ÇELİŞME, BAŞ ÇELİŞME, DÜŞMAN VE BAŞDÜŞMAN MESELESİ ÜZERİNE

Sosyalist sistemle, emperyalist sistem arasındaki çelişme:

Sosyalist sistemle, emperyalist sistem arasındaki çelişme:

Emperyalizm, Lenin’in belirttiği gibi, can çekişen kapitalizmdir. Çünkü emperyalizm, “kapitalizmin çelişmelerini en uç noktasına, ötesinde devrimin başladığı, en son sınırına kadar geliştirmiştir.” (Stalin)

Emperyalizm çağında, proleter devrimi, artık teorik bir mesele olmaktan çıkıp; çözümü gündemde olan pratik bir mesele haline gelmiştir. 1917 Ekim devrimi bu tespitin doğruluğunu pratikte ispatlamış; ilk defa bir ülkede proleter devrimi ile, emperyalist zincirin halkalarından kopmuştur. Emperyalizm çağı, bu yüzden aynı zamanda proleter devrimleri çağıdır.

Burada iki sistem dünya çapında karşı karşıya gelmektedir. Güçlü görünme, ama gerçekte çürümüş olan ve çöküşe giden, eskinin temsilcisi emperyalist sistem; henüz zayıf olan ve fakat her geçen gün büyüyen, gelişen güçlenen yeninin temsilcisi sosyalist sistem. Sosyalist sistem’in temel taşları, açıktır ki, emperyalist sistemden devrimle kopmuş; proletaryanın diktatörlüğünün hüküm sürdüğü, dünya çapında proleter devrimlerinin kurtarılmış bölgeleri ve üs alanları niteliğinde olan sosyalist devletlerdir. Sosyalist sistem, sosyalist devletlerin yanında bilinçli olarak sosyalizme yönelen güçleri içerir; Açıktır ki, bu iki sistem arasındaki çelişme de bugün dünya çapında gelişmelerde çok önemli bir rol oynamaktadır. Emperyalistler ve uşakları bir yandan bilinçli olarak sosyalizme yönelen güçlere; işçi sınıfının öncü örgütlerine ve gerçek sosyalist devletlere (bugün ASHC’ne) karşı alçakça saldırırken; emperyalistlerin gönüllü yardakçılığını yapan bazı oportünistler, bu çelişmenin olmadığı görüşlerini yayıyorlar.