Nilüfer Atav
Ölümsüzleştiği tarih: 3 Ocak 1994
Nilüfer Atav yoldaş 1970, Yozgat doğumludur. Devrimci düşüncelerle daha çocuk yaşta tanışmıştır. Süreç içinde patimizin düşünceleriyle tanışmış ve devrimci mücadeleye katılmıştır. Aktif bir TKP-ML militanı olmuştur.
Yaşadığı Ankara ilinde partimizin Demokratik Kitle Örgütleri faaliyetleri içinde çalışmıştır. Nilüfer Atav yoldaş kısa sürede; açlık grevlerinin, direnişlerin ve işgallerin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Nerede haksızlık ve mücadele varsa oradadır. Ankara’daki emekçi ve devrimci kitleler üzerinde derin bir sevgi ve sempati yaratır.
Nilüfer Atav yoldaş ise bu sırada gerilla mücadelesine katılma talebinde bulunuyordu. Talebi parti tarafından uygun bulundu. Halk ordusu TİKKO’ya Ekim 1993’te katıldı. Kararlı ve ilkeli tavırlarıyla kısa sürede örnek bir gerilla oldu. Parti örgütsel faaliyetinde ilerledi.
1994 yılında Karadeniz Bölgesinde faaliyet gösteren bir TKP-ML TİKKO birliği kış üstlenimi için hazırlık yaptığı sırada düşman kuşatması altında kalır. TİKKO gerilla birliğinin güvenliği için nöbette olan Nilüfer Atav yoldaş düşmanın yoğun kuşatmasını fark edip, hemen mevzilenerek çatışmaya başlar. Ansızın neye uğradığını anlayamayan düşman güçleri, diğer gerillaların da mevzilenip saldırmasıyla panikleyerek geri püskürtülür.
Bu durumdan yararlanan gerilla, çatışma bölgesini terk eder. Birliğin sağlıklı bir şekilde çekilmesini Nilüfer Atav yoldaş mevzilendiği yerden düşmanı sürekli kurşun yağmuruna tutarak sağlamıştır.
Bu çatışmada birliğinden ayrı düşen Nilüfer Atav ve Adem Asal yoldaşlar gerilla birliğiyle ilişkiye geçmek için hiç zaman kaybetmezler. Bunun için tüm kanal ve olanakları kullanırlar. Ancak 3 Ocak 1994 tarihinde Artvin’in Borçka ilçesine bağlı Uğur köyünde düşman güçleriyle tekrar karşılaşırlar. Çıkan çatışmada Nilüfer Atav ölümsüzleşirken, Adem Asal yaralı olarak tutsak düşer ve 9 Ocak 1994’te işkencede katledilir.
Parti adı “Serda” olan Nilüfer Atav yoldaş ölümsüzleştiğinde TKP-ML ileri militanıydı.
*****
“Geceli gündüzlü canla başla çalışan bir arkadaşımızdı”
-Nilüfer Atav ile de bir ortak geçmişin var. Bize ondan bahseder misin?
– Nilüfer Atav’ı ben ablasından kaynaklı tanıdım. O dönemde biz kadınların demokratik kitle örgütü olarak, Emekçi Kadınlar Birliği’nde önce bir kongre yaptık. Sonra dernek kurduk, dernekleştik. O da Ankara’da diğer arkadaşlarla birlikte Emekçi Kadınlar Birliği’nde çalışan arkadaşımızdı. Ben oradan doğru tanıdım. Çok birlikte çalışmadım. Dönem dönem ortak toplantılar bizim kendi iç toplantılarımız oluyordu, oradan tanıdım.
Nilüfer Atav, diyelim ki Ankara’da bir iş yapılacak, bir şey olacak, bildiri dağıtılacak ya da ailelerin ziyareti ya da aileleri toparlama açısından Nilüfer gerçekten geceli gündüzlü canla başla çalışan bir arkadaşımızdı. Hemen telefon ediyordu. Ben gitmiyordum, çalışmamdan kaynaklı daha çok S. yoldaş gidiyordu. S. yoldaş, Ankara ile diyalog halindeydi. O anlatıyordu Nilüfer şurada, şu aileleri bulmuş, burada, bu aileleri bulmuş yani bayağı bir anlatıyordu. En sonunda bir gün ben Ankara’ya gitmiştim.
Oraya da ablasıyla birlikte geldi. Bizimle kucaklaştı, “belki bir daha görüşemeyiz ya ben yurt dışına gitmeyi düşünüyorum” demişti bana. Ben yurt dışına niye gidiyorsun? Yani herkes yurt dışına gidiyor. Bu yurt dışında ne var? dedim. Meğerse gerillaya katılıyormuş. “Yine birlikte olacağız belki uzakta olacağım ama birlikteyiz birlikte olacağız yani kalbimiz birlikte” falan diye böyle bir espri yapmıştı. Ondan sonra bir daha Nilüfer’le maalesef karşılaşamadık.
Toparlarsam, Hatice, Perihan, Barbara, Nilüfer gibi daha nice kadın arkadaşımızı çok değerli yoldaşlarımızı kaybettik bu mücadelede ama her şeye rağmen bu kavga devam ediyor.
Bir yoldaşı
22.01.2024″
*****