Komünist 72’den: Dünyada ve Türkiye’de Durum – I. BÖLÜM

a) Suriye İç Savaşı ve Kürtler

a) Suriye İç Savaşı ve Kürtler

Suriye birçok yönüyle ”Arap Baharı”nın fırtınaya dönüştüğü ülkelerden biri konumundadır. ABD, “ılımlı muhalifler” adını verdiği cihadçı çeteleri, “eğit-donat politikası” doğrultusunda silahlandırdı ve destekledi. Ne var ki istediği sonucu alamadı. Cihatçı çeteler arasında IŞİD hakimiyetini kurdu ve Suriye’de önemli bir etkinlik alanı elde etti. ABD emperyalizmi bu kez de IŞİD’i gerekçe göstererek Suriye iç savaşına müdahil oldu ve Kürtleri destekleme politikasını devreye soktu. Suriye iç savaşında başta ABD emperyalizmi olmak üzere Katar, Türkiye ve Suudi Arabistan vb. ülkelerin cihatçı çeteleri askeri, mali, lojistik açıdan destekledikleri ancak bir sonuç alamadıkları tam tersine IŞİD gibi insanlık düşmanı, gerici faşist çetelerin ortaya çıkmasına vesile oldukları açıktır.

Esad, güçlerinin giderek zayıflaması ve iktidarını koruması tehlikeye düştüğü anda Rusya’yı resmi olarak Suriye’de konuşlanması için davet etti. 30 Eylül 2015 tarihinde Rusya’nın iç savaşa dahil olmasıyla Suriye’de dengeler değişmeye başladı. Değişen dengeler kendisini iki yönlü ortaya koydu. Birincisi; IŞİD ve El-Nusra gibi cihatçı güçlerin saldırıları sınırlanmaya, püskürtülmeye başlandı. İkincisi; Rusya, Suriye’de Esad adına her şeyi belirlemeye başladı. ABD karşısında eli oldukça güçlenen Rusya, Ortadoğu coğrafyasında ”artık ben de varım” diyerek ABD ve diğer emperyalist güçlere karşı durdu.

Suriye iç savaşının 8. yılında değişen güçler dengesi yeni güç odaklarını ortaya çıkardı. Suriye’de Rusya ve İran’a karşı oluşan diğer güç odakları ABD, İngiltere ve Fransa’dır. TC devleti bir Rusya’nın bir ABD’nin yanında olduğunu açıklayarak, Efrin işgali ile birlikte bir diğer güç odağı olarak Suriye’nin geleceğinde söz sahibi olmak için çalışıyor.

Bu savaşta Kürt Ulusal Hareketi’nin Rojava Devrimi ile önemli bir mevzi kazandığı ise açıktır. Kürt Ulusal Hareketi sürecin başında hızla örgütlenmiş, hem siyasal hem de askeri örgütlenmelerini kurmuştur. Başta IŞİD olmak üzere cihatçı çetelere karşı önemli askeri başarılar kazanmıştır. Sürecin ilerlemesiyle birlikte Kürt hareketi, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni kurmuş askeri olarak da Suriye Demokratik Güçleri’ni örgütlemiştir. Kürt Ulusal Hareketi’nin ABD emperyalizmiyle kurduğu ilişki kimi çevrelerce eleştiri konusu olsa da, Ulusal Hareket bu ilişkiyi taktik düzeyde bir ilişki olarak tanımlamaktadır. Kürt Ulusal Hareketi’nin Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi adı altında Ortadoğu gibi bir coğrafyada kurduğu ve uygulanmaya çalıştığı “demokratik özerklik” sistemi ilericidir, demokratik bir kazanımdır. Böyle olduğu içindir ki; başta bölge gericiliği olmak üzere emperyalistler arası mücadelede tartışma konusu olmaktadır.

Önümüzdeki süreçte başta Suriye ve TC olmak üzere, bölge gerici devletleri Kürt Ulusal Hareketi’nin bu kazanımlarını ortadan kaldırmak ya da sınırlandırmak için askeri yöntemler de dahil olmak üzere her türlü yöntemi kullanmaktan çekinmeyeceklerdir. Bölgede başta Kürt ulusu olmak üzere çeşitli milliyetlerden halkın kazanımlarını desteklemek, bunun için mücadele etmek, önemli bir devrimci görevdir.