ÇELİŞME, BAŞ ÇELİŞME, DÜŞMAN VE BAŞDÜŞMAN MESELESİ ÜZERİNE

Emperyalist devlet ve tekellerin (sosyal emperyalistler de dahil) kendi aralarındaki çelişmeler:

Emperyalist devlet ve tekellerin (sosyal emperyalistler de dahil) kendi aralarındaki çelişmeler:

Emperyalizmin, dünya hegemonyası için dalaşmayı içerdiğini yukarıda belirtmiştir. Bu dalaşma, açıktır ki, her emperyalistlerin diğer emperyalistler aleyhine yayılma isteğini ve mücadelesini içerir. Emperyalizm çağı, dünyanın emperyalist güçler arasındaki paylaşımının esas olarak kapanmış olduğu çağdır. Bu yüzden, her hegemonya dalaşması, yeniden paylaşımı gerektirir. Geniş çapta bir yeniden paylaşım ise, ancak yeni bir emperyalist savaş ile mümkündür.

Emperyalistlerin, daha fazla sömürme isteklerinden kaynaklanan, emperyalistler arası çelişme de bugün dünyadaki gelişmeyi önemli ölçüde etkileyen çelişmelerden biridir. Ancak, dünyadaki en önemli çelişmelerden biri olarak adlandırdığımız bu çelişme, diğerlerinden nitelik olarak farklı bir çelişmedir. Bu kesinlikle unutulmamalıdır. Bundan önce saydığımız üç çelişmede; çelişmenin bir kutbunda devrim (diğer kutbunda karşı-devrim güçleri bulunmakta idi. Emperyalistlerin kendi arasındaki çelişmede, çelişmenin iki kutbunda da karşı-devrimci güçler bulunmaktadır. Bu şu demektir: proletarya açıktır ki, emperyalistlerin kendi aralarındaki çelişmelerden ve bu çelişmelerden kaynaklanan dalaşmalardan; proleter dünya devrimi lehine yararlanmaya çalışır. Ama bunu yaparken, bu çelişmenin düşmanlardan bir bölümüne karşı; diğer bölümün kuyruğuna takılmaz.

Yukarıda saydığımız dört çelişme, bugün dünyadaki gelişmeleri etkileyen en önemli çelişmeler; dünya çapındaki başlıca çelişmelerdir.

Bu çelişmeler hem birbirinden ayrı hem de birbirine bağlı çelişmelerdir. Bunlar birbirlerinden ayrıdır. Hepsinin çözüm şekli değişiktir. Mesela, proletarya ile burjuvazi arasındaki çelişmenin çözümü, sosyalist devrimle olacaktır. Emperyalizmle ezilen halklar arasındaki çelişmenin çözümü, emperyalizme ve uşaklarına karşı yönelen demokratik halk devrimleri ile olacaktır. Emperyalistler arası çelişmenin çözümü, emperyalist savaşlarla olacaktır. Emperyalist sistemle, sosyalist sistem arasındaki çelişmenin çözümü, sosyalizm ve sınıfsız toplum hedefine yönelmiş çeşitli-devrimci hareketlerin, emperyalizmi parça parça yıkması, sosyalizmin zaferinin dünya çapında yaygınlaşması, sosyalist sistemin bu çelişmede çelişmenin ana yönü haline gelmesi ile çözülecektir.

Bu çelişmeler, aynı zamanda birbirlerine bağlıdırlar da. Bunların her birinin çözümü, diğerlerinin çözümünü etkiler. Mesela, proletarya-burjuvazi çelişmesinin ifadesi olan, kapitalist ülkelerdeki sınıf mücadelesinin sertleşmesi; emperyalizmi zayıflatır, yarı-sömürge, yarı-feodal ülkelerdeki halkların devrim mücadelesinin şartlarını kolaylaştırır; emperyalizm ile ezilen halklar arasındaki çelişmenin çözümünü ilerletir. Bunun tersi de söz konusudur. Yani emperyalizm ile ezilen halklar arasındaki çelişmenin yansıması olan demokratik halk devrimleri, emperyalizmi zayıflatır. Emperyalist ülkelerde sınıf mücadelesinin gelişmesi için uygun şartlar yaratır. Proletarya ile burjuvazi arasındaki çelişmenin çözümünü hızlandırır. Emperyalist sistemle sosyalist sistem arasındaki çelişmenin bir yansıması olan, sosyalist devletlerin varlığı, buralarda sosyalizmin inşası, yeni bölgelerin devrimlerle emperyalizmin denetiminden çıkması; bir bütün olarak emperyalizmi zayıflatır hem ezilen halkların hem de kapitalist ülkelerdeki proletaryanın mücadele şartlarını kolaylaştırır. Bunun tersi de söz konusudur.

Bütün ülkelerdeki devrim hareketleri, bunlar içinde bulunulan anda ve somut durumda ayrı ayrı hedeflere yönelseler bile; ayrı ayrı aşamalardan geçseler bile, son tahlilde emperyalizmi zayıflatma noktasında birleşirler ve birbirlerini desteklerler. Emperyalistler arası çelişmenin sertleşmesi de, emperyalistlerin dünya çapında devrimci hareketlerin karşısına yekpare bir bütün olarak dikilmesini engeller; proletaryanın düşman içindeki çatlaklardan devrim için yararlanması imkanını doğurur; ve gerek emperyalist ülkelerdeki proletaryanın mücadelesi; gerek ezilen halkların emperyalizme ve uşaklarına karşı mücadelesi, ve gerekse proletaryanın iktidarda olduğu ülkelerde proletaryanın sosyalizmi inşa mücadelesi için uygun şartlar yaratır.