatma planını ifşa edin ve buna karşı çıkın. Lahey Ortak Deklarasyonu, Güvenlik ve Dokunulmazlık Garantileri Ortak Anlaşması (JASIG) ve İnsan Hakları ve Uluslararası İnsancıl Hukuka Saygı Kapsamlı Anlaşması (CARHRIHL) dahil olmak üzere önceki tüm anlaşmaların tanınması için bastırın.
f) Uluslararası devrimci çalışmalarımızı güçlendirmek.
Filipin devrimini küresel anti-emperyalist hareket ve dünya proleter devrimi ile ilişkilendirmeye devam etmeliyiz.
Dünyanın çeşitli bölgelerindeki işçi sınıfı, demokratik ve anti-emperyalist mücadelelere mümkün olan her türlü desteği verirken, Filipin devrimci hareketine uluslararası destek çekmek için kampanyamızın düzeyini yükseltmeliyiz.
Çeşitli ülkelerdeki ve küresel bölgelerdeki denizaşırı Filipinli işçilere ve yurttaşlara ulaşmak, onları bilinçlendirmek, örgütlemek ve harekete geçirmek için güçlü bir propaganda ve örgütlenme hareketi yürütmeli ve onların haklarını ve refahlarını savunma mücadelelerini halk düşmanı ABD-Marcos rejimine ve onun emek ihracı politikasına karşı mücadeleyle ilişkilendirmeliyiz. Filipinli yurttaşlarımızı, halk düşmanı, kukla ve faşist Marcos rejimini teşhir etmek için aktif bir propaganda hareketi yürütmeye teşvik edin. Filipinli göçmenlerin devrimci bilincini yükseltin ve onları yurt cephesinde devrimci mücadele yürütmeye teşvik edin.
Marksist-Leninist-Maoist parti ve örgütlerle kardeşçe komünist ilişkileri güçlendirmeye devam etmeli, uluslararası komünist diyalog ve işbirliğini güçlendirmeliyiz. Modern revizyonizmi teşhir etmek için aktif ideolojik mücadele yürütmeli ve Marksizm, Leninizm ve Maoizmi yanlış temsil eden Troçkizm, Gonzaloizm ve diğer revizyonist akımları reddetmeliyiz.
Baskıcı ve faşist ABD-Marcos rejimine karşı birleşin ve ona karşı savaşın!
Filipin halkının emperyalizme, feodalizme ve bürokrat kapitalizme karşı mücadelesine öncülük edin!
Halkın demokratik devrimini tam zafere kadar ilerletin!
Yaşasın Marksizm-Leninizm-Maoizm!
Yaşasın Ka Joma’nın mirası!
Yaşasın Filipin proletaryası ve halkı!
Yaşasın Yeni Halk Ordusu!
Yaşasın Filipinler Ulusal Demokratik Cephesi!
Yaşasın Filipinler Komünist Partisi!